Av.Nihad Karslı'nın baro seçimleri için manifestosu
Avukat Nihad KARSLI ve Meslektaşlarının Tüm Avukatlar Adına Evrensel Bildirisidir....
AVUKATIN HAKLAR VE TALEPLER MANİFESTOSU
2010 Yılının Mayıs Ayının 6. Günü (Güneş Günü)
Avukatlık bir uzmanlık mesleğidir. Serbest, hür ve her türlü erkten bağımsız olarak icra edilir. Yargının üç temel unsurundan savunmayı temsil eder. Sürekli gelişen ve değişen bir sürecin baş aktörüdür. Avukatlık bir onur ve bir gurur kaynağıdır.
Demokrasilerin vazgeçilmez unsuru örgütlenmelerdir. Avukatlar da bu bağlamda örgütlenerek meslek örgütleri olan baroları kurmuşlardır. Barolar hiçbir kurum ya da kişinin vesayeti altında olmayıp, kendisini oluşturan avukatların hak ve taleplerini karşılamak üzere meydana getirilmiş olan bir meslek örgütüdür.
1. Baro, ticari bir kuruluş değildir. Bu manada ticari bir kuruluş saikiyle hareket edemez. Avukatları, müşteri olarak öngören bir örgüt baro olamaz. Bu zihniyetin derhal terk edilmesi gerekmektedir. Baro, elbette varlığını devam ettirmek adına gelir araçları bulma arayışı içerisinde olacaktır. Ancak bunun başka yolları da vardır. Ankara Barosu bir markadır. Marka olmasından kaynaklanan gücünü kullanarak bir çok gelir getirici eyleme girişebilir. Öz kaynak sadece, avukatlardan alınan aidat olmalıdır. Bunun dışında varlığının sebebi olan avukatları ana sermaye kaynağı olarak gören bir baro, amacının tamamen dışına sapmıştır. Bu bağlamda:
A) Hali hazırda bir uzmanlık mesleği olan avukatlığın kazanımı sürecinde sınav şartının derhal sağlanması gerekmektedir. Ancak avukatlık sınavının, stajdan sonra değil; stajdan önce zorunlu tutulması gerekmektedir.
B) Avukatlık sınavının ardından stajını tamamlayan birey artık uzman bir meslek sahibidir. Bu doğrultuda baro tarafından verilecek her türlü mesleki eğitim ya da seminer ücretsiz olarak verilmeli, verilen eğitimlerin periyodik olarak denetimi sağlanmalıdır. CMK ve Adli Yardım başta olmak üzere, mesleki gelişime yönelik her türlü eğitim, kurs ve seminer için baro avukatlardan ücret talep edemez.
C) 1136 Sayılı Avukatlık Yasası uyarınca, avukat mesleğini icra ederken, savunmasına yönelik her türlü veri ve bilgiye ulaşabilmelidir. Avukat bu hakkı, kurucu yasası ile kazanmıştır. Baro, bu düzenlemelerin gereğini yapmalı, meslektaşlarını her türlü teknolojik donanımla desteklemelidir. Avukat, mesleğini ifa ederken, 3. kişilerin inisiyatifine terk edilemez. Çünkü avukatın bu mesleki ifası başta savunma hakkının vazgeçilemezliğine ve daha sonrasında da avukatın varlığını devam ettirebilmesine sıkı sıkıya bağlıdır. Bu manada, avukat mesleğiyle ilgili her türlü konuda ulaşmak istediği verilere ulaşma hakkına sahiptir. Baro bu hakkı, gerek ilgili idari birimlerle yapacağı protokollerle ve gerekse kaynaklarını bu yönde kullanarak sağlamak zorundadır.
D) Baro, ne bir fotokopici ne de bir çay ocağıdır. Baro, bu işleri taşeronlaştırarak gelir elde etme ve giderleri azaltma iradesine bürünmelidir.
