Adalet, Herkes İçin Adalet
Merhaba,
Bir konuda tecrübelerinize sığınarak sizlerden tavsiyeler ve öğütler almak istiyorum.
Bir üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışıyorum. Geçtiğimiz günlerde işe sürekli geç geldiğim ve erken ayrıldığım ve geçmiş tarihte ardarda belirli iki gün için yapılan kontrollerde iş yerinde bulunmadığım gerekçesiyle bir soruşturma geçirdiğimi öğrendim. Şu anda 10 günlük bir savunma hazırlama aşamasında bulunmaktayım. Savunmamda hazırlayacağım yazının stratejik önemi bakımından sizlerden aşağıdaki detaylar doğrultusunda yardım rica ederim.
Bölümde çalışmaya başlarken niyetim yüksek lisans ve doktoramı yaparken bir yandan da bir şirket kurup sanayiye katkı sağlayabilecek pratik projeler üzerinde çalışabilmekti. Hatta bu konuda devletin araştırma görevlilerine cesaretlendirici ve teşvik edici programları olduğunu duyduğumda çok sevinmiştim. Bu niyet ve hedeflerimi bölüme bildirmiştim ve bu doğrultuda işe başlamıştım. Nitekim işe başladığımdan beri KOSGEB’in Genç Girişimciliği Geliştirme, Marka-Model-Patent, Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları, İnovasyon, Risk Analizi gibi eğitimlerine katılıp bir çok sertifika ve başarılı çalışma yürüttüm.
Yaklaşık iki ay kadar önce bölüm tarafından işe giriş ve çıkışlarda düzensizlikten ötürü ben ve bir diğer aynı statütdeki arkadaşım için imza alınacağına dair bir belge tebliğ edildi. Sözlü olarak imza belgesinin saat 09.00’da kaldırılacağı ve 16.00’dan sonra konulacağı bildirildi. Bu belgeyi imzaladım ve gerekli imzaları atmaya başladım.
Bir kaç düzenli imzadan sonra imza atmak için gittiğimde bir çok kez sekreteri ya da bölüm başkanını yerinde bulamadım. Hatta imzanın daha ikinci gününde sekreteri saat 10.00 gibi cebinden aradım ve bölüm kapalı olduğu için imzamı atamadığımı bildirdim. Kendisinin bana yanıtı, özür dilemesinin ardından sudan bir bahaneyle bölümde bulunamamasıyla beraber kendisinin hatası olduğunu iletmesi oldu. Durum birkaç defa böyle tekrarlayınca bu işin ciddiyet seviyesi de takdir edeceğiniz gibi azaldı. Sanayii projeleri ve katıldığım seminer, sertifikasyon ve eğitimler nedeniyle de bazı zamanlar yerimde bulunmadığım oldu. İşe ilk başladığım zaman bu yönde çalışmalar yapacağımı bildirmeme ve herhangi bir itiraz olmamasına rağmen her faaliyet için bulunacağım yeri sekreterliğe bildirmeye çalışıyordum. Fakat ciddiyetsizlikten ötürü ve çoğu zaman bölüm başkanının yerinde bulunmamasından ötürü bazı bilgilendirme yapmadığım zamanlar oldu. Ancak ortada kötü bir niyet olmadığı için sekretere herhangi bir durumda beni cebimden arayabileceğini hatta çağrı bırakabileceğini ve ben bunu gördüğümde mutlaka dönüş yapacağımı bildirdim.
İşin ilginç tarafı, bölümde işe geç gelme ve/veya erken ayrılma sebeplerinden ötürü bir disiplin çalışması başlatılacak olduğunda naçizane kanaatim bölümde neredeyse hiç personelin kalamayacak olmasıydı. Bölüm içerisindeki usulsüzlük ve disiplinsizlik yüksek düzeyde olmasına rağmen şahsıma bir soruşturma açılmıştır. Açıklamak gerekirse;
- Öncelikli olarak bölüm başkanımız zamanın %50’ye yakın bölümünde görev yerinde bulunmamaktadır. Sekreter bu zamanların çoğunda bölüm başkanının yerini bilmemektedir ya da muhtelif sebepler sunmaktadır(annesi gelmiş, yakını hastaymış vs.)
