Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Tüketicinin sorununu çözmek yerine onu susturmak ,yıldırmak için dava açıyormuş
BTK'nın bana dava açma hazırlığı ile ilgili tüketici örgütlerine ve basına gönderdiğim iletiyi bilgilerinize sunuyorum ve konu ile ilgili öneri, görüş ve desteklerinizi bekliyorum.
Değerli Tüketici Dostları
Bugün (01.02.2010 Pazartesi günü) saat 16:30’da, işyeri telefonumdan beni BTK’dan aradılar. Adını vermeyen sekreter, “Avukatımız sizinle görüşmek istiyor” dedi. “Buyrun bağlayın, görüşeyim” dediğimde; telefon bağlamaya yönelik bir süre geçtikten sonra “avukatın benimle görüşmek istemediğini, mesleğimi ve görevimi öğrenmek istediğini” söyledi. “Benim mesleğim sizi ilgilendirmez, siz sorun çözmekle ilgili kurumsunuz, Avukat ne öğrenmek istiyorsa kendisi konuşsun, sorsun” dedim. Aralarındaki fısır fısır konuşmalar duyuluyordu. “Avukatımız sizinle görüşmek istemiyor” deyince “adını verin” dedim, “sizinle davalı davacı konumundaymışız” dedi ve telefonu kapattı.
Bugün (01.02.2010 Pazartesi günü) saat 12:19’da, BTK Başkanı Tayfun ACARER 29.01.2012 günlü “Kamu çalışanlarına zammı Levent KIRCA açıklıyor, BTK yöneticilerine ne ödeniyor, kim açıklayacak?” başlıklı iletimi okuduktan sonra, emir vermiş olmalı ki, hemen dava açma hazırlığına girişmişler. Bugüne dek gönderdiğim iletilerle yaptığım şikayetlere, Kendisinden tüketicinin sorunlarının çözümüne yönelik hiçbir eylemini algılayamamıştık, iş tüketiciyi yıldırmaya gelince çok hızlılar!
Sanırım, “İşletmecilerden gelen paylarla bütçesini oluşturan ve kendi payının artması için işletmecilerin her isteğini onaylayan, işletmecilerin DEMİRTEPE NOTERİ işlevi üstlenen bu kurumun yöneticilerine, kurumun gelirlerinin işletmecilerden alınan paylarla oluşsa da, bu paraların, işletmecilerin bizim cebimizden aldıkları paralarla ödendiğini öğretmeliyiz. Bu yöneticilerin yaşamlarını ve işletmecilerle ilişkilerini sorgulamalıyız! Bu kurumların yöneticilerinin aldıkları paraları sorgulamalıyız!” diyerek, benim bir tüketici olarak yaptığım konuşmalar sonrası ödediğim ücretlerle “CEBİMİZDEN ALINAN PARALARLA ÖDENEN BU KURUM YÖNETİCİLERİNİN ÜCRETLERİNİN, İKRAMİYELERİNİN, PRİMLERİNİN NE OLDUĞUNU ÖĞRENMEK TÜKETİCİ OLARAK BİZİM HAKKIMIZ. KİM AÇIKLAYACAK?” diye sormam kendilerini rahatsız etmiş olabilir. Onlar vatandaşlık haklarımı bile kullanmamdan rahatsızlar.
Şerif BAKKAL’ın 19 Ocak 2010 günü 20:27’de hersey-serbest@yahoogroups.com’a ileti ile gönderdiği ses kaydının boyutu 9 MB olunca, kaydı dinledikten sonra, dosyanın YOUTUBE’da konduğu belirtilince, link’i bulup, iletinin konusuna linki ekleyerek, “http://www.youtube.com/watch?v=wPBJtvKsR5I Hırsız Türktelekom'un iğrenç tuzakları (tıklayın dinleyin)” iletisini göndermiştim. Tüketiciler Birliği Onur Kurulu Başkanı Aydın AĞAOĞLU “Yusuf bey, verdiğiniz link açılmıyor, BTK tarafından engellenmiş. Ama ifade etmiş olduğunuz her harfin altına imza atabiliriz. Bu kurumlar işlerine geldiğinde ses kayıtlarını aylar sonra da yargıya verebiliyor, ama tüketici talep ettiğinde ‘sildik’ diyorlar... Saygılarımızla,” diye belirtince, çok alındıkları bu iletimde de söz etmiştim. “BTK yöneticileri; tüketicinin şikayetlerini çözmek, tüketiciye kurulan tuzakları ortadan kaldırmak yerine, tüketicinin yakarışını görmezden gelerek, şikayetlerini dile getirdikleri “http://www.youtube.com/watch?v=wPBJtvKsR5I” gibi internet site bağlantılarını engelleme yoluna gidiyorlar. Bu bağlantının, mahkeme kararı olmadan BTK tarafından engellenme yetkisi var mı? Yoksa bu denli kısa süre içinde mahkeme kararı mı alındı? Ne bunu soran var, ne de açıklayan! Mahkeme kararı alınmadıysa, bu engellemeyi nasıl nitelendireceğiz? Hem suçlu hem güçlü olarak belki o tüketiciye dava da açarlar, bu davalardan çoğunlukla sonuç almayacaklarını bilmelerine karşın. Hedefleri tüketiciyi yıldırmak ve sindirmek, hak aramasını engellemek. Bir tüketici olarak, nasıl güvenebilirsiniz böylesi bir kuruma!” yazmıştım.