2. Avukatların birçoğu, halen öğrencilik ve stajyerlik yıllarından kalan borçlarla boğuşmaktadırlar. Baro, varlık nedenlerini bu noktada da terk etmiştir. Bunun yanı sıra birçok avukatın, haciz baskısı altında olduğu da bilinen bir gerçektir. Bir avukatın haciz baskısı altında olması kabul edilemez. Baro, bu hallere öncelikle, mesleğin saygınlığını ve toplum nazarındaki itibarını koruma görevi nedeniyle müdahil olmalı ve gereken yardım ve çalışmaları yapmalıdır. Avukatlık mesleği, müvekkillerin ve ödeneklerin insafına bırakılmıştır. Veresiye avukatlık dönemi başlamıştır. Baro bu duruma derhal müdahale etmeli gereken önlemleri acilen almalıdır.
A) Baro, üyeleri olan avukatların öncelikle baroya yapacağı bildirimle kamusal borçlarının tasfiyesi konusunda gereken girişimleri yapmalıdır. Bu anlamda alacaklı idarelerle anlaşma zemini aramalı, gelir getirici baro görevlendirmelerini öncelikle bu meslektaşlarımıza yapmalıdır. Böylece avukat, borcunu emeğiyle tasfiye etmenin vakarını yaşayacaktır. Baro bunu derhal gerçekleştirecek güce ve yetiye sahiptir.
B) Ankara Barosu tarafından her yıl ilan edilen asgari ücret tarifesi gerçekçi rakamlara çekilmeli, bu tarifenin altında çalışma yapan avukatların disiplin soruşturmasına uğraması sağlanmalıdır. Baro bunun denetimini yapacak uygulamaları başlatmalıdır. İş sahibi ile avukat arasındaki yazılı sözleşmenin zorunlu hale getirilmesi, avukatlık sözleşmesinin baro tarafından uygun bulunması, sözleşmede kararlaştırılan ücretin en az % 10 luk kısmının ve ilgili yargılama giderlerinin baro tarafından ilgili avukat adına açılacak banka hesabına yatırılması, alınacak dekontun bir örneğinin baro tarafından uygun bulunarak vekaletnameye eklenmesi ve davaya vekaletin ancak bu şekilde kabulü sıkı bir denetim için yeterli olacaktır. Bu durum aynı zamanda iş sahibini de koruma altına almakta, vekili bir an önce işine sevk etmektedir.
C) Aynı zamanda; Baro tarafından avukat adına açılacak hesap, UYAP ile uyumlu hale getirilip, icralardan ve mahkemelerden yapılacak her türlü ödeme bu hesaba sıra beklemeksizin ve zaman harcamaksızın yapılabilir. Baro bu uygulamanın çalışmalarına derhal başlamalıdır.
D) CMK ücretlerinin ödenmesi konusunda baro gereken baskıyı kurmalıdır. Ödenek avukatın sorunu değildir. Bu ödemeler ödeneğe bağlanmamalı, dava ve icra harçlarından oluşturulacak fondan derhal ve makbuz kesme anında avukata ödenmelidir.
E) Baro, meslektaşlarını mesleki risklerine karşı koruma altına alıcı önlemleri derhal almalıdır. Bu manada zorunlu mesleki sorumluluk sigortası ve gelir kaybı sigortası konusunda gereken çalışmaları derhal ve gecikmeksizin başlatmalıdır. Mesleki sorumluluk sigortası, avukatın görevini yürütürken 3. kişiler uhdesinde meydana gelecek zararların riskini karşılayan bir sigortadır. Kıta Avrupa’sında zorunlu olan bu sigorta türü, ülkemizde de aynı şekilde uygulama alanı bulmalıdır. Ayrıca, gelir kaybı rizikosunun da sigortalanması, avukatın ve dolayısıyla mesleğin itibarını sağlayacak en önemli unsurdur. Avukatın gelir kaybı yaşaması durumunda devreye girecek ve meslektaşlarımızın haciz ve benzeri korkuları yaşamasını ortadan kaldıracaktır.
F) Ücretli olarak çalışan avukatlar için belirlenen asgari ücret hakkaniyete ve mesleğin itibarına uygun olarak belirlenmeli, yalnızca tarifede göze hitap etmemeli, sosyal güvenlik mevzuatında da avukatlık asgari ücretinin kabulü sağlanmalıdır. Ayrıca, ücretli olarak avukat çalıştıracak olan avukatlar ya da avukatlık ortaklıklarının katip istihdamının şartı ücretli olarak çalışan avukat sayısına bağlanmalıdır. Ücretli avukat çalıştırmayan, avukat ya da avukatlık ortaklığı, katip de istihdam edemez. Aksi durumun avukatlık disiplin mevzuatı gereği cezalandırılması sağlanmalıdır.
