Velayet
Sayın yöneticiler,
Ben 45 yaşında, 5 ve 6 yaşında bir kız, bir erkek çocuk babası, yüksek okul mezunu, iş sahibi, çevresinde saygın, sevilen bir insanım.
Son dönemlerde iyi gitmeyen bir evliliğim vardı. Geçen ay bir gece yarısı eşim ani bir şekilde bir sinir krizi geçirir gibi bana saldırdı. Olayın şokuyla aramızda bir ardebe yaşandı ve eşim ertesi gün çocukları ve bir kısım eşyaşları alarak evi tek etti. Ben adli tıp dan rapor aldım. O da almış aynı süreli 5 günlük iş göremez raporlarımız var. Nihayet takip eden günlerde yazlık evin bir kenarında saklanmış resimler buldum. Tanımadığım bir adamla parklarda bahçelerde dolaşırken çekilmiş resimler, mail notları, kendi el yazısıyla yazılmış aşk notları vs. Hemen cep tel. dökümlerini temin ettim. Son altı ayda yüzlerce, resimleri olan bu erkek ve tanımadığım başka erkeklerle mesaj, tel görüşme ortaya çıktı.
Bunun üzerine, olay ortaya dökülmeden, çocuklarımın velayetini almak şartıyla anlaşmalı boşanma önerdim. Kabul etmedi ve bana dava açtı. Dilekçesinde tüm "erkeksi" figürler abartılarak bir yalan fırtınası yaratılmış. Kaba, zorba, içki düşkünü, şiddet uygulayan vs. bir adammışım. Muhtemelenen yalancı birkaç şahitle bunları destekleyecek.
Ben şimdi karşı dava açacağım. Ama şoke oldum velayeti alamayabilirmişim. Bu nasıl iştir anlamadım.
1-Boşanmanın sağlanması yönüyle:
Evlilik bir anlamda bir akit değilmidir. Gayri-dürüst bir şekilde bunu bozan kişi, nasıl olurda bir avantaj+hak elde edebilir. Yani; yık yuvayı, bölüş varlığı, al çocukları, git gamsız adamlarla aşk yaşa. Hukuk buna nasıl izin verir.
Ayrıca, böyle olursa, herkes bunu kolaylıkla istismar etmezmi. Sonuçta da ben hiçbirşey kaybetmeyeceksem, ve boşanmayı kafaya koyarsam, eşimi aldatıyor numarası yaparım, o da normal olarak boşanmak ister, ne kadar kolay. Üstüne üstlük, iki üç kişi de bu adam/kadın kaba, küfür etti vs. diye şahitlik yaparsa, az kusur, çok kusur, iş bitti.
2- Velayet yönüyle:
Bu ahlaksızlık ve aile onurunu yıkmak değilmidir. Ahlaksız, onursuz bir insan, haydi daha yumuşak söyleyeyim. Bu noktalarda zaafları olan bir insan, çocuklarını doğru, dürüst, saygın bir insan olarak yetiştirebilirmi. Bu riske edilebilecek birşeymi. Çocukların yaşları küçükmüş, ana şefkati önemsenirmiş, temayül bu yöndeymiş.. Peki, bu çocuklar büyüdükten sonra zaten iş işten geçmiş olmayacakmı. Ayrıca, şefkatin terazisimi var. Baba şefkatinin daha az olduğu nereden çıkıyor.
Çağdaş babaların çocuklarına düşkünlüğü, iletişim düzeyleri, çocuk yetiştirmedeki isteklilikleri, yeterlilikleri artık anlaşılmış olmalı. Her noktada çağdaşız da babalık noktasında niçin geriyiz. Niçin bu noktanın kolay istismarına çaresiz, tepkisiz kalıyoruz (kalmışız.)..
Medeni Kanun yeni, temayül eski! Madem öyle, biz de eski medeni kanuna göre, örflerimize, adetlerimize göre yetiştirildik ve madem eski temayüller uygulanıyor, o zaman bize de eski medeni kanun uygulansın diyelim.. Olurmu böyle şey.
B E N Ç O C U K L A R I M I İ S T İ Y O R U M.
Sizce ne yapmalıyım?
Sizlere katılımlarınız için şimdiden çok teşekkür ediyorum.