O tüketiciye dava açarlar, derken, şimdide bana dava açma hazırlığı içindeymişler. Yeniden yineliyorum. “Bu tür davalardan sonuç çıkmayacağını onlarda çok iyi biliyorlar. Hedefleri tüketiciyi yıldırmak ve sindirmek, hak aramasını engellemek.”
Onlar aslında “TURKCELL’in, kamu çalışanlarının kullandığı "BizBize Kamu HerYöne 1500" seçeneğine % 31’i aşan zam yapmasına tepki göstermemden rahatsızlar.
Onlar aslında Yalın ADSL konusunda “TÜRK TELEKOMİNİKASYON A.Ş.’ye dava açıp, kendilerine rağmen kazanmamı içlerine sindiremiyorlar.
Onlar Gebze’de eşimim Yalın ADSL konusunda “BTK'YA ŞİKAYETİMDİR. (TTNET A.Ş. ve TÜRK TELEKOM A.Ş. ANAYASANIN 22. MADDESİNİ İHLAL EDEREK, ANAYASA SUÇU İŞLEMİŞTİR)” diye başvuru yapmasından rahatsızlar.
Onlar “Yasasında görev, yetki ve sorumlulukları arasında; tüketici hak ve çıkarlarının gözetilmesi, korunmasının” yer aldığını kendilerine anımsatmaktan, tüketici karşısında işletmecinin nasıl yanında yer aldığımı göstermemi içlerine sindiremiyorlar.
Onlar tüketicinin sorunların çözümüne yönelik hiçbir adımları yok. Üstelik kendilerini T.C. Anayasası’nın, yasaların ve mahkeme kararlarının üstünde görüyorlar.
Bir tüketici olarak, bu dava ile beni sindireceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar. Tüketici dostlarının yanımda tavır alacaklarına, destek vereceklerine inanıyorum. Bu dava eninde sonunda Aziz NESİN hakkında açılan ünlü “%40 davasına” dönecek, sonunda kendi kendilerini mahkum ettirecekler.
Saygılarımla
Yusuf ÜNLER
NOT: Dava açma olasılığı olan iletilerimi de, bilginiz olması açısından ekliyorum, bu yazıyı da kendilerine gönderiyorum.
--------------------------------------------------------------------------
From: Tayfun ACARER [mailto:tacarer@btk.gov.tr]
Sent: Monday, February 01, 2010 12:19 PM
Subject: Okundu: Kamu çalışanlarına zammı Levent KIRCA açıklıyor, BTK yöneticilerine ne ödeniyor, kim açıklayacak?
İletiniz 01 Şubat 2010 Pazartesi 12:18:55 (GMT+02:00) Atina, Bükreş, İstanbul tarihinde okundu.
--------------------------------------------------------------------------
ÖNCE LEVENT KIRCA’YI DİNLEYİN, SONRA OKUYUN
http://webtv.hurriyet.com.tr/categor...1&hid=13584976 Kamu çalışanlarına zammı Levent KIRCA açıklıyor, tıklayın izleyin.
Kamu çalışanlarına 2010 yılının ilk altı ayı için maaşlarına % 2,5 zam yapıldı. Bu zammı protesto amacıyla Cumhuriyet tarihinde ilk kez Dış İşleri Bakanlığı çalışanlarının bile eylem yaparak bordro yaktığı günlerde; TURKCELL, kamu çalışanlarının kullandığı "BizBize Kamu HerYöne 1500" seçeneğine % 31’i aşan zam yaptı. Üstelik tüketicilerin şikayetlerinde dile getirdikleri gibi kendilerini abone yaparken verdikleri sözü tutmayarak, “Kamu HerYöne 1200" seçeneği ile onların algılarını etkileyerek, tüketicileri kandırdılar, aldattılar. İLETİŞİM İŞLETMECİLERİNİN SÖZLERİNE GÜVENİLMEMESİ GEREKTİĞİNİ BİR KEZ DAHA ANIMSATTILAR BİZE!