3. Avukatların mesleki faaliyetleri sırasında, zamanlarının 2/3 lük kısmı duruşma bekleyerek geçmektedir. Baro, yapacağı bir düzenlemeyle, meslektaşlarının duruşma takibini kolaylaştırmalı, teknolojik donanımla meslektaşlarını desteklemelidir. Böylece, avukat hem duruşmalarının sırasını takip edebilmeli hem de adliyedeki diğer işlerini yürütebilmelidir.
4. Baro, harcamalarının büyük kısmını teknolojik giderler oluşturmaktadır. Baro, özgür ve ücretsiz yazılımları desteklemeli, hem kendi kullanımına hem de üyeleri olan bizlerin kullanımına özgür ve ücretsiz yazılımları teşvik etmelidir. Bu doğrultuda özgür yazılımı destekleyen ve bu alanda çalışmalar yapan dernek ve benzeri kuruluşlarla koordine sağlanmalı, gereken girişimler derhal başlatılmalıdır.
5. Avukatların, sosyal güvenlik yasasında son yapılan değişiklikle dahi sosyal güvenlik sorunları ortadan kalkmamıştır. Üstelik, sosyal güvenlik primi zorunluluğu bugün avukatların sırtında büyük bir yük oluşturmaktadır. Bu yükün sebebi, idare tarafından talep edilen prim miktarı ile öngörülen risk arasındaki nispetsizliktir. Bu nispetsizliğin dava yoluyla giderilmesi hatta anayasaya aykırılığı durumları araştırılmalıdır. Daha da önemlisi, konu meclise taşınarak avukatların, bir kısım prim kalemlerinden muaf tutulması sağlanmalıdır. Örneğin, kendi sağlık güvencesini sağlayan avukatlara, sağlık kalemlerine ilişkin sosyal güvenlik prim muafiyetin tanınması.
6. Baroların, meslektaşlarını ihtisaslaşmaya teşvik etmesi, bu alanda çalışmalar yapması gerekmektedir. Hatta, Kıta Avrupa’sı modelinde olduğu gibi ya da ülkemizde hakim – savcı meslektaşlarımızın tabi olduğu kademeli yükselme ve puantaj sistemi uygulamaya alınmalıdır. Böylece ihtisaslaşma sağlanacak, avukatın kademesine göre yürüteceği mesleki faaliyet ile sorumluluk üst limiti doğru orantılı olacaktır. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse, avukat mesleğe başladığı anda, kazancıyla ve tecrübesiyle orantısız işler altına girmeyecek, sorumluluğu da buna göre daha hafif ve kabul edilebilir olacaktır. Ayrıca, ihtisaslaşma, vatandaşın da yararına olan bir uygulama olacaktır.
7. Barolar, avukatların icra ettikleri mesleğin kamusal yönünün de bulunması karşısında, avukatlık mesleğinin meslek birlikteliği içinde bulunduğu, yargı mensuplarıyla eşit sosyal haklara sahip olması gerekmektedir. Baro bunun için gereken girişimleri derhal başlatmalıdır. Örneğin, anayasal bir hak olan seyahat hakkının ön şartı olan pasaport konusunda hakim – savcılara tanınan yeşil pasaport hakkının aynı şartlar dahilinde avukatlara da tanınması gerekmektedir.
8. Baromuzun 2 yılda bir gerçekleşen seçimleri adeta siyasi parti seçimleri havasında gerçekleşmektedir. Avukatlar, bir gruba ve grubun başkan adayı tarafından atanan yönetim kurulu üyelerinin yer aldığı çarşaf listeye oy vermek durumunda bırakılmaktadırlar. Oysa son seçim düzeninden önceki haliyle kurulların ve başkanın seçiminin ayrı ayrı olması demokrasinin ve seçim özgürlüğünün ruhuna daha uygundur. Bu usule acilen geri dönülmeli, baro seçimleri siyasi partilere örnek oluşturacak şekilde demokrasi dersi verir niteliğine tekrar kavuşturulmalıdır.
