Medea kompleksi -boþanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancýlaþtýrma sendromu

ortak velayet davalarýnýn esasýný temsil eden bir kavram ülkemizde henüz hukuki düzenlemeler yapýlmadýðýndan veya toplum yapýsý gereði pek çok cinnet þiddet veyahutta intihar vakalarýnýn temelinde yatan eys sendromu malesef hukuk alanýna taþmamýþ durumdadýr bu konuda araþtýrma yapmasý gereken çocuk psikyatrlarý bu konuyla direk alaklaý adli týp ve hukuk hocalarý malesef konudan habersiz ve duyarsýzdýrlar.benim anlamadýðým 1985 yýlýnda richard gardrener tarafýndan tanýmlanan bir çok ülkenin kanunlarýna giren bu sendrom neden hala ülkemiz akademisyenleri tarafýndan incelenmemektedir.pariental alienation syundrome olarak googleda binlerce makale bulunurken göya akademik çalýþma yapan insanlarýn bu kopnudan habersiz olmalarý ilginçtir.henüz boþanmada kötü niyetli anne sendromunu duymayan binlerce hukukcu vardýr medea komplexinden habersiz boþanma avukatlarý ve malesef psikaytrlar daha önemlisi adli eriþkin psikytrlarý mevcuttur.
medea komplexi eski yunantradgedyalarýndan epiclosun medea sýndan köken alýr.kýsaca aldatýldýðýný düþünen hüsrana uðramýþ kadýn boþandýðý kocasýndan intikam almak adýna çocuklarýný öldürür.ölüm elbette fiziki olmayabilir burdaki ebevyne yabancýlaþtýrma sendormuna yakalanmýþ çocuklarda babayý unutma þeklinde kendini gösterir özellikleri çocuklar annenin aðýna düþmüþlerdir ve papagan gibi ne söylenirse tekrar ederler.aðýr bir travma stres sendomu þeklinde ortaya çýkmýþtýr.
amerikada daha fazla babaya yönelik açýlan cinsel istismar davalarýnda ki artýþta kendini göstermiþ dr richard gardner ýn salem cadý davalarýna benzettiði bu davalarda ortak özellikler bulmasýyla eys sendomu tanýmlanmýþtýr.bu sendromun boyutu senin baban kötü denilmesinden baþlar babaya yönelik cinsel istismar davasýna kadar geniþleyen bir yelpazede yer bulur bu sürede istenilen amaç gerçekleþtirilmiþ velayet kontrolu anne tamamýyla babaylaçocuklarýn baðýný üstelikte mahkemeler vasýtasyla gerçekleþtirmiþ olur hukukcu arkadaþlardan bu makalelerin bir an önce türkçeleþtirilip adalet sistemimizde yerini almasýný temenni ediyorum ülkemizde bu davalar henüz su yüzüne çýkmamakla beraber yaþanan bir çok cinnet vakasýnýn altýnda bu sendromlar yatmaktadýr .fabrikasyon istismar davalarý kötü niyetli anne sendromlrý ebevyne yabancýlaþtýrýlmýþ çocuk sendromlarý medea komplexiyle hareket eden ebevynler aslýnda hukuk ve adli týpbýn içinde azýmsanmýyacak oranda çoktur.
internette sadece ingilizce formatla yapýlan bu üç arama sonucunda binlerce makale vardýr canada amerika hatta olgunun islami açýdan ele alýndýðý yayýnlar bile mevcuttur .boþanmýþbabalar com da baþlayan tek makalelik yayýn umarýmki toplumumuzda gerçekten kanayan bir yara olan sendromlarýn tanmlanmasýyla haziran 2010 da aihmde kabul edilen ortak velayet kavramýyla bir yer bulur ve yeni anayasaya en azýndan bu ortak velayet ve bu velayeti kontrol eden devlet kurumlarýyla çocuklar analý babalý büyüme haklarýna yeniden kavuþur aile facialarý ve dramlarý yaþanmak zorunda kalmaz onlarca kiþi suçsuz yere yýllarýný vermek çocuklarýnýn ruhsal ölüðmleriyle yüzleþmezler saygýlarýmla lütfen ingilizce bilen arkadaþlarým pariental alienation synrome ve medea komplexi salem cadý davlarýyla alakalý çevirileri bu sitede yayýnlasýnlar ....saygýlarýmla