Bu zammın uygulanmasına dek, TURKCELL “Kamu HerYöne 1500" seçeneği kullananı olarak yaptığım şikayete; BTK 19.01.2010 günü 14:14’te gönderdiği yanıtını “Bununla birlikte, Turkcell'in aynı şekilde "BizBize Kamu" abonelik paketi çatısı altında abonelerine sunmakta olduğu "HerYöne 1200" abonelik paketi alt seçeneğine ilişkin söz konusu seçeneğin 01.01.2011 tarihine kadar değişmeden uygulanacağına dair taahhüdü bulunmaktadır. Bu durumun tüketicilerin "BizBize Kamu HerYöne 1500" seçeneğinin uygulama esaslarına yönelik algılarını etkilediği düşünülmektedir.” biçiminde bitirmişlerdi. BTK bu son cümleleri ile TURKCELL’in tüketicinin algılarını etkileyerek, onları kandırdığının ve aldattığını açıkça kabul etmişti. Yasasında görev, yetki ve sorumlulukları arasında; tüketici hak ve çıkarlarının gözetilmesi, korunması yer alan BTK, bu cümleleri ile tüketicinin aldatılmasına yönelik algılamaları engellemeyerek, onayladığını da itiraf ediyordu. Bu kurumun yöneticilerinin, ne tüketicinin haklarını korumak gibi bir niyeti var ne de T:C. Yasalarını uygulatmak, verilen mahkeme kararlarının uygulanmasını sağlamak gibi. Ayrıca işletmecilerin bu tür soygun gibi zamlarında tüketiciye karşı kalkanı oluyor bu kurum.
Bu konuda tek örnek % 31’i aşan TURKCELL zammı değil. Yalın ADSL konusunda gönderdiğim ihtarnameye TÜRK TELEKOM A.Ş. içeriği tartışmak yerine “Öncelikle, Şirketimiz abonelik sözleşmelerinin sektörün düzenleyicisi ve denetleyici konumundaki Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (“BTK”) tarafından incelendiğini ve onaylandığını belirtmek isteriz. Bu kapsamda, sözleşmelerin herhangi bir haksız şart içermemesi amacıyla BTK tarafından titiz bir değerlendirme yapılmıştır. Bu nedenle sözleşmelerimizin haksız şart içerdiği yönündeki iddiaları kabul etmemiz mümkün değildir.” diyerek BTK’ya sığınıyor. TTNET A.Ş. yasaları yadsıyarak, mahkeme kararlarını “Bilgi Teknolojileri ve iletişim Kurumu tarafından yapılmış olan düzenlemeler doğrultusunda” “ADSL hizmetinin sunumu sabit telefon aboneliğini gerektirmektedir.” diyebiliyor.
TÜRK TELEKOM A.Ş. ile ilgili yaptığım başka bir şikayet için 18.02.2009 günü, saat 16:15’te gönderdikleri iletide “Sayın Ünler, Tüketici Şikayetiniz incelenmiştir. TTAŞ nezdinde yapılan inceleme sonucunda;” diye başlayan yanıtta,
* yazdıklarının tersine, konuyu TTAŞ’e sormak dışında hiçbir inceleme yapmadan,
* benim gönderdiğim belgeleri bana geri gönderip, kendi savları için hiç bir belge içermeyen TÜRK TELEKOM A.Ş. gönderdiği iletiyi olduğu gibi ekleyerek,
* üstelik iletiyi “şeklinde bilgi alınmıştır” diye sonlandırarak, inceleme yapmadıklarını açıkça kabul ederek,
* TTAŞ’nin gönderdiği iletiyi olduğu gibi aktararak, kendilerine yalnızca aracılık işlevi biçerek,
* “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği” adına bana gönderildiği belirtilen iletinin sonuna “Bu e-posta, sadece yukarıda adı geçen kişiler arasında özel haberleşme amacı taşımaktadır. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, bu mesajın içeriği ile ilgili hiç bir sorumluluk kabul etmez.” notu ekleyerek, kendilerine biçtikleri aracılık işlevinin bile, sorumluluğunu almaktan kaçınmıştılar.
BTK yöneticileri; tüketicinin şikayetlerini çözmek, tüketiciye kurulan tuzakları ortadan kaldırmak yerine, tüketicinin yakarışını görmezden gelerek, şikayetlerini dile getirdikleri “http://www.youtube.com/watch?v=wPBJtvKsR5I” gibi internet site bağlantılarını engelleme yoluna gidiyorlar. Bu bağlantının, mahkeme kararı olmadan BTK tarafından engellenme yetkisi var mı? Yoksa bu denli kısa süre içinde mahkeme kararı mı alındı? Ne bunu soran var, ne de açıklayan! Mahkeme kararı alınmadıysa, bu engellemeyi nasıl nitelendireceğiz? Hem suçlu hem güçlü olarak belki o tüketiciye dava da açarlar, bu davalardan çoğunlukla sonuç almayacaklarını bilmelerine karşın. Hedefleri tüketiciyi yıldırmak ve sindirmek, hak aramasını engellemek. Bir tüketici olarak, nasıl güvenebilirsiniz böylesi bir kuruma!
BTK yöneticileri, kendi yasalarının değiştiğinin bile farkında değiller. Kendilerini hala “Telekomünikasyon Kurumu” sanıyorlar. Daha yasalarının değiştiğini web sitelerindeki sunuşa bile yansıtamadılar. Kendilerini öncelikle TÜRK TELEKOM A.Ş’nin patronu sanıyorlar, sonra da diğer işletmecilerin ticari ortağı.