9. Ayrıca her seçim dönemi, aday adaylarının reklamvari ve siyasi parti lideri tarzı yaklaşımları avukatları rahatsız etmektedir. Bunun temelinde yatan irade, baronun asli görevini yürütmekten çok, baromuzu siyasete atlama taşı olarak görmekten ileri gelmektedir. Bu anlamda net ve kesin seçim ilkeleri ile centilmenlik protokolleri uygulamaya konmalı, avukatlık mesleğinin vakarına ve demokrasinin ruhuna uygun seçim çalışmalarının yapılması sağlanmalıdır.
10. Avukatlar, mevcudiyetinin sebebi oldukları baroları yöneten ve başkanlık eden meslektaşlarıyla her zaman eşittirler. Bu manada saygınlık, onur ve itibar cübbeye ait olup, makamdan müstesnadır. Her yerde ve şartta bu eşitlik her zaman en derin biçimde vurgulanmalı ve bu vurgu tüm meslektaşlara hissettirilmelidir. Verilen görev olup, liyakat değildir; yapılan hizmet olup padişahlık değildir. Bu nedenle, baroda yöneten değil hizmet eden olduğunun bilinci başkan ve yönetim kurulu adaylarında olmazsa olmaz özelliklerdendir.
Baroların asli görevleri yoktur. Baroların tek görevi vardır. Bu görev: Avukatları ve dolayısıyla avukatlık mesleğini korumak, yüceltmek ve toplum nazarında saygınlığını en üst basamaklara taşımaktır.
Yaşadığımız bu zamanda, barolar bu görevlerini bir kenara bırakmış, ne için kurulduklarını adeta unutmuşlardır. Biz avukatların da işte tam bu anda bu görevi hatırlatma ödevi ve sorumluluğu vardır.
**************
Bu bağlamda cek cak olması gerekir değil. şu sorun var ve çözümü şöyledir diye önerilerinizi bekliyorum.
Haydi birşey düzeltmek için elinizi taşın altına sokun. Bu sadece Ankara barosu için değil tüm barolarımıza ilham olsun.
AVUKATIN HAKLAR VE TALEPLER MANİFESTOSU
2010 Yılının Mayıs Ayının 6. Günü (Güneş Günü)
Avukatlık bir uzmanlık mesleğidir. Serbest, hür ve her türlü erkten bağımsız olarak icra edilir. Yargının üç temel unsurundan savunmayı temsil eder. Sürekli gelişen ve değişen bir sürecin baş aktörüdür. Avukatlık bir onur ve bir gurur kaynağıdır.
Demokrasilerin vazgeçilmez unsuru örgütlenmelerdir. Avukatlar da bu bağlamda örgütlenerek meslek örgütleri olan baroları kurmuşlardır. Barolar hiçbir kurum ya da kişinin vesayeti altında olmayıp, kendisini oluşturan avukatların hak ve taleplerini karşılamak üzere meydana getirilmiş olan bir meslek örgütüdür.
1. Baro, ticari bir kuruluş değildir. Bu manada ticari bir kuruluş saikiyle hareket edemez. Avukatları, müşteri olarak öngören bir örgüt baro olamaz. Bu zihniyetin derhal terk edilmesi gerekmektedir. Baro, elbette varlığını devam ettirmek adına gelir araçları bulma arayışı içerisinde olacaktır. Ancak bunun başka yolları da vardır. Ankara Barosu bir markadır. Marka olmasından kaynaklanan gücünü kullanarak bir çok gelir getirici eyleme girişebilir. Öz kaynak sadece, avukatlardan alınan aidat olmalıdır. Bunun dışında varlığının sebebi olan avukatları ana sermaye kaynağı olarak gören bir baro, amacının tamamen dışına sapmıştır. Bu bağlamda:
A) Hali hazırda bir uzmanlık mesleği olan avukatlığın kazanımı sürecinde sınav şartının derhal sağlanması gerekmektedir. Ancak avukatlık sınavının, stajdan sonra değil; stajdan önce zorunlu tutulması gerekmektedir.
