Hastaları görmeden reçete düzenlemek
Merhaba, siteye yeni üye oldum, öncelikle böyle bir siteye ulaşmaktan ötürü sevinç duyduğumu belirtmek isterim. Değerli site yöneticisi hukukçu arkadaşlardan 2 senedir başımı ağrıtan bir konu hakkında yardım ve fikir isteyeceğim. 2006 yılında tıp fakültesinden mezun olduktan sonra mecburi hizmet atamasıyla İstanbul'da bir sağlık ocağına atandım. 2009 yılı Ocak ayında kurumumuza ilaç tanıtımı yapan güvenimizi kazanan bir ilaç firması temsilcisi arkadaş, bir gün bana gelip fabrika hekimi ile mantar hastalığı taraması yaptıklarını ve mantar hastalığı saptanan hastalara tedavilerinin düzenlendiğini ancak 'kurum kotası' nedeniyle bir kısım hastanın reçetelerini düzenleyemediğini ve hastaların mağdur olacağını söyledi. Ben de bu tür konuların sorun yaratabileceğini ve de can sıkabileceğini söylememe rağmen aramızdaki samimiyet ve güvene istinaden (hastaları fabrikanın kurum hekiminin muayene ettiğine inanarak) ısrarını ve ricasını sürdürmesi üzerine 'içim rahat etmeyerek ancak kendisine İNANARAK' gerçekten mantar rahatsızlığı bulunduğuna inandığım ve İNANDIRILDIĞIM 50 kadar hastaya mağdur olmamaları için ucuz maliyetli mantar ilaçları yazdım. Kendisi bu kişilerin gerçekten hasta olduklarını ve ilaçları bizzat kendisinin hastalara götüreceğini dile getirdi. Vel hasıl kelam uzmanlık sınavını kazanıp o kurumdan ayrıldıktan 10 ay sonra savcılıktan bana ' görevi kötüye kullanmak' suçlamasıyla ifade vermem gerektiği bildirildi. Resmen yıkıldım, depresyona girdim. Bu şahıs yazdırdığı ilaçları sağlık ocağının karsısındaki 1 eczaneden almış ve bu ilaçları hastalara yani fabrika çalışanlarına teslim etmemiş. Bu fabrika çalısanlarından 1 kişi 1 ay sonra gerçekten mantar hastalıgı tanısı alıp ilaç yazdırmıs başka doktora ve başka eczaneye ilacını almaya gittiğinde siz bu ilacı zaten 1 ay önce yazdırmışsınız henüz süresi dolmamış tekrar alamazsınız denmiş. Hasta da ben bu hekime hiç gitmedim ve bu eczaneye de hiç gitmedim deyip SGK ya şikayette bulunmuş. Anlaşılacağı üzere bir bit yeniği var ancak zat-ı alim 2 yıllık bir hekim olarak tecrübesizliğim ve iyi niyetim suistimal edilerek KANDIRILDIM ve suçlu durumuna düştüm. Bu kişi ile veya eczaneyle hiç bir maddi çıkarım söz konusu değil, bu konuda Allah şahidimdir. Bu olayda kastım yok, kandırıldım bir nevi dolandırıldım ama sonuç olarak hastalar ve SGK kurumu zarara uğradı mağdur oldu. Ben bunu duyar duymaz SUÇUM olmamasına rağmen SGK zararını soruşturma aşamasında ödedim. Şu an iddianame hazırlanıyor sanırım, ama kamu davası açılacaktır kanımca. Sizce görevi kötüye kullanmakla mı suçlanırım yoksa Allah korusun daha kötüsü olabilir mi ? Şimdiden çok teşekkür ederim.