Alıntı:
Av.İlknur Sezgin Temel rumuzlu üyeden alıntı
Hukukumuzda "imam nikahı" diye bir müessese mevcut değildir.
Söz konusu çocuklar evlilik dışı doğan çocuklardır.
Söz konusu 2. kadın ise erkeğin METRESİDİR.
"İmam nikahı" devlet organları önünde olduğu gibi, bir hukuk sitesinde ve bir hukukçu için de HİÇBİR ŞEY ifade etmeyen bir terimdir.
Kadınlar toplum önünde namuslu görünebilmek için - ki NAMUS bence İzafiyet teorisini bile izafiyette sollayacak bir kavramdır- kendilerine hukuken meşru bir zemin oluşturamadıklarından EN YALIN HALİYLE METRES OLDUKLARI GERÇEĞİNİ İMAM NİKAHI adı arkasına saklamaktadırlar ki, gereksiz ve onların metres oldukları gerçeğini değiştirmeyen bir çabadır bu.
Yanıldığınız noktalar var.
Öncelikle İmam nikahıyla yaşayan bir eş metres değildir. Bunu ne katılımcının ne de benim kabul etmem mevzu bahis değildir.
Ayrıca hangi hukuktan bahsediyorsunuz? 751 yılından 1927 yılına kadar uygulanan Türk hukukunda 2. eşe müsaade edildi. 1200 yıllık bir hukuk sisteminden bahsediyoruz. 1200 yıldır izin verilen bir şeyin aniden yasaklanması 1200 yıllık adetlerin tak diye değişeceği anlamına gelmez. Sadece 80 yıldır uygulanan hukukun 1200 yıllık bir geçmişi olan hukuku bir kalemde silip atacağını sanmak, yanlıştır. Bu sebepten dolayı da ülkemiz daha bazı sancıları aşamamıştır.
Gel gelelim işin teknik boyutuna. 1200 yıldır 2. eşe müsaade edildi mi? Edildi. Demek ki bir erkek birden fazla kadınla nikahlanabiliyor muydu? Evet. Bu daha sonra değiştirildi mi? Evet. Demek ki hukuk kuralları değişikliğe uğramış. Yani hiçbir zaman olmamış bir müessese değilmiş, 2 eşlilik. İmam nikahı Hukuk tarihini bilmeyen bir hukukçu için bir şey ifade etmiyor olabilir ama bir hukukçu dedelerinin tabii olduğunu hukuku da bilmelidir.
Ve insanların neyi ne şekilde isimlendirecekleri onlara kalmış bir mevzudur. Liberal demokratik bir hukuk devletinde bu hiçbir hukukçunun ödevi ve görevi değildir.
Ülkemizde 2. bir kişiyle evliliğe 1200 yıllık hukuk sisteminin aksine son 80 yıldır müsaade edilmiyor. Ülkemizde şu an metres hayatı yaşamanın bir müeyyidesi yok. Ama evlilik olmadan Dini nikah yaptırmak suçtur. Bir suçun oluşabilmesi içinde hukuka aykırı olan bir durumun varlığı gerekir. Şayet metres hayatı (zina) yasak olsaydı ki sadece 7 yıl öncesine kadar o da yasaktı, ceza kanunu bunu tazmin etmek zorundaydı. İmam nikahı şu an yasaktır amacı da çok eşliliğin önüne geçmektir. Demek ki hukuk sistemi dini nikah altında birlikte yaşan eşler ile metres hayatı tutanları ayırt etmiş, nikahı seçenlere müeyyide diğerlerine bir yaptırım öngörmemiş.
Bir hukukçunun da bileceği üzere, hukukçular kanun koyucunun koyduğu kurallar çerçevesinde hukuku yürüten kişilerdir. Ve kanun koyucumuz burada imam nikahlı kişileri metres hayatından ayrı tutmuş. Metres hayatı yaşayan kişiler arasındaki borçlar bile doğal-eksik borçtur. Halbuki İmam nikahında böyle bir durum yoktur.
Yani hatanızı düzeltecek olursam:
Söz konusu çocuklar evlilik dışı doğan çocuklardır.
Söz konusu 2. kadın ise erkeğin İslami Nikahlı eşidir.
Hukukumuz insanların medeni haklarını kötüye kullanmasına müsaade etmediği için, 1200 yıllık eski hukukumuzdan çok eşlilik müessesini korumamaktadır.
Buradan çıkartılması gereken sonuç, 2. ilişkinin metres hayatı olduğu değil, Türk hukuku tarafından tanınmayan bir akit benzeri oluşudur.
Ayrıca Hollanda'da insanlar homoseksüel ilişki yaşayıp ve evlilik yapabiliyorlar. Bir hukukçu olarak bu kişilerin evliliğine bakış açınız da bunun sapkınlık veya aykırılık olduğu mu? Yoksa 21. yüzyılda yaşamanın gereği olarak farklı hukuk sistemindeki düzenlemelere saygı duymak mı?