Alıntı:
golliad rumuzlu üyeden alıntı
Merhaba Değerli Hocalarım,
Ankarda yaşıyorum ve uzunca zamandır aklıma takılan bir konu var yardımlarınızı rica ediyorum.
Öncelikle bilmek istediğim Belediyelerin yada büyükşehir belediyelerinin kar amaçlı işletme açma hakları mevcutmudur.
Yakın bir geçmişe kadar Balıkesir in bir ilçesi olan Edremit te yaşıyordum ve belediye toplu taşıma araçları ile minibüsler arasaında neredeyse 50 Kr. fiyat farkı vardı.
Şimdi Ankara'dayım ve belediye toplu taşıma araçları ile minibüsler arasında hiçbir fark yok, En çokta dikkatimi çeken eşitsizlik metroda metro tüm gelişmiş ülkelerde orta halli vatandaşların ulaşımını hızlı ve güvenli hale getirmek için kullanılır ancak Ankara'da metro neredeyse lüks bir ulaşım aracı bir defada 800 kişi taşıyan bir araç ile bir defada en fazla 20 kişi taşıyan bir araç nasıl aynı kefeye konabilir nasıl aynı ücrete tabi olabilir anlamıyorum.
Ortada çok ciddi bir karlılık durumu mevcut farkındasınızdır geçtiğimiz günlerde Tüketici hakları ankarada bir zafer kazandı ve ulaşım fiyatları 6 sene öncesine döndü kısa sürdü ama bence müthiş bir başarıydı ve ilginçtir neredeyse minibüsçüler derneğinden önce Ankara Büyükşehir Belediye Başakanı Melih Gökçek çıkıp seferleri azaltıyoruz dedi, Bir belediye başkanı çıkıyor ve biz bu paraya zarar ediyoruz sefer azaltıyoruz diyor varmı böyle bişey ya :))
Ticari işletmeler zarar eder belediyeler ticari bir işletme midir ?
Belediyenin normalde bu hizmeti ücretsiz verebilecek bir çok gelir kaynağı mevcut değil mi ?
Bu zihniyet yıllardır Başkentin kanını içiyor ve kimse bu duruma sesini çıkarmıyor. Neden ?
Lütfen bu konuda yanlış bilgilere dayanıyor sam beni uyarın
Yorum ve düşüncelerinizi saygı ile bekliyorum
Teşekkür ederim...
Sn. golliad,
Bu konuyu Hukuki.nette kafaya takan birini görmek gerçekten çok güzel. Söylediklerinize tamamen katılıyorum.
Memur ve öğrenci kenti Ankara'da bir paket makarna için oy verenler zaten çalışmadan ekmek belediyeden su gölden yaşadıkları için toplu taşıma araçlarını kullanmadıklarından, memurların çoğu işlerine servisle gittiklerinden, bir kısım vatandaş hususi aracıyla gideceği yere gittiğinden, geriye kalan bir grup ta duyarsız olduğundan sadece ODTÜ ve Hacettepeli öğrenciler ulaşımdaki son duruma isyan etmişlerdir. Belediye Başkanımızda gerekeni yapacaklarını, isimleri belirlenen bu 90 kusur öğrenci için araçlara zarar verdiklerinden şikayetçi olduklarını beyan etmişler bugünkü haberlerde.
Ben geçen pazartesi 2 vasıta kullanarak gittiğim işime 5 km yürüyerek gitmek zorunda kaldığımdan, belediyenin sorumluluğunda olan ve keyfi protesto ile vatandaşı zor durumda bırakan özel toplu taşıma araçlarını şikayet etmek için baktığım belediyenin web sitesinde dalga geçer gibi "bu konuda hiç bir şikayet tarafımıza gelmemiştir" şeklindeki haberi görünce gerçekten koyun yerine konduğumuzu bir kez daha idrak ettim. Tepkimi belediyeye mail atarak verdim ama geri dönen olmadı olmazda zaten koyunuz ya...
Belediyeler elbetteki kar eden işletmeler değildir, ancak seçilenler hizmet aşkıyla kendilerinden geçtiğinden olsa gerek vatandaşı düşenemiyorlar işte. Ulaşım en temel ve zorunlu hizmettir ve belediye bunu gerçekleştirirken kar amacı gütmemelidir ama o zaman metro nasıl bitecek, seçim zamanı bedava makarna, kömür nasıl dağıtılacak, şelaleler, şehir içini otobana çeviren alt geçitler nasıl yapılacak düşünmek lazım.
Bir haberde okumuştum belediye başkanının iyisi kanalizasyon değil park-bahçe yaparmış tekrar seçilmek istiyorsa. Kanalizasyonu, alt yapıyı kimse görmez takdir etmezmiş, ama şelaleri, parkları herkes görürmüş.
