Madde 102 - Tahliyeler ve Kamu Vicdaný

Türkiye türkiye olalý, böyle rezalet görmedi..

Ýstanbul Özel Yetkili Aðýr Ceza Mahkemeleri 102. maddeden 36 kiþiyi tahliye etti. O 36 kiþi içinde kimler yok ki..

Ecevit iktidarýný bitiren olaylardan biri de tarihe Rahþan Affý olarak geçen af yasasýydý.. Peki þimdi yaþanan af, kimin üstüne kalacak.. Son affýn adý henüz konmadý. Halk bu affý AK Parti affý mý, Sadullah Ergin affý mý, yoksa Yargýtay affý olarak mý adlandýracak bunu zaman gösterecek..

Ama hiç unutulmayacaðý kesin.. Çünkü aftan yararlananýp serbest kalanlarýn cezaevine girmelerine neden olan olaylarý duyanlarýn aðzý açýk kalýyor..

Ýþte onlardan bir kaçý:

1-) POLÝS KATÝLÝ PKK’LILAR

PKK adýna 1997’de Ümraniye’de polis otomobilinin taranarak 1 polisin þehit olmasýna 2’sinin de yaralanmasýna iliþkin davada yargýlanan Þahabettin Yeþilmen, Mehmet Çelik ve Gülseren Özdemir tahliye edildi.

2-) MÜEBBETLÝK TERÖRÝSTLER

Ayný mahkemede görülen PKK davasýnda aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet hapis cezasý istemiyle 14 yýldýr yargýlanan Ýbrahim Kanat da tahliye oldu. Salý günü tahliye olan Sedat Þahin ile Emrah Topal ile Mehmet Ak da 5 yýllýk tutukluluk süresi dolduðu gerekçesi ile serbest býrakýldý.

3-) DHKP/C’LÝLER

DHKP/C davasýnda müebbet hapis istemiyle 13 yýl 7 aydýr tutuklu yargýlanan Ezgin Engin de tahliye edildi.

4-) UYUÞTURUCU TACÝRLERÝ

Uyuþturucu ticareti yaptýklarý gerekçesi ile yargýlanan Ercan Doðru, Vezir Karakoç, Hasan Doðan, Cindi Akýnay, Nedyalko Petrov Vasilev de tahliye oldu.

5-) DÜÐÜN MAGANDASI

Malatyaspor’un eski futbolcularýndan Hasan Kartal’ýn Galatasaray Üniversitesi son sýnýf öðrencisi kýzý Begüm Kartal’ýn, 2005 yýlýnda, Malatya’da katýldýðý bir düðünde rastgele açýlan ateþ sonucu ölümüyle ilgili 16 yýl 8 ay hapis cezasýna çarptýrýlan Osman Ulu tahliye edildi.

6-) O HEP ÖLDÜRÜYOR, DEVLET BIRAKIYOR...

90'da öldürdü.. 'Özal Affý'yla çýktý.. 97'deki cinayeti 'Rahþan Affý'na uðradý.. 2004'te katliam yaptý, dün tahliye oldu.. O hep öldürüyor, devlet ise hep býrakýyor...

102. madde tahliyeleriyle ilgili çarpýcý bir haber Radikal'den geldi. Gazete, "Çekirge kaç kez sýçrar?: O hep öldürüyor, devlet býrakýyor" baþlýklý haberde çýkarýlan aflarý ve son 102 tahliyelerini eleþtirdi. Ýþte o haber:

CMK 102 madde nedeniyle tahliye edilen cinayet sanýðý Ali Tamkoþar daha önce iki kez cinayetten hapse girmiþti.
93 yýlýnda ‘Özal Affý’yla, 2000 yýlýnda ise ‘Rahþan Affý’yla cezaevinden çýkmýþtý. Özetle Ali Tamkoþar üç kez öldürdü, devlet onu üçünde de kýsa cezaevi sürecinin ardýndan serbest býraktý.
http://www.haber3.com/vicdanlar-isyanda--635169h.htm

7-) BEGÜM'ÜN KATÝLÝ SERBEST
Galatasaray Üniversitesi öðrencisi, 23 yaþýndaki Begüm Kartal’ý 5 yýl önce bir düðünde açtýðý ateþle öldürdüðü iddiasýyla yakalanan Osman Ulu da CMK’nýn 102’inci maddesi uyarýnca tahliye edildi. Tahliye kararýna, Begüm Kartal’ýn acýlý babasý duruma isyan etti.

http://www.haberciniz.biz/begumun-ka...st-952137h.htm

**
Suç makinesi olmak varmýþ ne diye okuduk yaa!!!!...102.madde piyangosu. Asýl miili piyango onlara vurmuþ...EYVAH EYVAH 2 Yarýn vizyondaymýþ..."Geç kalmýþ biz sekiz senedir eyvah eyvah Ýzliyoruz Eyvah diyoruz...

