Anlamanın Yolu
ANLAMANIN YOLU, ANLAYIŞLI OLMAKTIR
Mehmet Zeki Pala
Merhaba,
Hayatı anlamlı ve mutlu yaşamak isteyen güzel insanlar. Hayatta en sevdiğim şey insanların yaşamına katkıda bulunmaktır. Yaşamımızdaki sevgiyi ve güzellikleri sizlerle paylaşmak istedim.
İnsan ilişkilerinde nezaketin, saygının değeri tartışılmaz. İletişimin olması için anlatmak, anlamak ve uzlaşmak lazımdır.
Nezaket, her kapıyı açan anahtar gibidir. Atalarımızın ‘’Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır ‘’sözü bunu güzel anlatmıyor mu? Karacaoğlan ‘’Ne etmeli güzeli, huyu güzel olmayınca’’ demiş. İyi düşünelim ki iyi söyleyelim. İyi söyleyelim ki, iyi davranalım. Ne ekersen onu biçersin sözü bunu anlatıyor.
İnsanlık hali bu… Yaşadığımız her olay bizi değişik şekilde etkiliyor. Olaylar karşısında değişik seçeneklerimizin olmaması bizi sıkıntıya ve strese sokar.
Her olayda en iyi sonucu beklemeli, en kötüye göre plan ve program yapmalı, her zaman sürprizlere açık olmalıyız. İnsanlarla iletişim kurarken tepki değil, etki üretmeliyiz. Söyleyeceklerimizi karşıyı suçlamadan, aşağılamadan, kırmadan söylemeliyiz.
Öfkenin aklı yoktur. Öfke baldan tatlıdır ama öfkeyle kalkan zararla oturur. Bunun içinde duygu ve düşüncelerimizi öfkelenmeden ben dili kullanarak ifade edebilirsek işlerimiz kolaylaşır.
Duygu ve düşüncelerimizi yapıcı bir şekilde ifade etmenin yollarını aramalıyız. Öfkeyle söylediğimizde haklı bile olsak, karşı taraf bizi saygı göstererek dinlemez... Sadece duymak istediklerini duyar. İşte bunlara iletişim çatışmaları diyoruz.
Aile içi iletişimde yargılayıcı, aşağılayıcı ve buyurgan tarzda konuşmak yerine düşüncelerimizi ben dili kullanarak, konuşursak daha iyi iletişim kurarız..
Mutsuz kişiler yaşamlarını pişmanlıklar üzerine kurmuştur. Düşüne düşüne yapmalı işi, sonra pişman olmamalı kişi. İnsan söze hâkimse, gönüle hâkim olur.
Özellikle aile ilişkilerimizde ‘’Sinirlendiğimiz şey bizim ilişkilerimizden daha mı önemli, sevgi ve saygımızı tehlikeye atmaya değer mi?‘’diye kendimize sormamız gerekiyor.
Çocuklarımız sevgi ile büyür, saygıyla kişilik kazanır. Aklımızda bulunsun çocuklarımız verilen öğütlerimize kulaklarını kapatır, örnek olduğumuzda gözlerini açarlar.
Birbirimizi yanlış anlamanın sekiz sebebi vardır.
Bizden kaynaklanan sebepler: 1.Düşündüğümüz, 2.Söylemek istediğimiz, 3. Söylediğimizi sandığımız, 4.Söylediğimizdir.
Karşımızdakinden kaynaklanan sebepler: 1.Karşımızdakinin duymak istediği, 2Duyduğu 3.Anlamak istediği, 4.Anladığını sandığı arasında, farklar vardır.
İletişim sorunlarının iki sebebi vardır. 1-İletenin mesajı uygun şekilde göndermeyi başaramaması, 2-Alanın mesajı doğru yorumlamayı başaramamasıdır.
Yaşamımızın anlamı; mutluluk ve hayatı anlamlı bulmak olmalıdır. Mutlu yaşamak için; kendimize karşı dürüst olmak, sevgi dolu olmak, yaşadığımız an’ı yaşamak, almaktan çok vermek, pişmanlık yerine dersimizi almak olmalıdır. İnsan kendi sorumluluklarının bilincinde olduğu ve sorumluluklarını yerine getirdiğinde mutlu ve başarılı olur.
Güzel gören, güzel düşünür.
Güzel düşünen, güzel konuşur.
Güzel konuşan, güzel anlaşır.
Güzel anlaşanlar, güzelliklerle dolu anlam yayarlar.
İnsan insanı dinleyerek onun zehrini alır. Dinlemek bizi birbirimize yaklaştırır. Bir doğru söyleyene bir doğru anlayan gerekir. Eğer yeterince sevebilirseniz dünyanın en güçlü insanı olursunuz.
Hayattaki her şey bir öğrenmedir. Mutlu ve anlamlı bir hayatın sırrı; sevgi dolu bir insan olmayı, sevgi göstermeyi seçmektir. İnsan bir şeyi ancak sevdiği kadar anlayabilir. Saygı varsa, sevgi vardır. Yaşamınızdaki sevgiyi her gün artırmanız dileğiyle…
http://www.pdrciyiz.biz/anlamanin-yo...tir-t9173.html
Mehmet Zeki Pala
Merhaba,
Hayatı anlamlı ve mutlu yaşamak isteyen güzel insanlar. Hayatta en sevdiğim şey insanların yaşamına katkıda bulunmaktır. Yaşamımızdaki sevgiyi ve güzellikleri sizlerle paylaşmak istedim.
