Hakaret ve tehdit davası
Merhaba değerli üyeler ve hukuçular,
Olağan sıradan bir konu olacak belki ama sonuçları benim açımdan önemli olan bir dava ile karşı karşıyayım. KPSS sınavına hazırlanıyorum ve bu davanın aleyhime sonuçlanması ve de suçluluğun derecesine göre memur olma şansım çok zora girecek. Eşim boşanmaya temel oluşturmak için hakkımda hakaret ve tehdit iddiası ile savcılığa şikayette bulunmuştu. Asılsız iddialar ve çarpıtılmış olaylardan hazırlanmış bir iddianameydi. İddianamede olaylara tanıklık edecek kişilerde yoktu. İfademde iddiaları red ettim. Ama savcılık mahkemeye şöyle bir talepte bulunmuş.
TCK'nın 125/1-4, 53/1, 106/1 ve yine 53/1 maddelerine istinaden şöyle demektedir. " ... üzerine atılı suçu işlediği, tüm evrak kapsamından anlaşılmakta. Şüphelinin atılı suçtan yargılanmasını ... eylemine uyan yukarıdaki sevk maddeleri ile cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur"
Öğrenmek istediğim şeyler şu;
- Eşimin iddianamesinde bir tanıktan bahsedilmiyordu. Bende ifademi ona göre verdim. Sonradan belge yada tanık gösterilmiş olabilir mi? Yada tanık veya belgeleri ifadem alınırken gösterilmemesi hukuki bir uygulamamıdır. Öyle ise daha iyi bir savunma yapabilir ve hakkımı daha iyi bir şekilde koruyabilirdim.
- Eşim mesleği gereği sahte darp raporu ayarlayabilecek birisi. Yaşadıklarımdan sonra sahte raporların karşıma çıkması hiç şaşırtıcı olmaz. Böyle olduğunu farz edersek, elimdeki tek savunma yapabileceğim kanıtım olaylar sırasında şehir dışında olduğumu kanıtlayacak otobüs bileti ve şahitlerim. Böyle bir durumda darp raporu daha geçerli bir kanıt olabilir mi? Resmi kurumdan alınmış bir belge çünkü.
- Diğer olasılık ise akrabalarının yalancı şahitlik yapması. Akraba olmaları ceza davalarında ne kadar etkili olabilir.
Mağdur durumdayken bir de savcılığın bu iddianemesi beni yıktı açıkçası. Çünkü KPSS sınavlarına hazırlanıyorum ve TCK'nın ilgili maddelerine baktığımda memur olmamı engelleyecek cezai yaptırımlar var. Memur olmama engel olabilecek bir cezanın oluşması için iddiaların ne kadar ciddi olması gerekir? Mahkeme günü belli değil, henüz elime tebligat gelmedi. Değerli yorumlarını için şimdiden çok teşekkür ederim.
Olağan sıradan bir konu olacak belki ama sonuçları benim açımdan önemli olan bir dava ile karşı karşıyayım. KPSS sınavına hazırlanıyorum ve bu davanın aleyhime sonuçlanması ve de suçluluğun derecesine göre memur olma şansım çok zora girecek. Eşim boşanmaya temel oluşturmak için hakkımda hakaret ve tehdit iddiası ile savcılığa şikayette bulunmuştu. Asılsız iddialar ve çarpıtılmış olaylardan hazırlanmış bir iddianameydi. İddianamede olaylara tanıklık edecek kişilerde yoktu. İfademde iddiaları red ettim. Ama savcılık mahkemeye şöyle bir talepte bulunmuş.
TCK'nın 125/1-4, 53/1, 106/1 ve yine 53/1 maddelerine istinaden şöyle demektedir. " ... üzerine atılı suçu işlediği, tüm evrak kapsamından anlaşılmakta. Şüphelinin atılı suçtan yargılanmasını ... eylemine uyan yukarıdaki sevk maddeleri ile cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur"
Öğrenmek istediğim şeyler şu;
- Eşimin iddianamesinde bir tanıktan bahsedilmiyordu. Bende ifademi ona göre verdim. Sonradan belge yada tanık gösterilmiş olabilir mi? Yada tanık veya belgeleri ifadem alınırken gösterilmemesi hukuki bir uygulamamıdır. Öyle ise daha iyi bir savunma yapabilir ve hakkımı daha iyi bir şekilde koruyabilirdim.
- Eşim mesleği gereği sahte darp raporu ayarlayabilecek birisi. Yaşadıklarımdan sonra sahte raporların karşıma çıkması hiç şaşırtıcı olmaz. Böyle olduğunu farz edersek, elimdeki tek savunma yapabileceğim kanıtım olaylar sırasında şehir dışında olduğumu kanıtlayacak otobüs bileti ve şahitlerim. Böyle bir durumda darp raporu daha geçerli bir kanıt olabilir mi? Resmi kurumdan alınmış bir belge çünkü.
- Diğer olasılık ise akrabalarının yalancı şahitlik yapması. Akraba olmaları ceza davalarında ne kadar etkili olabilir.
Mağdur durumdayken bir de savcılığın bu iddianemesi beni yıktı açıkçası. Çünkü KPSS sınavlarına hazırlanıyorum ve TCK'nın ilgili maddelerine baktığımda memur olmamı engelleyecek cezai yaptırımlar var. Memur olmama engel olabilecek bir cezanın oluşması için iddiaların ne kadar ciddi olması gerekir? Mahkeme günü belli değil, henüz elime tebligat gelmedi. Değerli yorumlarını için şimdiden çok teşekkür ederim.