MSN anlık ileti ile Kişilerin Huzur ve Sükunu bozulabilir mi?
MSN arkadaş listemde kayıtlı bir arkadaşımla bir sorun yaşadım. Kişisel iletisi ile hakaret etti. Bende terbiye sınırları içerisinde bu hakaretlerin kendisine yakışmadığına dair 8-9 değişik günlerde online olduğu anlarda anlık iletiler yazdım. Bunların içerisinde hiç bir hakaret ve tehtid içeriği yoktu. Bana direk cevap yazmak yerine yine kişisel iletileri ile hakaretlerinin dozunu arttırdı. Ben de kendisini profil sayfasındaki anlık iletilerinin çıktıları ile şikayet ettim. İfadesinde hakaretleri kendisinin yazdığını ancak muhatabının bir başkası olduğunu söylemiş. Takipsizlik kararı verildi. 2 gün sonra MSN'de karşısına çıkarak rahatsız ettiğim gerekçesiyle ve iftira maksatlı hakaretlerini şikayet ettiğim için şikayette bulunmuş. Savcılığa çağrıldım. İfademde MSN ile mesaj atmadığımı belirttim. Bunların teknik tespitle elde edilebileceğini belirttim. Bir gün içerisinde iddianame düzenlenerek hakkımda TCK 123/1 den dava açıldı. Hakkımda İftira suçu için takipsizlik kararı verildi.
Sorum şu karşılıklı rıza ve istekle arkadaş olunan bir iletişim ortmında, içerik bakımından da bir suç teşkil etmeyen budurumda savunmamda TCK.nın 26/2. maddesinin "kişinin üzerine mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişin olmak üzere, açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez" hükmünü kullanabilirmiyim? Teknik açıdan rıza söz konusu iken bunun beyanı nasıl değerlendirilmeli?
Sorum şu karşılıklı rıza ve istekle arkadaş olunan bir iletişim ortmında, içerik bakımından da bir suç teşkil etmeyen budurumda savunmamda TCK.nın 26/2. maddesinin "kişinin üzerine mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişin olmak üzere, açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez" hükmünü kullanabilirmiyim? Teknik açıdan rıza söz konusu iken bunun beyanı nasıl değerlendirilmeli?