medea komplexiyle veya pariental alienation syndrome ile ilgili hiç kimsenin çalýþma yapmadýðýný farkettim . akademisyenlerin hiç ilgilenmediði ama toplumsal yara olarak bir çok vakaanýn ardýnda gizli kalmýþ bir durumdur.bu konuyla alaklý çalýþma grubu kurmak adýna bilinirliðini artýrmak bile yeterlidir.medea komplexi :
yunan tragedyalarýndan epiclos un medea tragedyasýndan köken alan bir hastalýktýr.kýsaca aldatýldýðýný düþünen kadýn (yýkýk hüsran ve kýzgýn)eski kocasýndan intikam alabilmek amacýyla çocuklarýný öldürerek ona gösterir.günümüz modern dünyasýnda anlamsýz gelen bir çok davanýn ardýnda bu komplexin paranoya ve histeriye ittiði kadýnlar mevcuttur.
özellikle boþanma davalarýnda büyük oranda kendini gösterir fakat boþanma davalarý bittikten sonra da boþanma hükümleriyle alakalý gerek velayet gerekse nafaka bakýmýndan boþanmada kötü niyetli anne sendromu olarak tanýmlanan amerikan hukuk sisteminde canada hukuk siþteminde yeri olan bir vakanýn köklerini oluþturur. DIVORCE RELATED MALICIOUS MOTHER SYNDROME Ira Daniel Turkat, Ph.D. (http://relationships.blog-city.com/m...syndrome_1.htm) örnek olarak verilebilicek bir sitedir
boþanmada art niyetli anne sendomu iþin maddi kýsmýnda nafakayla alaklý art niyet sergilerken velayet kýsmýnda yabancýlaþtýrýcý rolune burunerek çocuk veya çocuklarýný babaya karþý kýþkýrtmaya yabancýlaþtýrmaya ve kullanmaya kalkar bu durumda çocuklarý ciddi bir duygusal tacize maruz býrakarak hýrpalar ki bu durum travma sonrasý stress sendromu olarak bilinecek ruhsal durumu doðurur.ülkemizde henüz yeni yeni þiddeti giderek artan bir çok davanýn kökleri bu duruma kadar uzanýr.duygusal taciz o kadar þiddetlenebilirki annenin babayý fabrikasyon (üretme/kurgu )bir cinsel istismar davasýna dahi dönüþtürebilir .bu duruma yabancý olan çocuk psikaytrlarý gerçek istismar veya kurgu istismar tanýmlamalarýnýn yapýldýðý makaleleri okumamýþlarsa uzun süren bu duygusal tacizin birer parçasý olurlar ve mahkemeler uzadýkçada kötü niyetli anne sendomu baþarýlý bir yabancýlaþtýrýcý olarak çocuklarýn gözünde baba imajýnýn yok edilmesi saðlanmýþ olur.
boþanmada art niyetli anne sendoromunun en aðýr þekli istismar suçlamasý günümüz ülkemizde bir salgýn gibi büyümektedir. hukuki ve týbbý çalýþmalar geri olduðundan bir çok vaka sürüncemede býrakýlarak hem çocuk hemde babalar açýsýndan maduriyet çok büyümüþtür.iþin ilginç yaný gerçek istrismar davalarý bile bazen arada kaybolabilecek kadar hukuki vahemet bir hal almýþtýr. ülkemizde velayet kontrolu yapan herhangi bir resmi kurumun olmamasý velayet sahibi annenin her türlü duygusal tacizine açýk çocuklarý koruyabilecek bir mekanizmanýnda kurulamamasýndan çocuk haklarý bakýmýndan ciddi bir risk oluþturmaktadýr.bu konuyla alakalý bir çok çalýþma mevcuttur bunlardan bir kaçýnýn sitesini veriyorum: http://www.fact.on.ca/Info/pas/walsh99.htm makaleler incelendiðinde olayýn vahameti daha çok gözler önüne serilmektedir. http://www.fact.on.ca/Info/pas/gard01b.htm
hatta iþin daha ileriki aþamalarýnda adli týp makaleleri iþin ciddiyetini gözler önüne sermektedir.
http://www.ipt-forensics.com/journal/volume2/j2_3_1.htm bu konulardan habersiz basma kalýp bir sistemle raporlar alýnarak yaratýlan bir çok mahkumiyetin vicdanlarý rahatsýz eden kýsmý iþin uzmaný diye ortalara çýkan gerek akademik gerekse hukuk kýsmýný dolduran kiþilerin aslýnda hayatlarýnda bir kaç makale okumaktan ve toplasanýz üç makaleyi geçmeyen yayýnlarla ortalarda dolanmasýdýr.1985 yýlýnda salem cadý davalarýna benzetilerek tanýmlanan bu hastalýklar 2011 türkiyesinde hala bilinmemekte birkaç insanýn kiþisel mücadeleleriyel tanýmlanýp hukuk sistemi içine alýnmaya çalýþýlmaktadýr. bu konuda bu makaleleri çevire arkadaþlarýmýn bu konu altýnda bu konunun madurlarýna yardým edebilmek adýna buradan yayýnlamaya davet ediyorum. saygýlarýmla

