UGG demokrasisi
UGG demokrasisi
ORİJİNALİ 500 TL, çakması 60.
Vatanı Avustralya.
Sudan çıkan sörfçüler ayaklarını hızla ısıtsın diye üretilmiş.
Merinos koyun yünü ve kuzu derisi sayesinde hem sıcaktan hem de soğuktan koruyor.
30 derece sıcakta ayağı serin, eksi 10 derecede sıcak tutuyor.
Fakat esas şöhretini Hollywood yıldızlarının olur olmaz yerde bu botları giymesinden alıyor.
* * *
Özellikle genç kızlar farklı renkte UGG’lere sahip olmak için ortalama 300 dolara aylar öncesinden sipariş veriyor.
Avustralyalıların İngilizce ‘ugly’ (çirkin) kelimesinden türettikleri UGG, şimdilerde ‘seksi rahatlığın’ sembolü olmuş durumda.
Adeta bir hastalık!
Dünyada sadece Avustralya ve ABD’de üretiliyor.
* * *
UGG’yi ilk defa Türkiye’ye getiren Nedim Faraci şirketin Türkiye’deki temsilcisi.
Geçen yıl Avustralya’dan Türkiye’ye resmi olarak 30 bin bot ithal etmiş.
Fakat piyasada satılan adet tam 250 bin.
Ayakkabı sektörünün durgunluğa girdiği bir dönemde UGG satışları tavan yapmış.
Faraci’nin Referans’tan Özgül Öztürk’e anlattığına göre ‘ayakkabı mağazalarında satılan ürünlerin % 35’i UGG’.
Fakat neredeyse tamamı sahte!
* * *
Üstelik birebir markanın kutusuyla taklit edilen bu ürünler zincir mağazalarda açıktan satılıyor.
Çakmanın fiyatı bile 60 ile 180 TL arasında değişiyor.
Orijinal-taklit meselesine girmeyeceğim, çünkü bu sorun UGG’yi aşıyor.
Türkiye tam bir taklit-kaçak cenneti.
Bazı ürünlerde Çin ve Hindistan’la yarışıyoruz.
Faraci sahtecilik suçlamasıyla işlem yaptırmak istemiş, UGG üreticileri gayet pişkin “Biz ayakkabının Amerika versiyonunu taklit ediyoruz” demiş.
UGG’nin Amerika versiyonunu ayrıca tescil ettirmediği için Faraci pes etmiş.
* * *
Fakat benim size anlatacağım asıl ‘UGG kavgası’ taklitçiler arasında çıkmış.
Yasal boşluğu kullanarak UGG’nin Merter-Laleli-İkitelli Versiyonunu Üretenler (kendilerini böyle tarif ediyorlar) şimdi marketlere kadar düşen Çin taklitlerinden yakınıyor.
Yanlış duymadınız, yerli taklitçiler yabancıları suçluyor.
Bakın mesela İkitelli OSB’de 100 metrekarelik atölyesinde ‘taklit UGG’ üreten Güllük Deri’nin yetkilisi ne diyor: “Biz Avustralya derisi kullanıyoruz. Ürünlerimiz o kadar tutuldu ki Hollanda, Rusya ve İran’a da gönderiyoruz. Bizimkisi birebir ama onun bile çakmasını yaptılar.”
* * *
Maksadım makara yapmak değil.
Bu sözleri ibreti âlem olsun diye, Türkiye’de zihniyet olarak taklit ve sahtecilik hangi boyuta geldi görülsün diye aktarıyorum.
Hukuk sisteminiz bu kadar sakat, ekonominizin yarıya yakını kayıt dışıysa, kamu kurumlarınızın bile imar ve iskânı yoksa kusura bakmayın ama ‘demokrasi kaliteniz’ olsa olsa Merter-Laleli-İkitelli hattında taklit UGG üretenlerin ‘kalite kavgası’ kadar olur.
“Bizimkisi birebir ama valla arkadaş onun bile çakmasını yaptılar.”
E ne de olsa Türkiye 2010 yılında bile hâlâ darbelerin tartışıldığı ‘çakma demokrasiler cumhuriyeti’.
Buyurun, zihin bütçenize hangi UGG uyuyorsa onu seçin.