Sahi bayramlarda 3-4 gün otobüsler bedava yolcu taşırken neden zarar etmez ki? Yada doğru düzgün bilet vermeyen, vermediği için belediyenin gelirini düşüren ve haddinin 4 katı balık istifi yolcu taşıyan halk otobüslerini kim denetler?
Koyun olduğumuz ve ODTÜ'lü ve Hacettepeli öğrenciler kadar cesur olup tepkimizi vermediğimiz sürece güdülmeye mahkumuz ne yazıkki.
Saygılar.
----------------
Ankara- CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, Meclis Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde Ankara'nın devlet kurumları ve üniversitelerin yoğunluğu nedeniyle memur-öğrenci kenti olarak bilindiğini, nüfusunun çoğunluğunu ise orta düzeyde gelire sahip yurttaşların oluşturduğunu söyledi.
Ateş "Ankara'da işsizlik rakamları Türkiye ortalamasının üzerinde seyrederken, yoksulluk ve açlık sınırının altına düşenlerin sayısı her geçen yıl artmaktadır. Gelir dağılımındaki bozulma ve artan işsizliğe karşın Ankara'da, Büyükşehir Belediyesinin su, doğalgaz ve ulaşım gibi temel hizmetlerde uyguladığı yüksek fiyatlarlar aile bütçelerine ciddi anlamda ek yük getirmektedir. Ankara Türkiye'nin en pahalı kenti haline gelmiştir. Ülkemizde bulunan 16 anakent belediyesinin verileri incelendiğinde, Başkent Ankara en pahalı iller arasında ön sıralarda yer aldığı görülmektedir. Ankara Büyükşehir Belediyesi pek çok alanda milyonlarca kişiye daha yüksek fiyattan hizmet sunarken, diğer yandan da hızla borçlanmaktadır. Ankara Büyükşehir Belediyesi Türkiye'nin borçlu belediyeler sıralamasında da birinci sırada yer almaktadır" dedi.
"Ankara'da mezar bile pahalı"
1.5 milyon su abonesinin bulunduğu Ankara'da yurttaşların metreküpü 2.70 TL ile Türkiye'nin en pahalı suyunu içtiğini, yine doğalgaz ve ulaşımda da pahalılık sıralamasında ilk sırada yer aldığını ifade eden Ateş, "Ankara, mezar fiyatlarında da en pahalı kentlerden biridir. Ankara Büyükşehir Belediyesi, Cebeci Asri Mezarlığı'nda bir mezar yerini 13 bin TL'ye satarken, Karşıyaka mezarlığında normal definde sadece mezar yeri için 350 TL alınmaktadır. Şahsın vefatı öncesinde mezar yeri ayırtması halinde ise bu fiyat yaklaşık 10 bin TL'ye çıkmaktadır. Ankara tabela vergilerinde de üst sıralarda yer almaktadır. Işıklı tabela vergisi İstanbul'da 40, İzmir'de 30 TL iken Ankara'da ise yaklaşık 65 TL'dir. Başkentte, ışıksız tabela vergisi olarak da 55 TL alınmaktadır. Bu ücret birçok anakent belediyesinin ışıklı tabela vergisinden bile yüksektir. " dedi.
Ateş Başbakan Erdoğan'a şu soruları yöneltti:
"7 Aralık 2009 tarihi itibariyle Ankara Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşların toplam borcu nedir?
Bu borçların kaynağı, borçlanma tarihi, faiz oranı ve bu güne kadar ödenen kısmı nedir?
Alınan borçlar hangi yatırımlarda kullanılmıştır? Yıllara göre dökümü nedir? Çağdaş kent yönetimi ve mali disiplin açısından bir belediyenin bu kadar büyük bir borç yükü altına girmesi kabul edilebilir bir durum mudur?
Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gıda ve temizlik malzemesi yardımı yapılan aile sayısı nedir?
Ankara'da, ulaşım, su, doğalgaz gibi hizmetleri diğer kentlere göre daha pahalı olmasının nedeni nedir? Ankara halkı neden cezalandırılmaktadır?
Belediye hizmetlerinde diğer Büyükşehir Belediyelerinin uyguladıkları fiyatlarda göz önünde bulundurularak, Ankara'da su, ulaşım, doğalgaz, fiyatlarında bir indirim yapılması düşünülüyor mu?
Ankara'da mezar fiyatları hem ekonomik hem de insani açıdan kabul edilemez düzeydedir. Aileler kaybettikleri yakınlarının acısını yaşarken bir yandan da defin masraflarını düşünmektedirler. Pek çok aile kaybettikleri yakınlarını borç bularak defnetmektedir. Tüm bunlarda göz önünde bulundurularak mezar yeri fiyatlarının kaldırılması ya da daha makul bir düzeye indirilmesi düşünülüyor mu?
Yaşanan krizi de dikkate alarak Ankara'da tabela ve ışıklı tabela vergisinde indirime gidilmesi düşünülüyor mu? "
Cumhuriyet Gazetesi-10 Aralık 2009