ilk verilen boþanmada art niyetli anne sendromu linkinin çalýþmadýðýný belirten arkadaþlara orjinal linki veriyorum
http://www.fact.on.ca/Info/pas/turkat95.htm

http://www.ipt-forensics.com/journal/volume2/j2_3_1.htm

http://www.fact.on.ca/Info/pas/gard01b.htm

http://www.law.ucdavis.edu/faculty/B...ch_527_552.pdf

bý konuyla alakalý sitelere örnektir.

yeni oluþacak anayasada velayet tanýmlamalarýnda ortak velayet kavramý ve velayetþi kontrol edecek kurumlarýn oluþturulmasý elbetteki yukarda bahsi geçen konulardaçocuk baba ve anne haklarý yönünden çok iyi olacaðý aþikardýr.dolayýsýyla bu makalelerin akademik çevrelerce çalýþýlmasý ve anayasa metinlerine ortak velayetibn konulmasý ceza ve aile mahkeme hakimlerinin bu konuyla direk veya dolaylý olarak aydýnlatýlmasý bu yolda atýlabilecek en önemli adýmlar olacaktýr.saygýlaýrmla

bu konunun bilinirliði okunma ve yanýtlanma olayýylada görülebiliyor konu hakkýnda bilgisi görüþü olanlarýn paylaþmasýný diliyorum

gerçekten hukuki olarak önemli bir boþluk, malesef hukuk sistemimiz de kötü niyetli anne sendromuna alet oluyor. bu konuda akademik çalýþmalarý ve bilgi paylaþýmýný bu konuyu gündeme getiren sayýn üyeyi kutluyorum..

teþekkür ederim konunun bilinirliði adýna olabildiðince hukuk ve týp adamlarýna yukarýdaki makalem ulaþtýrýlabilirse yeni hazýrlanmakta olan anayasada ortak velayet kavramý yer alabilir bu konudaki bir çok cinnet katliam ve tramatik olaylar engellenir madur insanlarýn maduriyeti giderilir ve en azýndan toplum saðlýðý açýosýndan ilerleme saðlanmýþ olur düþüncesindeyim .saygýlarýmla

sayýn cem polatoðlunun yaþadýklarýný anlatan bir makale ....

