Karmaşık bir dava, Hakaret suçu
Elimden geldiği kadar kısa anlatmaya çalışacağım ama çok derin bir konu olduğu için 
sanırım yazdıklarım yine uzun olacak.
Hakkımda açılan davaya yaklaşık 2 ay kaldı ve bu konuda bilgi veren olursa sevinirim
Davayı açan şahıslar önceden öğrencisi olduğum üniversitenin Öğr.Görevlileridir.
Mevzu 2007 yılının başında gerçekleşmiştir. Açılan dava hakaret davasıdır fakat mahkemeye çıktıktan sonra davanın boyutlarının nereye varacağını bilmiyorum.
Bu üniversitede birçok kademede yetkili olan kişiler benimde katkılarımla küçük bir olayın büyümesine sebep oldu. Küçük olay ise benim derslerimin çakışması ile başlamıştır.
Sorumlu kişiye düzeltme haftasında düzelttirdim ve daha sonra son anda ( rüşvet istenilmişti / kanıtım yok ama bilgi vermek için yazıyorum) para vermediğim için dersimi tekrar çakıştırmışlar. Buraya kadar anlattığım bu durum konunun gelişimini bilmeniz içindi. Ders çakışmamdan dolayı onlardan şikayetçi değilim. Çünkü zamanında
savcılığa suç duyurusunda bulundum fakat bu üniversite sistemdeki bilgilerimi sildi ve o yüzden boşa kürek çekmemek için bu durumu ispata çalışmıyorum. Üniversiteleri YÖK incelediğinden dolayı soruşturmaya gerek yok kararı verilmiş. Bunun asıl sebebi de birazdan anlatacağım olayları araştırması gerekirken sadece ders çakışmam olup olmadığını incelemesindendir.
(Danıştay dan bana gelen belge de YÖK ün sadece ders çakışmamı incelediği ve üniversite yetkililerinin hakkında soruşturulma açılmasına MEN-İ MUHAKEME KARARI verdiği gözükmektedir) Oysa yaptığım suç duyurusunda kendi ders çakışmamın değil üniversitede otomasyon sistemindeki usulsüzlüklerden bahsetmiştim. Olayın büyümesindeki asıl
sorun suç duyurusunda bulunmadan önce rektörden aldığım randevu kabul edilmiş ve beni çağırmıştı. Kendisi benimle ilgilenilmesi için rektör yardımcısını görevlendirmiş
Onun yanına gittim ve herşeyi anlattım bu büyük bir suç dedi onları buraya getirsem yüzleşirmisin dedi . Evet memnuniyetle dedim . Belgelerimde var dedim ve gösterdikten sonra
gerekeni yapmadı. Ama çakışan dersimi düzelttirmem için beni otomasyon sistemi görevlisine yönlendirdi. Bende oraya giderken vazgeçtim ve oradan ayrılmak için kampüs çıkışından
aracımla geçerken kapıdaki güvenlik görevlileri çivili menteşeleri geçeceğim yola attılar ve son anda manevra yaparak kurtulabildim. İşte bu olayın büyümesinin asıl sebebi öldürülmek
istenmemden dolayıdır. Daha sonra yaptığım araştırmalarda yine bu üniversite personeli bir güvenlik görevlisinin öğrenciyi silahla öldürdüğü , iki öğretim görevlisininde arka arkaya
intihar etmesi ve konuyla iligili soruşturmaların olması.
3 sene öncesine kadar gelişen olaylar sonucunda geçtiğimiz yıl savcı tarafından hem benim hemde üniversitenin suç duyuruları birleştirilmiş ve sonuç olarakta her iki tarafa da bir yaptırım uygulanmamıştır. Bunun üzerine üniversitedeki iki yetkili şahsıma savcının herhangi bir ceza vermemesinden dolayı (dosyaların birleştirilmesinden dolayı ceza almadığımı öne sürerek:) ) cezasız kalmam yüzünden hakaret davası açmıştır.
Bunada itirazım yok herkesin kanuni ve en doğal hakkı sonuçta.
Tabi 4 seneden beri defalarca vermiş olduğum ifadelerde hakaret suçunu kabul etmedim. Bazı forum sitelerinde bu yetkililerin yaptıklarını ve bu üniversitenin tercih edilmemesini internetten paylaştığımıda kabul ettim.