- Bölüm sekreteri işe geç gelip erken çıkmaktadır, muhtelif zamanlarda işyerinden ayrılmaktadır(çarşıya gitme vs gibi sebeplerle). Ben bu yazıyı hazırlarken saat 10 civarı bölüm henüz açılmamıştır, ne bölüm başkanı ne bölüm sekreteri ne de bölüm personelinden 3 kişi(ben ve diğer 2 hocam) haricinde hiç kimse yerinde bulunmamaktadır. Saat 8’den beri imzamı atabilmek için bölümün açılmasını beklemekteyim.
- Bölüm içerisinde nadir bir kaç personel hariç diğer personel işe geç gelmekte, erken ayrılmakta ve bazen hiç gelmemektedir. Bunlara benim şahit olduğum herhangi bir yaptırım, ceza, uyarı yapılmamıştır.
- Belki de en enteresanı budur; bölümde personel dilediği gibi sigara içmektedir. Bölüm başkanının bu duruma karşı personel arası toplantılarda konuşulmasına rağmen hiçbir önlem almaması ve yaptırım uygulamaması da işin en üzücü tarafı. Kusura bakmayın ben sigara kullanmayan birisi olarak sigara kokan koridorlarda gezmekten ya da yanına, odasında sigara içildiği için şiddetle girmek istemediğim fakat ayıp olacak diye girmek zorunda olduğum hocalarımın bulunduğu bir ortamda çalışmaktan, doğal hakkım olan temiz havayı soluma hakkımı savunamadığımdan ötürü çok üzülmekteyim.
Bugüne kadar, gerek öğrencilik hayatımda, gerek profesyonel çalışma hayatımda hiçbir disiplin suçu işlemedim. Amacım her zaman çalışmalarımla ülkeye, sanayiye bir katkı sağlamak ve aynı zamanda kişisel gelişimimi sürdürmek oldu.
YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETİCİ, ÖĞRETİM ELEMANI VE MEMURLARI DİSİPLİN YÖNETMELİĞİ http://www.yok.gov.tr/content/view/458/lang,tr_TR/ üzerindeki incelemelerime dayanarak farkındayım ki bana verilecek ceza çok büyük ihtimal ile en hafif olan sözle uyarı cezası olacaktır. Ceza alayım ya da almayayım, adaletsizliğe dayanamayan karakteristiğimden ötürü ve bugüne kadar hiç kimseye adaletsiz davranmamaya çalıştığımdan ötürü hafif bile olsa bu durum bana oldukça ağır gelmektedir. Bu konuda izlemem gereken yöntem/yordam/strateji konularında fikirlerinize ve tecrübelerinize ihtiyacım var. Bu tarz iyi niyetli olmayan durumlarla karşılaşmadığım veya bunlardan kaçındığım için atmam gereken mantıklı adımları çok fazla bilmemekteyim.
Lütfen yanlış anlaşılmasın ki suçlu ya da suçsuz olduğumu belirtmeye çalışmıyorum. Tek isteğim, eğer ben bir ceza alacaksam, ki suçum varsa almalıyım, suçu olan herkes sonuçlarına katlanmalı, adalet herkes için adalet olmalıdır. Üzülüyorum ki bu ülkede birşeyler yapmak isteyenler o ya da bu şekilde bozulmuş sistemin içerisinde sindirilmeye çalışılmaktadır. Jiddu Krishnamurti’nin bu konudaki bir sözünü çok beğenirim; “Son derece derinden bozulmuş olan bir topluma iyi ayak uydurmak sağlıklı bir davranış ölçütü değildir(It is no measure of health to be well adjusted to a profoundly sick society).” Şimdiden değerli zamanınız ve bu konudaki tavsiye/öğütleriniz için çok teşekkür ederim.
