Hırsızlık mı, dolandırıcılık mı yoksa emniyeti suistimal mi? İşin içinden çıkamıyorum
Merhaba arkadaşlar,
bir arkadaşım arabasını müşteriye göstermesi için tanıdık bir galericiye veriyor, adam arabayı alıyor 1 ay sonra kızın hesabına bilgisi dışında 10000 lira yatırıyor ve ortadan araba ile yok oluyor.Arabanın esas değeri 35000 ve şu anda bu araç farklı kişiler tarafından kızın rızası dışında kullanılıyor, evlerine sürekli trafik cezası gelmesi haricinde birde gece yarısı polislerin sürekli ziyaretlerinden bıkmış durumdalar çünkü araç sürekli suça karıştırılıyor ve karşı taraf tarafındanda sürekli tehdit ediliyor sinir bir durum.
Şimdi arkadaşlar, esas mesele daha önce savcılığa suç duyurusunda bulunuluyor , dosya esas ilçeden başka bir ilçeye gidiyor (fakat bu ilçenin her iki taraf ilede bir alakası yok) ve savcı görev kapsamında emniyeti suistimal için verilen dilekçeyi 2,5 sene oyaladıktan sonra takipsizlik kararı veriyor.Ağır Ceza mahkemesi başkanlığına itiraz ediliyor fakat buradanda bir sonuç çıkmıyor.Sebep; sanık arkadaş sadece şu kadar ifade vermiş, araç davacının isteği ile satıldı! Burada bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum, araç hala kızın üzerine kayıtlı, satışını vermedi ve herhangi bir belge imzalamadı buna rağmen isteği ile sattık diyerek nasıl takipsizlik kararı verilebiliyor anlayamadım...Hairci satışlar veya kiralamalar ne zamandan beri resmi kapsamda ele alınıyor.
Şu an bu hafta içerisinde bir şeyler yapmayı düşünüyorum, sizce ne şekilde ilerlemek gerek?
Bir kaç tanığımız var aracın bu kişiye teslim edildiğine dair, aynı şekilde kızın tehdit edildiğine dairde tanıklar var...
Aklıma gelen bir şey, güvenilir birine bir senet verip tarihini geçirerk icra takibi başlatmak ve bu şekilde aracın bağlanmasını sağlamak fakat her ihtimale karşı başka alternatiflerde gerek. Şimdi bir kaç kişi direkt gidip çalıntı bilgisi verin, araba bulunup bağlansın, ondan sonrasına bakılır dediler amadaha sonra başları ağrıyabilir diye düşünüyorum ...Direkt alacak verecek davası olarak baktığımızda bu sefer ticaret mahkemesi başkanlığı hem bu dava çok uzun sürer hemde kabul edilmeyebilir çünkü ticari bir dava değil bu bir dolandırıcılık suçudur diye düşünüyor, velhasıl kelam işin içinden çıkamıyorum...Herkes topu birbirine atıyor acaba muteakip dava mı açsak :(
Sizce ne yapmalı?
bir arkadaşım arabasını müşteriye göstermesi için tanıdık bir galericiye veriyor, adam arabayı alıyor 1 ay sonra kızın hesabına bilgisi dışında 10000 lira yatırıyor ve ortadan araba ile yok oluyor.Arabanın esas değeri 35000 ve şu anda bu araç farklı kişiler tarafından kızın rızası dışında kullanılıyor, evlerine sürekli trafik cezası gelmesi haricinde birde gece yarısı polislerin sürekli ziyaretlerinden bıkmış durumdalar çünkü araç sürekli suça karıştırılıyor ve karşı taraf tarafındanda sürekli tehdit ediliyor sinir bir durum.
Şimdi arkadaşlar, esas mesele daha önce savcılığa suç duyurusunda bulunuluyor , dosya esas ilçeden başka bir ilçeye gidiyor (fakat bu ilçenin her iki taraf ilede bir alakası yok) ve savcı görev kapsamında emniyeti suistimal için verilen dilekçeyi 2,5 sene oyaladıktan sonra takipsizlik kararı veriyor.Ağır Ceza mahkemesi başkanlığına itiraz ediliyor fakat buradanda bir sonuç çıkmıyor.Sebep; sanık arkadaş sadece şu kadar ifade vermiş, araç davacının isteği ile satıldı! Burada bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum, araç hala kızın üzerine kayıtlı, satışını vermedi ve herhangi bir belge imzalamadı buna rağmen isteği ile sattık diyerek nasıl takipsizlik kararı verilebiliyor anlayamadım...Hairci satışlar veya kiralamalar ne zamandan beri resmi kapsamda ele alınıyor.
Şu an bu hafta içerisinde bir şeyler yapmayı düşünüyorum, sizce ne şekilde ilerlemek gerek?
Bir kaç tanığımız var aracın bu kişiye teslim edildiğine dair, aynı şekilde kızın tehdit edildiğine dairde tanıklar var...
Aklıma gelen bir şey, güvenilir birine bir senet verip tarihini geçirerk icra takibi başlatmak ve bu şekilde aracın bağlanmasını sağlamak fakat her ihtimale karşı başka alternatiflerde gerek. Şimdi bir kaç kişi direkt gidip çalıntı bilgisi verin, araba bulunup bağlansın, ondan sonrasına bakılır dediler amadaha sonra başları ağrıyabilir diye düşünüyorum ...Direkt alacak verecek davası olarak baktığımızda bu sefer ticaret mahkemesi başkanlığı hem bu dava çok uzun sürer hemde kabul edilmeyebilir çünkü ticari bir dava değil bu bir dolandırıcılık suçudur diye düşünüyor, velhasıl kelam işin içinden çıkamıyorum...Herkes topu birbirine atıyor acaba muteakip dava mı açsak :(
Sizce ne yapmalı?