İnsan ilişkilerinde nezaketin, saygının değeri tartışılmaz. İletişimin olması için anlatmak, anlamak ve uzlaşmak lazımdır.
Nezaket, her kapıyı açan anahtar gibidir. Atalarımızın ‘’Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır ‘’sözü bunu güzel anlatmıyor mu? Karacaoğlan ‘’Ne etmeli güzeli, huyu güzel olmayınca’’ demiş. İyi düşünelim ki iyi söyleyelim. İyi söyleyelim ki, iyi davranalım. Ne ekersen onu biçersin sözü bunu anlatıyor.
İnsanlık hali bu… Yaşadığımız her olay bizi değişik şekilde etkiliyor. Olaylar karşısında değişik seçeneklerimizin olmaması bizi sıkıntıya ve strese sokar.
Her olayda en iyi sonucu beklemeli, en kötüye göre plan ve program yapmalı, her zaman sürprizlere açık olmalıyız. İnsanlarla iletişim kurarken tepki değil, etki üretmeliyiz. Söyleyeceklerimizi karşıyı suçlamadan, aşağılamadan, kırmadan söylemeliyiz.
Öfkenin aklı yoktur. Öfke baldan tatlıdır ama öfkeyle kalkan zararla oturur. Bunun içinde duygu ve düşüncelerimizi öfkelenmeden ben dili kullanarak ifade edebilirsek işlerimiz kolaylaşır.
Duygu ve düşüncelerimizi yapıcı bir şekilde ifade etmenin yollarını aramalıyız. Öfkeyle söylediğimizde haklı bile olsak, karşı taraf bizi saygı göstererek dinlemez... Sadece duymak istediklerini duyar. İşte bunlara iletişim çatışmaları diyoruz.
Aile içi iletişimde yargılayıcı, aşağılayıcı ve buyurgan tarzda konuşmak yerine düşüncelerimizi ben dili kullanarak, konuşursak daha iyi iletişim kurarız..
Mutsuz kişiler yaşamlarını pişmanlıklar üzerine kurmuştur. Düşüne düşüne yapmalı işi, sonra pişman olmamalı kişi. İnsan söze hâkimse, gönüle hâkim olur.
Özellikle aile ilişkilerimizde ‘’Sinirlendiğimiz şey bizim ilişkilerimizden daha mı önemli, sevgi ve saygımızı tehlikeye atmaya değer mi?‘’diye kendimize sormamız gerekiyor.
Çocuklarımız sevgi ile büyür, saygıyla kişilik kazanır. Aklımızda bulunsun çocuklarımız verilen öğütlerimize kulaklarını kapatır, örnek olduğumuzda gözlerini açarlar.
Birbirimizi yanlış anlamanın sekiz sebebi vardır.
Bizden kaynaklanan sebepler: 1.Düşündüğümüz, 2.Söylemek istediğimiz, 3. Söylediğimizi sandığımız, 4.Söylediğimizdir.
Karşımızdakinden kaynaklanan sebepler: 1.Karşımızdakinin duymak istediği, 2Duyduğu 3.Anlamak istediği, 4.Anladığını sandığı arasında, farklar vardır.
İletişim sorunlarının iki sebebi vardır. 1-İletenin mesajı uygun şekilde göndermeyi başaramaması, 2-Alanın mesajı doğru yorumlamayı başaramamasıdır.
Yaşamımızın anlamı; mutluluk ve hayatı anlamlı bulmak olmalıdır. Mutlu yaşamak için; kendimize karşı dürüst olmak, sevgi dolu olmak, yaşadığımız an’ı yaşamak, almaktan çok vermek, pişmanlık yerine dersimizi almak olmalıdır. İnsan kendi sorumluluklarının bilincinde olduğu ve sorumluluklarını yerine getirdiğinde mutlu ve başarılı olur.
Güzel gören, güzel düşünür.
Güzel düşünen, güzel konuşur.
Güzel konuşan, güzel anlaşır.
Güzel anlaşanlar, güzelliklerle dolu anlam yayarlar.
İnsan insanı dinleyerek onun zehrini alır. Dinlemek bizi birbirimize yaklaştırır. Bir doğru söyleyene bir doğru anlayan gerekir. Eğer yeterince sevebilirseniz dünyanın en güçlü insanı olursunuz.
Hayattaki her şey bir öğrenmedir. Mutlu ve anlamlı bir hayatın sırrı; sevgi dolu bir insan olmayı, sevgi göstermeyi seçmektir. İnsan bir şeyi ancak sevdiği kadar anlayabilir. Saygı varsa, sevgi vardır. Yaşamınızdaki sevgiyi her gün artırmanız dileğiyle…
http://www.pdrciyiz.biz/anlamanin-yo...tir-t9173.html