Haksız kesilen trafik cezası
Merhaba
Altta anlattığım olay başıma geldi buna karşı hakkımı aramak istiyorum ne yapmalıyım.
Ankara Emniyet Müdürlüğü binasının ön cephesinde “Herkesin polisi kendi vicdanıdır” yazar. Evet, bu kesin kez haklı bir cümledir. Ancak vicdana sahip adil polisler görev başında olduğu sürece halk kendi vicdanını polis olarak kullanır. Eğer polis adil değilse halktan da aynı adil davranışı kendi vicdanlarında oluşturmaları istenemez.
Bugün başıma gelen olay yıllardır her gün önünden geçtiğim polis teşkilatındaki o yazıyı bilinçaltımdan çıkartmam gerektiğini yüzümü bir tokat gibi vurdu.
Saat 07:50 de (28.06.2010 – nedense ay sonu ) işime gitmek için Etlikteki evimden Akköprü istikametine gidiyordum. Döner kavşağa geldiğimde yeşil ışığın daima (fasılalı değil – 1 numaralı ışık) yandığını görerek geçtim. Kırmızı ok yönünde hareket ediyorum. Resimde görüldüğü gibi 2. Işık bir araç boyu ötede yani en fazla araç ile 1 sn sonraya denk gelir. Polis memuru burada beni durdurarak neden kırmızıda geçtiğimi sorarak ehliyetimi ve ruhsatımı aldı.
http://img335.yukle.tc/images/2093k.jpg
İlk etapta sabah şoku ile anlam veremedim ne ışığı diye ama 2 sn sonra kırmızı ışıkta geçmediğimi ve yeşil ışıkta geçtiğimi ilettim. Polis memuru bana doğal olarak inanmadı ve cezamı yazmak için aracına gitti. Bense o kadar güveniyorum ki kendime araçtan bile inmedim bir kontrol edip getirecek sandım. Ama maalesef getirmedi ben de yanına giderek haksız yere bu cezayı yazdığını söylesem de dinlemedi.
Cezayı keserken bahsettiği kavşağa baktığımda, bana ilettiği kural ihlalini her ışıkta 7 tane araç ihlal edip gidiyordu. 2. Polis memuru ise sadece sağa sola bıkıyordu. Cezayı yazana bu geçenlere neden cezayı yazmıyorsunuz piyango bana mı vurdu dediğimde evet tombala sana vurdu demesi üzerine bende kendisine, bu “hakmıdır “ dedim. Ben herkesi kontrol edemem diyerek işin içinde doğal olarak çıktı.
İlgili durumda yeşil ışıkta geçtiğime eminim eğer ben o kavşağı yeşil ışıkta geçti isem ve trafik sıkışıklığı yoksa 1 sn ötedeki ışığa yakalanmam imkânsız, eğer yakalandı isem 2 neden vardır. Birincisi o ışık hatalı programlanmıştır veya trafik sıkışıklığı vardır. Eğer trafik sıkışıklığı varsa, o polisler ceza yazacağına, o trafik sıkışıklığını kontrol etmeleri gerekir ve açmaları gerekir.
Bu kavşak her gün aşırı derecede kalabalık olan bir kavşaktır ve her zaman polisler burada olur ama çok nadir trafiği açarlar diğer vakitler araçları içinde kontrol yaparlar.
2004 yılından beri aktif olarak araç kullanıyorum, bu zaman kadar gece 12 dahi olsa kırmızı ışıkta geçmedim. Emniyet kemerim daima takılıdır. Bir kere bile ceza yemedim. Buna rağmen bana haksız yere bu şekilde ceza kesilmesi beni çok üzdü. Hakkımı aramak için bu yazıyı yazıyorum.
Ankara sokaklarında muayenesiz araçlarla gezenler, aşırı hız yapanlar, makas çekenler ellerini kollarını sallayarak gezerken bizim gibi dürüst vatandaşlar nedense ay sonu kota doldurma cezalarına maruz kalıyoruz.
Polis kayıtlarına baksınlar defalarca polisi arayarak kendilerine hata yapanları bildirdim son 1 aydır nedense 155’i aradığımda 112 hızır acil çıkıyor ve neden se polise o bölgede ulaşamıyorum. Bumudur sosyal devlet, bumudur vergilerimizin karşılığı.
Bir polis memuru adil olmalıdır, eğer bir ceza varsa veya bir kural ihlali varsa herkese eşit davranılmalıdır. Devlet benden haklı olarak maaşımın 3 te 1 ini gelir vergisi olarak kesiyor hem de peşin kesiyor. Buna rağmen şükürler olsun devletimizden hizmetler alıyoruz. Olsun 3 te 2 sini de kessin hakkıdır. Ama haksız yere kesmesin ben haklı yapılan cezaya karşı değilim mutlaka kesilmeli ki caydırıcılığı olsun ama haksız ve keyfi kesilen cezalara karşıyım. Bunda da hakkımı helal etmiyorum.
M. Akif Ersoy’un Safahatın de, kendinden burs isteyen hoca ya dediği gibi “ Hocam yüzkerre istediniz verdim bir daha isteyin vermesem namerdim. Ama hakkına gitsin bu para, ne demek zengin olduk diye bela mı satın almak gerek”
Bir gün bu ülkede her şeyin doğru olacağı umudumu baki tutarak daha güzel günler için bu yazıyı kaleme aldım.
Görevini hakkıyla ve adil yapan değerli polis kardeşlerimi bu yazılanlardan ayrı tutarak doğru insanların doğru noktalarda olacağı güzel bir Türkiye için çalışalım ve vergimizi verelim.