İşletmecilerden gelen paylarla bütçesini oluşturan ve kendi payının artması için işletmecilerin her isteğini onaylayan, işletmecilerin DEMİRTEPE NOTERİ işlevi üstlenen bu kurumun yöneticilerine, kurumun gelirlerinin işletmecilerden alınan paylarla oluşsa da, bu paraların, işletmecilerin bizim cebimizden aldıkları paralarla ödendiğini öğretmeliyiz. Bu yöneticilerin yaşamlarını ve işletmecilerle ilişkilerini sorgulamalıyız! Bu kurumların yöneticilerinin aldıkları paraları sorgulamalıyız! Kamu çalışanlarının aldıkları zammı Levent KIRCA çok güzel hicvetmiş. Bu zamlar BTK yöneticilerini hiç ilgilendirmiyor ki TURKCELL kamu çalışanlarının kullandığı "BizBize Kamu HerYöne 1500" seçeneğine % 31’i aşan zammını savunabiliyorlar.
CEBİMİZDEN ALINAN PARALARLA ÖDENEN BU KURUM YÖNETİCİLERİNİN ÜCRETLERİNİN, İKRAMİYELERİNİN, PRİMLERİNİN NE OLDUĞUNU ÖĞRENMEK TÜKETİCİ OLARAK BİZİM HAKKIMIZ. KİM AÇIKLAYACAK?
Yusuf ÜNLER
--------------------------------------------------------------------------
Sent: Thursday, January 21, 2010 11:33 AM
Subject: FW: http://www.youtube.com/watch?v=wPBJtvKsR5I Hırsız Türktelekom'un iğrenç tuzakları (tıklayın dinleyin)
http://www.youtube.com/watch?v=wPBJtvKsR5I “Hırsız Türktelekom'un iğrenç hırsızlık tuzakları” (tıklayın dinleyin)
BU SES KAYITI İLE İLGİLİ EKLEYECEKLERİM
İletişim işletmecileri vb, şikayet başvurularımızı “kalite politikamız gereği yapacağımız konuşmalar kayda alınıyor” diye dinliyorlar, ya da yanıtlıyorlar. Olabildiğince yazılı yanıt vermekten kaçınıyorlar. Sonuçta bu kayıtlar tek yanlı. Aleyhimize olursa gereğinde kullanabilirler, ancak verdikleri sözü tutmadıklarında bu kayıtlar tüketicide yok. Oysa isterlerse bu görüşmeleri bizim telefonlarımıza iletebilirler. En iyisi bu görüşmeyi yapan tüketici gibi, konuşmaları kayda alıp, yayımlamak gerekli.
Yalnız bu yapılanlar için, tek başına işletmecileri suçlamak yetmez, sorunu çözmüyor. Onlara bu ortamı hazırlayan BTK yöneticileri! Yasasında görev, yetki ve sorumlulukları arasında; tüketici hak ve çıkarlarının gözetilmesi, korunması yer alan bu kurumun yöneticilerinin, ne tüketicinin haklarını korumak gibi bir niyeti var ne de T:C. Yasalarını uygulatmak, verilen mahkeme kararlarının uygulanmasını sağlamak gibi. Onlar kendi yasalarının değiştiğinin bile farkında değiller. Kendilerini hala “Telekomünikasyon Kurumu” sanıyorlar. Daha yasalarının değiştiğini web sitelerindeki sunuşa bile yansıtamadılar. Kendilerine çok önceleri verilen “Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin tekel süresini de belirlemekte ve fiyatlandırma ve arabağlantı gibi ana konularda açık hükümler içererek Türk Telekomun ticari bağımsızlığını sağlamaktadır.” görevinden öte gidemediler. Kendilerini öncelikle Türk Telekom’un patronu sanıyorlar, sonra da diğer işletmecilerin ticari ortağı.
İşletmecilerden gelen paylarla bütçesini oluşturan ve kendi payının artması için işletmecilerin her isteğini onaylayan, DEMİRTEPE NOTERİ işlevi üstlenen, tüketiciyi korumayı görev olarak bilmeyen BTK diye bir kurum varken, tüketici her fırsatta soyulur. Ayrıca işletmecilerin bu tür soygunlarında tüketiciye karşı kalkanı oluyor bu kurum.
Önce BTK her şeyiyle sorgulanmadan bu soygun bitmez. Ne diyelim“Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner.” diyelim, o günleri bekleyelim. Tek başına beklemek, o günleri getirmez. Bu soyguna karşı her fırsatta uğraşı verelim, bunları teşhir edelim. “Gün ola harman ola.”
Namık Kemal'in Hürriyet Kasidesindeki şu beytini yeniden anımsatmak istiyorum, konu ile ilgisi olmasa da!!!!!
"Muin-i zalimin dünyada erbab-ı denaettir
Köpektir zevk alan sayyâd-ı bî insafa hizmetten"
Bilmeyenlere "http://www.uludagsozluk.com/k/hurriyet-kasidesi/"den açıklama: "Dünyada zalimin yardımcısı alçaklık erbabıdır. İnsafsız avcıya hizmet etmekten zevk alan köpektir. Namık Kemal, bu beyitte düşmanla ortaklık içine girenleri avcıya hizmet eden köpekler olarak nitelendirmektedir."