BEN KAYBETTiM…

SENi SEViYOR(D)UM BABA ! yazýsýný okuyanlar hatýrlar, medenice ayrýlmýþtýk eþimden. Ýlk altý ay sütliman. Kýz henüz iki yaþýnda. Artýk onunla eskisinden daha çok ve daha kaliteli zaman geçirebiliyordum. Kýsa sürdü balayý. Geri dönmeyeceðime inanan anne intikam fitilini ateþledi. Kýzýmý almaya gittiðim bir gün kapý yüzüme kapandý. Kýzýmý öyle “uluorta” göremeyeceðimi, bu konuda muhatabýn artýk “avukat” olduðunu söyledi. Bir sonraki ve daha sonraki kapý önü yalvarmalarým ve eþ-dost tavsiyeleri fayda etmedi. Böylece yýllarca sürecek olan yüzlerce kez öz kýzýmý “haczetme” dönemi baþladý.

Bu iþlem, çek borçlusuna yapýlan haciz iþlemiyle ayný; önce adliyeye gidilir, ücret yatýrýlýr. Sonra çalýþan memurlara Pazar günü sizinle gelsin diye yalvarýlýr. Her konuda(!) anlaþtýðýnýz haciz memuru Pazar günü gidilip evinden alýnýr, adliyeye getirilir, oradan dava dosyasý alýnýr. Daha sonra karakola gidilir, iki Polis memuru da oradan alýnýr. Çocuðun evine gidilir. Saðlam aldým-saðlam verdim yani teslim-tesellüm tutanaðý düzenlenip memur, polis gözetiminde karþýlýklý imzalanýr. Sonra sýrasý ile polis karakola ve memur evine býrakýlýr. Anca bir alýþveriþ merkezine adým atýlýr. Annesinin verdiði sipariþ listesi kan-ter içerisinde bitirilir. Paket fast-foodlar arabada yenir. Çünkü; memuru evinden, polisi karakoldan alýp 17:00’da kýzýmý teslim etmeliyim, aksi takdirde bu „çocuk kaçýrma“ya girer ki bu konuda davalarým vardýr. Oysa defalarca kýzýmý evde bulamadým ancak bir kez bile dava açmadým.

Seneler çabuk geçiyor;
5 Yaþ; Beraberken son derece mutlu olan kýzým annesinin her telefonunda adeta iþkence görüyor ses tonunda konuþmaya baþladý.

6 Yaþ; Her buluþmamýzda“18 yaþýna gelince soyadýmý deðiþtireceðim.” demeye baþladý.

7 Yaþ; Eskisine göre daha uzunca bir alýþveriþ listesi var. Sipariþlerin çoðu da bir çocuðun kullanmayacaðý objeler. Ör. Týð, Tuval, ithal boncuklar v.s.

8 yaþýndan itibaren kýzýmdan hakaret iþitmeye baþladým. Þambaba, Ýskele babasý v.s.

9 Yaþ; Maziye dönük ilginç hikayeler anlatmaya baþladý. Ör. Henüz kundaktan yeni çýkmýþ kýzým yaþamýþcasýna annesini vahþice nasýl dövdüðümü(!) anlatmaya baþladý. Detaylar þöyle; Kýzým elinde þeffaf kiraz kasesi ile kýrmýzý berjer koltukta otururken gece 02:00 de sarhoþ olarak eve gelen bendeniz annesini sille tokat dövmüþüm! Dudaklarýndan kanlar akan annesi þevkatle kýzýna sarýlarak “Sen aðlama kýzým, bir gün kurtulacaðýz bu kötü adamdan.” demiþ bizim bir yada birbuçuk yaþýndaki “Ayþecik”e. Bizim Ayþecik kundaðýndan kalkarak “sen üzülme anneciðim, ben çalýþýr sana bakarým.” dedi mi? orasý meçhul.