B) Avukatlık sınavının ardından stajını tamamlayan birey artık uzman bir meslek sahibidir. Bu doğrultuda baro tarafından verilecek her türlü mesleki eğitim ya da seminer ücretsiz olarak verilmeli, verilen eğitimlerin periyodik olarak denetimi sağlanmalıdır. CMK ve Adli Yardım başta olmak üzere, mesleki gelişime yönelik her türlü eğitim, kurs ve seminer için baro avukatlardan ücret talep edemez.
C) 1136 Sayılı Avukatlık Yasası uyarınca, avukat mesleğini icra ederken, savunmasına yönelik her türlü veri ve bilgiye ulaşabilmelidir. Avukat bu hakkı, kurucu yasası ile kazanmıştır. Baro, bu düzenlemelerin gereğini yapmalı, meslektaşlarını her türlü teknolojik donanımla desteklemelidir. Avukat, mesleğini ifa ederken, 3. kişilerin inisiyatifine terk edilemez. Çünkü avukatın bu mesleki ifası başta savunma hakkının vazgeçilemezliğine ve daha sonrasında da avukatın varlığını devam ettirebilmesine sıkı sıkıya bağlıdır. Bu manada, avukat mesleğiyle ilgili her türlü konuda ulaşmak istediği verilere ulaşma hakkına sahiptir. Baro bu hakkı, gerek ilgili idari birimlerle yapacağı protokollerle ve gerekse kaynaklarını bu yönde kullanarak sağlamak zorundadır.
D) Baro, ne bir fotokopici ne de bir çay ocağıdır. Baro, bu işleri taşeronlaştırarak gelir elde etme ve giderleri azaltma iradesine bürünmelidir.
2. Avukatların birçoğu, halen öğrencilik ve stajyerlik yıllarından kalan borçlarla boğuşmaktadırlar. Baro, varlık nedenlerini bu noktada da terk etmiştir. Bunun yanı sıra birçok avukatın, haciz baskısı altında olduğu da bilinen bir gerçektir. Bir avukatın haciz baskısı altında olması kabul edilemez. Baro, bu hallere öncelikle, mesleğin saygınlığını ve toplum nazarındaki itibarını koruma görevi nedeniyle müdahil olmalı ve gereken yardım ve çalışmaları yapmalıdır. Avukatlık mesleği, müvekkillerin ve ödeneklerin insafına bırakılmıştır. Veresiye avukatlık dönemi başlamıştır. Baro bu duruma derhal müdahale etmeli gereken önlemleri acilen almalıdır.
A) Baro, üyeleri olan avukatların öncelikle baroya yapacağı bildirimle kamusal borçlarının tasfiyesi konusunda gereken girişimleri yapmalıdır. Bu anlamda alacaklı idarelerle anlaşma zemini aramalı, gelir getirici baro görevlendirmelerini öncelikle bu meslektaşlarımıza yapmalıdır. Böylece avukat, borcunu emeğiyle tasfiye etmenin vakarını yaşayacaktır. Baro bunu derhal gerçekleştirecek güce ve yetiye sahiptir.
B) Ankara Barosu tarafından her yıl ilan edilen asgari ücret tarifesi gerçekçi rakamlara çekilmeli, bu tarifenin altında çalışma yapan avukatların disiplin soruşturmasına uğraması sağlanmalıdır. Baro bunun denetimini yapacak uygulamaları başlatmalıdır. İş sahibi ile avukat arasındaki yazılı sözleşmenin zorunlu hale getirilmesi, avukatlık sözleşmesinin baro tarafından uygun bulunması, sözleşmede kararlaştırılan ücretin en az % 10 luk kısmının ve ilgili yargılama giderlerinin baro tarafından ilgili avukat adına açılacak banka hesabına yatırılması, alınacak dekontun bir örneğinin baro tarafından uygun bulunarak vekaletnameye eklenmesi ve davaya vekaletin ancak bu şekilde kabulü sıkı bir denetim için yeterli olacaktır. Bu durum aynı zamanda iş sahibini de koruma altına almakta, vekili bir an önce işine sevk etmektedir.