Devlet,Demokrasi,Adalet,Ozgurluk,Aile,Yetim Hakký soylemleri ile geldiler hepsininin icine ettiler !! Din dediler, dinden ettiler !!

HUKUK GUGUK OLDU!

3 mühendisi öldüren sanýklar da serbest

9 yýl önce meydana gelen olayda 3 genç mühendisin býçaklanarak öldürdükleri iddiasýyla toplam 4 ayrý aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet hapis ve 1,5 yýl hücre cezasýna çarptýrýlan iki zanlý 102. maddeden tahliye oldu.

Yargýtay ile hükümet arasýnda tartýþma konusu olan tahliyelere bir yenisi de Bursa'dan eklendi. 9 yýl önce meydana gelen olayda 3 genç mühendisin býçaklanarak öldürdükleri iddiasýyla toplam 4 ayrý aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet hapis ve 1,5 yýl hücre cezasýna çarptýrýlan iki zanlý Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK)'nýn 102. maddesindeki deðiþiklikten faydalanarak tahliye oldu.

Bursa merkez Osmangazi ilçesinde 31 Ocak 2002'de meydana gelen olayda, Makine Mühendisi Bülent Kepçeli, otomobiline binen 3 kiþi tarafýndan kaçýrýlýp, boþ bir arazide tabancayla öldürüldü. Cinayetin ardýndan Harita ve Kadastro Mühendisi Efkan Açýcý'nýn bürosuna giden zanlýlar, mühendis Efkan Açýcý ve ziyaretine gelen meslektaþý Lütfullah Ahmet Erdin'i býçaklayarak öldürdü. Kýskançlýk yüzünden 3 mühendisi öldürdükleri iddia edilen Âdem Güney (42), Figen Yýldýrým (32) ve Þahin Korkmaz (42) Bursa 3. Aðýr Ceza Mahkemesi'nde yargýlandý.

3 kiþiyi öldürmek suçundan haklarýnda toplam 2 ayrý aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet, 24'er yýl hapis ve 1'er yýl 6'þar ay geceli gündüzlü hücre hapsine çarptýrýlan Âdem Güney ve kýz arkadaþý Figen Yýldýrým tahliye edilmenin sevincini yaþýyor. Haklarýnda verilen hapis cezasý 9 yýldýr Yargýtay'ca onaylanmayan ve tutuklu kaldýklarý cezaevinde evlenen iki zanlýnýn tahliye edilmesi, mühendis yakýnlarýný da üzdü. Ayný davanýn sanýklarýndan Þahin korkmaz ise olayýn ardýndan uzun süre firarda kalýp daha sonra yakalandýðýndan CMK 102. maddesinden faydalanamýyor.

Yerel mahkemenin kararýnýn temyizinin ardýndan sanýklarýn dosyasý Yargýtay 1. Ceza Dairesi tarafýndan henüz onaylanmamýþtý.

http://www.haber7.com/haber/20110108...da-serbest.php

Tahliyelerin Nedeni Ne?

Bugünlerde çok tartýþýlan tahliyeleri getiren kanun ne zaman çýkarýldý, süreç nasýl iþledi? Ýþte geçmiþten günümüze yaþananlar...

Ceza yargýlamalarýný, tutuklama sürelerini ve kriterlerini düzenleyen Ceza Muhakemesi Kanunu, Aralýk 2004’te Meclis’te kabul edildi. Kanun 1 Haziran 2005’te yürürlüðe girdi. Kanunun, "tutuklulukta geçecek süreyi" düzenleyen 102’nci maddesinin yürürlüðe giriþi ise Yargýtay’daki iþ yükü ve uyum süreci düþünülerek 31 Aralýk 2010’a býrakýldý.

Avrupa Birliði ile uyum yasalarý çerçevesinde çýkarýlan 102’nci madde Meclis’ten geçtiði sýrada çok tartýþýlmadý. Ancak 2007’de baþlayan Ergenekon ve baðlantýlý davalar süreci, tutukluluk sürelerini yeniden gündeme getirdi.

