Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
Türkiye'de mahkemeler de duruşmalar açık yapılıyor. Herkes katılabilir izleyebilir. Duruşma saatinde kapıda bekleyip yakınınızın dosyası alındığında mübaşire izlemek istediğinizi söylemeniz kafi.
Konu başlığına (Mahkemeye katılabilir miyim?) baktığımızda talebinizin
ilk bakışta 5271 s. CMK 237. maddedeki "davaya katılma" isteği olarak algılandığı söylenebilir. Ancak yazınızın devamında sorunuzun gerçekten basit bir "duruşma dinleme" sizin tabirinizle "seyretme" isteği olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda bahsedilen “davaya katılma” durumu sizin talebinizden çok farklı bir durum olup “davada taraf olma” anlamındadır ve belli şartlar gerektirir (CMK m.237) Sizin talebinizle ilgisi olmadığından bunun ayrıntısına girmeyeceğim.
Tüm demokrasilerde aksi açıkça belirtilmedikçe tüm duruşmalar dinleyici olarak herkese açıktır. Almanya’da birçok duruşmaya en küçük bir engel ile karşılaşmadan duruşmaları dinleme olanağını bizzat buldum.
Türkiye’de de Anayasamızın 141, CMK’nın 182, HUMK’un 149, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddeleri gereği duruşmalar herkese açıktır. Üstelik üstat Sayın Av. Engin OĞUZ’un belirttiği gibi mübaşirden ya da hakimden izin alınması gibi bir zorunluluk da söz konusu değildir.
Tek bir istisna vardır o da şudur; aynı davada tanık olan kişiler birbirlerinin ifadelerini duyacak şekilde aynı anda duruşma salonunda bulunamazlar.
Şimdi gelelim esas konuya; Ülkemizde yasal durum bu iken üstat Sayın Av. Engin OĞUZ’un belirttiği gibi mübaşirden izin alarak kolayca duruşmayı izlemeye girebilir misiniz acaba?
Hiç sanmıyorum. Mübaşirden böyle bir izin almaya kalkarsanız büyük ihtimalle “neyi seyredeceksin, izleyeceksin sinema mı burası?” ya da benzeri bir cevap ile karşılaşırsınız. Tabi bu cevap mübaşirin kendi insiyatifi ile verdiği cevap değildir.
Önceden duruşma salonuna davanın tarafı ya da tanık durumunda bulunanların dışındaki kimseleri almaması için el altından mahkeme hakiminden emir almıştır.
Peki ya ısrar eder de “duruşmayı dinlemek benim hakkım, mevzuat böyle” diyecek olursanız ne olur? Bu durumda duruşma salonunun kapısında ya da içeride tartışma çıkar. Tartışmayı fark eden hakim durumu öğrenince “atın bunu dışarıya, duruşmanın inzibatını bozuyor” diyerek ve gerekirse kolluk kullanarak sizi yaka paça dışarıya attırır hatta duruma göre hakkınızda adli işlem başlatması bile söz konusu olabilir.
Ancak çok ısrarcı iseniz karşılaştığınız bu büyük haksızlık karşısında Adalet Bakanlığı ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’na şikayet dilekçeleri verirsiniz. Bakanlık tarafından yaptırılan göstermelik soruşturma neticesinde hakimin haksız olduğu yüzde yüz ortaya çıksa bile size “duruşmanın inzibatını bozduğunuz için hakim tarafından dışarı çıkartıldığınız yapılacak bir işlem olmadığı” bildirilir. Çünkü onlar da “mevzuat böyle ama ne işin var tarafı olmadığın duruşmada be kardeşim” zihniyetini taşımaktadırlar.
Eğer olağanüstü ısrarcı biri iseniz bu işlemi de idari yargıya taşırsınız. Ancak oradan da lehinize bir sonuç elde etmeniz mümkün değildir.
Peki neden pek çok hakim dışarıdan vatandaşın duruşmalarını izlemesini istemez, bundan sıkıntı duyar? Çünkü kendine güveni yoktur. Verdiği kararlar konusunda emin değildir. Hatasının ortaya çıkmasını istemez. Bu nedenlerle kapalı kapılar ardında Türk Milleti adına ancak karşısında Türk Milleti olmaksızın yargılama yapmayı yeğler.
Peki bu konuya sayın avukatlarımız nasıl bakarlar? Avukatlarımız görev alanı çevresindeki hangi hakimlerin duruşmalarının dinlenilmesinden hoşlanmadığını iyi bilirler ve o hakimin duruşmalarına tam kendi dava saatlerinde giderler. Çağrılmadıkça içeri giremezler.
Avukatlarımız çekinirler. Neden?
Çünkü yarın öbür gün bu hakime davası düşecektir. Bu nedenle kendisiyle ters düşmek istememektedir.
Türkiye’de acık duruşmaların çok büyük bir bölümü kapalı olarak yapılır. İnsiyatif hakimdedir. Duruşmada taraf değilseniz sizi duruşma salonuna ister alır ister almaz. Tamamen hakimin keyfine kalmış bir konudur. Şikayet edeceğiniz hiçbir makamdan lehinize bir sonuç elde etmeniz mümkün değildir.
Bu konuda Barolar bile hiçbir şey yapamamaktadır.
Özetle; öyle
üstat Sayın Av. Engin OĞUZ’un dediği gibi
mübaşirden izin alarak falan tarafı olmadığınız duruşmalara kolay kolay giremezsiniz. Bu bağlamda kendisine katılmıyorum.