Bu üniversitede bana bir yanlış yapıldı ve o kanıtlarımda karartılmıştı. Fakat ilk olaydan yola çıkarak üniversite geneline ait suç belgelerini buldum. 100 e yakın personelin işlediği suçlar ile de benim bir alakam yok. Belgelerimde resmi evrakta usulsüzlükte var. Resmi ders programları ile öğretim elemanları görevlendirme listelerinde hatta otomasyon sisteminde dersleri farklı gün ve saatlere yerleştirin diyen talimatlar bile bu belgelerimde bulunmakta. (ayrıca sahte staj belgeside var)
   
Bu belgeleri ayrıca üniversitenin resmi web sitesinde yayınlamaktan bile çekinmemişler. Bu sitede yayınlanan bu belgelerde e-mail google hesabımda önbellekte
kayıtlı ve istenildiğinde mahkemeye sunabilirim.
Şimdi sormak istediğim konu:
Şahsıma dava açan bu yetkili kişiler bu tip işlerle alakamız yokken bu öğrenci bize hakaret etmiştir diyerek şimdi hakaret davası açmıştır.
Peki ben bu belgeleri mahkemeye sunduğumda bu kişilerin ve dışındaki daha çok görevlinin işlediği suçları apaçık gözükünce dava nasıl bir şekil alır.
Bu belgelerin dışında kendi yönetmeliklerini çiğnedikleri gibi otomasyon sisteminin yaz okuluna uyumsuz olduğuda ortaya çıkacaktır( yani yaz okuluna kalan öğrencilerin
başarısız olacakları dersleri Öğr. Gör. lerinin en baştan seçtiği hemen gözükecek ve anlaşılacak. ) Ve son olarak bu dava nereye kadar gider. 4 yıl geçti ve artık daha fazla
uzamaması için ne yapmalıyım ve her ihtimali düşünmeliyim yani belgeler sağlam olsa bile internette paylaştığım bilgiler yüzünden ceza alırsam nasıl bir ceza alırım.
Nette kesinlikle küfür etmedim zaten küfür eden bir insan değilim siciliminde temiz olması şayet ceza alırsam alacağım cezayı nasıl etkiler.
sanırım yazdıklarım yine uzun olacak.
Hakkımda açılan davaya yaklaşık 2 ay kaldı ve bu konuda bilgi veren olursa sevinirim
Davayı açan şahıslar önceden öğrencisi olduğum üniversitenin Öğr.Görevlileridir.
Mevzu 2007 yılının başında gerçekleşmiştir. Açılan dava hakaret davasıdır fakat mahkemeye çıktıktan sonra davanın boyutlarının nereye varacağını bilmiyorum.
Bu üniversitede birçok kademede yetkili olan kişiler benimde katkılarımla küçük bir olayın büyümesine sebep oldu. Küçük olay ise benim derslerimin çakışması ile başlamıştır.
Sorumlu kişiye düzeltme haftasında düzelttirdim ve daha sonra son anda ( rüşvet istenilmişti / kanıtım yok ama bilgi vermek için yazıyorum) para vermediğim için dersimi tekrar çakıştırmışlar. Buraya kadar anlattığım bu durum konunun gelişimini bilmeniz içindi. Ders çakışmamdan dolayı onlardan şikayetçi değilim. Çünkü zamanında
savcılığa suç duyurusunda bulundum fakat bu üniversite sistemdeki bilgilerimi sildi ve o yüzden boşa kürek çekmemek için bu durumu ispata çalışmıyorum. Üniversiteleri YÖK incelediğinden dolayı soruşturmaya gerek yok kararı verilmiş. Bunun asıl sebebi de birazdan anlatacağım olayları araştırması gerekirken sadece ders çakışmam olup olmadığını incelemesindendir.