Yusuf ÜNLER
-------------------------------------------------------------------------
----------Yönlendirilmiş ileti ----------
Kimden: serif bakkal <hersey-serbest@yahoogroups.com>
Tarih: 19 Ocak 2010 20:27
Konu: [HeRSeY-SeRBeST] Hırsız Türktelekom'un iğrenç tuzakları
Değerli Tüketici Dostları
Bugün (01.02.2010 Pazartesi günü) saat 16:30’da, işyeri telefonumdan beni BTK’dan aradılar. Adını vermeyen sekreter, “Avukatımız sizinle görüşmek istiyor” dedi. “Buyrun bağlayın, görüşeyim” dediğimde; telefon bağlamaya yönelik bir süre geçtikten sonra “avukatın benimle görüşmek istemediğini, mesleğimi ve görevimi öğrenmek istediğini” söyledi. “Benim mesleğim sizi ilgilendirmez, siz sorun çözmekle ilgili kurumsunuz, Avukat ne öğrenmek istiyorsa kendisi konuşsun, sorsun” dedim. Aralarındaki fısır fısır konuşmalar duyuluyordu. “Avukatımız sizinle görüşmek istemiyor” deyince “adını verin” dedim, “sizinle davalı davacı konumundaymışız” dedi ve telefonu kapattı.
Bugün (01.02.2010 Pazartesi günü) saat 12:19’da, BTK Başkanı Tayfun ACARER 29.01.2012 günlü “Kamu çalışanlarına zammı Levent KIRCA açıklıyor, BTK yöneticilerine ne ödeniyor, kim açıklayacak?” başlıklı iletimi okuduktan sonra, emir vermiş olmalı ki, hemen dava açma hazırlığına girişmişler. Bugüne dek gönderdiğim iletilerle yaptığım şikayetlere, Kendisinden tüketicinin sorunlarının çözümüne yönelik hiçbir eylemini algılayamamıştık, iş tüketiciyi yıldırmaya gelince çok hızlılar!
Sanırım, “İşletmecilerden gelen paylarla bütçesini oluşturan ve kendi payının artması için işletmecilerin her isteğini onaylayan, işletmecilerin DEMİRTEPE NOTERİ işlevi üstlenen bu kurumun yöneticilerine, kurumun gelirlerinin işletmecilerden alınan paylarla oluşsa da, bu paraların, işletmecilerin bizim cebimizden aldıkları paralarla ödendiğini öğretmeliyiz. Bu yöneticilerin yaşamlarını ve işletmecilerle ilişkilerini sorgulamalıyız! Bu kurumların yöneticilerinin aldıkları paraları sorgulamalıyız!” diyerek, benim bir tüketici olarak yaptığım konuşmalar sonrası ödediğim ücretlerle “CEBİMİZDEN ALINAN PARALARLA ÖDENEN BU KURUM YÖNETİCİLERİNİN ÜCRETLERİNİN, İKRAMİYELERİNİN, PRİMLERİNİN NE OLDUĞUNU ÖĞRENMEK TÜKETİCİ OLARAK BİZİM HAKKIMIZ. KİM AÇIKLAYACAK?” diye sormam kendilerini rahatsız etmiş olabilir. Onlar vatandaşlık haklarımı bile kullanmamdan rahatsızlar.
Şerif BAKKAL’ın 19 Ocak 2010 günü 20:27’de hersey-serbest@yahoogroups.com’a ileti ile gönderdiği ses kaydının boyutu 9 MB olunca, kaydı dinledikten sonra, dosyanın YOUTUBE’da konduğu belirtilince, link’i bulup, iletinin konusuna linki ekleyerek, “http://www.youtube.com/watch?v=wPBJtvKsR5I Hırsız Türktelekom'un iğrenç tuzakları (tıklayın dinleyin)” iletisini göndermiştim. Tüketiciler Birliği Onur Kurulu Başkanı Aydın AĞAOĞLU “Yusuf bey, verdiğiniz link açılmıyor, BTK tarafından engellenmiş. Ama ifade etmiş olduğunuz her harfin altına imza atabiliriz. Bu kurumlar işlerine geldiğinde ses kayıtlarını aylar sonra da yargıya verebiliyor, ama tüketici talep ettiğinde ‘sildik’ diyorlar... Saygılarımızla,” diye belirtince, çok alındıkları bu iletimde de söz etmiştim. “BTK yöneticileri; tüketicinin şikayetlerini çözmek, tüketiciye kurulan tuzakları ortadan kaldırmak yerine, tüketicinin yakarışını görmezden gelerek, şikayetlerini dile getirdikleri “http://www.youtube.com/watch?v=wPBJtvKsR5I” gibi internet site bağlantılarını engelleme yoluna gidiyorlar. Bu bağlantının, mahkeme kararı olmadan BTK tarafından engellenme yetkisi var mı? Yoksa bu denli kısa süre içinde mahkeme kararı mı alındı? Ne bunu soran var, ne de açıklayan! Mahkeme kararı alınmadıysa, bu engellemeyi nasıl nitelendireceğiz? Hem suçlu hem güçlü olarak belki o tüketiciye dava da açarlar, bu davalardan çoğunlukla sonuç almayacaklarını bilmelerine karşın. Hedefleri tüketiciyi yıldırmak ve sindirmek, hak aramasını engellemek. Bir tüketici olarak, nasıl güvenebilirsiniz böylesi bir kuruma!” yazmıştım.
