Cevap: Seçilmişler Atanmışlar
Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hâkim ve Cumhuriyet savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir. Yargıtay birinci başkanı, birinci başkanvekilleri ve daire başkanları kendi üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri ve daire başkanları, kendi üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla 4 yıl için SEÇİLİR.
Askeri Yargıtay üyeleri birinci sınıf askeri hâkimler arasında askeri Yargıtay Genel Kurulunun üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla her boş yer için göstereceği üçer aday içinden Cumhurbaşkanınca SEÇİLİR.
Anayasamız Sayıştay’ı bir yüksek mahkeme olarak saymamıştır. Bununla birlikte Sayıştay, bir başka yerde değil, Anayasamızın “yargı” bölümünde düzenlenmiştir. (Anayasanın 160. maddesi)
Sayıştay esas itibarıyla bir yargı organı değil, bir idari organdır. Sayıştay’ın iki yönü vardır.
Sayıştay bir yönüyle genel ve katma bütçeli dairelerin bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına incelemek ve denetlemek ile görevlidir. Bu "inceleme ve denetleme" görevi idari bir görevdir. Yargısal nitelikte değildir.
12.09.2010 tarihinde yapılan anayasa paketi değişikliği: MADDE 159 – Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yirmiiki asıl ve oniki yedek üyeden oluşur; üç daire halinde çalışır.
Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun, dört asıl üyesi, nitelikleri kanunda belirtilen; yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Cumhurbaşkanınca, üç asıl ve üç yedek üyesi Yargıtay üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca, iki asıl ve iki yedek üyesi Danıştay üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca, bir asıl ve bir yedek üyesi Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulunca kendi üyeleri arasından, yedi asıl ve dört yedek üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından adlî yargı hâkim ve savcılarınca, üç asıl ve iki yedek üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından idarî yargı hâkim ve savcılarınca, dört yıl için SEÇİLİR.
Mahkeme kuruluşu bulunan her il merkezi ve ilçede o il veya ilçenin adı ile anılan bir Cumhuriyet başsavcılığı bulunur.
Cumhuriyet başsavcılığında, bir Cumhuriyet başsavcısı ve yeteri kadar Cumhuriyet savcısı bulunur. Gerekli görülen yerlerde Adalet Bakanlığı’nın önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun kararı ile bir veya birden fazla Cumhuriyet başsavcı vekili ATANIR.
Anayasa Mahkemesi Üyelerinide Cumhurbaşkanı ve TBMM si seçer,kendi aralarındada başkanlarını seçerler.
Bu sistemi tartışmak ayrı birşeydir,lütfen atanmışlar ve seçilmişler olgusundan uzaklaşmayalım derim ben.Konumuz bu olsun,başlığa uyalım.
Nereden çıkardınız yargılamanın atanmışlar tarafından yapıldığını anlayamadım doğrusu.Karışık bir durum olduğu kabul ederimde,iyi incelersek iddiada bulunanın atanmış,yargılayan ve karar verecek olanın yinede bu karışık sisteme rağmen seçilmiş olduğunu anlayabiliriz diye düşünüyorum.İlk iletimdede belirttim atanmışları seçilmişler atar.Cumhurbaşkanınıda seçilmişler(TBMM) atıyordu,ancak artık halk seçecek.Böylece Cumhurbaşkanıda seçilmiş olacak ve atamalarını seçilmiş olarak yapacak.Kaldıki bu atamalar konusunda sayın Abdullah GÜL,bu konuda Cumhurbaşkanının çok yetkileri var bunları alın diye TBMM ne mesaj yollayan ilk Cumhurbaşkanıdır.Belirtmek istedim.
Halkın seçtiği,birinci çıkan bir parti genel başkanını Cumhurbaşkanı hükümet kurması için görevlendirir.Bir başka milletvekilinide görevlendirme yetkisi vardır.Ancak buradan ne hikmetse,başbakanın atanmış olduğu fikrine kapılmanızı fena halde seçilmişler ve atanmışlar konusunda bi haber olduğunuz izlenimi vermedi değil bana.
Benimde itiraz ettiğim bir konu var,bakanların milletvekili(seçilmiş) olması şartı getirilmeli.Burada en karışık konu bu aslında.Kemal Derviş,Davutoğlu gibi.
Aslında söyleyeceğim çok şey var,bu yazı biraz uzun oldu,sizinde ısrarla belirttiğiniz gibi sayın Commodore1tr,pek okuma alışkanlığımız olmadığı için,bir sonraki iletime bırakıyorum onları.Çok karışık değil aslında,bir iki önemli düzenlemeyle yönetim ve idari yönden daha aktif,dinamik bir yapı getirilebilir.Atanmışlarla seçilmişlerin hedefi Türkiye ve yaşayan insanların rahatı,güveni olunca sorun yok olur zaten.Hepside bana kalırsa emek veriyorlar ve hizmet ediyorlar.İkiside olmazsa olmazdır.