Yeni Türk-Ýsrail gerginliði

'Gördüðü en utanç verici gösteri'

Ýsrail Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Daniel Ayalon tarafýndan "küçük düþürücü" bir muamele yapýlan Türk Büyükelçisi Oðuz Çelikkol’a "yakýn kaynaklar", Ayalon ile görüþmesinin, Çelikkol’un "35 yýllýk diplomat olarak gördüðü en utanç verici gösteri" olduðunu söylediler. Kaynaklar, "Büyükelçi, Ayalon’un, sadece Ýbranice ifade edilen niyetlerini anlasaydý, karþýlýðýný verirdi" dediler.Haaretz gazetesine göre, Büyükelçi Oðuz Çelikkol’a yakýn kaynaklar, Ýsrail Ordu Radyosuna açýklamalarýnda Büyükelçi Çelikkol’un Ayalon’un makamýnda yaþananlara iliþkin düþüncelerini aktardýlar.Ayalon ile görüþmesinin, Çelikkol’un "35 yýllýk diplomat olarak gördüðü en utanç verici gösteri" olduðunu söyleyen kaynaklar, Çelikkol’un, Ayalon’un makamýnda ilk oturduðu zamanýn görüþmenin konusuna iliþkin bir bilgisi bulunmadýðýný belirterek, "Büyükelçi, Ayalon’un, sadece Ýbranice ifade edilen niyetlerini anlasaydý, karþýlýðýný verirdi" dediler.Haberde Ayalon’un görüþmenin baþýnda kameralarý içere aldýktan sonra Ýbranice olarak foto muhabirlerine "Dikkat edin, o (Çelikkol) daha alçak, biz ise daha yüksek koltuklara oturuyoruz, masada sadece Ýsrailli bayrak var ve bizler gülümsemiyoruz" dediði de aktarýldý.

BÜYKELÇÝMÝZÝ BÖYLE AÐIRLADILAR

TWÝTTER’DAN YANIT VERMÝÞ

Türkiye ile iliþkilerin onarýlmasý için çaba gösteren Ýsrail Sanayi, Ticaret ve Çalýþma Bakaný Binyamin Ben-Eliezer, Ýsrail Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Daniel Ayalon’un Türk Büyükelçi Oðuz Çelikkol’a yönelik küçük düþürücü tutumunu eleþtirirken, "Her þey kameralarýn önünde yapmak yakýþýksýz. Türk Büyükelçisinin haysiyeti korunmalýydý. Türkiye’yi bize düþman ülkelere dahil etmek çýkarýmýza deðildir" dedi.

Türkiye ile yaþanan Gazze krizinden sonra ikili iliþkileri onarmak amacýyla geçtiðimiz Kasým ayýnda Ankara’yý ziyaret eden Ben-Eliezer, bulunduðu Hindistan’dan Yedioth Ahronoth medya grubunun internet sitesi ile yaptýðý söyleþide Ayalon’un Çelikkol’a yaptýðý muameleyi eleþtirerek "Her þeyi kameralarýn önünde yapmak yakýþýksýz" þeklinde konuþtu. Ben-Elizer þöyle devam etti: "Türk Büyükelçisinin haysiyeti korunmalýydý. Türkiye’yi, bize düþman ülkelere dahil etmek çýkarýmýza deðildir. Eðer eleþtiri olacaksa, uygun olaný, Türk Baþbakanýnýn açýklamalarýný eleþtirmektir. Onunla bir sorun olduðu kuþku yok ancak bu saygý ile yapýlmalýdýr." Ayalon’un davranýþýný "problematik" olarak gördüðünü de söyleyen Ben-Eliezer, "Araplarla yeterince sorunlarýmýz var. Bugün, tüm Müslüman dünyasýný karþýmýza almaya ihtiyacýmýz yok. Bunun (Türkiye’nin), Müslüman liderliðinde altýndaki 72 milyonluk bir ülke olduðunu unutmamalýyýz" sözlerine ekledi.

-AYALON ELEÞTÝRÝLERE TWÝTTER’DEN YANIT VERDÝ

Bu arada, tüm dikkatlerin odaðýndaki Bakan Yardýmcýsý Daniel Ayalon ise, kendisine yönelik eleþtiriler yaðmuruna Twitter’den yanýt verdi.

"Fazla ileriye gittiðimi düþünmüyorum ve piþman deðilim" diyen Ayalon, "Baþkalarý bize, ancak haysiyetimize sahip çýkarsak, saygý gösterecek" ifadesini kullandý.