Bazý çevreler, Ergenekon davasýndaki "tutukluluk sürelerinin infaz boyutuna" ulaþtýðýný belirterek bu sürelerin düþürülmesini talep etti.

102’nci madde yürürlüðe girdikten sonra Yargýtay, aðýr cezalýk davalarda azami tutukluluk süresini en fazla 5 yýl, örgütlü suçlarda ise 10 yýl olarak belirledi.

Özellikle cinayet iþleyen sanýklar ile Hizbullah ve bölücü terör örgütü gibi yasa dýþý silahlý örgüt üyelerinin tahliyesi kamuoyunun en çok tartýþtýðý konu oldu.

Bu dönemde Yargýtay’daki iþ yükü azalmadý, tersine daha da arttý. Bu durum, tartýþmalarýn daha uzun süre devam edeceði anlamýna geliyor.

Yargýtay’ýn iþ yükünün hemen hafiflemeyeceði düþünülürse þimdi gözler, Meclis’te yeni bir düzenleme yapýlýp yapýlmayacaðýna çevrildi.

http://www.trt.net.tr/Haber/HaberDet...1-60a35afea651

Yukarýda eklenen yazýlarda, Mahkemelerce verilen tahliye kararlarý “af” olarak nitelendirilmiþ fakat verilen tahliye kararlarýný hukuken "af" olarak nitelendirmek yanlýþ olur. Çünkü tahliyeler kesin hükmü ortadan kaldýrmýyor, davanýn sonucunu etkilemiyor. Ancak, bana göre tahliye edilen kiþilerin sadece adres ve telefon numarasýný bildirmekle yükümlü tutulmamalarý, beraberinde diðer hukuk sistemlerinde örneklerini gördüðümüz elektronik kelepçe uygulamasý ile de denetlenmeleri gerekirdi. Çünkü bu aðýr suçlularýn kaçmasý halinde tahliyeler bir nevi fiili af olacaktýr. Bu açýdan endiþe vericidir.

Tutuklama, suçlu olduðu konusunda henüz kesin hüküm bulunmayan, ancak suç iþlediði þüphesi kuvvetli olan kiþinin özgürlüðünün hakim kararýyla geçici olarak kaldýrýlmasýdýr. Tutuklama bir ön ceza olmadýðý için, uzun tutukluluk süreleri ile sanýðýn muhtemel cezasýný önceden çektirme uygulamasý tutuklamanýn niteliðiyle ve hukuk devleti kavramýyla baðdaþmaz. Bir hukuk devletinde, demokratik temel hak ve özgürlüklere saygý duyan bir sistemde tutukluluk sürelerinin bu kadar uzun olmamasý gerektiði için ben verilen kararlara deðil de, Türkiye’de yargýlama sürecinin bu kadar uzun sürmesine tepki verilmesi gerektiðini düþünüyorum.
Türkiye'nin demokratik hukuk sisteminin selameti için risk aldýklarýný, mücadele verdiklerini her fýrsatta dile getiren siyasi iktidarýn, mahkemelerdeki sürecin uzamasýna ve dolayýsýyla tahliyelere göz yummayarak üzerine düþen yükümlülüðü yerine getirmesi gerekirdi.

Çok ilginç bir toplumuz gerçekten.Þahýslar tutuklu yargýlanýrken, suçu kesinleþmemiþ insanlar bu Ülkede 10 yýldýr içerde hangi hukuk devletinde olur böyle biþey diye baðýranlar, þahýslarýn yargýlanmalarý tutuksuz olarak devam edecek dendiði zaman bu adamlarýn sokakta ne iþi var diye baðýrmaya baþladý.Televizyonda hayretle izliyorum ki bunlarý söyleyenin bir kýsmýda ayný kiþiler.Olaylara tek taraflý bakýlmamasý taraftarýyým.Gerçekten toplum için tehlike oluþturabilecek bir kiþinin aramýzda dolaþmasý rahatsýzlýk verici lakin suçu kanýtlanmamýþ belkide suçsuzluðu ortaya çýkacak bir kiþininde 10 yýldýr içerde olmasýda rahatsýzlýk verici.Bir denge bulunmalý ve kamu vicdan rahatlatýlmalý diye düþünüyorum.