10 yaþ; Yeniden evlendim. Kardeþi doðdu. Kadýn panikledi. Sanýrým “yedek geldi” sandý. Kýzým her gün bizde. Mutluluðun resmi bu olsa gerek. Bir yanda oðlum, diðer yanda kýzým. Bakarken gözlerim yaþarýyor. Tek üzüntüm, evde otomatik olarak kaydolan telefon konuþmalarýndan dinlediðim kadýnýn kýzýma þimdiki eþim hakkýnda söyledikleri.

11 Yaþ; Kadýn bir oðlum oldu diye kýzýmý boþlamayacaðýma inandý. Diþler tekrar meydanda. Yine göstermiyor kýzýmý. Ben de bu yaþýndan sonra kýzýmý polis gücü ile haczetmek istemiyorum. Bir kere denedim; Piþman oldum.

12 yaþ; Kadýnýn bir sevgilisi oldu. Evet evet.. Vallahi. O bana kýzýmý göstermeyen kadýn, adeta kýzýmý bana býraktý hatta terk etti. Öyle ki Þubat’ta Mýsýr, Haziran’da 10 gün Yunan adalarý ve Aðustos’ta full Avrupa turlarýna çýktýk ailece. Hacizle bir kaç saat görebildiðim kýzýmý 6 ay sürekli gördüm, haftalarca bende kaldý. O mutlu, ben mutlu, oðlum mutlu. Biz mutlu olduðumuz için eþim mutlu. Kadýn da mutlu, artýk sevgilisi var. Yaþasýn. 6. ayýn sonunda adamdan ayrýldý. Silah (kýzým) tekrar fora.

13 yaþ; Sponsor olacaðým bir adam arýyorum. Neyse parasý vereceðim. Düðünlerini yapacaðým, balayýna yollayacaðým, maaþa baðlayacaðým, hatta ev alýp (ama Ekvador’da) içini döþeyeceðim. Yok-yok-yok!

14 yaþ; Senede bir veya iki kez görüþmeye baþladýk. Artýk kýzým tarafýndan da doldurulan kalýnca bir alýþveriþ ve temel fikir baþkasýndan gelse de daha bilimsel bir hakaret listem var. Mesela þambaba gitti, “biyolojik veya sperm baba” geldi.

15 yaþ; Büyümüþ. Buluþmamýz sadece para, alýþveriþ veya yurtdýþý izni için gereken muvafakatname nedeniyle. Gerçi kardeþini çok sevdiðini söylüyor ama görmek için hiçbir çaba sarf etmiyor. Yýlda bir-iki kez görüþsek de, ne yaparsam yapayým kavgasýz tek bir buluþmamýz geçmiyor. Konuþmalarýn seyri þöyle;

- Nasýlsýn kýzým?
- Sana ne?
- Kardeþin ilkokula baþladý
- Bana ne?
- Baðýrma kýzým herkes duyuyor
- Kime ne?
- Bir þeye ihtiyacýn var mý?
- Seni ilgilendirmez
- Okul nasýl gidiyor?
- Yeni mi aklýna geldi? v.s.

16 yaþ; Hakaretler daha da felsefi. Alt tarafý “Senden baba olmaz.” diyecek, ancak son okuduðu 4 kitabýn özetine bir Sokrates, iki Descartes ekleyerek. Ayrýca “Þunu þöyle yapsan daha iyi olur.” mu dedim? Eyvaaah!… Sen kimsin ki?, Sen bana karýþamazsýn?, Sana soran mý var), konuþma! v.s.

17 yaþ; Son buluþmamýz. Görüþmeyeli sadece bir sene geçti. Karþýmda uzun boylu, zarif ve çok güzel genç bir kýz var. Fönlü saçlarý, trendy kýyafeti, hafif makyajý ile modern, göz alýcý bir genç kýz. Ama ben “o kýz” ýn sadece adýný ve doðum tarihini biliyorum. Onu da bir zamanlar facebook þifremde kullanmýþtým.

Bir gün istemeden aðzýmdan böyle çýktý laf; ”O kýz…”.

Bir baba, hem de kýzýný canýndan çok seven, özlemini her an kalbinde, beyninde, hücrelerinde hisseden bir babanýn istemsiz çýðlýðý bu olsa olsa...