Altta anlattığım olay başıma geldi buna karşı hakkımı aramak istiyorum ne yapmalıyım.
Ankara Emniyet Müdürlüğü binasının ön cephesinde “Herkesin polisi kendi vicdanıdır” yazar. Evet, bu kesin kez haklı bir cümledir. Ancak vicdana sahip adil polisler görev başında olduğu sürece halk kendi vicdanını polis olarak kullanır. Eğer polis adil değilse halktan da aynı adil davranışı kendi vicdanlarında oluşturmaları istenemez.
Bugün başıma gelen olay yıllardır her gün önünden geçtiğim polis teşkilatındaki o yazıyı bilinçaltımdan çıkartmam gerektiğini yüzümü bir tokat gibi vurdu.
Saat 07:50 de (28.06.2010 – nedense ay sonu ) işime gitmek için Etlikteki evimden Akköprü istikametine gidiyordum. Döner kavşağa geldiğimde yeşil ışığın daima (fasılalı değil – 1 numaralı ışık) yandığını görerek geçtim. Kırmızı ok yönünde hareket ediyorum. Resimde görüldüğü gibi 2. Işık bir araç boyu ötede yani en fazla araç ile 1 sn sonraya denk gelir. Polis memuru burada beni durdurarak neden kırmızıda geçtiğimi sorarak ehliyetimi ve ruhsatımı aldı.
http://img335.yukle.tc/images/2093k.jpg
İlk etapta sabah şoku ile anlam veremedim ne ışığı diye ama 2 sn sonra kırmızı ışıkta geçmediğimi ve yeşil ışıkta geçtiğimi ilettim. Polis memuru bana doğal olarak inanmadı ve cezamı yazmak için aracına gitti. Bense o kadar güveniyorum ki kendime araçtan bile inmedim bir kontrol edip getirecek sandım. Ama maalesef getirmedi ben de yanına giderek haksız yere bu cezayı yazdığını söylesem de dinlemedi.
Cezayı keserken bahsettiği kavşağa baktığımda, bana ilettiği kural ihlalini her ışıkta 7 tane araç ihlal edip gidiyordu. 2. Polis memuru ise sadece sağa sola bıkıyordu. Cezayı yazana bu geçenlere neden cezayı yazmıyorsunuz piyango bana mı vurdu dediğimde evet tombala sana vurdu demesi üzerine bende kendisine, bu “hakmıdır “ dedim. Ben herkesi kontrol edemem diyerek işin içinde doğal olarak çıktı.
İlgili durumda yeşil ışıkta geçtiğime eminim eğer ben o kavşağı yeşil ışıkta geçti isem ve trafik sıkışıklığı yoksa 1 sn ötedeki ışığa yakalanmam imkânsız, eğer yakalandı isem 2 neden vardır. Birincisi o ışık hatalı programlanmıştır veya trafik sıkışıklığı vardır. Eğer trafik sıkışıklığı varsa, o polisler ceza yazacağına, o trafik sıkışıklığını kontrol etmeleri gerekir ve açmaları gerekir.
Bu kavşak her gün aşırı derecede kalabalık olan bir kavşaktır ve her zaman polisler burada olur ama çok nadir trafiği açarlar diğer vakitler araçları içinde kontrol yaparlar.
2004 yılından beri aktif olarak araç kullanıyorum, bu zaman kadar gece 12 dahi olsa kırmızı ışıkta geçmedim. Emniyet kemerim daima takılıdır. Bir kere bile ceza yemedim. Buna rağmen bana haksız yere bu şekilde ceza kesilmesi beni çok üzdü. Hakkımı aramak için bu yazıyı yazıyorum.
Ankara sokaklarında muayenesiz araçlarla gezenler, aşırı hız yapanlar, makas çekenler ellerini kollarını sallayarak gezerken bizim gibi dürüst vatandaşlar nedense ay sonu kota doldurma cezalarına maruz kalıyoruz.
Polis kayıtlarına baksınlar defalarca polisi arayarak kendilerine hata yapanları bildirdim son 1 aydır nedense 155’i aradığımda 112 hızır acil çıkıyor ve neden se polise o bölgede ulaşamıyorum. Bumudur sosyal devlet, bumudur vergilerimizin karşılığı.
Bir polis memuru adil olmalıdır, eğer bir ceza varsa veya bir kural ihlali varsa herkese eşit davranılmalıdır. Devlet benden haklı olarak maaşımın 3 te 1 ini gelir vergisi olarak kesiyor hem de peşin kesiyor. Buna rağmen şükürler olsun devletimizden hizmetler alıyoruz. Olsun 3 te 2 sini de kessin hakkıdır. Ama haksız yere kesmesin ben haklı yapılan cezaya karşı değilim mutlaka kesilmeli ki caydırıcılığı olsun ama haksız ve keyfi kesilen cezalara karşıyım. Bunda da hakkımı helal etmiyorum.
M. Akif Ersoy’un Safahatın de, kendinden burs isteyen hoca ya dediği gibi “ Hocam yüzkerre istediniz verdim bir daha isteyin vermesem namerdim. Ama hakkına gitsin bu para, ne demek zengin olduk diye bela mı satın almak gerek”
Bir gün bu ülkede her şeyin doğru olacağı umudumu baki tutarak daha güzel günler için bu yazıyı kaleme aldım.
Görevini hakkıyla ve adil yapan değerli polis kardeşlerimi bu yazılanlardan ayrı tutarak doğru insanların doğru noktalarda olacağı güzel bir Türkiye için çalışalım ve vergimizi verelim.