Emsal Kararlar ekleyin.
______________________________HAKEM HEYETİ KARARLARI________________________
http://www.tuketiciler.org/files/Hes...15.05.2010.jpg
http://www.tuketiciler.org/files/Küt...iadekarari.jpg
http://www.tuketiciler.org/files/Hes...21.06.2010.pdf
http://www.tuketiciler.org/files/hes...tim-ucreti.jpg
__________________________________tüketici mahkemesi kararları_________________
http://www.tuketiciler.org/files/Ank...%20ücreti).doc
http://www.tuketiciler.org/files/Ban...eme-Karari.jpg
__________________________________________________ _____________________
Kardeş bence %100 kazanırsın. Çünkü 2 ay önce bende 5 yıllık hesap işletim ücretlerimi aldım. Hukuk her yerde hukuk. Sözleşmemde hesap işletim ücreti alınır diye ibare bile vardı. Mutlaka alırsın. Tahminimce başvurduğun hakem heyeti bu konuda henüz karar vermedi, ilk karar seninki olucak, dosya yoğunluğuda olduğundan gecikiyor biraz. Benim verdiğim kararların çektısını al. Dosyana ekle.
Sözleşmede böyle bir ibare olsa bile her yıl 5-10 tl ekleyerek alıyorlar. Bu artışı kim yapıyor? Çok ilginç. Tüketici köşesinde yazılanları buraya ekliyorum. Bilgilendirici olur.
Yine bankalar…
2003 yılında 4077 sayılı tüketici yasası revize edilirken kredi kartı borçları bugünkü kadar devasa bir sorun değildi. Ama tüketici örgütlerine yoğun şikâyetler geliyordu. O günlerden bu günlere Kredi kartı faizlerinin yüksekliğinden, bankaların keyfi uygulamalarına kadar pek çok şikâyet bu sütunlarda yayınlandı. Nihayet yasaya eklenen geçici bir maddeyle kredi kartı borçlarına taksitle ödeme ve sabit faiz kolaylığı getirildi 2003’te. Ama ne faydaki o günlerde sayıları üçyüzellibin olan kredi kartı borçlusundan sadece altmış bini ödeme kolaylığına başvurdu. Bu vurdumduymazlık, bu bize bir şey olmazcılık bugüne geldiğimizde kredi kartı borçlarını artık üstesinden gelinmez hale soktu. Tabi ki süreç içerisinde mevcut borçlulara yeni borçlular eklendi. 2006 yılında 5464 sayılı bankacılık yasasının çıkmasından hemen önce bir ay içerisinde 32 kişi intihar ederek hayatına son verdi. Meclis koridorlarında görev sırasında intihar eden polis memurları oldu. Nihayet bankacılık yasasının çıkmasıyla bankacılık sektörü terbiye edilecek, raylar yerine oturacak diye beklerken üstelik Tüketiciler Birliği’nin yoğun baskıları sonucunda yeni bir ödeme kolaylığı da bu yasa ile sağlanırken sayıları bir milyonu bulan kredi kartı borçlusundan sadece yüz bini ödeme kolaylığına başvurdu. Bugün kredi kartı sorunu düne göre çok daha büyük boyutta! Borcunu ödeyemeyenlerin sayısı her gün biraz daha artıyor. Her gün kredi kartlarından nakit çekilen para miktarı bir o kadar artıyor.
5464 sayılı bankacılık yasasının çıkması bankacılık sektörünü disipline etmeyi amaçlıyor demiştik. Yasanın bu yönde katkısı olduğu şüphesiz. Daha önce keyfi uygulamalar yapan, talep olmadığı halde isme kredi kartları çıkartan, evlerimizde, işyerlerimizde, cadde ve sokaklarda şemsiye çanta pazarlığı ile kredi kartı satışı yapan bankalar bu kez başka yollar denemeye başladı. Eskiden birkaç YTL tuttukları kart üyelik ücretlerini son yıllarda 20 – 70 YTL seviyesine yükselttiler. Ve bu sayede inanılmaz paralar kazanacaklardı. Türkiye’deki ortalama seksen milyon kredi kartı ve banka kartından alınacak ortalama 30 YTL ile bankacıların asli görevlerini yapmalarına bile gerek kalmıyor. Sadece kart ücretleri sektörü ihya etmeye yetiyor olacaktı. Ama olmadı, olmayacak.