ÝSRAÝL AÞAÐILIYOR

Lübnan Baþbakaný Saad Hariri’nin Ankara’yý ziyareti, Erdoðan’ýn, Hariri’yle birlikte görüþmeleri sonrasý düzenledikleri ortak basýn toplantýsýnda, Filistin’e yönelik Ýsrail saldýrýlarýný kýnayan açýklamalarýný yinelemesiyle daha dikkat çekici bir hal aldý. Erdoðan, açýklamalarýndaki çizgiyi bir nokta daha ileriye taþýyarak, Ýran’ýn nükleer silah üretmeye yarayabileceðinden endiþe edilen uranyum zenginleþtirme programýna dair, “Ýran’ý uyaranlar, ayný uyarýyý Ýsrail’e yapmýyor” diyor, “Ýsrail’in Gazze’de fosfor bombasý kullandýðýný” ve “kimsenin bunun bir kitle imha silahý olmadýðýný iddia edemeyeceðini” söyledikten sonra aslýnda cevabýný vermiþ bulunduðu soruyu soruyordu: “Ýsrail, barýþtan yana mý, deðil mi?” Erdoðan, sözlerini, “Biz adil davranmaya, barýþtan yana hareket etmeye mecburuz, maðdurun yanýnda olmaya da mecburuz” diyerek sürdürüyordu.

TÜRKLER BÝZE AHLAK CAAZ EDECEK SON KÝÞÝLERDÝR

Erdoðan’ýn bu cümleleri, Hariri’nin ifadeleriyle birlikte okunduðunda, zaten uzun bir süredir AKP yönetimindeki Türkiye’nin “Batý’dan uzaklaþmakta ve Ýran ile Suriye gibi ülkelerin içinde bulunduðu þer ekseni’ne doðru kaymakta” olduðunu ileri süren ABD’li neocon çevreler ile Ýsrailli militan siyonistlerin kendilerine haklý olduklarýný düþündürebilecek bir görünüm kazanýyor. Zira Hariri, Ýsrail’i “düþman ülke” olarak nitelediði açýklamasýnda, Erdoðan’la yan yana iken, “Lübnan’a saldýrý, terörizmin ta kendisidir. Ýsrail’in önünü bir þekilde kesmeliyiz. Birbirimizin elini tutmalý, omuz omuza durmalýyýz” demektedir. Nitekim, Ýsrail’in bu açýklamalara yanýtý çabuk geldi. Ýsrail Dýþiþleri Bakanlýðý’ndan ayný gün yapýlan açýklamada, “Ýsrail, Türkiye’ye saygýda özenlidir ve iki ülke arasýnda daimi düzgün baðlar arzulamaktadýr, ancak karþýlýklýlýk beklemekteyiz” denildikten sonra, “Ýsrail Devleti’nin, vatandaþlarýný, Hamas ve Hizbullah’ýn terör ve füzelerine karþý tam koruma hakký vardýr ve Türkler, Ýsrail Devleti ve Ýsrail Savunma Kuvvetleri’ne ahlak vaaz edecek en son kiþilerdir” denilerek gayet sert ve imalý bir yanýt verilmiþ oldu.