O tüketiciye dava açarlar, derken, şimdide bana dava açma hazırlığı içindeymişler. Yeniden yineliyorum. “Bu tür davalardan sonuç çıkmayacağını onlarda çok iyi biliyorlar. Hedefleri tüketiciyi yıldırmak ve sindirmek, hak aramasını engellemek.”
Onlar aslında “TURKCELL’in, kamu çalışanlarının kullandığı "BizBize Kamu HerYöne 1500" seçeneğine % 31’i aşan zam yapmasına tepki göstermemden rahatsızlar.
Onlar aslında Yalın ADSL konusunda “TÜRK TELEKOMİNİKASYON A.Ş.’ye dava açıp, kendilerine rağmen kazanmamı içlerine sindiremiyorlar.
Onlar Gebze’de eşimim Yalın ADSL konusunda “BTK'YA ŞİKAYETİMDİR. (TTNET A.Ş. ve TÜRK TELEKOM A.Ş. ANAYASANIN 22. MADDESİNİ İHLAL EDEREK, ANAYASA SUÇU İŞLEMİŞTİR)” diye başvuru yapmasından rahatsızlar.
Onlar “Yasasında görev, yetki ve sorumlulukları arasında; tüketici hak ve çıkarlarının gözetilmesi, korunmasının” yer aldığını kendilerine anımsatmaktan, tüketici karşısında işletmecinin nasıl yanında yer aldığımı göstermemi içlerine sindiremiyorlar.
Onlar tüketicinin sorunların çözümüne yönelik hiçbir adımları yok. Üstelik kendilerini T.C. Anayasası’nın, yasaların ve mahkeme kararlarının üstünde görüyorlar.
Bir tüketici olarak, bu dava ile beni sindireceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar. Tüketici dostlarının yanımda tavır alacaklarına, destek vereceklerine inanıyorum. Bu dava eninde sonunda Aziz NESİN hakkında açılan ünlü “%40 davasına” dönecek, sonunda kendi kendilerini mahkum ettirecekler.
Saygılarımla
Yusuf ÜNLER
NOT: Dava açma olasılığı olan iletilerimi de, bilginiz olması açısından ekliyorum, bu yazıyı da kendilerine gönderiyorum.
--------------------------------------------------------------------------
From: Tayfun ACARER [mailto:tacarer@btk.gov.tr]
Sent: Monday, February 01, 2010 12:19 PM
Subject: Okundu: Kamu çalışanlarına zammı Levent KIRCA açıklıyor, BTK yöneticilerine ne ödeniyor, kim açıklayacak?
İletiniz 01 Şubat 2010 Pazartesi 12:18:55 (GMT+02:00) Atina, Bükreş, İstanbul tarihinde okundu.
--------------------------------------------------------------------------
ÖNCE LEVENT KIRCA’YI DİNLEYİN, SONRA OKUYUN
http://webtv.hurriyet.com.tr/categor...1&hid=13584976 Kamu çalışanlarına zammı Levent KIRCA açıklıyor, tıklayın izleyin.
Kamu çalışanlarına 2010 yılının ilk altı ayı için maaşlarına % 2,5 zam yapıldı. Bu zammı protesto amacıyla Cumhuriyet tarihinde ilk kez Dış İşleri Bakanlığı çalışanlarının bile eylem yaparak bordro yaktığı günlerde; TURKCELL, kamu çalışanlarının kullandığı "BizBize Kamu HerYöne 1500" seçeneğine % 31’i aşan zam yaptı. Üstelik tüketicilerin şikayetlerinde dile getirdikleri gibi kendilerini abone yaparken verdikleri sözü tutmayarak, “Kamu HerYöne 1200" seçeneği ile onların algılarını etkileyerek, tüketicileri kandırdılar, aldattılar. İLETİŞİM İŞLETMECİLERİNİN SÖZLERİNE GÜVENİLMEMESİ GEREKTİĞİNİ BİR KEZ DAHA ANIMSATTILAR BİZE!
Bu zammın uygulanmasına dek, TURKCELL “Kamu HerYöne 1500" seçeneği kullananı olarak yaptığım şikayete; BTK 19.01.2010 günü 14:14’te gönderdiği yanıtını “Bununla birlikte, Turkcell'in aynı şekilde "BizBize Kamu" abonelik paketi çatısı altında abonelerine sunmakta olduğu "HerYöne 1200" abonelik paketi alt seçeneğine ilişkin söz konusu seçeneğin 01.01.2011 tarihine kadar değişmeden uygulanacağına dair taahhüdü bulunmaktadır. Bu durumun tüketicilerin "BizBize Kamu HerYöne 1500" seçeneğinin uygulama esaslarına yönelik algılarını etkilediği düşünülmektedir.” biçiminde bitirmişlerdi. BTK bu son cümleleri ile TURKCELL’in tüketicinin algılarını etkileyerek, onları kandırdığının ve aldattığını açıkça kabul etmişti. Yasasında görev, yetki ve sorumlulukları arasında; tüketici hak ve çıkarlarının gözetilmesi, korunması yer alan BTK, bu cümleleri ile tüketicinin aldatılmasına yönelik algılamaları engellemeyerek, onayladığını da itiraf ediyordu. Bu kurumun yöneticilerinin, ne tüketicinin haklarını korumak gibi bir niyeti var ne de T:C. Yasalarını uygulatmak, verilen mahkeme kararlarının uygulanmasını sağlamak gibi. Ayrıca işletmecilerin bu tür soygun gibi zamlarında tüketiciye karşı kalkanı oluyor bu kurum.
