Fazıl Say, Dünya çapındaki konserlere Türkler'in katılmamasından yakındı
'Türk toplumu maalesef kirlendi'
Fransa'nın başkenti Paris’e gelen piyanist Fazıl Say, Dünya çapındaki konserlere Türkler'in katılmamasından yakındı. Say, Paris Anadolu Kültür Merkezi'nde 9 - 10 şubat tarihlerinde vereceği konser öncesi basın toplantısı düzenlerken, “Türk toplumu çok karıştı ve maalesef kirlendi” dedi.
Anadolu Kültür Merkezi başkanı Dr. Demir Fitrat Onger'in açılış konuşması ile başlayan sohbet toplantısı Mehmet Basutçu Şubat ayında Fransa'da Türk Mevsimi etkinlikleri kapsamı altında yapılacak konserler hakkında bilgi verdi. Fazıl Say 9 Şubat'taki keman konçertosunda ‘Harem’de 1001 Gece' orkestrasında sahneye çıkacağını ve piyano konçertoları çalacağını söyledi.
Konser programında Türkiye'de Fransızlar'ın da tanıdığı keman virtüözü Patricia Kopatchinskaja'nın da konserlerde sahneye çıkacağını anlatan Say, perküsyoncu Burhan Öcal'ın etkinliklerde yer alacağını anlattı.
Say. asıl amaçın Türk dinleyicilerin katılımını sağlamak olduğunu söyleyen bildirirken Avrupa Birliği üyelerinde her yıl 70- 80 konser verdiğini ve Türkler'in katılım oranının ise yüzde 5 olduğunu söyleyerek, konserlerine Türkler'in katılımının artması için medya, konsolosluk ve derneklerden yardım ve destek istedi. Say, “Geçen 10 yıl içinde verdiğim konserlerim hep tam doludur. Fransa- İngiltere yarı final maçının olduğu günde konserim doluydu” derken Fasıl Say, “Türkler'i yavaştan kıpırdatmak istiyoruz. Sizlerin yardımınız, benim de iyi çalmam gerekiyor” dedi.
Ak Parti Hükümeti ile geçmişte sorunları olduğunu söyleyen Fazıl Say, Milli Eğitim Bakanı ile müzik dersleri konusunda, kültür bakanlarıyla, Başbakan yardımcısı ile sorunları olduğunu belirtirken, “Bildiğiniz şeyler yaşandı” diyerek, “Bu konularda özür beklediğini” söyledi.
Çok çirkin ithamlarla karşılaştım
Kültür Bakanı ve IKSV Başkanı Görgün Taner ile büyük kişisel sorunlar yaşadığına değinen Fazıl Say, “Çok çirkin ithamlara karşılaştım. Kültür Bakanı beni Nazım’ın sırtından para kazanmakla bile suçladı. Ben bu konularda özür bekliyorum” dedi.
Nazım Oratoryosu'nun Frankfurt'a götürülmemesini gazetelerden öğrendiğini söyleyen Say, şöyle konuştu:
“Bana bir telefon bile edilmiyor Görgün Taner tarafından. Ondan sonra ‘Haydi seni Champs Elysees'deki konserin bizim kapsamımızda olsun', bu kadar kolay değil bu işler. Ben bu duyarsızlığa, çirkin tavra karşı onlarla bir daha bir daha iş yapmayacağımı Türk kamu önünde basın önünde açıklama yapmıştım. Ben sözümü de zaten tutuyorum. Bu sadece ben Ertuğrul Günay ve Görgün Taner arasında bir şeydir.”
“Fransa’da Türk Mevsimi iyi ya da kötü geçti diyemem” diyen Say, “Kimler nasıl geldi, kimler ön plana çıktı, neler oldu bilmiyorum. Bilmediğim bir konu ile ilgili konuşmakta istemiyorum. Netice itibari ile Fransa’da Türk mevsimi olması pozitif bir şeydir diyorum” dedi.