Saygılarımla.
Bir konuda tecrübelerinize sığınarak sizlerden tavsiyeler ve öğütler almak istiyorum.
Bir üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışıyorum. Geçtiğimiz günlerde işe sürekli geç geldiğim ve erken ayrıldığım ve geçmiş tarihte ardarda belirli iki gün için yapılan kontrollerde iş yerinde bulunmadığım gerekçesiyle bir soruşturma geçirdiğimi öğrendim. Şu anda 10 günlük bir savunma hazırlama aşamasında bulunmaktayım. Savunmamda hazırlayacağım yazının stratejik önemi bakımından sizlerden aşağıdaki detaylar doğrultusunda yardım rica ederim.
Bölümde çalışmaya başlarken niyetim yüksek lisans ve doktoramı yaparken bir yandan da bir şirket kurup sanayiye katkı sağlayabilecek pratik projeler üzerinde çalışabilmekti. Hatta bu konuda devletin araştırma görevlilerine cesaretlendirici ve teşvik edici programları olduğunu duyduğumda çok sevinmiştim. Bu niyet ve hedeflerimi bölüme bildirmiştim ve bu doğrultuda işe başlamıştım. Nitekim işe başladığımdan beri KOSGEB’in Genç Girişimciliği Geliştirme, Marka-Model-Patent, Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları, İnovasyon, Risk Analizi gibi eğitimlerine katılıp bir çok sertifika ve başarılı çalışma yürüttüm.
Yaklaşık iki ay kadar önce bölüm tarafından işe giriş ve çıkışlarda düzensizlikten ötürü ben ve bir diğer aynı statütdeki arkadaşım için imza alınacağına dair bir belge tebliğ edildi. Sözlü olarak imza belgesinin saat 09.00’da kaldırılacağı ve 16.00’dan sonra konulacağı bildirildi. Bu belgeyi imzaladım ve gerekli imzaları atmaya başladım.
Bir kaç düzenli imzadan sonra imza atmak için gittiğimde bir çok kez sekreteri ya da bölüm başkanını yerinde bulamadım. Hatta imzanın daha ikinci gününde sekreteri saat 10.00 gibi cebinden aradım ve bölüm kapalı olduğu için imzamı atamadığımı bildirdim. Kendisinin bana yanıtı, özür dilemesinin ardından sudan bir bahaneyle bölümde bulunamamasıyla beraber kendisinin hatası olduğunu iletmesi oldu. Durum birkaç defa böyle tekrarlayınca bu işin ciddiyet seviyesi de takdir edeceğiniz gibi azaldı. Sanayii projeleri ve katıldığım seminer, sertifikasyon ve eğitimler nedeniyle de bazı zamanlar yerimde bulunmadığım oldu. İşe ilk başladığım zaman bu yönde çalışmalar yapacağımı bildirmeme ve herhangi bir itiraz olmamasına rağmen her faaliyet için bulunacağım yeri sekreterliğe bildirmeye çalışıyordum. Fakat ciddiyetsizlikten ötürü ve çoğu zaman bölüm başkanının yerinde bulunmamasından ötürü bazı bilgilendirme yapmadığım zamanlar oldu. Ancak ortada kötü bir niyet olmadığı için sekretere herhangi bir durumda beni cebimden arayabileceğini hatta çağrı bırakabileceğini ve ben bunu gördüğümde mutlaka dönüş yapacağımı bildirdim.
İşin ilginç tarafı, bölümde işe geç gelme ve/veya erken ayrılma sebeplerinden ötürü bir disiplin çalışması başlatılacak olduğunda naçizane kanaatim bölümde neredeyse hiç personelin kalamayacak olmasıydı. Bölüm içerisindeki usulsüzlük ve disiplinsizlik yüksek düzeyde olmasına rağmen şahsıma bir soruşturma açılmıştır. Açıklamak gerekirse;
- Öncelikli olarak bölüm başkanımız zamanın %50’ye yakın bölümünde görev yerinde bulunmamaktadır. Sekreter bu zamanların çoğunda bölüm başkanının yerini bilmemektedir ya da muhtelif sebepler sunmaktadır(annesi gelmiş, yakını hastaymış vs.)
