İtibarsızlaştırma Cezası
Hukuk mühendislerine ithafen...
Hukuk mühendisliği zor zanaat...
Deniz Baykal örneğimiz.
Ağzından çıkan her söze civarının ve uzak halkaların dikkat kesildiği bir başkanın özel yaşamından rızası harici gizlice yapılan bir video kaydı ile makamından çekilmeye zorlanması (çekilmesi rızası ile olmuştur denilirse; kim o konumdan ortada bir zor yokken keyfiyle vaz geçer? Mahalle baskısı korkutuculuğu, baskı krallığı kara şovalyelerinin ceza normu) hukuk açısından derin sosyolojik etüdler barındırıyor.
Tabi olunan rejim ve o rejimin kanunu, onun yaptığına bir ceza öngörmüş müydü? Hayır. Bilakis zina suç olmaktan çıkarılmış ve sadece evliler arasında şikayete bağlı olarak boşanma nedeni addedilmişti.
Eşi ondan boşandı mı? Hayır. Teşebbüsü bile yok.
Mevcut hukuk nosyonuna göre kanunsuz suç ve ceza olur mu? Hayır.
Mevcut yasalara göre suçlu mu? Değil.
Buna rağmen;
bir insana verilebilecek en ağır cezalardan biri ona verildi mi? Evet.
Ceza:
İtibarsızlaştırma...
Bu ceza, topluluk halinde yaşayan insanlar için cinayetin cezasından hafif değildir ve reel bir uygulama olmasına hatta Roma'ya kadar dayanmasına rağmen böylesi bir cezanın varlığı ilkelliğine ve düzeysizliğine, yahut yakıştırılamamaya istinaden olsa gerek Hukuk düzleminde ağza bile alınmamıştır. Fakat malumdur ki bu vardır ve çok etkili bir cezadır.
Cezalandırmada rolü olanlar piyasada yeni senaryolar peşindeler, üstelik destek de buluyorlar. Çünkü toplum, Yasa'sında var olmayan bu suçu kabullenmiş ve cezasını da uygulamıştır.
Bence kanunlarda tarif edilen Anayasal Rejimi yıkmaya teşebbüs tam da budur. Kanunun öngörmediği bir suç ve ceza muhakemesi dipdiri uygulama bulmaktadır ve -sözde- ilerici aydın hukukçuların, olmayan bir şeriatın var olması mümkün olmayacak bir el kesme cezası söz konusu olunca yırtınmaları ürkmeleri vakıa iken, bu kadar ayan beyan bir hak ihlaline dair çıtları çıkmıyor. En yüksek ses olsa olsa 'özel alanı ihlal etmeyin, bu onu ilgilendirir v.s' söylemleri.
Bu kişinin -hukukun koruyamadığı- kaybettiği itibarına dair ortada somut olarak ne var? Büyük bir hiç...
Genelde Anayasada özde kanunda var olmayan bir suç ve ceza algısı ile bir insanı toplum ve topluluk yaşamından linçvari bir metodla silme gayreti farklı ve yeni bir rejim ihdası çabası değil midir?
Çabacının teşviki, haliyle maksadını kolaylaştıracaktır.
Hukuk mühendisliği zor zanaat...
Deniz Baykal örneğimiz.
Ağzından çıkan her söze civarının ve uzak halkaların dikkat kesildiği bir başkanın özel yaşamından rızası harici gizlice yapılan bir video kaydı ile makamından çekilmeye zorlanması (çekilmesi rızası ile olmuştur denilirse; kim o konumdan ortada bir zor yokken keyfiyle vaz geçer? Mahalle baskısı korkutuculuğu, baskı krallığı kara şovalyelerinin ceza normu) hukuk açısından derin sosyolojik etüdler barındırıyor.
Tabi olunan rejim ve o rejimin kanunu, onun yaptığına bir ceza öngörmüş müydü? Hayır. Bilakis zina suç olmaktan çıkarılmış ve sadece evliler arasında şikayete bağlı olarak boşanma nedeni addedilmişti.
Eşi ondan boşandı mı? Hayır. Teşebbüsü bile yok.
Mevcut hukuk nosyonuna göre kanunsuz suç ve ceza olur mu? Hayır.
Mevcut yasalara göre suçlu mu? Değil.
Buna rağmen;
bir insana verilebilecek en ağır cezalardan biri ona verildi mi? Evet.
Ceza:
İtibarsızlaştırma...
Bu ceza, topluluk halinde yaşayan insanlar için cinayetin cezasından hafif değildir ve reel bir uygulama olmasına hatta Roma'ya kadar dayanmasına rağmen böylesi bir cezanın varlığı ilkelliğine ve düzeysizliğine, yahut yakıştırılamamaya istinaden olsa gerek Hukuk düzleminde ağza bile alınmamıştır. Fakat malumdur ki bu vardır ve çok etkili bir cezadır.
Cezalandırmada rolü olanlar piyasada yeni senaryolar peşindeler, üstelik destek de buluyorlar. Çünkü toplum, Yasa'sında var olmayan bu suçu kabullenmiş ve cezasını da uygulamıştır.
Bence kanunlarda tarif edilen Anayasal Rejimi yıkmaya teşebbüs tam da budur. Kanunun öngörmediği bir suç ve ceza muhakemesi dipdiri uygulama bulmaktadır ve -sözde- ilerici aydın hukukçuların, olmayan bir şeriatın var olması mümkün olmayacak bir el kesme cezası söz konusu olunca yırtınmaları ürkmeleri vakıa iken, bu kadar ayan beyan bir hak ihlaline dair çıtları çıkmıyor. En yüksek ses olsa olsa 'özel alanı ihlal etmeyin, bu onu ilgilendirir v.s' söylemleri.
Bu kişinin -hukukun koruyamadığı- kaybettiği itibarına dair ortada somut olarak ne var? Büyük bir hiç...
Genelde Anayasada özde kanunda var olmayan bir suç ve ceza algısı ile bir insanı toplum ve topluluk yaşamından linçvari bir metodla silme gayreti farklı ve yeni bir rejim ihdası çabası değil midir?
Çabacının teşviki, haliyle maksadını kolaylaştıracaktır.