Diyalog

Bu sitede bir kaç defa Hürriyet köþe yazarý Yýlmaz Özdil'i eleþtirdim. Bu eleþtirilerimde Yýlmaz Özdil'in kelime oyunlarý yaptýðýný ve konulara yüzeysel baktýðýný belirterek vasat okuyucuya hitap ettiðini vurgulamýþtým. Ben sosyal psikolojinin "kesin inançlý" olarak belirttiði kiþilerden deðilim ve "peþin hükümlü" de deðilim. Ýnsanlarý kýrmadan eleþtirmeyi severim ve eleþtirinin önemli bir toplumsal dinamik olduðu görüþündeyim. CHP'yi sürekli eleþtirdiðim halde, Deniz Baykal'ýn Cüppeli Ahmet hocaya "geçmiþ olsun" demiþ olmasýnda eleþtirecek bir yön bulamadým. Bu çok insani bir durum. Sevmediðimiz, beðenmediðimiz, eleþtirdiðimiz insanlara "geçmiþ olsun" demek çok önemli bir husustur. Sayýn Baykal da (biraz da emrivaki þeklinde de olsa) Cüppeli'ye "geçmiþ olsun" demiþ. Bu bir erdemdir. Yýlmaz Özdil'in bu yazýsýna katýlýyorum. Bozuk bir saat de 24 saatde bir defa doðruyu gösterir demek istemiyorum. Bizim gibi düþünmeyen insanlarla diyalog kurabilmenin çok önemli olduðunu düþünüyorum. Herkes bizim gibi düþünmek zorunda deðil. Bu düþünceler bize çok aykýrý gelebilir. Bu insanlarla diyalog kurmanýn bir erdem olduðu kadar onlarý anlamak, sorunlara daha geniþ bakmak, belki insani konularda da olsa ortak yönler yakalayabilmek çok önemlidir. Yýlmaz Özdil'in yazýsý aþaðýdadýr.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/...rid=249&gid=61

"Bu sitede bir kaç defa Hürriyet köþe yazarý Yýlmaz Özdil'i eleþtirdim. Bu eleþtirilerimde Yýlmaz Özdil'in kelime oyunlarý yaptýðýný ve konulara yüzeysel baktýðýný belirterek vasat okuyucuya hitap ettiðini vurgulamýþtým. Ben sosyal psikolojinin "kesin inançlý" olarak belirttiði kiþilerden deðilim ve "peþin hükümlü" de deðilim. Ýnsanlarý kýrmadan eleþtirmeyi severim ve eleþtirinin önemli bir toplumsal dinamik olduðu görüþündeyim..."

"... vasat okuyucuya ..."

Belki silinir milinir...

Vurgulamaktan ziyade arþivlemek istedim...

Konu baþlýðýna da yakýþmýþ:

"... vasat okuyucuya ..."

:))))

Caným, herkes zaman zaman "vasat insan" olabilir ne var ki bunda. :DD

Sayýn horasan;

Sanýrým “vasat okuyucu” kavramý ile okuyucularý aþaðýladýðým þeklinde bir sonuç çýkarmýþ gibi görünüyorsunuz. Hem diyalogu önermek ve hem de “vasat okuyucu” diyerek insanlarý aþaðýlamanýn çeliþkili olduðunu vurgulamaya çalýþýyorsunuz.

“Vasat okuyucu” kavramý “aþaðýlama” þeklinde bir olumsuzluk içermez. Bu kavramý, gazete okuyucularýna ait bir “ortalama”yý ifade etmek için kullandým. Zaten “vasat” kavramýnýn sözlük anlamý, “aþaðý düzeyde” olaný deðil, “orta”yý ifade eder. Vasat, orta demektir.