Eyüp Can-Hürriyet
ORİJİNALİ 500 TL, çakması 60.
Vatanı Avustralya.
Sudan çıkan sörfçüler ayaklarını hızla ısıtsın diye üretilmiş.
Merinos koyun yünü ve kuzu derisi sayesinde hem sıcaktan hem de soğuktan koruyor.
30 derece sıcakta ayağı serin, eksi 10 derecede sıcak tutuyor.
Fakat esas şöhretini Hollywood yıldızlarının olur olmaz yerde bu botları giymesinden alıyor.
* * *
Özellikle genç kızlar farklı renkte UGG’lere sahip olmak için ortalama 300 dolara aylar öncesinden sipariş veriyor.
Avustralyalıların İngilizce ‘ugly’ (çirkin) kelimesinden türettikleri UGG, şimdilerde ‘seksi rahatlığın’ sembolü olmuş durumda.
Adeta bir hastalık!
Dünyada sadece Avustralya ve ABD’de üretiliyor.
* * *
UGG’yi ilk defa Türkiye’ye getiren Nedim Faraci şirketin Türkiye’deki temsilcisi.
Geçen yıl Avustralya’dan Türkiye’ye resmi olarak 30 bin bot ithal etmiş.
Fakat piyasada satılan adet tam 250 bin.
Ayakkabı sektörünün durgunluğa girdiği bir dönemde UGG satışları tavan yapmış.
Faraci’nin Referans’tan Özgül Öztürk’e anlattığına göre ‘ayakkabı mağazalarında satılan ürünlerin % 35’i UGG’.
Fakat neredeyse tamamı sahte!
* * *
Üstelik birebir markanın kutusuyla taklit edilen bu ürünler zincir mağazalarda açıktan satılıyor.
Çakmanın fiyatı bile 60 ile 180 TL arasında değişiyor.
Orijinal-taklit meselesine girmeyeceğim, çünkü bu sorun UGG’yi aşıyor.
Türkiye tam bir taklit-kaçak cenneti.
Bazı ürünlerde Çin ve Hindistan’la yarışıyoruz.
Faraci sahtecilik suçlamasıyla işlem yaptırmak istemiş, UGG üreticileri gayet pişkin “Biz ayakkabının Amerika versiyonunu taklit ediyoruz” demiş.
UGG’nin Amerika versiyonunu ayrıca tescil ettirmediği için Faraci pes etmiş.
* * *
Fakat benim size anlatacağım asıl ‘UGG kavgası’ taklitçiler arasında çıkmış.
Yasal boşluğu kullanarak UGG’nin Merter-Laleli-İkitelli Versiyonunu Üretenler (kendilerini böyle tarif ediyorlar) şimdi marketlere kadar düşen Çin taklitlerinden yakınıyor.
Yanlış duymadınız, yerli taklitçiler yabancıları suçluyor.
Bakın mesela İkitelli OSB’de 100 metrekarelik atölyesinde ‘taklit UGG’ üreten Güllük Deri’nin yetkilisi ne diyor: “Biz Avustralya derisi kullanıyoruz. Ürünlerimiz o kadar tutuldu ki Hollanda, Rusya ve İran’a da gönderiyoruz. Bizimkisi birebir ama onun bile çakmasını yaptılar.”
* * *
Maksadım makara yapmak değil.
Bu sözleri ibreti âlem olsun diye, Türkiye’de zihniyet olarak taklit ve sahtecilik hangi boyuta geldi görülsün diye aktarıyorum.
Hukuk sisteminiz bu kadar sakat, ekonominizin yarıya yakını kayıt dışıysa, kamu kurumlarınızın bile imar ve iskânı yoksa kusura bakmayın ama ‘demokrasi kaliteniz’ olsa olsa Merter-Laleli-İkitelli hattında taklit UGG üretenlerin ‘kalite kavgası’ kadar olur.
“Bizimkisi birebir ama valla arkadaş onun bile çakmasını yaptılar.”
E ne de olsa Türkiye 2010 yılında bile hâlâ darbelerin tartışıldığı ‘çakma demokrasiler cumhuriyeti’.
Buyurun, zihin bütçenize hangi UGG uyuyorsa onu seçin.
Eyüp Can-Hürriyet