Gazze ve Davos krizleri sonrasý, Ýsrail tarafýndan, özellikle bir kanadýnýn gözünde, Türkiye’nin gözden çýkarýlmaya baþlandýðý, artýk herkes tarafýndan dillendirilen bir tez durumuna gelmiþti. The Economist ve The Independent gibi önemli uluslararasý yayýnlarda Erdoðan’ýn sinir ve saðlýðýyla ilgili deðerlendirmelerin çýkmasý, hep bu krizlerden sonradýr. AKP yönetiminin, Ýsrail saldýrýlarýna yönelik söylem düzeyindeki telinlerine raðmen, pratikte bu söyleminin aksi yönde davrandýðý bir sýr deðil. Davos gösterisi sonrasý, Abdullah Gül, Ali Babacan ve yerli Yahudi sermayedarlar aracýlýðýyla bu gösterinin etkisinin giderilmeye çalýþýldýðýný, basýndan okumuþtuk. Jerusalem Post’un, daha 22 Aralýk 2009’daki bir haberinde, Türkiye’nin Ýsrail’den 10 adet insansýz hava aracý almak niyetinden vazgeçmediðini bildirdiði ve bundan birkaç gün sonra da bu kez Türkiye ve Ýsrail arasýnda hava sahasý kullanýmýyla ilgili yeni bir antlaþma imzalandýðý, hatýrlanacaktýr. Ýsrail’i kýnayan bir söylemin, söylem olarak kalsa bile, rahatlýkla tutturulabiliyor oluþunun ise ABD’deki Obama yönetimi ile Ýsrail arasýnda, uzun vadeli hedeflere yönelik yakýn dönem politikalarýndaki farklýlýðýn yarattýðý açýnýn günbegün artýyor olmasýndan kaynaklandýðýný, uluslararasý politikayý takip eden herkes bilmektedir. (ABD’nin Ortadoðu için önerdiði politikalardan duyulan hoþnutsuzluk, artýk Ýsrail’de bu politikalarla alay etme düzeyine varmýþ durumdadýr. Bir örnek için bkz.: Barry Rubin, “The Region: A Gold mine for understanding America’s Middle East policy”, Jerusalem Post, 10 Ocak 2010). Bu söylemin, hem iç politikada hem de bölgedeki Arap ülkelerinde yarattýðý olumlu etkilerin farkýndalýðýyla, AKP tarafýndan bir propaganda aracý olarak deðerlendirildiðine de sýklýkla tanýklýk ettik.

Fakat AKP yönetiminin Ýsrail’den uzaklaþmak gibi bir niyetinin gerçekte olmamasý, Ýsrail’in AKP’ye yönelik kuþkularýnda herhangi bir azalmaya neden olmamaktadýr. Ýsrail, nitekim, Kafkasya ve Orta Asya gibi bölgelerle geliþtirmeye baþladýðý yeni iliþkilerle, en geç 2009 baþlarýndan bu yana, kendi politik hedefleri doðrultusunda Türkiye’den faydalanma imkanlarýnýn ortaya çýktýðý haller dýþýnda, Türkiye’yi dikkate almayarak küçük düþürecek ölçüde dýþlama yoluna gitmiþtir (Bu konuya dair bir analiz için bkz.: Barýþ Zeren, “BU UTANÇ VERÝCÝ DIÞLANMA DAHA NE KADAR SÜRECEK?”, Odatv.com, 19 Mart 2009). Ýsrail Dýþiþleri Bakanlýðý’ndan yapýlan son açýklamada ise artýk Türklerin “ahlak vaaz edecek en son kiþiler” olarak tarif edilmesi, yeni bir küçük düþürme eylemi oluyor.

"KAVGA ÝSTÝYORSANIZ DÖVÜÞMEYE HAZIRIZ"

Bu küçük düþürülme ve aþaðýlanma durumunun, Ýsrail’e verilecek yeni tavizlere raðmen, süreceðini düþünmek mümkündür. Ýsrail’de bir yýl kadar önce iktidar ortaðý olmuþ, militan siyonist çizgideki Ýsrail Evimiz Partisi’nin baþýnda bulunan Avigdor Lieberman’ýn, Dýþiþleri Bakanlýðý makamýna geldikten sonra, Ýsrailli diplomatlara, Ýsrail’e yönelik, ne tür olursa olsun, taarruzlara karþýlýk herhangi bir kabahatli veya hoþ görünme ihtiyacýndaki biri gibi davranmamalarýný emrettiði biliniyor. Ýsrail Dýþiþleri Bakanlýðý’nýn tümden Türkleri “ahlak vaaz edecek en son kiþiler” olarak tarif ettiði son açýklamasý için de Lieberman’ýn bu anlayýþýný iþaret eden yorumlar yapýlmaya baþlandý. Bunlardan birinde, bir Ýsrail Dýþiþleri Bakanlýðý yetkilisinin, “Ýsrail’in mesajý açýk: Eðer bir kavga istiyorsanýz, dövüþmeye hazýrýz,” dediði aktarýlmaktadýr (Herb Keinon, “Israel to Turkey: We can figh back”, Jerusalem Post, 12 Ocak 2010).

Ýsrail’in, Türkleri “ahlak vaaz edecek en son kiþiler” ilan ettiði son Dýþiþleri Bakanlýðý açýklamasýnýn, gizlenmesi veya üzerinin örtülmesi pek zor olduðundan olsa gerek, haber portallarýnda ve gazetelerin bugünkü baskýlarýnda yeterince yer bulduðunu görebiliyoruz. Oysa, güzide basýnýmýzda yer bulmayan, en az Türk halkýnýn “ahlaksýz” ilan edilmesi kadar olay yaratmasý gereken, “diplomatik nezaketsizlik” tabirinin yetersiz kalacaðý, bir baþka rezalet daha var.