Kamu vijdanýnýnýn kabul etmediði bu tahliyelerde hem iktidarýn ve hem de yargý organlarýnýn büyük kusurunun olduðunu düþünüyorum. Ýçinde yaþadýðýmýz yargý sisteminin ne kadar kötü ve hantal çalýþtýðýný biliyoruz. Ýktidar, bugüne kadar yargý reformu konusunda iþine gelen yönler dýþýnda bir iyileþtirme yapmadý, yapamadý... Yargý organlarý ise konunun hassasiyetinin farkýnda deðilmiþ gibi duyarsýz davranarak bazý kritik dosyalarý acil olarak ele almak gerektiðini kavrayamamýþlardýr.

Arýnç: Yargýdaki açýðýn sebebi YARSAV

Baþbakan Yardýmcýsý Arýnç, hakim ve savcý almak üzere yapýlan sýnavlara YARSAV'ýn yaptýðý itirazlar ve yürütmenin durdurulmasý kararý verilmesi sonucu açýðýn bir türlü kapatýlamadýðýný bildirdi.

Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Bülent Arýnç, Basýn-Yayýn ve Enformasyon Genel Müdürlüðü’nün, valilik basýn ve halkla iliþkiler müdürleri ile il emniyet müdürlükleri pasaport þubesi sorumlularýna yönelik toplantýsýna katýlmak üzere geldiði Alanya'da, gazetecilerle kahvaltý yaptý ve sorularý yanýtladý.

Bir gazetecinin, tutukluluk süresini düzenleyen CMK'nýn 102. maddesi gereði, bazý sanýklarýn tahliye edilmesine iliþkin kamuoyundaki eleþtirilerin hatýrlatmasý üzerine Bakan Arýnç þunlarý söyledi:

''Biz üzüntüyle takip ediyoruz. Üzüldüðümüz konu þudur: Yargý, adalet, bir ülkenin olmazsa olmazýdýr. Herkesin hakkýný kendine vermek, adaletin en güzel tarifi bu. Yargý da, Türkiye'deki üç erkten birisidir. Anayasamýz yasama, yürütme, yargý derken yargýnýn da baðýmsýz mahkemeler eliyle yargý erkini kullanacaðýný söylüyor. Son zamanlarda yaþanan olayý özetlersek þu: Tahliyeler oluyor ve bu tahliyelerde þu kadar insaný öldürmüþ olanlar, þu örgütün mensuplarý, Türkiye'yi kana bulamýþ þu çetelerin mensuplarýndan zikrediliyor.

Bildiðiniz gibi yeni TCK 2005 yýlýnda yürürlüðe girdi. CMK da onu takiben yürürlüðe girdi. Burada geçiþ maddeleri konuldu. Tutuklama sürelerinin uzunluðu Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi'ne aykýrýdýr, yargýnýn uzamasý, sonuçsuz kalmasý insan haklarýna aykýrýdýr düþüncesiyle... Çünkü tutukluluk bir tedbir, hüküm verilinceye kadar belli sebeplerle tutuklama yapýlýr kanaatiyle yeni hükümler konuldu.

Bunlardan bir tanesi de 102. maddedir. Bir insanýn azami tutuklu kalacaðý süre 5 yýlla bazý suçlarda da 10 yýlla sýnýrlandýrýlmýþ. Herkes 5 yýl sonra bu madde yürürlüðe girecek diye biliyor, bilmesi gerekir. AÝHM'ye müracaat eden pek çok insan, tutukluluk süresinin uzunluðuna Türkiye Cumhuriyeti'ni mahkum ettiriyor. Bu mahkum oluþ açýsýndan üzüntü verici bir olaydýr. Ýkincisi de bir insan haklarý ihlalidir. 'Geciken adalet adalet deðildir' diye güzel bir söz var.''

‘DAVALAR UZUN SÜRÜYOR’
Baþlangýç mahkemelerinde davalarýn uzun sürdüðünü, Yargýtay'ýn da temyiz sürecinde geç karar verdiðini belirten Arýnç, Yargýtay'ýn dosyalarý karara baðlama sürecinde aksaklýklar yaþandýðýna dikkati çekti.

Arýnç þöyle devam etti:

''Yargýtay diyor ki, 'Bizim daire sayýmýz yetmiyor, Yargýtay üyesi sayýmýz az, iþ yükümüz çok fazla'. Hiçbir mazeret baþarýnýn yerini tutamaz. 'Baþardým' deyip dik durabilirsiniz, ama kaybettiðiniz zaman 40 mazeret ileri sürebilirsiniz. 'Hakim azdý, zabit katibi yoktu, kaðýdýmýz yetmedi', bütün bunlarýn sonucu bir caninin cezaevinden salýverilmesiyse hiç kimse bunu dinlemez. Yüksek yargýnýn da hatalarýnýn bulunduðunu söyleyebiliriz.