C) Aynı zamanda; Baro tarafından avukat adına açılacak hesap, UYAP ile uyumlu hale getirilip, icralardan ve mahkemelerden yapılacak her türlü ödeme bu hesaba sıra beklemeksizin ve zaman harcamaksızın yapılabilir. Baro bu uygulamanın çalışmalarına derhal başlamalıdır.
D) CMK ücretlerinin ödenmesi konusunda baro gereken baskıyı kurmalıdır. Ödenek avukatın sorunu değildir. Bu ödemeler ödeneğe bağlanmamalı, dava ve icra harçlarından oluşturulacak fondan derhal ve makbuz kesme anında avukata ödenmelidir.
E) Baro, meslektaşlarını mesleki risklerine karşı koruma altına alıcı önlemleri derhal almalıdır. Bu manada zorunlu mesleki sorumluluk sigortası ve gelir kaybı sigortası konusunda gereken çalışmaları derhal ve gecikmeksizin başlatmalıdır. Mesleki sorumluluk sigortası, avukatın görevini yürütürken 3. kişiler uhdesinde meydana gelecek zararların riskini karşılayan bir sigortadır. Kıta Avrupa’sında zorunlu olan bu sigorta türü, ülkemizde de aynı şekilde uygulama alanı bulmalıdır. Ayrıca, gelir kaybı rizikosunun da sigortalanması, avukatın ve dolayısıyla mesleğin itibarını sağlayacak en önemli unsurdur. Avukatın gelir kaybı yaşaması durumunda devreye girecek ve meslektaşlarımızın haciz ve benzeri korkuları yaşamasını ortadan kaldıracaktır.
F) Ücretli olarak çalışan avukatlar için belirlenen asgari ücret hakkaniyete ve mesleğin itibarına uygun olarak belirlenmeli, yalnızca tarifede göze hitap etmemeli, sosyal güvenlik mevzuatında da avukatlık asgari ücretinin kabulü sağlanmalıdır. Ayrıca, ücretli olarak avukat çalıştıracak olan avukatlar ya da avukatlık ortaklıklarının katip istihdamının şartı ücretli olarak çalışan avukat sayısına bağlanmalıdır. Ücretli avukat çalıştırmayan, avukat ya da avukatlık ortaklığı, katip de istihdam edemez. Aksi durumun avukatlık disiplin mevzuatı gereği cezalandırılması sağlanmalıdır.
3. Avukatların mesleki faaliyetleri sırasında, zamanlarının 2/3 lük kısmı duruşma bekleyerek geçmektedir. Baro, yapacağı bir düzenlemeyle, meslektaşlarının duruşma takibini kolaylaştırmalı, teknolojik donanımla meslektaşlarını desteklemelidir. Böylece, avukat hem duruşmalarının sırasını takip edebilmeli hem de adliyedeki diğer işlerini yürütebilmelidir.
4. Baro, harcamalarının büyük kısmını teknolojik giderler oluşturmaktadır. Baro, özgür ve ücretsiz yazılımları desteklemeli, hem kendi kullanımına hem de üyeleri olan bizlerin kullanımına özgür ve ücretsiz yazılımları teşvik etmelidir. Bu doğrultuda özgür yazılımı destekleyen ve bu alanda çalışmalar yapan dernek ve benzeri kuruluşlarla koordine sağlanmalı, gereken girişimler derhal başlatılmalıdır.
5. Avukatların, sosyal güvenlik yasasında son yapılan değişiklikle dahi sosyal güvenlik sorunları ortadan kalkmamıştır. Üstelik, sosyal güvenlik primi zorunluluğu bugün avukatların sırtında büyük bir yük oluşturmaktadır. Bu yükün sebebi, idare tarafından talep edilen prim miktarı ile öngörülen risk arasındaki nispetsizliktir. Bu nispetsizliğin dava yoluyla giderilmesi hatta anayasaya aykırılığı durumları araştırılmalıdır. Daha da önemlisi, konu meclise taşınarak avukatların, bir kısım prim kalemlerinden muaf tutulması sağlanmalıdır. Örneğin, kendi sağlık güvencesini sağlayan avukatlara, sağlık kalemlerine ilişkin sosyal güvenlik prim muafiyetin tanınması.
