Havalimanları avukatların üzerlerinin aranamamasına bir istisna mıdır?
Öncelikle merhabalar, geçenlerde başımdan geçen ve bir o kadar da ilginç ve trajik bulduğum rahatsız edici bir olayı değerli üstadlarımla paylaşma isteği duydum. Bu konuda ki hukuki görüşleri ve varsa bizzat yaşam tecrübelerini paylaşmaları hem kendim hemde diğer hukukçu arkadaşlar açısından faydalı olacağı düşüncesi ve temennisi ile mevzuya geçiyorum;
Havalimanına girerken pek bir problem yok. çantalarım x-ray cihazında içini açmadıkları için oraya koymayı problem etmiyorum. Arama kısmına geçince avukat olduğumu söyleyip kimliğimi gösterince görevli eleman polis memuruna yönlendiriyor ve arama yapılmıyor... Buraya kadar herşey normal ve kurallara uygun daha sonra uçuş için uçağa binmeden önce arama yapılırken bekleme olmasın diye kimliğimi hazır tutuyorum çantalarım yine x-ray cihazının içerisinde ( iki adet el çantası) görevliye avukat olduğumu söyleyip kimliğimi gösteriyorum... Havaalanlarında arama yaptıklarını söylüyor. Hayır aratmam diyorum arama yetkiniz yok... Aratmazsanız geçemezsiniz beyefendi. Pardesünüzü kutuya alayım (3 günlük yorucu bir haciz maratonunun ardında açıkcası olayda çıkaracak enerjiyi kendimde bulamıyorum) olumsuz kafa sallayarak ama gülümseyerek peki halen arama yetkiniz yok ama pardesüyü de koyuyorum maksat problem çıkmasın, hakim ve savcı olsanız evet ama avukatların üzerini arayabiliyoruz anlamında bir cümle kuruyor. içimden iddia makamı - yargı - savunma üçlüsü geçiyor... Ne zamandan beri böyle saçma bir mantık güttüklerini düşünüyorum ardından ceketinizi de alayım beyfendi lafı gelince başta pardesüyü çıkardığıma pişman olmakla beraber arkada bekleyen kuyruğa bakıp kendi egom mu yoksa bir avukatın düştüğü durumdan mı utanç duyacağımı bilemeden o 3 günün verdiği yol yorgunluğu ile birlikte olsa gerek görevli kadına tatlı sert bir mizaçla baktıktan sonra; oha dercesine sitemli bir ruh haliyle ceketi de içine koyuyorum ki asıl başımdan aşağıya kaynar suların dökülmesini sağlayan ve sanırım kadının ego tatmini niyetine benimle dalaşmak istemesinden kaynaklı bir durum söz konusu olmalı ki kimliğimi göstermek maksadıyla elimde tuttuğum cüzdanımı da kutuya atmamı istiyor. Sanırım sarı öküzü verdiğimizde kaybetmiştik olayındaki sarı öküz benim pardesüm oluyor. şaşkınlığıma yenik düşerek kapıdan geçiyorum kızgın ne olduğunu anlayamamış bir kırıklık içerisinde ben bir şey diyemeden diğer görevli memurun benim gibi homofobik bir bünyeyi elle arama yapmasına bile ses çıkaramıyorum ki şu ana kadar kendimi bir kez olsun aratmış değilim. Kendime şaşırıp kızıyorum. Elle arama yapma olayında belki de memurun haberi yoktu, bizim görevli personelle girdiğimiz diyalogtan o yüzden onu suçlayamıyorum. (avukat olduğumu bilmeden arama yapma ihtimali bi hayli yüksek) ama cüzdanı o kutuya niye ve nasıl attığımın tarifini ve bundan dolayı kendime duyduğum kızgınlığımı sanırım kelimelerle ifade etmek pek mümkün değil gibi duruyor. Kendimle çeliştiğim bir durum olsa gerek, sanırım karşı tarafta gerçekten şanslı bir günündeymiş benim bahtsız ve bitik olduğum bir günümde benimle haklı olduğuma emin olduğum bir konuda münakaşaya girmek ve istediğini almak gibi normalde imkansıza yakın bir olayı bana yaptırdığı için. Sonrasında ise 1 saate yakın bir süreç kendime kızmakla geçiyor ve bunun getirdiği can sıkıntısı..
