Alıntı:
dursunb rumuzlu üyeden alıntı
Merhabalar,
MK madde 161 zina ve MK 166 evlilik birliğinin sarsılması nedenleri ile açılan ve devam etmekte olan boşanma davam bulunmaktadır. Dün itibari ile 3. duruşma yapılmış olup 4. duruşmaya ertelenmiştir. Davalı olan taraf tüm duruşmalarda asla boşanmak istemediğini beyan etmektedir. Dava açma nedenlerimle alakalı olarak mahkemeye kanıtlarım ve tanıklarım sunuldu, tanıklar dinlendi. Davalı hiçbir kanıt ve tanık beyanında dahi bulunmadı, iddialarımı da kısmen de olsa mahkeme huzurunda kabul etmiş durumda. Hal böyle iken davacının her duruşmada asla boşanmak istemediğini dile getirmesi ve hakimin davalının tüm özür ve geri birleşme tekliflerini samimi bulmuş olması davamın red edilmesi için bir sebep midir? Daha açığı,MK 161 ve MK166 sebepleri ile açılan bir davanın red edilmesi söz konusu mudur?
A. Boşanma sebepleri
I. Zina
MADDE 161.- Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
----
VI. Evlilik birliğinin sarsılması
MADDE 166.- Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.
Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.
Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.
------
ZİNA MUTLAK BOŞANMA SEBEBİDİR
Karı ve kocadan birinin zina yaptığı anlaşılınca yargıç boşanma kararı vermek mecburiyetindedir. Zina yüzünden boşanmaya karar verilebilmesi için müşterek hayatın çekilmez hale geldiğinin ispatına lüzum yoktur. Zina sebebine dayanılarak açılmış olan bir boşanma davasında davalı eş diğer eşin de zina etmiş olduğunu iddia ve ispat etse bile bu durum açılmış olan davayı düşürmez; yani "zinalar takas ve mahsup edilemez". Bu bakımdan
zina mutlak boşanma nedenidir.
Konu ile ilgili bir Yargıtay kararına göre,"Zinaya dayanılarak açılan boşanma davasında; zinanın ispatı halinde, eşlerin barışmalarının ihtimal dahilin de bulunduğundan bahisle ayrılığa karar verilemez. Boşanmaya karar verilmelidir".(Y2HD 14.04.1939 3609-1176)
Yine konuyla ilgili başka bir Yargıtay kararına göre,"Karı ve kocanın halen başka bir erkekle(karının) ve kadınla(kocanın) zina etmekte olmaları onların zina sebebine dayanarak boşanma davası açmalarına engel olmaz. Böyle bir halde oluşan mevcut olaylar aile bağını derinden zedelemiş ve ortak hayat çekilmez bir hale getirilmiş sayılır. Kökünden sarsılmış bir aile birliğinin devamının da toplum için hiçbir faydası olamaz ".(Y2HD 20.02.1964 K .?. E .?.)"
------------------------
Zina nedeni ile açılan davada iddialarınızı ıspatladı iseniz hakimin
mutlaka boşanmaya karar vermesi gerekir. Karşı tarafın süresinde usule uygun açılmış karşı davası yok ise, sizin iddialarınızı çürütecek herhangi bir delil-belge, tanığı yok ise ve sizin iddialarınızıda mahkemede doğruluyor ise hakimin sizin davanızı red edeceğini yada ayrılığa karar vereceğini sanmıyorum.
Saygılar....