Ben 45 yaşında, 5 ve 6 yaşında bir kız, bir erkek çocuk babası, yüksek okul mezunu, iş sahibi, çevresinde saygın, sevilen bir insanım.
Son dönemlerde iyi gitmeyen bir evliliğim vardı. Geçen ay bir gece yarısı eşim ani bir şekilde bir sinir krizi geçirir gibi bana saldırdı. Olayın şokuyla aramızda bir ardebe yaşandı ve eşim ertesi gün çocukları ve bir kısım eşyaşları alarak evi tek etti. Ben adli tıp dan rapor aldım. O da almış aynı süreli 5 günlük iş göremez raporlarımız var. Nihayet takip eden günlerde yazlık evin bir kenarında saklanmış resimler buldum. Tanımadığım bir adamla parklarda bahçelerde dolaşırken çekilmiş resimler, mail notları, kendi el yazısıyla yazılmış aşk notları vs. Hemen cep tel. dökümlerini temin ettim. Son altı ayda yüzlerce, resimleri olan bu erkek ve tanımadığım başka erkeklerle mesaj, tel görüşme ortaya çıktı.
Bunun üzerine, olay ortaya dökülmeden, çocuklarımın velayetini almak şartıyla anlaşmalı boşanma önerdim. Kabul etmedi ve bana dava açtı. Dilekçesinde tüm "erkeksi" figürler abartılarak bir yalan fırtınası yaratılmış. Kaba, zorba, içki düşkünü, şiddet uygulayan vs. bir adammışım. Muhtemelenen yalancı birkaç şahitle bunları destekleyecek.
Ben şimdi karşı dava açacağım. Ama şoke oldum velayeti alamayabilirmişim. Bu nasıl iştir anlamadım.
1-Boşanmanın sağlanması yönüyle:
Evlilik bir anlamda bir akit değilmidir. Gayri-dürüst bir şekilde bunu bozan kişi, nasıl olurda bir avantaj+hak elde edebilir. Yani; yık yuvayı, bölüş varlığı, al çocukları, git gamsız adamlarla aşk yaşa. Hukuk buna nasıl izin verir.
Ayrıca, böyle olursa, herkes bunu kolaylıkla istismar etmezmi. Sonuçta da ben hiçbirşey kaybetmeyeceksem, ve boşanmayı kafaya koyarsam, eşimi aldatıyor numarası yaparım, o da normal olarak boşanmak ister, ne kadar kolay. Üstüne üstlük, iki üç kişi de bu adam/kadın kaba, küfür etti vs. diye şahitlik yaparsa, az kusur, çok kusur, iş bitti.
2- Velayet yönüyle:
Bu ahlaksızlık ve aile onurunu yıkmak değilmidir. Ahlaksız, onursuz bir insan, haydi daha yumuşak söyleyeyim. Bu noktalarda zaafları olan bir insan, çocuklarını doğru, dürüst, saygın bir insan olarak yetiştirebilirmi. Bu riske edilebilecek birşeymi. Çocukların yaşları küçükmüş, ana şefkati önemsenirmiş, temayül bu yöndeymiş.. Peki, bu çocuklar büyüdükten sonra zaten iş işten geçmiş olmayacakmı. Ayrıca, şefkatin terazisimi var. Baba şefkatinin daha az olduğu nereden çıkıyor.
Çağdaş babaların çocuklarına düşkünlüğü, iletişim düzeyleri, çocuk yetiştirmedeki isteklilikleri, yeterlilikleri artık anlaşılmış olmalı. Her noktada çağdaşız da babalık noktasında niçin geriyiz. Niçin bu noktanın kolay istismarına çaresiz, tepkisiz kalıyoruz (kalmışız.)..
Medeni Kanun yeni, temayül eski! Madem öyle, biz de eski medeni kanuna göre, örflerimize, adetlerimize göre yetiştirildik ve madem eski temayüller uygulanıyor, o zaman bize de eski medeni kanun uygulansın diyelim.. Olurmu böyle şey.
B E N Ç O C U K L A R I M I İ S T İ Y O R U M.
Sizce ne yapmalıyım?
Sizlere katılımlarınız için şimdiden çok teşekkür ediyorum.