KURTLAR VADÝSÝ...

Bu vaka da yine dün, fakat Erdoðan henüz Ýsrail’in sert karþýlýk vereceði sözler etmemiþken, yaþandý. TRT’de yayýnlanan “Ayrýlýk” isimli dizide, Ýsrailli askerlerin Filistinli çocuklarý öldürür bir halde canlandýrýlmasýnýn yarattýðý gerilimin ardýndan henüz üç ay kadar bir zaman geçmiþken, bu kez “Kurtlar Vadisi” isimli dizideki kimi sahnelerde MOSSAD ajanlarýnýn bebek kaçýrýr bir halde canlandýrýlmalarý soruna yol açmýþtý. Bunun üzerine, Ýsrail Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Danny Ayalon, Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Oðuz Çelikkol’u, bu konuya bir açýklýk kavuþturulmasý için çaðýrdý ve kendisiyle bir görüþme gerçekleþtirdi. Buraya kadarý güzide basýnýmýzda da duyurulduðu için biliniyor, fakat buraya kadar olan kýsmýnda bile yanlýþ bilgi verilerek Çelikkol’un Ýsrail Dýþiþleri Bakanlýðý’na çaðrýldýðý bile yazýldý. Oysa, Çelikkol, Dýþiþleri Bakanlýðý’na deðil, Ýsrail parlamentosu Knesset’e, çaðrýldý. Görüþmenin, bu tip görüþmeler genellikle Bakanlýk’ta yapýlmasýna raðmen, Meclis’te gerçekleþtiriliyor oluþunun, elbette bir anlamý var. Bu anlam, esas rezaleti anlattýðýmýz vakit anlaþýlacaktýr. Çelikkol, Meclis’e, Ayalon ile görüþmek için gidiyor. Meclis’te görüþmenin gerçekleþtirileceði yere gelindiðinde, kendisine oturmasý için bir alçak divan gösterildiðini görecektir. Çelikkol, karþýsýndaki Ayalon ve diðer Ýsrail Dýþiþleri Bakanlýðý yetkilileri kendisinin oturduðu yerden daha yüksek olan koltuklarda otururlarken, bu divana oturmak durumunda kalýr. Bu kadarla kalmýyor. Ayalon, bu gibi durumlarda yapýlmamasýna raðmen, görüþme öncesinde, fotoðrafçýlarý davet ediyor ve onlara, Ýbranice, “Onun daha alçak bir koltukta ve bizimse daha yüksek olanlarda oturduðumuza, masada yalnýzca Ýsrail bayraðý bulunduðuna ve bizimse gülümsemediðimize dikkat edin,” diyor.

Güzide basýnýmýz, günden güne bir tek parti diktatoryasýna dönüþmekte olan ülkemiz siyasal rejiminden ürktüðü için mi, yoksa bu aþaðýlanmanýn düzeyinden kendisi bile utandýðý için mi, bilemiyorum, iþte bu rezalete yer vermedi. Fakat biz yine de, Barýþ Zeren’in kaleminden on ay kadar önce sorulan soruyu biraz deðiþtirerek, soralým:

Bu utanç verici aþaðýlanma daha ne kadar sürecek?

Emre Özsuda
Odatv.com

Kurtlar vadisini bir kez izledim; Vizyonun'da bir sinema'da; "Kurt'lar vadisi Irak'ta isimli idi... Gülümse haným özürler..:)

Bir defa yarýsýna kadar geldim tv ekranýnda izlerken...:)

Diziyi bende izleyemiyorum.Birkaç sefer denedim yarýsý bakýþmalarla geçiyor zaten:)Bu arada Gülümse haným da kim???:alala

Site üyesi..bir arkadaþým.. :)

Ýsrail Dýþiþleri Bakan yardýmcýsý Ayalon'un özür mektubu Ankara'ya ulaþtý. Dýþiþleri mektup özür niteliðinde açýklamasýný yaptý.




Ýsrail Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Danny Ayalon, Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi Oðuz Çelikkol'a yönelik, diplomatik nezaket kurallarýna uymayan davranýþýndan dolayý resmen özür diledi. Ayalon imzalý mektup, Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçiliði aracýlýðýyla Ankara'ya iletildi.

