Önemli İçtihat - 5941 Çek Kanunu
YARGITAY
Daire Adı: 10. Ceza Dairesi
Esas No: 2008/2928
Geliş Tarihi: 20/02/2008
Mahkemesi: Denizli 7. Asliye Ceza Mahkemesi
Mahkeme Esas No: 2006/69
Mahkeme Karar No: 2006/260
Mahkeme Karar Tarihi: 31/05/2006
Dava Türü: 3167 Sayılı Kanuna Muhalefet
Karar No: 2010/999
Karar: BOZMA
20.12.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı “Yeni Çek Kanunu” ile 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, dava konusu suçun unsurları ve yaptırımları farklı biçimde yeniden düzenlenmiş olduğundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanığın hukuksal durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir. (10. C.D.Karar Tarihi 25.01.2010. Esas No: 2008/2928. Karar No: 2010/999)
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
Esas No:2009/15031
Geliş Tarihi:28/09/2009
Mahkemesi:Kadıköy 6. Asliye Ceza Mahkemesi
Mahkeme Esas No:2007/439
Mahkeme Karar No:2007/918
Mahkeme Karar Tarihi:28/11/2007
Dava Türü:Karşılıksız Çek Keşide Etme
Karar No:2009/19857
TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
YARGITAY KARARI
Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık Tuncer YILDIRIM hakkında KADIKÖY 6. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, 28.11.2007 tarihinde, 2007 / 439 esas, 2007 / 918 karar sayı ile mahkumiyet kararı verildiği; hükmün sanık tarafından süresi içinde temyiz edildiği; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca bozma isteğiyle dava dosyasının tebliğname ekinde 28.09.2009 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1 – Sanığın sorgusu için gönderilen çağrı kağıdında, 5271 sayılı CMK’nın 195. maddesinde öngörülen, duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda yargılamaya devam edileceği yönündeki yasal uyarının yer almadığı gibi; soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcılığına bildirdiği bilinen en son adresi yerine, muhatap banka şubesinden gönderilen resmi belgelerdeki eski iş adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesindeki yöntemle tebliğ edildiğinin anlaşılması nedeniyle; sanığın usulüne uygun olarak yeniden duruşmaya çağrısının sağlanması gerektiği gözetilmeksizin, yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2 – 20.12.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı “ Çek Kanunu “ ile 3167 sayılı “ Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun” yürürlükten kaldırılmış, dava konusu suçun yaptırımları farklı biçimde yeniden düzenlenmiş olduğundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanığın hukuksal durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde ve ayrıca, “( 1 ) numaralı bozma nedeni de göz önünde bulundurularak”, 5941 sayılı Kanun’da, 3167 sayılı Kanun’un aksine, 5271 sayılı CMK’nın 195. maddesinde yazılı açıklamanın yer aldığı davetiyenin tebliğ edilerek sanığın yokluğunda hüküm kurulmasının öngörülmemiş olması nedeniyle, sanığın sorgusunun yapılmasından sonra bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
3 – Kabule göre; adlipara cezası ' nın 5083 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu’nun 04.04.2007 tarih ve 2007 / 11963 sayılı kararın 1. maddesi uyarınca Türk Lirası ( TL ) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün istem gibi BOZULMASINA, İNFAZIN DURDURULMASINA sanığın başka bir suçtan hükümlü ya da tutuklu değil ise serbest bırakılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 28.12.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
(KADIKÖY 6. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ 28.11.2007 gün ve 2007/439 esas 2007/918 - YARGITAY 10. C.D.'nin 2009/15031 esas 2009/19857 karar sayılı ilamı)
...
Usul kurallarındaki değişikliğin geçmişe etkili olmaması ve yürürlükten sonra uygulanması ilkesinin Yargıtayca dikkate alınmadığını (zira mahkeme kararı 3167 sayılı yasa yürürlükteyken verilmiş) ve bunun sonucu olarak da 20.12.2009 tarihinden önce de sanığa CMK 195 meşruhatlı çağrı kağıdı çıkartılarak sonuçlandırılan tüm yargılamalarda verilen kararların sırf bu nedenle bile bozulmaya mahkum olduğu, hatta bu tarihten önce yapılan tebligatlarla sürdürülen davalarda da sanık savunmasının mutlaka alınması gerektiğini... anlamamız mı gerekiyor..