Ancak arada o kadar boþluk var ki, “O”nun hakkýnda hiçbir þey bilmiyorum. Bilmeme, tanýmama, koklamama, baðrýma basmama müsaade edilmedi. Bakkalýn çýraðýný, kapýcýnýn kýzýný, kimse alýnmasýn ama ablamýn köpeðini daha çok tanýyorum. Ama benim kýzým ne yer, ne içer, ne sever, neyi sevmez, hobileri, fobileri nelerdir, ayakkabý numarasý, boyu kaçtýr, alerjisi var mý?… ve binlerce cevabýný bilemediðim soru.

Emek veremedim kýzýma, hasta iken baþýnda duramadým, ilk yazýsýný, ilk karnesini göremedim, birlikte ders çalýþamadým. Benden tek istedikleri para idi, hem de doðmamýþ torunlara yetecek kadar. Aldýlar, alýyorlar, alacaklar. Ancak para geleceðe deðil sýfýr arabalara, seyahate, dekorasyonlara gömüldü.

Allah evlat acýsý vermesin derler. Evlatlarýný kaybedenleri anlamam mümkün deðil. Peki benim gibi evladýný ölmeden kaybedenleri kim anlar? Kim “var ama yok” olan evladýmýn yüreðimde hissettiðim acýsýný tarif edebilir bana? Önce bir insan sonra bir baba olarak yýllardýr irdeliyorum, kýzýma özlemin yakýcýlýðýný daha az hissetmek için duygularýmýn adýný koymak istiyorum, bulamýyorum bu acýnýn adýný, yapamýyorum tarifini. Tek bildiðim, yaþadýklarýmdan asla vicdan azabý ve piþmanlýk duymadýðýmdýr. Ama ya kýzým piþmanlýk duyarsa...

Ne olursa olsun ben bir babayým ve kýzýma olan duygularým, özlemlerim, aþkým asla bitmedi, bitmeyecek de...

Sonuç;
Artýk kýzýmla görüþmüyoruz. Ben kaybettim. Kýzýmla bir kez bile dans edemeden, baþ baþa bir kadeh þarap tokuþturamadan, elinden bir fincan kahve içemeden, bana erkek arkadaþýný anlatamadan kaybettim. Baþý sýkýþtýðýnda kapýmý çalmadan, omzuma yaslanmadan, erkeklere, kadýnlara, hayata dair konuþmadan, tek bir nasihat veremeden, bir kez dahi babacýðým cümlesini duymadan, en kötü anlarýnda, hata yapsa da, hakaret etse de karþýlýksýz koþulsuz hep yanýnda olacaðýmý, onu çok sevdiðimi ve hep seveceðimi söyleyemeden kaybettim.

Bu yarýþý ben kaybettim. Kýzýmý benden uzaklaþtýrmak isteyen, göstermeyen, yýllarýmý mahkemelerde süründüren annesi ise kazandý.

Peki, benden baþka kaybeden oldu mu?

SENi SEViYOR(D)UM BABA yazýsý için týklayýnýz http://www.cempolatoglu.org/maksatmu...dum%20BABA.htm
Sevgilerimle

Cem Polatoðlu diðer yazýlarý için týklayýnýz

Slm
Boþanmada çocuklarýn maðdur edilmesinde yasal düzenlemelerimizin eksikliðnin rolü olsada aile mahkemesine tanýnan yetkilerin geniþliðini düþünürsek.
Þahsi kanaatimdirki aile mahkemeleri pek çok faktörü göz ardý etmektedir 162.000 evlilikte 33.000 boþanma =altý haneden ikisi boþanmýþ ki zaten ( bu rakamlar tv de duyduðum rakamlardýr) bu aile mahkemelerinin aileyi nasýl koruduðunu göstermektedir
Bence aileyi korumak demek çocuðu korumak demektir aile ne kadar korunuyorki çocuk korunsun!!!