Aslında kişisel olarak, Medeni kanunun bu konuyu düzenleyen 336.maddesinde bir ifade hatası bulunduğunu düşünüyorum. Maddeye göre "Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar.
Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir.Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir."
Verebilir derken, sanki aslolan velayetin birlikte kullanımıdır ve hakim yine her iki tarafa velayet hakkı tanıyabilir gibi izlenim uyandırıyor. Ancak ifade hatası olsa da olmasa da, gerçek bu değil. Sayın Varlıakman'ın da yazdığı gibi, boşanma davalarında velayet tek tarafa verilir. Konu ile ilgili çok açık bir Yargıtay Kararını da yazıyorum. "Boşanma veya ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velayeti eşlerden birine vermesi gerekmektedir. ( MK. md. 336 ) Velayet düzenlemesi kamu düzeni ile ilgilidir. Yabancı mahkemenin müşterek çocukların velayetini anne ve babaya bırakması Türk Medeni Kanununa aykırıdır."
Bunun dışında size önereceğim bir nokta şudur; eşinize velayet hakkını vermeye karar verirseniz, kızınızla kişisel ilişkilerinizi anlaşma altına almanızda fayda bulunmaktadır. Şöyle açıklayabilirim, hakim bir tarafa velayet hakkını verirken, diğer tarafla çocuk arasındaki kişisel ilişkileri de düzenler. Bu kişisel ilişki, çocuğu hangi tarihlerde, ne şekilde göreceğinizi düzenler. Bunu çok açık biçimde yazılı hale getirirseniz, ileride velayetin kullanılması ile ilgili bir problem çıkması halinde, eşiniz Mahkeme ilamına uymak zorunda kalacaktır.