Cevap: Yeraltında ölmek kadermiş!
Zonguldak’ta kömür madeni ocağında bir yıl önce(mayıs 2010’da) patlama olmuş, 30 madenci diri diri gömülmüştü.
Bunlardan ikisinin cesedi hala bulunamadı. Patlamanın olduğu gün; topluma önderlik edenler; Cumhurbaşkanı, Başbakan, 3 Bakan, işçi temsilcileri, basın, sivil toplum “acılarını üzüntülerini” belirtiler.
Şöyle söylendi:
“Kömür hep çıkartılsın ama patlama hep olmasın” diye haklı eleştiri yükseltildi. İşçi emeğini çok ucuza sömürme peşinde; “üç-beş kuruş” az harcayarak madenciler genç yaşlarında bile bile ölüme gönderilmesin istendi
Hep aynı hikaye!
Birkaç ay geçti.
Başka madenler patladı.
Yeni işçiler öldüler.
Cesetleri çıkartılmadı.
Bedenleri toprakta unutuldu.
Xxx
İşte bu “testere ile damar kesmeye” benzeyen haber, geçen hafta “cesetleri patlama sonrası bulunamayanların dünyasından” herkesi sallayıp sarsmak üzere geldi
Haberde anlatılıyordu:
Kocası madende ölmüştü.
23 yaşındaydı. Ölenle ölünmüyor. Çocuğunu doğurdu. İki çocuklu dul genç bir kadın oldu.
Köyde kocasının babası-annesi yani çocuklarının nenesi-dedesi ile birlikte yaşıyorlardı. Dul maaşı da alıyor, evin geçiminden sorumlu dedeye veriyordu.
Çocuklarının dedesi; “kocan öldü bana kaldın” diye sözlü sataşmaya başladı. Tecavüz etmeye kakıştı, 73 yaşındaki kayınvalidesi önlemeye çalışınca onu da dövdü, “Baba yapma diye yalvardım, durmadı” diye ifade verdi jandarmaya…
Ben şahsen bekledim.
Eminim. siz de; Kadından ve Aile’den sorumlu bakanlık harekete geçecek ve bu dul kalmış talihsiz, çaresiz, sahipsiz kadın ile çocuğuna sahip çıkacak diye umut ettiniz.
Hiçbir haber duymadık.
Xxx
Reklam ve övgü duyduk.
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, kimsesiz çocuklar için “koğuş tipi yurtlardan vazgeçilerek villa tipi sevgi evleri modeline geldiklerini” açıkladı.
Bakan anlatıyor.
Türkiye genelinde 35 ilde 235 villa tipi Sevgi Evleri bulunuyor. Şuanda 96 tanesinin de bakımı devam ediyor. 8 ile 12 çocuk, en az lise mezunu bakım elemanı ile birlikte kalıyorlar. Böylelikle annesiz-babasız-sahipsiz çocuklar “huzurlu bir ev ortamında ve toplum içinde sağlıklı sosyal ilişkiler” ortamına kavuşuyorlar.
Güzel bir anlatım.
Alkışlanacak bir hizmet.
Fakat patmada ölmüş madencinin dul kalmış 2 çocuklu kadını; “Baba yapma diye yalvardım, durmadı” diye ağlamıştı, siz ne yaptınız?
Necati Doğru