Bazý gazete okuyucularýnýn entelektüel düzeyi yüksek iken, bazýlarýnýnki ise aþaðýdadýr. Ama çoðunluk “orta düzeyde”; yani “vasat”týr. Ben de “vasat okuyucu” ile “ortalama okuyucu”yu anlatmak istemiþtim. Bazý gazetelerin entellektüel düzeyi yüksek iken, bazýlarýnýn vasattýr. Örneðin, bazý vasat yazarlarý olmakla birlikte Cumhuriyet gazetesi entellektüel düzeyi yüksek bir gazete olarak bilinir. Hürriyet, ise bu anlamda geniþ okuyucu kitlesine hitab eden bir kitle gazetesidir ve Yýlmaz Özdil de bu anlamda vasat (ortalama) okuyucuya hitab eden bir yazardýr. Yýlmaz Özdil’i entellektüel anlamda Emre Kongar’la mukayese ederseniz konu daha iyi anlaþýlýr.

Benzer kavramlar hukukta da kullanýlmaktadýr. Hukukçu arkadaþlar anýmsayacaklardýr; Medeni Hukuk derslerinde baþlangýç hükümleri anlatýlýrken, özellikle de iyiniyet konusu anlatýlýrken, “ortalama bir kiþi”, “orta zekalý bir kiþi”, “orta vasýfta bir kiþi” kavramý çok kullanýlýr. Bu kavram ile aþaðýlama deðil, aksine toplumda vasat (ortalama) bir kiþinin anlayýþý kýstas olarak alýnmaktadýr.

Sanýrým, bu kadar açýklamadan sonra “vasat okuyucu” kavramý ile okuyucularý aþaðýladýðým deðil, vasat (ortalama) okuyucuya vurgu yapmak istediðimi anlamýþsýnýzdýr.

Diyalog kurabilmek önemli ve gereklidir.

Benim anlamadýðým

"vasat okuyucular"ýn ve hatta vasat bile olamayan okuyucularýn seçimleri ile seçilenlerin söyledikleri "demokrasi" türküsünün nasýl detone olmadan söylenebileceðidir Sayýn BÝLGÝLÝ?

Vasat okuyucularýn ve hatta vasatýn altýndaki okuyucularýn sizin gibi vasatýn üstü demokrasi ve diyalog taraftarý olan birinin avukatlýðýna ihtiyacý buradan mý kaynaklanýyor olsa gerek Sayýn BÝLGÝLÝ?

:)))

Devamý gelecekmi diye, derin derin düþündüren dialog.

Demokrasi türküsünün detone olmadan söylenmesini dert edinmemek lazým. Demokrasinin özünde zaten detonelik vardýr. Herkesin sesi sizinki gibi güzel olmayabilir. Sizin güzel sesinizin yanýnda benimki karga sesine benzeyebilir. Demokrasi denilen de budur zaten. Herkes ayný makamdan hoþlanmaz. Toplum koyun sürüsü deðil ki herkes "meee" diye baðýrsýn. Ama toplum mühendisleri, toplumu "sürü" veya "robotlar topluluðu" yapmak ister. Detone de olsalar; farklý seslere tahammül edebilmek gerekir. Sanýrým diyalog da biraz bu olsa gerek.

Evet, diyalog bu olsa gerek..

Sayýn horasan'ýn istediði diyalog hem de :ok

Acaba kendileri de

Sayýn Bilgili 'nin istediði diyalogu kurabilecekler mi?

Hani herþey karþýlýkýdýr ya, onun için merak ettim!

Sayýn Bilgili,

Bu koroda sesinin "güzel" olduðunu zanneden biri olarak sesi eðitilmeye müsait ancak bu þansý bulamamýþ koristlerin varlýðý sizde derin bir memnuniyete ve keyfe neden oluyor anlaþýlan...

Türkiyemizin geldiði hazin nokta iþte budur Sayýn Bilgili:

Sesinin güzel olduðunu zannedenlerin o güzelim seslerini duyamamasý :)

ve

diðer sesi bozuklarýn da kimi büyük kimi küçük çýkarlarý gereði "kral çýplak" diyememeleridir...

Sizlerle bizler arasýnda fark da burada baþlýyor iþte...

KRAL ÇIPLAK!

Sayýn horasan;

Keþke, "sizlerle bizler" ifadesini kullanmasaydýnýz.

Çünkü ben, aramýzda bu kadar fark, bu kadar mesafe olduðunu düþünmüyorum.

Saðlýklý diyalogla, sorunlarý çözemesek dahi çözme yolunda önemli adýmlar atmýþ oluruz.