- Bölüm sekreteri işe geç gelip erken çıkmaktadır, muhtelif zamanlarda işyerinden ayrılmaktadır(çarşıya gitme vs gibi sebeplerle). Ben bu yazıyı hazırlarken saat 10 civarı bölüm henüz açılmamıştır, ne bölüm başkanı ne bölüm sekreteri ne de bölüm personelinden 3 kişi(ben ve diğer 2 hocam) haricinde hiç kimse yerinde bulunmamaktadır. Saat 8’den beri imzamı atabilmek için bölümün açılmasını beklemekteyim.
- Bölüm içerisinde nadir bir kaç personel hariç diğer personel işe geç gelmekte, erken ayrılmakta ve bazen hiç gelmemektedir. Bunlara benim şahit olduğum herhangi bir yaptırım, ceza, uyarı yapılmamıştır.
- Belki de en enteresanı budur; bölümde personel dilediği gibi sigara içmektedir. Bölüm başkanının bu duruma karşı personel arası toplantılarda konuşulmasına rağmen hiçbir önlem almaması ve yaptırım uygulamaması da işin en üzücü tarafı. Kusura bakmayın ben sigara kullanmayan birisi olarak sigara kokan koridorlarda gezmekten ya da yanına, odasında sigara içildiği için şiddetle girmek istemediğim fakat ayıp olacak diye girmek zorunda olduğum hocalarımın bulunduğu bir ortamda çalışmaktan, doğal hakkım olan temiz havayı soluma hakkımı savunamadığımdan ötürü çok üzülmekteyim.
Bugüne kadar, gerek öğrencilik hayatımda, gerek profesyonel çalışma hayatımda hiçbir disiplin suçu işlemedim. Amacım her zaman çalışmalarımla ülkeye, sanayiye bir katkı sağlamak ve aynı zamanda kişisel gelişimimi sürdürmek oldu.
YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETİCİ, ÖĞRETİM ELEMANI VE MEMURLARI DİSİPLİN YÖNETMELİĞİ http://www.yok.gov.tr/content/view/458/lang,tr_TR/ üzerindeki incelemelerime dayanarak farkındayım ki bana verilecek ceza çok büyük ihtimal ile en hafif olan sözle uyarı cezası olacaktır. Ceza alayım ya da almayayım, adaletsizliğe dayanamayan karakteristiğimden ötürü ve bugüne kadar hiç kimseye adaletsiz davranmamaya çalıştığımdan ötürü hafif bile olsa bu durum bana oldukça ağır gelmektedir. Bu konuda izlemem gereken yöntem/yordam/strateji konularında fikirlerinize ve tecrübelerinize ihtiyacım var. Bu tarz iyi niyetli olmayan durumlarla karşılaşmadığım veya bunlardan kaçındığım için atmam gereken mantıklı adımları çok fazla bilmemekteyim.
Lütfen yanlış anlaşılmasın ki suçlu ya da suçsuz olduğumu belirtmeye çalışmıyorum. Tek isteğim, eğer ben bir ceza alacaksam, ki suçum varsa almalıyım, suçu olan herkes sonuçlarına katlanmalı, adalet herkes için adalet olmalıdır. Üzülüyorum ki bu ülkede birşeyler yapmak isteyenler o ya da bu şekilde bozulmuş sistemin içerisinde sindirilmeye çalışılmaktadır. Jiddu Krishnamurti’nin bu konudaki bir sözünü çok beğenirim; “Son derece derinden bozulmuş olan bir topluma iyi ayak uydurmak sağlıklı bir davranış ölçütü değildir(It is no measure of health to be well adjusted to a profoundly sick society).” Şimdiden değerli zamanınız ve bu konudaki tavsiye/öğütleriniz için çok teşekkür ederim.
Saygılarımla.