Ancak yargýnýn süratli iþlemesi noktasýnda yüksek yargý veya baþlangýç mahkemeleri 'Þu þu eksiklerimiz var, yerine getirilemiyor, biz de elimizdeki dosyalarý karara baðlayamýyoruz' demiþse, o zaman yürütme organýna da bir atýfta bulunmak mümkün olabilir. Ama gördüðümüz kadarýyla Yargýtay'ýn, yüksek yargýnýn iþleyiþinde bir gecikme söz konusudur.''

‘BEN DE AVUKATLIK YAPTIM’
Kendisinin de yýllarca avukatlýk yaptýðýný, Yargýtay'da en son gelen dosyanýn en öne konulduðunu veya tersinin yapýldýðýný, kendi tecrübelerinden bildiðini aktaran Bülent Arýnç, þunlarý söyledi:

''Yargýtay kendi iþ yükünü kendisi zaman zaman ihmal etmiþ, gözden çýkarmýþ da olabilir. Bu konuda pek çok þey söylendi. Ben yeni bir þey ilave etmek istemiyorum. Yargýtay'a yeni üyelerini seçmek gerekiyor görebildiðim kadarýyla, daire sayýlarýný artýrmak gerekiyor, Yargýtay tetkik hakimlerinin sayýsýný artýrmak gerekiyor. Bütün bunlar sýfýrdan alýp Yargýtay üyesi yapmakla olmaz. O yüzden hakim ve savcý açýðýmýzý süratle gidermek gerekiyor. 8 sene boyunca, bu ihtiyacý gördü Adalet Bakanlýðý.

Hakim ve savcýlarý almak istedi. Hukuk fakülteleri senede 6 bin mezun veriyor. Bu mezunlar arasýnda hakim ve savcý olabilmek için çalýþan, göz nuru döken, sýnavlara giren gençlerimiz var. Ama her sýnav açýldýðýnda Danýþtay, idare mahkemeleri YARSAV'ýn itirazlarýyla, þikayetleriyle karþýlaþtý ve binlerce gencimizin hakim ve savcý olmasýnýn önü kesildi.

Dolayýsýyla Adalet Bakanlýðý görevini yapýyor, adli yargýya ve idari yargýya hakim ve savcý almak istiyor, ama bunlarýn hepsi yürütmeyi durdurma kararlarýyla maalesef bugüne kadar engellendi.''

‘KÝMÝ KARARLARI SÖYLERKEN UTANIYORUM’
40 yýldan bu yana bu sýnavlar nasýl yapýlýyorsa, mülakatlar nasýl yapýldýysa, Adalet Bakanlýðýnýn ''öyle yapmak istediðini'' ifade eden Arýnç, sözlerini þöyle sürdürdü:

''Ama Danýþtay'ýn verdiði pek çok kararda, adeta -yani mealen söylüyorum- (Bu AK Parti hükümetine güven olmaz. Bunlar kim bilir kimi hakim ve savcý yapacaklar) düþüncesiyle bir art niyetle durdurma kararlarý verildi. Ve hala utanýyorum söylerken, 'Mülakat yaparken video kaydýna alacaksýnýz' þeklinde kararlar çýktý. 1950'lerden bu yana o kadar iktidarlar geldi geçti, hiçbirisi için öngörülmeyen sözler, cümlecikler, AK Parti iktidarýnda Adalet Bakanlýðý’nýn alacaðý hakim ve savcýlar için konulmuþ oldu.

Bütün bu engellemelerle bugün hakim ve savcý açýðýmýz var. Bunlar dolarsa, Yargýtay'a da üyelikler gelecek. Bunlar geçmiþte konuþuldu, söylendi, bakanlýk üzerine düþeni yapmak istedi, ama Yargýtay'ýn yaptýðý çalýþmalara bakýnýz, verdiði beyanatlara bakýnýz, HSYK'nýn bugüne kadar kamuoyuna yaptýðý konuþmalara bakýnýz, bugüne kadar bu ihtiyaçlardan bahseden bir tek cümleleri yoktur. Onlar maalesef günlük siyaset içerisinde siyasi aktörlerin konuþabileceði sözleri, bu hükümeti yýpratmak amacýyla kullanmayý görev saydýlar yýllarca.