Say, “Gerçek emeğin karşılığını gören ve veren toplumlar bize lazım olan” derken “Türk toplumu çok karıştı ve maalesef kirlendi. İşte AKP topluluğu, CHP topluluğu, MHP, Kürtler vesaire diye özerkleşmeler, guruplaşmalar yaşandı. Bu keşke olmasaydı diyoruz içimizde” diye konuştu.
http://www.hurriyet.com.tr/kultur-sa...r/13583617.asp
Fransa'nın başkenti Paris’e gelen piyanist Fazıl Say, Dünya çapındaki konserlere Türkler'in katılmamasından yakındı. Say, Paris Anadolu Kültür Merkezi'nde 9 - 10 şubat tarihlerinde vereceği konser öncesi basın toplantısı düzenlerken, “Türk toplumu çok karıştı ve maalesef kirlendi” dedi.
Anadolu Kültür Merkezi başkanı Dr. Demir Fitrat Onger'in açılış konuşması ile başlayan sohbet toplantısı Mehmet Basutçu Şubat ayında Fransa'da Türk Mevsimi etkinlikleri kapsamı altında yapılacak konserler hakkında bilgi verdi. Fazıl Say 9 Şubat'taki keman konçertosunda ‘Harem’de 1001 Gece' orkestrasında sahneye çıkacağını ve piyano konçertoları çalacağını söyledi.
Konser programında Türkiye'de Fransızlar'ın da tanıdığı keman virtüözü Patricia Kopatchinskaja'nın da konserlerde sahneye çıkacağını anlatan Say, perküsyoncu Burhan Öcal'ın etkinliklerde yer alacağını anlattı.
Say. asıl amaçın Türk dinleyicilerin katılımını sağlamak olduğunu söyleyen bildirirken Avrupa Birliği üyelerinde her yıl 70- 80 konser verdiğini ve Türkler'in katılım oranının ise yüzde 5 olduğunu söyleyerek, konserlerine Türkler'in katılımının artması için medya, konsolosluk ve derneklerden yardım ve destek istedi. Say, “Geçen 10 yıl içinde verdiğim konserlerim hep tam doludur. Fransa- İngiltere yarı final maçının olduğu günde konserim doluydu” derken Fasıl Say, “Türkler'i yavaştan kıpırdatmak istiyoruz. Sizlerin yardımınız, benim de iyi çalmam gerekiyor” dedi.
Ak Parti Hükümeti ile geçmişte sorunları olduğunu söyleyen Fazıl Say, Milli Eğitim Bakanı ile müzik dersleri konusunda, kültür bakanlarıyla, Başbakan yardımcısı ile sorunları olduğunu belirtirken, “Bildiğiniz şeyler yaşandı” diyerek, “Bu konularda özür beklediğini” söyledi.
Çok çirkin ithamlarla karşılaştım
Kültür Bakanı ve IKSV Başkanı Görgün Taner ile büyük kişisel sorunlar yaşadığına değinen Fazıl Say, “Çok çirkin ithamlara karşılaştım. Kültür Bakanı beni Nazım’ın sırtından para kazanmakla bile suçladı. Ben bu konularda özür bekliyorum” dedi.
Nazım Oratoryosu'nun Frankfurt'a götürülmemesini gazetelerden öğrendiğini söyleyen Say, şöyle konuştu:
“Bana bir telefon bile edilmiyor Görgün Taner tarafından. Ondan sonra ‘Haydi seni Champs Elysees'deki konserin bizim kapsamımızda olsun', bu kadar kolay değil bu işler. Ben bu duyarsızlığa, çirkin tavra karşı onlarla bir daha bir daha iş yapmayacağımı Türk kamu önünde basın önünde açıklama yapmıştım. Ben sözümü de zaten tutuyorum. Bu sadece ben Ertuğrul Günay ve Görgün Taner arasında bir şeydir.”
“Fransa’da Türk Mevsimi iyi ya da kötü geçti diyemem” diyen Say, “Kimler nasıl geldi, kimler ön plana çıktı, neler oldu bilmiyorum. Bilmediğim bir konu ile ilgili konuşmakta istemiyorum. Netice itibari ile Fransa’da Türk mevsimi olması pozitif bir şeydir diyorum” dedi.
Say, “Gerçek emeğin karşılığını gören ve veren toplumlar bize lazım olan” derken “Türk toplumu çok karıştı ve maalesef kirlendi. İşte AKP topluluğu, CHP topluluğu, MHP, Kürtler vesaire diye özerkleşmeler, guruplaşmalar yaşandı. Bu keşke olmasaydı diyoruz içimizde” diye konuştu.
http://www.hurriyet.com.tr/kultur-sa...r/13583617.asp