Soruyorum nereye gidiyoruz biz... üstadlarımdan gelen yorumlara göre bende aklımda olan bir kaç şeyi paylaşmayı düşünüyorum bir aksilik olmazsa...
Havalimanına girerken pek bir problem yok. çantalarım x-ray cihazında içini açmadıkları için oraya koymayı problem etmiyorum. Arama kısmına geçince avukat olduğumu söyleyip kimliğimi gösterince görevli eleman polis memuruna yönlendiriyor ve arama yapılmıyor... Buraya kadar herşey normal ve kurallara uygun daha sonra uçuş için uçağa binmeden önce arama yapılırken bekleme olmasın diye kimliğimi hazır tutuyorum çantalarım yine x-ray cihazının içerisinde ( iki adet el çantası) görevliye avukat olduğumu söyleyip kimliğimi gösteriyorum... Havaalanlarında arama yaptıklarını söylüyor. Hayır aratmam diyorum arama yetkiniz yok... Aratmazsanız geçemezsiniz beyefendi. Pardesünüzü kutuya alayım (3 günlük yorucu bir haciz maratonunun ardında açıkcası olayda çıkaracak enerjiyi kendimde bulamıyorum) olumsuz kafa sallayarak ama gülümseyerek peki halen arama yetkiniz yok ama pardesüyü de koyuyorum maksat problem çıkmasın, hakim ve savcı olsanız evet ama avukatların üzerini arayabiliyoruz anlamında bir cümle kuruyor. içimden iddia makamı - yargı - savunma üçlüsü geçiyor... Ne zamandan beri böyle saçma bir mantık güttüklerini düşünüyorum ardından ceketinizi de alayım beyfendi lafı gelince başta pardesüyü çıkardığıma pişman olmakla beraber arkada bekleyen kuyruğa bakıp kendi egom mu yoksa bir avukatın düştüğü durumdan mı utanç duyacağımı bilemeden o 3 günün verdiği yol yorgunluğu ile birlikte olsa gerek görevli kadına tatlı sert bir mizaçla baktıktan sonra; oha dercesine sitemli bir ruh haliyle ceketi de içine koyuyorum ki asıl başımdan aşağıya kaynar suların dökülmesini sağlayan ve sanırım kadının ego tatmini niyetine benimle dalaşmak istemesinden kaynaklı bir durum söz konusu olmalı ki kimliğimi göstermek maksadıyla elimde tuttuğum cüzdanımı da kutuya atmamı istiyor. Sanırım sarı öküzü verdiğimizde kaybetmiştik olayındaki sarı öküz benim pardesüm oluyor. şaşkınlığıma yenik düşerek kapıdan geçiyorum kızgın ne olduğunu anlayamamış bir kırıklık içerisinde ben bir şey diyemeden diğer görevli memurun benim gibi homofobik bir bünyeyi elle arama yapmasına bile ses çıkaramıyorum ki şu ana kadar kendimi bir kez olsun aratmış değilim. Kendime şaşırıp kızıyorum. Elle arama yapma olayında belki de memurun haberi yoktu, bizim görevli personelle girdiğimiz diyalogtan o yüzden onu suçlayamıyorum. (avukat olduğumu bilmeden arama yapma ihtimali bi hayli yüksek) ama cüzdanı o kutuya niye ve nasıl attığımın tarifini ve bundan dolayı kendime duyduğum kızgınlığımı sanırım kelimelerle ifade etmek pek mümkün değil gibi duruyor. Kendimle çeliştiğim bir durum olsa gerek, sanırım karşı tarafta gerçekten şanslı bir günündeymiş benim bahtsız ve bitik olduğum bir günümde benimle haklı olduğuma emin olduğum bir konuda münakaşaya girmek ve istediğini almak gibi normalde imkansıza yakın bir olayı bana yaptırdığı için. Sonrasında ise 1 saate yakın bir süreç kendime kızmakla geçiyor ve bunun getirdiği can sıkıntısı..
Soruyorum nereye gidiyoruz biz... üstadlarımdan gelen yorumlara göre bende aklımda olan bir kaç şeyi paylaşmayı düşünüyorum bir aksilik olmazsa...