Tüketicilerin üzerine basarak birilerinin yükselmesine izin vermeyeceğiz. Türkiye’de hak arama mücadelesinin nereye geldiğini cümle-alem görecek.
Geçtiğimiz haftalarda Konya Karatay, Meram, Selçuklu, Tokat Zile, İstanbul Fatih Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri’nin kararlarını yayınlamıştık. Bu hafta bu kararlara yenileri eklendi. Bu kararlar üyelik ücretleri ile ilgiliydi. Şimdi de Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin hesap işletim ücreti alınamayacağına dair kararını ve Fatih Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’nin hesap işletim ücreti iadesi kararlarını yayınlıyoruz. Bakalım bankacılar bu kararlar karşısında ne diyecekler.
Bankaların Savunması Aldatıcı!
Bankacılık sektörü tüketicilerin itirazlarına Merkez Bankası tebliğini delil göstererek üyelik ücreti ya da hesap işletim ücretini kendilerinin belirleyebileceğini bunda yasal bir sıkıntı olmadığını ve bankacılık yasasının 24. maddesinin kendilerine bu hakkı verdiğini söyleyerek karşılık veriyor. Okumuş yazmış insanların imzalarını taşıyan yanıtlarda nedense tüketici yasasından hiç bahsedilmezken Merkez Bankası tebliğine atıf yapılıyor. Yasa ile tebliğ arasındaki farkı bilmediklerinden mi? Bence hayır.
Bankacılık yasasının atıfta bulunan 24. maddesi de aslında bankacıların zorlama yorumlarını ele veriyor
5464 24. madde: "Kart hamilinin yaptığı işlemler nedeniyle, sözleşmede yer almayan faiz, komisyon veya masraf gibi adlar altında hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilemez ve kart hamilinin hesabından kesinti yapılamaz. Sözleşmede kart hamilinin haklarını zedeleyici ve kart çıkartan kuruluş lehine tek taraflı haksız şartlar sağlayan hükümlere yer verilemez" denilmektedir. 24. maddenin gerekçesinde ise
“Hukuki ilişkinin, güçlü olan lehine düzenlenmesinin engellenmesini ve objektif esaslara bağlanması amacıyla taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi niteleyen sözleşmelerde bulunması gereken hususlar belirlenmiştir. Kart hamillerinin mesnetsiz uygulamalarla karşılaşmamaları amacıyla sözleşmede var olmadığı veya yasal bir uygulamaya dayanmadığı sürece, yaptıkları işlemlerden dolayı kendilerinden faiz, komisyon veya masraf gibi adlar altında hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilemeyeceği ve kart hamilinin hesabından kesinti yapılamayacağı yönünde düzenleme yapılmıştır” denilmektedir.
Bankacılara göre; sözleşmelerde üyelik ücreti ve hesap işletim ücreti kavramlarının geçmesi kendilerine Merkez Bankasının belirttiği şekilde üyelik ücretlerini ve hesap işletim ücretlerini keyfi belirleme yetkisi veriyor!
Oysa sözleşmelerde her ne kadar üyelik ücreti ve hesap işletim ücreti kavramları yer alsa da bu kavramların bedelleri tayin edilmemiştir. Sözleşmelerin yüzde doksan dokuzunda bu bedeller boş bırakılmıştır. O halde bankaların sözleşmede belirtilmeyen bir bedeli tüketicilerden tahsil edebilmeleri mümkün değildir. 24. maddede yer alan “ sözleşmede yer almayan faiz ve ya başka adlar altında ödeme talep edilemez…” maddesi bankacıları değil tüketicileri haklı çıkarmaktadır.
Buna mukabil sözleşmelerde her ne kadar yüzde doksan dokuz oranında bu bedeller boş bırakılmıştır desekte, küçük oranlı da olsa bazı sözleşmelerde bedel belirtilmiştir. Sözleşmelerinde bedel belirtilen tüketiciler bu bedelleri ödemek zorunda mıdır? 4077 sayılı tüketici yasasının 6. maddesi sözleşmedeki haksız şartları düzenlemektedir. Bu maddeye göre;
"satıcı veya sağlayıcının tüketici ile müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır.
Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir.
Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir” denilmektedir.
Bu madde sözleşmelerinde üyelik ücreti veya hesap işletim ücreti miktarı belirtilen tüketicilere sözleşmede haksız şartlar oluşması nedeniyle, sözleşmelerin matbu olması ve tüketicilerin içeriğine müdahale edememiş olmaları nedenleriyle itiraz etme hakkı vermektedir.
Bazı bankaların sözleşmelerinde kart limitinin yüzde 10’una kadar üyelik ücreti alınabileceği belirtilmektedir. 1.000 YTL limitli bir kartın yıllık üyelik ücretinin 100 YTL olması normal bir durum olmadığı gibi, güçlü lehine bir düzenlemedir. Yasa güçlü karşısında tüketiciyi korumaktadır. Ve bu madde doğrudan sözleşmedeki haksız şarttır.
Bankaların yasal bir dayanak olmamasına rağmen hesap işletim ücretlerini hesaplardan kestikleri de görülmektedir. Yine 24. maddeye göre hiçbir surette kart hamilinin hesabından kesinti yapılamayacağına göre bankalar bir başka suç daha işlemektedirler.
Ne yapılmalı?
1.Hesap ekstreleri takip edilerek bankaların hesap işletim ücreti ya da üyelik aidatı adı altında ödenti belirtip belirtmediği tespit edilmeli
2.Ödenti tahsis edilmiş ise 30 gün içerisinde bankanın hesap ekstresine itiraz edilmeli.
3.Banka itiraza olumsuz yanıt verirse veya kesinti bir aydan daha geç bir sürede fark edilmiş ise en yakın Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurulmalı.
4.Banka hesabınızdan doğrudan kesinti yapmışsa banka yöneticileri hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulunulmalı.
Dilekçelere ve örnek kararlara
www.tuketiciler.org adresinden ulaşabilirsiniz.
Geçtiğimiz hafta Kredi kartlarından haksız olarak alınan kredi kartı kullanım ücreti ve/veya hesap işletim ücretleri üzerine yazmış ve hukuki dayanaktan uzak olduğunu belirtmiştik. Konya Meram Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin kararını da yayınlamıştık. Okuyucularımız bu yazının ardından çeşitli bankaların, hakem heyeti kararlarını tanımadıklarını ve keyfi uygulamaya devam ettiklerini belirten elektronik postalar gönderdiler. Öncelikle belirtmek gerekir ki söz konusu karar sadece bir başvuruya aittir ve sadece bu itirazı kapsar. Söz konusu kararın genelleştirilerek benzer tüm şikayetlerde uygulanabilmesi mümkün değildir. Her itiraz sahibinin aynı yola başvurarak hakem heyetlerine ayrı ayrı başvurması gerekmektedir.
Bazı okurlarımız ise bazı bankaların kartlarını iptal ettirme tehtitinden sonra kendilerini arayarak doksan günlük süre içerisinde 1.800.-YTL’lik harcama yapmaları halinde kartlarından mahsup edilen kredi kartı kullanım ücretinin iade edileceğinin belirtildiğini ilettiler. Hemen belirtelim ki, bankalarla tüketici arasında yapılan sözleşmelerin hiçbir yerinde kart kullanım limitleri üzerine bir madde bulunmamaktadır. Bankaların tüketicilerin harcamalarına karışmak gibi bir hakları da söz konusu değildir. Bu talep hukuki bir talepte değildir. Tüketicileri kredi kartı sahibi olurken sözleşmelerini dikkatle okumalarını, fahiş kullanım ücretleri ihdas eden bankaların kredi kartlarını kullanmamalarını, eskiden alınmış kartları mevcut ise, bankaya yüksek kart ücreti nedeniyle kartı iptal ettirmek istediklerini bildirmelerini ve kartlarını iptal ettirmelerini tavsiye ediyoruz. Tabiî ki kartı iptal ettirdikten sonra aşağıdaki dilekçeleri kullanarak ödediklerini ücretin iadesini de talep etmeliler.