ÖZÜR MEKTUBU

Ayalon mektubunda, “(Ýsrail Parlamentosu Knesset'te) Dün yaþananlarýn gerçekleþme ve yansýtýlýþ biçiminden dolayý, Büyükelçi Çelikkol'dan özür diliyorum” ifadelerini kullandý. Ayalon, “Onu kýrmak istemiyordum. Kýrdýysam üzgünüm” derken, Büyükelçiye karþý hiçbir þekilde küçük düþürücü bir davranýþta bulunmak istemediðinin de altýný çizdi. Ayalon, mesajýnýn Türk halkýna da iletilmesini istedi.

Ýki ülke arasýnda son bir yýldýr, Ýsrail'in Gazze'deki “Kurþun Dökme” operasyonu ile baþlayan süreçte, iniþli-çýkýþlý seyreden ikili iliþkileri son derece geren diplomatik nezaketsizlik olayýnda, Cumhurbaþkaný Abdullah Gül'ün, “Gereken özür resmen dilenmezse Büyükelçinin geri çekileceði” yolundaki uyarýsýnýn ardýndan, Ýsrail Cumhurbaþkaný Þimon Peres devreye girdi.

Peres, önce Ayalon'u aradý ve “Böyle bir davranýþ güzel olmadý” uyarýsýnda bulundu. Bunun üzerine Ayalon, halen Ýsrail dýþýnda resmi ziyarette bulunan Dýþiþleri Bakaný Avigdor Lieberman ile bir telefon görüþmesi yaptý. Lieberman'ýn Ayalon'a cevabý da “Terbiyesizlik ettiysek, özür dilemekte yarar var” oldu.


ÖNCE NAMIK TAN'I ARADI


Bunun üzerine Ayalon, ilk özrünü daha önce Tel Aviv'de büyükelçi olan Namýk Tan'ý arayarak iletti.

Daha sonra da Ayalon'un resmi özür mektubu hazýrlandý. Mektup, önce Tel Aviv'deki Türkiye Büyükelçiliði'ne iletildi, buradan da Ankara'ya, Dýþiþleri Bakanlýðý'na gönderildi.

Ýsrail Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Ayalon, mektubunun hazýrlandýðý saatlerde Knesset'te yaptýðý açýklamada, yaþanan son krizin, Türkiye ile Ýsrail arasýndaki iliþkilerin “yararýna bir sonuç vereceðine” inandýðýný dile getirdi.

Ayalon, dün gece de bir açýklama yapmýþ ve genel ifadeler kullanarak, “Amacým elçilerin onurlarýyla oynamak deðildir” deyip, aslýnda Türkiye'nin Ýsrail karþýtý tavrýný protesto etmek istediðini belirtmiþ ve bundan sonra yabancý diplomatlara protestolarýný “daha diplomatik yollarla” ifade edeceðini kaydetmiþti.

Ýsrail tarafýnýn “özür” olarak baktýðý açýklamayý Türkiye kabul etmemiþ ve resmen özür beklendiðinin altýný çizmiþti.


KNESSET'TEN 17 MÝLLETVEKÝLÝ BÜYÜKELÇÝ'DEN ÖZÜR DÝLEDÝ


Öte yandan, Ýsrail parlamentosunun 17 milletvekili, Büyükelçi Oðuz Çelikkol'a, Ayalon'un tavrýndan dolayý özür dileyen bir mektup gönderdi.

Knesset'in Kadima milletvekillerinden Robert Tibayev'in öncülük ettiði giriþimle gönderilen mektupta milletvekilleri, Ayalon'un nezaket sýnýrlarýný aþan davranýþýndan dolayý Çelikkol'dan özür dilerken, “En önemli ihtilaflarda bile nezaket sýnýrlarýnýn aþýlmamasý gerektiðini vurguladýlar; karþýsýndaki kiþi veya devletin haysiyetinin rencide edilmesinin doðru olmadýðýný” dile getirdiler.


BARAK'IN ZÝYARETÝ

Özür mektubumun ardýndan Dýþiþleri Bakanlýðý'nda Ýsrail Savunma Bakaný Ehud Barak'ýn ziyaretine iliþkin çalýþmalar da hýzlandý. Barak Ankara sadece bir kaç saat kalacak. Ýsrail Savunma Bakaný'nýn kesinleþen programýnda mevkidaþý Vecdi Genül ve Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu ile görüþecek. Kriz öncesi Ýsrail, Cumhurbaþkaný Gül'den de randevu istemiþti. Gül de bu öneriye sýcak bakarak Pazartesi günü için randevu verebileceðini iletmiþti. Ancak yetkililer Barak'ýn Pazartesi günü baþka bir ülkede olacaðýný bu nedenle görüþmenin zor olacaðýný belirttiler. Barak'ýn ziyareti sýrasýnda Ýsrail Büyükelçisi Oðuz Çelikkol da Ankara'da olacak. Kriz çözüldüðü için Büyükelçi Çelikkol, daha sonra yine Ýsrail'e gidecek.