Bu konuda tek örnek % 31’i aşan TURKCELL zammı değil. Yalın ADSL konusunda gönderdiğim ihtarnameye TÜRK TELEKOM A.Ş. içeriği tartışmak yerine “Öncelikle, Şirketimiz abonelik sözleşmelerinin sektörün düzenleyicisi ve denetleyici konumundaki Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (“BTK”) tarafından incelendiğini ve onaylandığını belirtmek isteriz. Bu kapsamda, sözleşmelerin herhangi bir haksız şart içermemesi amacıyla BTK tarafından titiz bir değerlendirme yapılmıştır. Bu nedenle sözleşmelerimizin haksız şart içerdiği yönündeki iddiaları kabul etmemiz mümkün değildir.” diyerek BTK’ya sığınıyor. TTNET A.Ş. yasaları yadsıyarak, mahkeme kararlarını “Bilgi Teknolojileri ve iletişim Kurumu tarafından yapılmış olan düzenlemeler doğrultusunda” “ADSL hizmetinin sunumu sabit telefon aboneliğini gerektirmektedir.” diyebiliyor.
TÜRK TELEKOM A.Ş. ile ilgili yaptığım başka bir şikayet için 18.02.2009 günü, saat 16:15’te gönderdikleri iletide “Sayın Ünler, Tüketici Şikayetiniz incelenmiştir. TTAŞ nezdinde yapılan inceleme sonucunda;” diye başlayan yanıtta,
* yazdıklarının tersine, konuyu TTAŞ’e sormak dışında hiçbir inceleme yapmadan,
* benim gönderdiğim belgeleri bana geri gönderip, kendi savları için hiç bir belge içermeyen TÜRK TELEKOM A.Ş. gönderdiği iletiyi olduğu gibi ekleyerek,
* üstelik iletiyi “şeklinde bilgi alınmıştır” diye sonlandırarak, inceleme yapmadıklarını açıkça kabul ederek,
* TTAŞ’nin gönderdiği iletiyi olduğu gibi aktararak, kendilerine yalnızca aracılık işlevi biçerek,
* “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği” adına bana gönderildiği belirtilen iletinin sonuna “Bu e-posta, sadece yukarıda adı geçen kişiler arasında özel haberleşme amacı taşımaktadır. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, bu mesajın içeriği ile ilgili hiç bir sorumluluk kabul etmez.” notu ekleyerek, kendilerine biçtikleri aracılık işlevinin bile, sorumluluğunu almaktan kaçınmıştılar.
BTK yöneticileri; tüketicinin şikayetlerini çözmek, tüketiciye kurulan tuzakları ortadan kaldırmak yerine, tüketicinin yakarışını görmezden gelerek, şikayetlerini dile getirdikleri “http://www.youtube.com/watch?v=wPBJtvKsR5I” gibi internet site bağlantılarını engelleme yoluna gidiyorlar. Bu bağlantının, mahkeme kararı olmadan BTK tarafından engellenme yetkisi var mı? Yoksa bu denli kısa süre içinde mahkeme kararı mı alındı? Ne bunu soran var, ne de açıklayan! Mahkeme kararı alınmadıysa, bu engellemeyi nasıl nitelendireceğiz? Hem suçlu hem güçlü olarak belki o tüketiciye dava da açarlar, bu davalardan çoğunlukla sonuç almayacaklarını bilmelerine karşın. Hedefleri tüketiciyi yıldırmak ve sindirmek, hak aramasını engellemek. Bir tüketici olarak, nasıl güvenebilirsiniz böylesi bir kuruma!
BTK yöneticileri, kendi yasalarının değiştiğinin bile farkında değiller. Kendilerini hala “Telekomünikasyon Kurumu” sanıyorlar. Daha yasalarının değiştiğini web sitelerindeki sunuşa bile yansıtamadılar. Kendilerini öncelikle TÜRK TELEKOM A.Ş’nin patronu sanıyorlar, sonra da diğer işletmecilerin ticari ortağı.
İşletmecilerden gelen paylarla bütçesini oluşturan ve kendi payının artması için işletmecilerin her isteğini onaylayan, işletmecilerin DEMİRTEPE NOTERİ işlevi üstlenen bu kurumun yöneticilerine, kurumun gelirlerinin işletmecilerden alınan paylarla oluşsa da, bu paraların, işletmecilerin bizim cebimizden aldıkları paralarla ödendiğini öğretmeliyiz. Bu yöneticilerin yaşamlarını ve işletmecilerle ilişkilerini sorgulamalıyız! Bu kurumların yöneticilerinin aldıkları paraları sorgulamalıyız! Kamu çalışanlarının aldıkları zammı Levent KIRCA çok güzel hicvetmiş. Bu zamlar BTK yöneticilerini hiç ilgilendirmiyor ki TURKCELL kamu çalışanlarının kullandığı "BizBize Kamu HerYöne 1500" seçeneğine % 31’i aşan zammını savunabiliyorlar.
