"ŞEREF ve NAMUS" Türk askerini ifade eder
Dosya 975
"Ahmet Necdet Sezer’in ardından yeni cumhurbaşkanının seçileceği günlerdi.
2007 yılının Nisan ayı boyunca Cumhuriyet mitingleri ile milyonlarca kişi sokağa dökülmüştü.
Abdullah Gül’ün 24 Nisan günü Başbakan Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı’na aday gösterilmesinin ardından Genelkurmay Başkanlığı 27 Nisan’da bir bildiri yayınladı.
Bildirinin hedefi hükümet ve Cumhurbaşkanı adayı olan Abdullah Gül idi.
Çok sert olan bu bildiriyi dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt tarafından kaleme alınmıştı.
Genelkurmay’ın sürece dahil olmasının ardından sokaklarda gerçekleşen kitlesel eylemler etkisini yitiriyor, hükümet ise bildiriye aynı sertlikte karşılık veriyordu.
Sürecin sonucunda 22 Temmuz’da AKP erken seçim ilan ederek oylarını beklenmedik ölçüde artırdı. Bu artış da Genelkurmay ile yaşanan bu polemiğe bağlandı.
Bu süreçte ilginç bir olay yaşandı.
4 Mayıs 2007 tarihinde Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt Dolmabahçe’de bir mutabakat yaptı. Mutabakatın içeriği Büyükanıt ile Erdoğan arasında sır olarak kaldı.
30 Ağustos’ta emekli olan Yaşar Büyükanıt’a hükümet tarafından 1 milyon dolarlık Audi marka özel bir otomobil tahsis edildi.
Bu süreçte dikkat çeken bir ayrıntı daha vardı.
28 Ağustos 2008 de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Yaşar Büyükanıt’a “Devlet Şeref Madalyası” verildi."
Odatv
Büyükanıt bu iddialara açıklık getirmelidir.
Genel Kurmay Başkanı ve Başbakan arasında yapılan bir görüşme bu kadar polemik konusu yapılıyorsa eğer -ateş olmayan yerden duman çıkmaz - paşanın buna sessiz kalmaması gerekir.
Bu görüşmenin kamuoyuna açıklanması Büyükanıt için bir ŞEREF VE NAMUS BORCUDUR.
KESER DÖNER SAP DÖNER
SAP DÖNER
GÜN OLUR
DEVRAN DÖNER
GÜN GELİR DEVLET, VERDİĞİ O ŞEREF MADALYASINI GERİ ALIR.
Bu konuda herkese görev düşmektedir.
Facebookda,bloglarda,web sitelerinde, maillerinizde bu talebi herkese ulaştırın lütfen.
Meraklısı için o günkü bildiri http://www.tsk.tr/10_ARSIV/10_1_Basi...007/BA_08.html
"Ahmet Necdet Sezer’in ardından yeni cumhurbaşkanının seçileceği günlerdi.
2007 yılının Nisan ayı boyunca Cumhuriyet mitingleri ile milyonlarca kişi sokağa dökülmüştü.
Abdullah Gül’ün 24 Nisan günü Başbakan Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı’na aday gösterilmesinin ardından Genelkurmay Başkanlığı 27 Nisan’da bir bildiri yayınladı.
Bildirinin hedefi hükümet ve Cumhurbaşkanı adayı olan Abdullah Gül idi.
Çok sert olan bu bildiriyi dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt tarafından kaleme alınmıştı.
Genelkurmay’ın sürece dahil olmasının ardından sokaklarda gerçekleşen kitlesel eylemler etkisini yitiriyor, hükümet ise bildiriye aynı sertlikte karşılık veriyordu.
Sürecin sonucunda 22 Temmuz’da AKP erken seçim ilan ederek oylarını beklenmedik ölçüde artırdı. Bu artış da Genelkurmay ile yaşanan bu polemiğe bağlandı.
Bu süreçte ilginç bir olay yaşandı.
4 Mayıs 2007 tarihinde Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt Dolmabahçe’de bir mutabakat yaptı. Mutabakatın içeriği Büyükanıt ile Erdoğan arasında sır olarak kaldı.
30 Ağustos’ta emekli olan Yaşar Büyükanıt’a hükümet tarafından 1 milyon dolarlık Audi marka özel bir otomobil tahsis edildi.
Bu süreçte dikkat çeken bir ayrıntı daha vardı.
28 Ağustos 2008 de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Yaşar Büyükanıt’a “Devlet Şeref Madalyası” verildi."
Odatv
Büyükanıt bu iddialara açıklık getirmelidir.
Genel Kurmay Başkanı ve Başbakan arasında yapılan bir görüşme bu kadar polemik konusu yapılıyorsa eğer -ateş olmayan yerden duman çıkmaz - paşanın buna sessiz kalmaması gerekir.
Bu görüşmenin kamuoyuna açıklanması Büyükanıt için bir ŞEREF VE NAMUS BORCUDUR.
KESER DÖNER SAP DÖNER
SAP DÖNER
GÜN OLUR
DEVRAN DÖNER
GÜN GELİR DEVLET, VERDİĞİ O ŞEREF MADALYASINI GERİ ALIR.
Bu konuda herkese görev düşmektedir.
Facebookda,bloglarda,web sitelerinde, maillerinizde bu talebi herkese ulaştırın lütfen.
Meraklısı için o günkü bildiri http://www.tsk.tr/10_ARSIV/10_1_Basi...007/BA_08.html