Hukuki NET sitesinde paylaşımda bulunmak, soru sormak ve cevap yazmak için üye olun. Üyelik ücretsizdir.

"27 Nisan Anayasal bir suçtur"

29-04-2010 19:45:12 çoban #

"27 Nisan Anayasal bir suçtur"

"27 Nisan Anayasal bir suçtur"

Anayasa Raportörü Doç. Dr. Osman Can, katıldığı panelde, "27 Nisan Muhtırası bir anayasal suçtur" dedi.

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) tarafından Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Mevcut Anayasa ve Yeni Anayasa Gereksinimi' konulu panele, konuşmacı olarak Anayasa Raportörü ve Demokrat Yargı Eş Başkanı Doç Dr. Osman Can, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdoğan ve Gazeteci-Yazar Gülay Göktürk katıldı. Muş Valisi Erdoğan Bektaş, Belediye Başkanı Necmettin Dede, kamu kurum amirleri ile üniversite öğrencilerinin takip ettiği panelin açılış konuşmasını yapan MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, 27 Nisan tarihinde literatüre 'e-muhtıra' olarak yeni bir kavram girdiğini söyleyerek, "Herkesin ve her kesimin kendi siyasal düşüncelerini koruyarak bir adım geriye çekilip Türkiye'nin ve Türkiye halkının menfaatlerine dönük projelere imza atma zamanının geldiğini, hatta geçtiğini düşünüyorum. Muhtıralarla karşılaşmıştık ama 27 Nisan tarihinde literatürümüze e-muhtıra olarak yeni bir kavram girmiştir" dedi.

82 Anayasa sisteminin organizeli bir şekilde halkı ve halkın temsilcilerini kontrol altında tuttuğunu vurgulayan Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdoğan ise halk tarafından seçilen her organı korumak için ayrı bir organa yetki verildiğini söyledi. Erdoğan, "Günümüz anayasası, demokratik bir yaklaşım değildir. Ahalinin seçtiği demokratik temsilciler var. Yani halkın çıkardığı, indirdiği hükümet, parlamento falan bizim elimizde değişen güçler. Bu güçler halkın isteklerini yerine getirmek için mecliste bulunurlar. Ancak varlığını garantiye alan bazı kurumların sürekli bizim seçtiklerimizi denetim altında tutmaları, onları frenlemeleri, bu sistemin öngördüğü bir mekanizmadır. Bu anayasanın en temel sorunu budur. O kadar iyice oturtulmuş bir sistem ki, yasama organını vesayet altında tutmak için Anayasa Mahkemesi'ni, yürütme organını vesayet altında tutmak için Milli Güvenlik Kurulu'nu ve Cumhurbaşkanlığı'nı, yürütme içinde seçilmiş organ olarak YÖK, yargıda HSYK'yı bütün yargıyı
kontrol altında tutacak bir organizma oluşturulmuştur" diye konuştu.

Gazeteci-yazar Gülay Göktürk de, "Ülkemizde yaşanan ideolojik ve siyasi tartışmaların hepsi bir hukuk tartışması olarak yaşandı. Devlet eğer bir hizmet örgütü olacaksa, ideolojik bir örgüt olmayacaksa ona karşı duygular beklenmez, ondan hizmet beklenir. Yani bu ideolojik devletin bütün kalıntılarından temizlenmiş bir anayasa olması gerekir ve en önemlisi asgari düzenleme getirilmesi gereken bir anayasa olmasıdır" dedi.

Panele konuşmacı olarak katılan Anayasa Raportörü ve Demokrat Yargı Eş Başkanı Doç Dr. Osman Can ise, bugüne kadarki anayasaların halk tarafından benimsenmediğini söyledi. 27 Nisan e-muhtırasının anayasal suç olduğunu savunan Osman Can, "27 Nisan muhtırasını nasıl yaşadığımızı çok iyi biliyoruz. Bu muhtıra yargıya gelmişti. Bu muhtıra bir anayasal suçtur. Halen suç. Çünkü bu muhtıra hala idari birimin internet sitesinden çıkarılmış değil. Anayasal düzenin işleyişini engelleme ve bunları ortadan kaldırma suçu, müebbetlik suç. İkinci olarak Askeri Ceza Kanunu açısından suç. Kısacası 27 Nisan bildirisi birçok boyutu ile suç teşkil ediyor. O suçların işlendiği dönemde o münhasır şartlarda ilginç bir kurumda çalışmaya devam ettik. Ardından anayasa değişikliği süreci başladı. Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi ile ilgili değişiklik, Anayasa Mahkemesi'ne geldi. İlginç olaylar yaşamaya devam ediyoruz. Bunun yanında, bunların hepsine Türkiye Cumhuriyeti Anayasası demek bir başka ilginçlik. Bu ilginçliklere baktığımda öyle zannediyorum ki birileri bize okkalı beddua yapmış" dedi.