Kararın Yayınlandığı Link, Yeni Çek Kanunu Yargıtay içtihat:
http://www.cekmagdurlari.com/2010/02...y-ictihat.html
Daire Adı: 10. Ceza Dairesi
Esas No: 2008/2928
Geliş Tarihi: 20/02/2008
Mahkemesi: Denizli 7. Asliye Ceza Mahkemesi
Mahkeme Esas No: 2006/69
Mahkeme Karar No: 2006/260
Mahkeme Karar Tarihi: 31/05/2006
Dava Türü: 3167 Sayılı Kanuna Muhalefet
Karar No: 2010/999
Karar: BOZMA
20.12.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı “Yeni Çek Kanunu” ile 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, dava konusu suçun unsurları ve yaptırımları farklı biçimde yeniden düzenlenmiş olduğundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanığın hukuksal durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir. (10. C.D.Karar Tarihi 25.01.2010. Esas No: 2008/2928. Karar No: 2010/999)
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
Esas No:2009/15031
Geliş Tarihi:28/09/2009
Mahkemesi:Kadıköy 6. Asliye Ceza Mahkemesi
Mahkeme Esas No:2007/439
Mahkeme Karar No:2007/918
Mahkeme Karar Tarihi:28/11/2007
Dava Türü:Karşılıksız Çek Keşide Etme
Karar No:2009/19857
TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
YARGITAY KARARI
Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık Tuncer YILDIRIM hakkında KADIKÖY 6. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, 28.11.2007 tarihinde, 2007 / 439 esas, 2007 / 918 karar sayı ile mahkumiyet kararı verildiği; hükmün sanık tarafından süresi içinde temyiz edildiği; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca bozma isteğiyle dava dosyasının tebliğname ekinde 28.09.2009 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1 – Sanığın sorgusu için gönderilen çağrı kağıdında, 5271 sayılı CMK’nın 195. maddesinde öngörülen, duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda yargılamaya devam edileceği yönündeki yasal uyarının yer almadığı gibi; soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcılığına bildirdiği bilinen en son adresi yerine, muhatap banka şubesinden gönderilen resmi belgelerdeki eski iş adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesindeki yöntemle tebliğ edildiğinin anlaşılması nedeniyle; sanığın usulüne uygun olarak yeniden duruşmaya çağrısının sağlanması gerektiği gözetilmeksizin, yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2 – 20.12.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı “ Çek Kanunu “ ile 3167 sayılı “ Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun” yürürlükten kaldırılmış, dava konusu suçun yaptırımları farklı biçimde yeniden düzenlenmiş olduğundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanığın hukuksal durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde ve ayrıca, “( 1 ) numaralı bozma nedeni de göz önünde bulundurularak”, 5941 sayılı Kanun’da, 3167 sayılı Kanun’un aksine, 5271 sayılı CMK’nın 195. maddesinde yazılı açıklamanın yer aldığı davetiyenin tebliğ edilerek sanığın yokluğunda hüküm kurulmasının öngörülmemiş olması nedeniyle, sanığın sorgusunun yapılmasından sonra bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
3 – Kabule göre; adlipara cezası ' nın 5083 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu’nun 04.04.2007 tarih ve 2007 / 11963 sayılı kararın 1. maddesi uyarınca Türk Lirası ( TL ) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün istem gibi BOZULMASINA, İNFAZIN DURDURULMASINA sanığın başka bir suçtan hükümlü ya da tutuklu değil ise serbest bırakılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 28.12.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
(KADIKÖY 6. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ 28.11.2007 gün ve 2007/439 esas 2007/918 - YARGITAY 10. C.D.'nin 2009/15031 esas 2009/19857 karar sayılı ilamı)
...
Usul kurallarındaki değişikliğin geçmişe etkili olmaması ve yürürlükten sonra uygulanması ilkesinin Yargıtayca dikkate alınmadığını (zira mahkeme kararı 3167 sayılı yasa yürürlükteyken verilmiş) ve bunun sonucu olarak da 20.12.2009 tarihinden önce de sanığa CMK 195 meşruhatlı çağrı kağıdı çıkartılarak sonuçlandırılan tüm yargılamalarda verilen kararların sırf bu nedenle bile bozulmaya mahkum olduğu, hatta bu tarihten önce yapılan tebligatlarla sürdürülen davalarda da sanık savunmasının mutlaka alınması gerektiğini... anlamamız mı gerekiyor..
Kararın Yayınlandığı Link, Yeni Çek Kanunu Yargıtay içtihat:
http://www.cekmagdurlari.com/2010/02...y-ictihat.html