CEBİMİZDEN ALINAN PARALARLA ÖDENEN BU KURUM YÖNETİCİLERİNİN ÜCRETLERİNİN, İKRAMİYELERİNİN, PRİMLERİNİN NE OLDUĞUNU ÖĞRENMEK TÜKETİCİ OLARAK BİZİM HAKKIMIZ. KİM AÇIKLAYACAK?
Yusuf ÜNLER
--------------------------------------------------------------------------
Sent: Thursday, January 21, 2010 11:33 AM
Subject: FW: http://www.youtube.com/watch?v=wPBJtvKsR5I Hırsız Türktelekom'un iğrenç tuzakları (tıklayın dinleyin)
http://www.youtube.com/watch?v=wPBJtvKsR5I “Hırsız Türktelekom'un iğrenç hırsızlık tuzakları” (tıklayın dinleyin)
BU SES KAYITI İLE İLGİLİ EKLEYECEKLERİM
İletişim işletmecileri vb, şikayet başvurularımızı “kalite politikamız gereği yapacağımız konuşmalar kayda alınıyor” diye dinliyorlar, ya da yanıtlıyorlar. Olabildiğince yazılı yanıt vermekten kaçınıyorlar. Sonuçta bu kayıtlar tek yanlı. Aleyhimize olursa gereğinde kullanabilirler, ancak verdikleri sözü tutmadıklarında bu kayıtlar tüketicide yok. Oysa isterlerse bu görüşmeleri bizim telefonlarımıza iletebilirler. En iyisi bu görüşmeyi yapan tüketici gibi, konuşmaları kayda alıp, yayımlamak gerekli.
Yalnız bu yapılanlar için, tek başına işletmecileri suçlamak yetmez, sorunu çözmüyor. Onlara bu ortamı hazırlayan BTK yöneticileri! Yasasında görev, yetki ve sorumlulukları arasında; tüketici hak ve çıkarlarının gözetilmesi, korunması yer alan bu kurumun yöneticilerinin, ne tüketicinin haklarını korumak gibi bir niyeti var ne de T:C. Yasalarını uygulatmak, verilen mahkeme kararlarının uygulanmasını sağlamak gibi. Onlar kendi yasalarının değiştiğinin bile farkında değiller. Kendilerini hala “Telekomünikasyon Kurumu” sanıyorlar. Daha yasalarının değiştiğini web sitelerindeki sunuşa bile yansıtamadılar. Kendilerine çok önceleri verilen “Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin tekel süresini de belirlemekte ve fiyatlandırma ve arabağlantı gibi ana konularda açık hükümler içererek Türk Telekomun ticari bağımsızlığını sağlamaktadır.” görevinden öte gidemediler. Kendilerini öncelikle Türk Telekom’un patronu sanıyorlar, sonra da diğer işletmecilerin ticari ortağı.
İşletmecilerden gelen paylarla bütçesini oluşturan ve kendi payının artması için işletmecilerin her isteğini onaylayan, DEMİRTEPE NOTERİ işlevi üstlenen, tüketiciyi korumayı görev olarak bilmeyen BTK diye bir kurum varken, tüketici her fırsatta soyulur. Ayrıca işletmecilerin bu tür soygunlarında tüketiciye karşı kalkanı oluyor bu kurum.
Önce BTK her şeyiyle sorgulanmadan bu soygun bitmez. Ne diyelim“Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner.” diyelim, o günleri bekleyelim. Tek başına beklemek, o günleri getirmez. Bu soyguna karşı her fırsatta uğraşı verelim, bunları teşhir edelim. “Gün ola harman ola.”
Namık Kemal'in Hürriyet Kasidesindeki şu beytini yeniden anımsatmak istiyorum, konu ile ilgisi olmasa da!!!!!
"Muin-i zalimin dünyada erbab-ı denaettir
Köpektir zevk alan sayyâd-ı bî insafa hizmetten"
Bilmeyenlere "http://www.uludagsozluk.com/k/hurriyet-kasidesi/"den açıklama: "Dünyada zalimin yardımcısı alçaklık erbabıdır. İnsafsız avcıya hizmet etmekten zevk alan köpektir. Namık Kemal, bu beyitte düşmanla ortaklık içine girenleri avcıya hizmet eden köpekler olarak nitelendirmektedir."
Yusuf ÜNLER
-------------------------------------------------------------------------
----------Yönlendirilmiş ileti ----------
Kimden: serif bakkal <hersey-serbest@yahoogroups.com>
Tarih: 19 Ocak 2010 20:27
Konu: [HeRSeY-SeRBeST] Hırsız Türktelekom'un iğrenç tuzakları