Akılalmaz bir iftira ile karşı karşıyayım - "Tehdit suçlaması"..
merhaba
Konu başlığında da belirttiğim üzere, bahsetmek istediğim problem "tehdit etme" hakkındadır.
Ancak bu durumu ( kanımca ) akılalmaz kılan ise; asılsız tehdidin iddia edilen şeklidir. Durumun izahına geçeyim:
2 gün önce teyzemden; beni "polislerin aradığına dair" bir haber aldım. Bu durumda bir yanlışlık olduğunu düşünerekten, vakit kaybetmeden ilçe emniyet müdürlüğü ve ilçede bulunan karakol üzerinde yoğun bir araştırmaya giriştim. Ve bugün durumun ne olduğu ortaya çıkardım.
Mayıs 2010 ortalarında, karşı komşum benim hakkımda karakola şikayette bulunmuş. Ve polis ekipleride 20 gündür beni arıyorlarmış.
Şikayete göre, komşum; Kendisini ölümle tehdit ettiğimi, ve hatta evinin bahçesinde bulunan bir masasının üzerinde bulduğu "silah mermisini" benim bıraktığımı iddia etmiş. Ve, bundan sonra başına bir hal gelirse, sorumlusunun ben olacağımı belirtmiştir. Ve daha bir çok iddia..
İfade verdim. Uzlaşma istiyormusunuz? sorusuna, uzlaşma istemiyorum cevabı verdim. İfademi okurken; "şikayetçi ve davacı değilim" yazısına takıldım ve bunu polis memuruna sordum. Burda bu şekilde yazıyor ama ben davacı olmak istiyorum şeklinde. O zaman polis, sizinde şikayetçi olmanız gerekir dedi. Ama, bu olay için. Örneğin, sataşma yaptı, küfretti gibi. Böyle bir durum olmadığı için bende yok dedim. Polis memurları durumun savcılığa intikal edeceğini ve orda sonucun belli olacağından bahsettiler. Bu duruma çok şaşırdım. Çok ağır ve mesnetsiz suçlamalarla karşı karşıyayım. Komşum olan şahıs bütün bu suçlamalarda bulunurken, karakola, hiçbir şekilde delil sunmamıştır.
Şimdi sormak isterim: İnsanlar kafalarına estikçe, hiçbir delilleri olmaksızın birilerini bu kadar kolay suçlayabilirlermi ? Yasaların bu tip durumlardaki yaptırımları nelerdir ? Ben büyük bir iftiraya uğradığımı düşünüyorum. Savcılıkta yada sevk edeceği mahkemede temize çıksam dahi, bu yaşadıklarımın onların yanına kar kalmasını istemiyorum.
Savcılıkta - ( sevk ederse ) mahkemede; suçsuz olduğumun kanıtlanması halinde:
* Sahip olduğum haklar nelerdir?
* İftira suçu ve akabinde, maddi-manevi tazminat talebi konusunda ne kadar hakkım ve gücüm olur ? Karşı taraf ne gibi cezalara çarptırılabilir ?
* İfademde bulunan davacı-şikayetçi değilim yazısı benim olası tazminat davası açma hakkımı engellermi ? ( polis, "bu olay ayrı bir olay, dava açma hakkınız kaybolmaz" dedi ama sizdende geçerliliğini teyid etmenizi rica ediyorum. )
* Bugünden itibaren, bundan sonraki süreçte ne yapmam gerekiyor ?
saygılarımla..
Konu başlığında da belirttiğim üzere, bahsetmek istediğim problem "tehdit etme" hakkındadır.
Ancak bu durumu ( kanımca ) akılalmaz kılan ise; asılsız tehdidin iddia edilen şeklidir. Durumun izahına geçeyim:
2 gün önce teyzemden; beni "polislerin aradığına dair" bir haber aldım. Bu durumda bir yanlışlık olduğunu düşünerekten, vakit kaybetmeden ilçe emniyet müdürlüğü ve ilçede bulunan karakol üzerinde yoğun bir araştırmaya giriştim. Ve bugün durumun ne olduğu ortaya çıkardım.
Mayıs 2010 ortalarında, karşı komşum benim hakkımda karakola şikayette bulunmuş. Ve polis ekipleride 20 gündür beni arıyorlarmış.
Şikayete göre, komşum; Kendisini ölümle tehdit ettiğimi, ve hatta evinin bahçesinde bulunan bir masasının üzerinde bulduğu "silah mermisini" benim bıraktığımı iddia etmiş. Ve, bundan sonra başına bir hal gelirse, sorumlusunun ben olacağımı belirtmiştir. Ve daha bir çok iddia..
İfade verdim. Uzlaşma istiyormusunuz? sorusuna, uzlaşma istemiyorum cevabı verdim. İfademi okurken; "şikayetçi ve davacı değilim" yazısına takıldım ve bunu polis memuruna sordum. Burda bu şekilde yazıyor ama ben davacı olmak istiyorum şeklinde. O zaman polis, sizinde şikayetçi olmanız gerekir dedi. Ama, bu olay için. Örneğin, sataşma yaptı, küfretti gibi. Böyle bir durum olmadığı için bende yok dedim. Polis memurları durumun savcılığa intikal edeceğini ve orda sonucun belli olacağından bahsettiler. Bu duruma çok şaşırdım. Çok ağır ve mesnetsiz suçlamalarla karşı karşıyayım. Komşum olan şahıs bütün bu suçlamalarda bulunurken, karakola, hiçbir şekilde delil sunmamıştır.
Şimdi sormak isterim: İnsanlar kafalarına estikçe, hiçbir delilleri olmaksızın birilerini bu kadar kolay suçlayabilirlermi ? Yasaların bu tip durumlardaki yaptırımları nelerdir ? Ben büyük bir iftiraya uğradığımı düşünüyorum. Savcılıkta yada sevk edeceği mahkemede temize çıksam dahi, bu yaşadıklarımın onların yanına kar kalmasını istemiyorum.
Savcılıkta - ( sevk ederse ) mahkemede; suçsuz olduğumun kanıtlanması halinde:
* Sahip olduğum haklar nelerdir?
* İftira suçu ve akabinde, maddi-manevi tazminat talebi konusunda ne kadar hakkım ve gücüm olur ? Karşı taraf ne gibi cezalara çarptırılabilir ?
* İfademde bulunan davacı-şikayetçi değilim yazısı benim olası tazminat davası açma hakkımı engellermi ? ( polis, "bu olay ayrı bir olay, dava açma hakkınız kaybolmaz" dedi ama sizdende geçerliliğini teyid etmenizi rica ediyorum. )
* Bugünden itibaren, bundan sonraki süreçte ne yapmam gerekiyor ?
saygılarımla..