AYALON’UN SÝYASÝ KARÝYERÝ BÝTTÝ

Türkiye Büyükelçisi’ni “alçak koltukta” aðýrlayan Ýsrail Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Danny Ayalon’a Ýsrail siyasetinin en saðýnda yer alan kendi partisinden de tepki geldi. Aþýrý saðcý Evimiz Ýsrail partisi yetkilileri, Ayalon’un Türk Büyükelçi karþýsýnda sergilediði tavrýn, siyasi geleceðini bitirdiðini açýkladý. Jerusalem Post’a göre Evimiz Ýsrail partisinden üst düzey bir yetkili, “Avigdor Lieberman’ýn hakkýnda yolsuzluk suçlamalarýndan dolayý mahkum olmasý halinde yerine Ayalon’un gecmesi planlanýyordu. Ayalon son tavrýyla bu þansýný kaybetti” dedi. Yetkili “Ayalon siyaseten bitti. Diplomat olarak yara aldý. Bu kolay silinemeyecek bir lekedir. Bu tavrýyla Lieberman’a ve özellikle de kendisine zarar verdi. Tamamen siyasetin dýþýna düþer mi, bilemiyorum. Ancak partililer, onun hakkýnda bir karar verirken bunu da göz önünde bulunduracaktýr. Son olay, onun parti liderliði için en güçlü aday olma konumunu bitirmiþtir” diye konuþtu.

Bu arada, Ayalon’a koalisyonuun diðer bakanlarýndan da tepki geldi. Sanayi Ticaret ve Çalýþma Bakaný Binyamin Ben Eliezer, Ýsrail Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý’nýn tavrýnýn verdiði zararý, gelecek hafta Ankara’ya gidecek olan Savunma Bakaný Ehud Barak’ýn onarmaya çalýþacaðýný söyledi. Eliezer, “72 milyon Müslümann bulunduðu bir ülkeyi karþýmýza almadan önce de Müslüman dünyasýyla zaten yeterince sorunumuz var” dedi.

YEDIOT AHRONOT: AYALON YÜZÜNDEN DÜNYAYA REZÝL OLDUK

Ýsrail’de yayýnlanan Yediot Ahronot gazetesi, Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Danny Ayalon’un Türk Büyükelçi Oðuz Çelikkol’a karþý sergilediði tavýr yüzünden “Dýþiþleri’nin dünyaya rezil olduðunu” yazdý.

Ayalon-Çelikkol görüþmesinin içeriðinden çok þekliyle gündeme geldiðini belirten gazete, “Olay yüzünden Dýþiþleri Bakanlýðý uluslararasý alanda rezil duruma düþtü. Üstelik sadece Türkiye ile iliþkilerimiz baðlamýnda da deðil” yorumunu yaptý.

Diplomaside mesaj aktarmanýn çeþitli þekilleri olduðunu kaydeden gazete, “Ancak bunlarýn arasýnda sandalye yüksekliði bulunmuyor” diye yazdý. Yediot Ahronot, diplomaside böyle bir yöntem bulunsa dahi verimliliðinin tartýþmalý olduðunu savunarak, “Eðer önümüzdeki hafta Türk televizyonlarýnda baþka bir Ýsrail karþýtý film daha gösterilirse, elçiye o zaman ne yapacaðýz? Odanýn içinde sürünmesini mi isteyeceðiz? Onu dövecek miyiz? Burada gördüklerimiz Dýþiþleri Bakanlýðý’na büyük zarar veriyor ve uluslararasý diplomatik kurallarý komik duruma düþürüyor” ifadelerine yer verdi.

Alon Liel imzasýyla kaleme alýnan yazýda, Savunma Bakaný Ehud Barak’ýn önümüzdeki hafta Türkiye’yi ziyaret edeceði hatýrlatýlarak, “Ankara’daki marangozlarýn da misilleme olarak Ehud Barak’ý aðýrlamak için alçak bir sandalye yapacaklarýna inanmýyorum” denildi.