Alıntı:
zeytin bilgen rumuzlu üyeden alıntı
Hiç iftiraya uğradınız mı?ne yapardınız?
kusurlu olmam,bana atılan iftiraları kabul etmem anlamına gelmez değil mi?Olayları ben yaşadım tam olarak seyrini bilmeden bu denli yaklaşmanızı kınıyorum.insan sıfatına giriyosak hata yapmamız mümkün,artı yaşananları ne kadar biliyosunuz?????herşey para anlamına da gelmez değil mi?
Sayın üye burada sizin iftiraya uğramanıza dair hiç birşey yazmadım. Özel hayatınızı bilmemiz gerekmiyor. O sizin özeliniz. Yaşadıklarınızdan ve tercihlerinizden siz sorumlusunuz. Yaşamışsınız; şimdi hukuksal anlamda bunun sonuçlarının neler olabileceğini görmeye çalışıyorsunuz. Bizlerde size başınıza gelebilecekler hakkında bilgi vermeye çalışıyoruz.
Deseydinizki; ortada hiç birşey yok iken aslı astarı olmayan nedenlerle bana iftira atıldı. Bana iftira edildiğine dair tanıklarımda var. BU iftira beni maddi ve manevi olarak yıprattı..
o zaman derdik ki gidin şahitlerinizle birlikte dava açın. Ancak siz size yapılan iftiranın sebebinin birlikte yaşadığınız nedeni ile yapıldığı intibası uyanacak şekilde belirtmişsiniz.
Gelelim insanız beşeriz şaşarız konusuna; Zina / sadakatsizlik iradi bir eylemdir. Yani yapmak için istemeniz gerekir, karşı cins gerekir, fikir birliği gerekir, eylem birliği gerekir, yer gerekir, zaman gerekir. Hakim size "neden zina yaptın kızım" dediğinde; "ne bileyim sayın hakimim ne yaptığımın farkında değildim, insanım beşerim şaşarım" mı diyeceksiniz. Hadi dediniz diyelim size kim inanacak.
Sadakatsizlik / zina, hata değil TERCİH tir. ve insanlar çoklukla tercihlerinin sonucunu yaşarlar.
Beni kınamışsınız. Şimdi asıl yukarıda yazdığım bilgiler ışığında ben sizi kınıyorum sayın üye. Evli olduğunu bile bile, evli bir erkekle yada kadınla birlikte olan / beraber yaşayan, ondan çocuk yapan / doğuran, bu evliliğin bu beraberlik nedeni ile bitmesine neden olan taraf Borçlar Kanunu 41/2 maddesi gereği tazminat öder. Tabii mağdur olan kadın yada erkek bu sebeple dava açacak olursa.
"Borçlar Kanunu
Madde 41 – Gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mecburdur.
Ahlaka mugayir bir fiil ile başka bir kimsenin zarara uğramasına bilerek sebebiyet veren şahıs, kezalik o zararı tazmine mecburdur. "