İlk duruşmama stajyer avukat iken girmiştim. İcra Mahkemesi'nde istihkak davası idi. Bizim tanığımız dinlenecekti, ilk durşmamda tanık dinleteceğim ve tanığa sorular soracağım için çok heyecanlıydım :)
İşin ilginç yanı, karşı tarafın vekili 34 yıldır avukatlık mesleğini icra eden Ahmet Yüksel, yani şimdiki kayınpederimdi. (Ahmet Amca) :)
Tanığımız hakimin sorduğu sorulara, hatırlamıyorum, görmedim, bilmiyorum tarzında cevaplar veriyordu. Müvekkilimizin verdiği bilgiye göre herşeyi gören, bilen tanık duruşma salonunda ne diyeceğini şaşırdı, tanık heyecanlı , ben heyecanlı durumu kurtarmaya çalıştık ama nafile. Ben hatırlamasına yardımcı olmak için birkaç soru sordum, hakim sordu, işe yaramadı, bizim tanık bildiklerini de unuttu. Sonunda karşı taraf vekili saygıdeğer kayınpederim, tanık görgü tanığı değildir, sorulara net cevap vermemektedir deyince, tanık tamamen sustu.:)
Duruşma salonundan çıktığımızda tanık ve ben derin bir nefes aldık, kurtulduk dercesine :)
Evet tanık kurtulmuştu, belki de duruşma salonuna bir daha hiç girmeyecekti ama benim için maraton yeni başlıyordu :)
İlkinden sonra girdiğim her duruşmada heyecanım biraz daha azaldı. İlk duruşmamı bir an önce bitirip terk etmek istediğim duruşma salonları şimdi en keyif aldığım mekanlardan biridir.:)