Alıntı:
suna1802 rumuzlu üyeden alıntı
bir avukat arkadaş eğer kayıtlarda sizden başka kimsenin sesi yoksa durumu reddedin dedi.ayrıca konuşmaları cihazdan cd ye aktarırken işine gelen yerleri kesip almış,orjinal kayıt değil demeyi düşünüyorum.hiç böyle bir durum yaşayan var mı dır?nasıl bir savunma yapmalıyım?açıkçası yıllardır bana kurulmuş olan bir tuzak var ve ben kusurlu durumda boşanmak istemiyorum.
Karine nedir diye google da bir araştırma yapın derim. Hayatın olağan akışına aykırı duruma denir. O avukat arkadaşınızda konuyu bu yönü ile irdelesin bence. Hangi kadın yada erkek karşısında konuştuğu / konuşabileceği kimse yokken kendi evinin yatak odasında sanki birisi varmış gibi hayali birisine cinsel içerikli sözcükler kullanarak konuşmalar yapar.
Hakimleri ne sanıyorsunuz siz. Hayatın olağan akışı içerisinde yer bulmayan bu davranışı hakim düz mantıkla değerlendirecek ve kusuru görecektir.
Bireyler kendi hayatlarından sorumludurlar. Siz sadakatsiz davranmış, bundan dolayıda güven bunalımı yaşanmış, eşiniz ispat etmiş, eşinizin kusurunu ispat edecek bilgi ve belgeleriniz varsa sizde dava açabilirsiniz.
Ancak eşinizin kusurlu olması siizn kusurunuzu hafifletmez yada ortadan kaldırmaz. Cd ye kayıt esnasında ses kayıtları kesilmiş olsa bile manupule edilmediği sürece yine ispat niteliği taşır. ilgili ses kaydındaki bir cümle örnek
"ben seninle sevişmeyi özledim" sözcüğü ile ilgili olarak bilişim suçları konusunda uzman bilirkişi tarafından bu dört kelimenin montajla bir araya getirilmediğinin, orjinal olduğunun söylenmesi durumunda kusur teyit edilmiş olur. Eşinizden olsa olsa ham ses kaydı istenecektir. Sizinde yukarıda belirttiğiniz gibi cinsel içerikli konuşmalar varsa yine bilirkişi görüşü kusurdan yana olacaktır.
Bu arada zina her zaman görgü tanığı gerektirmez, itiraflar, yazışmalar, otel faturaları, kamera ve ses kayıtları, mektuplar, el yazısı ile yazılmış günlükler gibi bir çok unsur zinanın ispatı için yeterlidir.
Size tuzak kurulduğunu söylüyorsunuz sayın üye; ancak bilinmelidirki, sadakatsizlik iradi bir eylemdir. tek taraflı yapılmaz. tuzak; kişiye olabilecekler hakkında bilgi verilmeden, yada kişinin başına gelecekleri bilmeden bir olgunun, bir olayın, bir senaryonun içerisine çekilmesi eylemidir. oysa sadakatszilik için karşı cins gerekir, istemek gerekir, fikir birliği gerekir, eylem birliği gerekir, mekan gerekir, uygun zaman dilimi gerekir, harekete geçmek gerekir.
Eğer bahsettiğiniz gibi bir ilişkiniz varsa ve bunu yaşamışsanız bunu tuzak olarak nitelendiremezsiniz. Bunu mahkemede söylediğinizde hakimin size cevabı şu olacaktır.
"ne tuzağı hanım, birlikte olduğun bu adamı sana kocanmı buldu"
Geçmiş olsun..