Þimdi acý bir tablo çýkýyor ortaya. Bu acý tablo içerisinde ah vah edeceðimize ihtiyacýn nereden kaynaklandýðýný ve nasýl çözülebileceðini çok güzel biçimde sanýyorum teþhis edeceðiz.''

http://www.ntvmsnbc.com/id/25169388/

Hakim ve savcý açýðýnýn kapatýlmamasýnýn sorumluluðu, hakim ve savcý adaylýðýna kabul koþullarýný düzenleyen yönetmeliklerdeki hukuka aykýrý düzenlemelerin ve hukuka aykýrý bu düzenlemelere göre yapýlan sýnavlarýn iptali için YARSAV tarafýndan açýlan davalarda ve açýk hukuk ihlalleri nedeniyle verilen yürütmenin durdurulmasý kararlarýnda mý?

Yargý, hakim ve savcý adaylýðýna kabul koþullarýnýna iliþkin düzenlemeleri açýkça hukuka aykýrý buluyor ve siyasi irade bu hukuka aykýrýlýklarý yargýya taþýyan bir meslek birliðine neden bunu yargýya taþýdýn ve hakim savcý alýmýný engelledin diyor, gerçekten ilginç.

Deðerli meslektaþým Selin haným;

Görüþlerinize sonuna kadar katýlýyorum. Ancak, hakim ve savcý alýmlarýnda uygulanan yöntem bu iktidar döneminde gökten yeni inmiþ bir sistem deðil. Hakim ve savcý alýmlarý yýllardýr baþka partilerin iktidarýnda da yapýldý. Hatta bir partinin (CHP'nin) bir Adalet Bakaný (Mehmet Moðoltay) "Bakanlýðým için .... kadar kadro aldým, bu kadrolarý falanca partinin mebsuplarý için mi kullanayaým" diyerek kendi partisine yakýn kiþiler için kullanacaðýný açýkça ifade etmiþti. Ve o dönemde yoðun bir partizanlýk yapýlmýþtý. Þimdi, hakim ve savcý alýmarý konusundaki yöntem eskiye göre kýsmen iyileþmiþ durumda. Ama eski kötü (olduka partizan) yönteme ses çýkarmayanlarýn þimdiki yönteme ses çýkartma konusunda ne kadar haklarý var? Elbette hakim ve savcýlýk gibi adalet daðýtacak bir meslek mensubunun baðýmsýz ve tarafsýz olmasý gerekir. Bu güne kadar bu "baðýmsýzlýk ve tarafsýzlýk" konusunda hiç ses çýkartmayanlar, þimdi seslerini yükseltiyorlar. Bu da onlarýn samimiyetlerine gölge düþürüyor. Biz farkýndayýz ki, AKP de yargýyý kendi çizgisinde dizayn etmeye çalýþýyor. Bunu elbette eleþtirmeliyiz. Ama bunu yaparken, geçmiþte yargý kadrolarýný partizanca dolduranlarýn yaptýklarýna ses çýkartmazsak, þimdi çýkaracaðýmýz sesin samimiyeti tartýþýlýr hale gelir. Bu nedenle,geçmiþte veya þimdi,kim olursa olsun, þayet yargý kadrolarýný patizanca doldurmaya kalkýþýyorsa hepsine birden karþý olmalýyýz.
Saygýlarýmla.

Hükümet hatamý etmiþtir yanlýþ mý yapmýþtýr bilemem ama bir anda bazý gerçekler ortaya döküldü. Ben 6.Ceza dairesini tebrik ediyorum bence taltif edilmeliler.
Benim de bir iþ dosyam vardý bir hukuk dairesinde yaklaþýk üç yýl sonra döndü. Ýþleyen faizler yüzünden ana paranýn 3 misline yakýn faiz ve diðer fer'iler fazlasý ile borçlu þirket tarafýndan ödenmek zorunda kaldý. Alacaklý vekili olmama raðmen borçlu tarafa acýdým. Dosya sorgulama yapardým ara sýra bizim dosyadan sonra esas almýþ yani sonra gelmiþ dosyalar sonuçlanmýþken bizimki yýllarca incelemede kaldý.
Üyelerin öyle heybetli gösteren cübbelerine bakýp aldanmamak lazým burasý Türkiye, yargýsý da yürütmesi de Türk iþi.