6. Baroların, meslektaşlarını ihtisaslaşmaya teşvik etmesi, bu alanda çalışmalar yapması gerekmektedir. Hatta, Kıta Avrupa’sı modelinde olduğu gibi ya da ülkemizde hakim – savcı meslektaşlarımızın tabi olduğu kademeli yükselme ve puantaj sistemi uygulamaya alınmalıdır. Böylece ihtisaslaşma sağlanacak, avukatın kademesine göre yürüteceği mesleki faaliyet ile sorumluluk üst limiti doğru orantılı olacaktır. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse, avukat mesleğe başladığı anda, kazancıyla ve tecrübesiyle orantısız işler altına girmeyecek, sorumluluğu da buna göre daha hafif ve kabul edilebilir olacaktır. Ayrıca, ihtisaslaşma, vatandaşın da yararına olan bir uygulama olacaktır.
7. Barolar, avukatların icra ettikleri mesleğin kamusal yönünün de bulunması karşısında, avukatlık mesleğinin meslek birlikteliği içinde bulunduğu, yargı mensuplarıyla eşit sosyal haklara sahip olması gerekmektedir. Baro bunun için gereken girişimleri derhal başlatmalıdır. Örneğin, anayasal bir hak olan seyahat hakkının ön şartı olan pasaport konusunda hakim – savcılara tanınan yeşil pasaport hakkının aynı şartlar dahilinde avukatlara da tanınması gerekmektedir.
8. Baromuzun 2 yılda bir gerçekleşen seçimleri adeta siyasi parti seçimleri havasında gerçekleşmektedir. Avukatlar, bir gruba ve grubun başkan adayı tarafından atanan yönetim kurulu üyelerinin yer aldığı çarşaf listeye oy vermek durumunda bırakılmaktadırlar. Oysa son seçim düzeninden önceki haliyle kurulların ve başkanın seçiminin ayrı ayrı olması demokrasinin ve seçim özgürlüğünün ruhuna daha uygundur. Bu usule acilen geri dönülmeli, baro seçimleri siyasi partilere örnek oluşturacak şekilde demokrasi dersi verir niteliğine tekrar kavuşturulmalıdır.
9. Ayrıca her seçim dönemi, aday adaylarının reklamvari ve siyasi parti lideri tarzı yaklaşımları avukatları rahatsız etmektedir. Bunun temelinde yatan irade, baronun asli görevini yürütmekten çok, baromuzu siyasete atlama taşı olarak görmekten ileri gelmektedir. Bu anlamda net ve kesin seçim ilkeleri ile centilmenlik protokolleri uygulamaya konmalı, avukatlık mesleğinin vakarına ve demokrasinin ruhuna uygun seçim çalışmalarının yapılması sağlanmalıdır.
10. Avukatlar, mevcudiyetinin sebebi oldukları baroları yöneten ve başkanlık eden meslektaşlarıyla her zaman eşittirler. Bu manada saygınlık, onur ve itibar cübbeye ait olup, makamdan müstesnadır. Her yerde ve şartta bu eşitlik her zaman en derin biçimde vurgulanmalı ve bu vurgu tüm meslektaşlara hissettirilmelidir. Verilen görev olup, liyakat değildir; yapılan hizmet olup padişahlık değildir. Bu nedenle, baroda yöneten değil hizmet eden olduğunun bilinci başkan ve yönetim kurulu adaylarında olmazsa olmaz özelliklerdendir.
Baroların asli görevleri yoktur. Baroların tek görevi vardır. Bu görev: Avukatları ve dolayısıyla avukatlık mesleğini korumak, yüceltmek ve toplum nazarında saygınlığını en üst basamaklara taşımaktır.
Yaşadığımız bu zamanda, barolar bu görevlerini bir kenara bırakmış, ne için kurulduklarını adeta unutmuşlardır. Biz avukatların da işte tam bu anda bu görevi hatırlatma ödevi ve sorumluluğu vardır.
**************
Bu bağlamda cek cak olması gerekir değil. şu sorun var ve çözümü şöyledir diye önerilerinizi bekliyorum.
Haydi birşey düzeltmek için elinizi taşın altına sokun. Bu sadece Ankara barosu için değil tüm barolarımıza ilham olsun.