(Danıştay dan bana gelen belge de YÖK ün sadece ders çakışmamı incelediği ve üniversite yetkililerinin hakkında soruşturulma açılmasına MEN-İ MUHAKEME KARARI verdiği gözükmektedir) Oysa yaptığım suç duyurusunda kendi ders çakışmamın değil üniversitede otomasyon sistemindeki usulsüzlüklerden bahsetmiştim. Olayın büyümesindeki asıl
sorun suç duyurusunda bulunmadan önce rektörden aldığım randevu kabul edilmiş ve beni çağırmıştı. Kendisi benimle ilgilenilmesi için rektör yardımcısını görevlendirmiş
Onun yanına gittim ve herşeyi anlattım bu büyük bir suç dedi onları buraya getirsem yüzleşirmisin dedi . Evet memnuniyetle dedim . Belgelerimde var dedim ve gösterdikten sonra
gerekeni yapmadı. Ama çakışan dersimi düzelttirmem için beni otomasyon sistemi görevlisine yönlendirdi. Bende oraya giderken vazgeçtim ve oradan ayrılmak için kampüs çıkışından
aracımla geçerken kapıdaki güvenlik görevlileri çivili menteşeleri geçeceğim yola attılar ve son anda manevra yaparak kurtulabildim. İşte bu olayın büyümesinin asıl sebebi öldürülmek
istenmemden dolayıdır. Daha sonra yaptığım araştırmalarda yine bu üniversite personeli bir güvenlik görevlisinin öğrenciyi silahla öldürdüğü , iki öğretim görevlisininde arka arkaya
intihar etmesi ve konuyla iligili soruşturmaların olması.
3 sene öncesine kadar gelişen olaylar sonucunda geçtiğimiz yıl savcı tarafından hem benim hemde üniversitenin suç duyuruları birleştirilmiş ve sonuç olarakta her iki tarafa da bir yaptırım uygulanmamıştır. Bunun üzerine üniversitedeki iki yetkili şahsıma savcının herhangi bir ceza vermemesinden dolayı (dosyaların birleştirilmesinden dolayı ceza almadığımı öne sürerek:) ) cezasız kalmam yüzünden hakaret davası açmıştır.
Bunada itirazım yok herkesin kanuni ve en doğal hakkı sonuçta.
Tabi 4 seneden beri defalarca vermiş olduğum ifadelerde hakaret suçunu kabul etmedim. Bazı forum sitelerinde bu yetkililerin yaptıklarını ve bu üniversitenin tercih edilmemesini internetten paylaştığımıda kabul ettim.
Bu üniversitede bana bir yanlış yapıldı ve o kanıtlarımda karartılmıştı. Fakat ilk olaydan yola çıkarak üniversite geneline ait suç belgelerini buldum. 100 e yakın personelin işlediği suçlar ile de benim bir alakam yok. Belgelerimde resmi evrakta usulsüzlükte var. Resmi ders programları ile öğretim elemanları görevlendirme listelerinde hatta otomasyon sisteminde dersleri farklı gün ve saatlere yerleştirin diyen talimatlar bile bu belgelerimde bulunmakta. (ayrıca sahte staj belgeside var)
Bu belgeleri ayrıca üniversitenin resmi web sitesinde yayınlamaktan bile çekinmemişler. Bu sitede yayınlanan bu belgelerde e-mail google hesabımda önbellekte
kayıtlı ve istenildiğinde mahkemeye sunabilirim.
Şimdi sormak istediğim konu:
Şahsıma dava açan bu yetkili kişiler bu tip işlerle alakamız yokken bu öğrenci bize hakaret etmiştir diyerek şimdi hakaret davası açmıştır.
Peki ben bu belgeleri mahkemeye sunduğumda bu kişilerin ve dışındaki daha çok görevlinin işlediği suçları apaçık gözükünce dava nasıl bir şekil alır.
Bu belgelerin dışında kendi yönetmeliklerini çiğnedikleri gibi otomasyon sisteminin yaz okuluna uyumsuz olduğuda ortaya çıkacaktır( yani yaz okuluna kalan öğrencilerin
başarısız olacakları dersleri Öğr. Gör. lerinin en baştan seçtiği hemen gözükecek ve anlaşılacak. ) Ve son olarak bu dava nereye kadar gider. 4 yıl geçti ve artık daha fazla
uzamaması için ne yapmalıyım ve her ihtimali düşünmeliyim yani belgeler sağlam olsa bile internette paylaştığım bilgiler yüzünden ceza alırsam nasıl bir ceza alırım.
Nette kesinlikle küfür etmedim zaten küfür eden bir insan değilim siciliminde temiz olması şayet ceza alırsam alacağım cezayı nasıl etkiler.