Türkiye'deki akademisyenleri de sert dille eleştiren Can, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de akademik dünyası utanç verici bir dünya. Akademi dünyası erkler tartışırken egemenlik ilkesinin kayıtsız şartsız halka ait oluşu ile bağlantı kurma ihtiyacı hissetmiyor. Erkler ayrılığı dediğimiz şey üçtür. Yasama, yürütme ve yargı. Her üç erki de bir şekilde halka bağlamak gerekiyor. Yasama organı bir şekilde seçimle gelir, halkla bağlantısı var. Yürütme organı da bir şekilde bakıldığında halka dayanıyor. Ancak üçüncü erk olan yargı, halkla bağlantısı kurulmamış, buna da, 'Efendim biz 1961 Anayasası ile birlikte erkler ayrılığını hayata geçirdik' diye sundular. Oysa hayata geçen bir şey yok aslında. Halk adına yetki kullanan hükümetlerin yargı erki karşısında hiçbir yetkisi yok. Katkının olmadığı bir yerde şöyle bir durum ortaya çıkıyor. Halk adına çalışan bir parlamento halkın taleplerini hayata geçirmek zorunda olan bir parlamento. Ama bunun karşısında halka halktan yetki almayan halkın hiçbir şekilde biçimlendirmediği halktan hiçbir rengin içine katılmadığı bir sürü kurum var. Bunlara da ayrılıklar ilkesi diyemeyiz. Bu, devlet içerisinde devlet oluşturmadır. Ama bu yargıyı 50 yıldır hala Türkiye'de söylemekten utanmayan insanlar vardır, akademisyenler vardır."

Türkiye'nin bugüne kadar hep zorba anayasa ile yönetildiğini ifade eden Can, "61 Anayasası halk iradesine dayanmayan bir anayasadır. 71, 73 değişiklikleri biliyorsunuz, parlamentonun etrafı tanklarla çevrilerek parlamentoya dayatılan değişikliklerdir. 80 darbesini konuşmaya gerek yok. Bütün yasalar darbeciler tarafından hazırlanan yasalardır. Böyle bir durumda hukuk devletinden bahsedebilmek için biraz utanmak gerekir" ifadelerini kullandı.

"ÜLKEDE LAİKLİK YOK"
Yeni anayasa teklifinin gerekliliğini savunan Can, daha önce gerçekleşmemiş bir yargılamanın getirileceğini, generallerin de yargılanacağını belirterek, "Son anayasada dikkatimizi çeken bir şey var, bu da generaller Yüce Divan'da yargılanabilecek. Daha önce generaller sıradan mahkemelerde yargılanmıyordu. Askeri mahkemelerde yargılanma olur, o yargı da zaten adil değil. Geriye bir tercih kalıyor, maalesef o da hiç yargılanmıyorlardı. Daha önce bir generali veya genelkurmay başkanını yargılama yetkisine sahip değildiniz. Özetlemek gerekirse Türkiye demokratik bir devlet değildir. Kendi kendimizi kandırmayalım. İrdeledikçe bu tablo daha net ortaya çddl yaşadığımızı ıkıyor. Gördükçe daha çok huzursuz oluyoruz ve ülkenin demokratikleşmesi için daha çok çaba göstermemiz gerektiğine inanıyoruz. Türkiye'nin siyasi yapısı çoğulculuk değildir. Parlamentosundan söz etmiyorum. Devlet toplumsal idarenin dışında olduğu için tek tip bir düşünceye göre biçimlendirilmiştir. Dolayısıyla bizim değildir. Kimlerin olduğunu bilemem ama bizim değildir. Ülkede laiklik yok. Laiklik iddiasını bir kenara bırakalım, gerisine ne deriz bilemiyorum" şeklinde konuştu.

HaberTürk




™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.

♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.

Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.

Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi vd.

® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir.

‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.

📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.

This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.