Cevap: Çocuk görüşlerinde icra masrafları karşı taraftan alınabilirmi
- Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına İlişkin İlamların Yerine Getirilmesinde Yapılan Masraflara Kimin Katlanacağı Sorunu
Çocukla kişisel ilişki kurulmasına karar veren mahkeme, “çocuğun alacaklıya (örneğin velayet kendisinde bulunmayan babaya) gönderilmesi suretiyle" kişisel ilişkiye hüküm veremez[155]. Yargıtay’a göre, çocukla kişisel ilişki talebinde bulunan kişi, çocuğun bulunduğu yere gitmek ve oradan çocuğu teslim almak ve aynı şekilde teslim etmek zorundadır. Hal böyle olunca, talep sahibi, çocuğu teslim almak ve teslim etmek için yapmış olduğu masrafları da üstlenmek durumundadır. Bir başka deyişle, bu tür ilamların icrası sırasında çocuğu teslim almak isteyen taraf yaptığı masrafları karşı taraftan isteyemez. Teslim işlemine (bir başka deyişle, çocukla kişisel ilişki kurulmasına) karşı tarafın (borçlunun) engel olduğu ispatlanmışsa, bu durumda borçlu bu masraflardan sorumlu olur[156]. Bununla birlikte, kişisel ilişkiye ilişkin ilamda masraflara kimin katlanacağı açıkça belirtilmişse, bu durumda ilamda belirtildiği şekilde hareket edilir[157].
Uygulamada Yargıtay’ın farklı yönde içtihatlarına rastlanmaktadır. Yargıtay bir kararında, haklı olarak, ilamın gereğini yerine getirmeyen borçlunun icra takibine sebebiyet vermesi nedeniyle, takip masraflarına kendisinin katlanması gerektiğinden söz etmektedir. Gerçekten Yargıtay, bir kararında, “… annenin müşterek çocuğu babaya teslim ederek görüşmesini sağlaması gerekirken, ilam gereğini yerine getirmediğinden alacaklının İcra Müdürlüğü aracılığı ile ilamın infazını temin etmek zorunda kaldığı anlaşılmaktadır. İcra takibine sebebiyet verildiğinden borçlunun takip masraflarını karşılaması gerekir. Merciice (icra mahkemesince) şikâyetin bu nedenle kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsizdir”[158], diyerek takip masraflarına icra takibinin yapılmasına neden olan borçlunun katlanması gerektiğini belirtmiştir. Yargıtay’ın başka bir kararında ise, kişisel ilişki kurulmasına ilişkin giderlerin, genel takip giderlerinden farklı olduğu vurgulanmaktadır. Söz konusu kararda, “… Alacaklı istek sahibi çocuğu teslim almak ve iade etmek için gerekli olan ve yaptığı giderleri üstlenmek zorundadır. Bunları diğer taraftan isteyemez. Meğer ki, teslim işlemine diğer tarafın mani olduğu ve fuzuli gidere yol açtığı iddia ve ispat edilmiş olsun. Olayda, çocuğun annesi tarafından bir engelleme yapılmamıştır. Borçlu ana, çocuğu teslim ve iadesi için alacaklı babanın yaptığı giderleri bu durumda yüklenmek zorunda değildir”[159].
Sonuç itibariyle, kişisel ilişki kurulmasına yönelik giderlerin genel takip giderlerinden farklı olduğu düşünülse bile, kural olarak, borçlu, kendisi aleyhine ilamlı icra takibi yapılan kişidir. Gerçekten kişisel ilişki kurulmasına ilişkin mahkeme ilamındaki hususlara borçlu uysaydı, alacaklı ilamlı icra takibi yapmak zorunda kalmayacaktı. Bu nedenle, kural olarak takip masraflarını (harçlar, vekâlet ücreti gibi) borçlunun üstlenmesi gerekir. Zira, İİK m. 15, I’de belirtilen ilkeye göre, bütün harç ve masraflar, borçluya aittir. Bu konuda, genel kuraldan ayrılmayı haklı gösteren bir neden yoktur[160]. Buna karşılık, takip masrafları dışında, çocukla kişisel ilişki kurulması için gerekli masrafların (ulaşım, çocuğu teslim alma ve teslim etme masrafları) alacaklı kişi tarafından karşılanması gerektiği kanısındayız.
Yukarıdaki yazılarda belirtilen borçlu ve alacaklı kim oluyor diye kafanız karışabilir. Açıklık getireyim. Bu konuda bahsedilen borçlu eski eşiniz, alacaklı da siz oluyorsunuz.