Adalet Tanrıçası ve Terazi
Adalet tanrıçasının elinde bir terazi vardır. Diğer elinde ise bir kılıç, gözleride bağlanmıştır.
Gözleri bağlıdır çünkü terazisinin kefesini görmeden tutmalıdır. Nesnel ve korkusuz olmalıdır.Bireyselliğini ve kimliğini de saklamalıdır. Terazi ise kanıtların ve olayların karşıt kefelerini gösterir. Teraziyi sol eliyle tutar sağ elinde ise aklın ve adaletin gücünü ve bundan dolayıda bir anlamda kararın keskinliğini gösteren kılıç vardır.
Gözünün kapalı olması aynı zamanda yargıcın , kimsenin ten rengini, inancını cinsiyetini (burası biraz tartışmalı yargıcın sesten dolayı cinsiyeti anlamaması için ya sağır ya da salak olması gerekir. E sağır yargıç olmayacağına göre salak olmaları gerekir. Yargıçlar salak ta olmadığından aslında burada ki cinsiyet temel eril dişil değil medeni durum tercih ve yaşam şartlarıdır.) inancını, düşüncesini, servetini, rütbesini,statüsünü görmemesini bu hallerini görmeden karar vermesi anlamına gelir. Gözlerinin kapalı olması, duyguların, insanı yanlışa sürükleyen etkilerinden uzak durmayıda gösterir. Yani tanrıça hiç bir şeyden etkilenmemelidir. Ha bu nasıl olacak derseniz. Hiç bir fikrim yok !!! Belki o yüzden yargıçların çoğu erkektir!!! Daha davanın başında adın soyadın işin aylık gelir durumun gibi tüm soruları sorup bunu nasıl algılayamadığı ise muamma olarak kalacaktır!!!
Şimdi sanık Rahmi Koç bu sorulara yanıt veriyor.... Rahmi... Koç... Vehbi... Sadberk.. İstanbul... sanayici ... Koç Holding yönetim kurulu onur başkanı... Aylık gelirim ne derseniz o olsun... Bu yanıtlardan sonra yukarıdaki maddeleri anlamayan bir yargıç... Ahanda ondan davalar bitmiyor!!! Neyse konuma döneyim sulandırmayayım fazla bu ciddi bir yazıdır... Hatta denemedir... Hatta fikir yazısıdır ve de hatta makaledir... Vede son hatta kesin devam edecektir...
Adalet tanrıçasının kökeni taaa Mısır'a kadar gittiği rivayet edilir ki mitolojide de buna rastlarız.. Yani Roma'dan filan öncedir... Mısır'ın adalet tanrıçası Ma'at'tır. Ma'at bir elinde asa, diğer elinde sonsuz yaşam anahtarı ankh'ı tutar, saçlarında ise bir deve kuşu tüyü vardır. Bu tüy, hakikati, iyiliği ve saflığı simgeler . Zaten dünyanın yaratılışında ki kaos ta Ma'at'ın koyduğu yasalarla düzene girmiştir. Terazinin bir kefesine konan ölünün kalbi diğer kefede duran tüyle dengede durursa o ölü, günahsız kabul edilmektedir. Aksi taktirde sonsuz ölüm cezası yerine getirilecektir.
Antik Yunan'da Adalet Tanrıçası'nın adı Themis, Delphi'nin kehanetlerini görme yeteneğine sahipti. Bu yüzden gözleri asla kapalı değildi. Çünkü kararı vermeden önce geleceği görmesi gerekiyordu. Oğlu Prometheus'a da "geleceği görebilen" anlamına gelen ismi vermişti. Kendi isminin anlamı ise "Doğanın Yasası"ydı. Zaten Gök (Uranüs) ile Yer'in (Gaea) kızlarıydı. Elinde kılıç da yoktu, çünkü gücü değil, ortak aklı ve uyumu temsil ediyordu. Bu Yunan mitolojisinin adalet anlayışını ve uygulayışını daha detaylı olarak daha sonra anlatacağım kesinlikle...
Roma Adalet Tanrıçası Justita'nın gözleri ise bağlıydı. Bir elinde kılıç, diğer elinde terazi vardı. Adalet Tanrıçalarının her üçünün de kadın olmasının nedeni, hiyerarşik toplum öncesine, insanların eşit yaşadığı zamanlara, mitolojik zamanlara kadar uzanır. Doğayı ve yaşamı temsil eden kadın, Ana Tanrıça'dır. İşte bugün günümüze kadar gelen tanrıça ise bu son tanrıça Justina'dır.. Roma mitolojisinde çok önemli bir yer tutar ona da döneceğiz... Dönmemiz lazım ki hepsi bir bütün olsun... Ha bu arada ülkemizde bir garip heykel açıldı gözü saçı başı kıçı açık... Onun bunlarla bir ilgisi yoktur... O AKP mitolojisinin üçkağıt tanrıçasıdır... Gözüm açık görürüm adamımı kayırır gerisini ezerim anlamındadır... Tarihe geçemeden yok olacaktır o da ayrı...
Gözleri bağlıdır çünkü terazisinin kefesini görmeden tutmalıdır. Nesnel ve korkusuz olmalıdır.Bireyselliğini ve kimliğini de saklamalıdır. Terazi ise kanıtların ve olayların karşıt kefelerini gösterir. Teraziyi sol eliyle tutar sağ elinde ise aklın ve adaletin gücünü ve bundan dolayıda bir anlamda kararın keskinliğini gösteren kılıç vardır.
Gözünün kapalı olması aynı zamanda yargıcın , kimsenin ten rengini, inancını cinsiyetini (burası biraz tartışmalı yargıcın sesten dolayı cinsiyeti anlamaması için ya sağır ya da salak olması gerekir. E sağır yargıç olmayacağına göre salak olmaları gerekir. Yargıçlar salak ta olmadığından aslında burada ki cinsiyet temel eril dişil değil medeni durum tercih ve yaşam şartlarıdır.) inancını, düşüncesini, servetini, rütbesini,statüsünü görmemesini bu hallerini görmeden karar vermesi anlamına gelir. Gözlerinin kapalı olması, duyguların, insanı yanlışa sürükleyen etkilerinden uzak durmayıda gösterir. Yani tanrıça hiç bir şeyden etkilenmemelidir. Ha bu nasıl olacak derseniz. Hiç bir fikrim yok !!! Belki o yüzden yargıçların çoğu erkektir!!! Daha davanın başında adın soyadın işin aylık gelir durumun gibi tüm soruları sorup bunu nasıl algılayamadığı ise muamma olarak kalacaktır!!!
Şimdi sanık Rahmi Koç bu sorulara yanıt veriyor.... Rahmi... Koç... Vehbi... Sadberk.. İstanbul... sanayici ... Koç Holding yönetim kurulu onur başkanı... Aylık gelirim ne derseniz o olsun... Bu yanıtlardan sonra yukarıdaki maddeleri anlamayan bir yargıç... Ahanda ondan davalar bitmiyor!!! Neyse konuma döneyim sulandırmayayım fazla bu ciddi bir yazıdır... Hatta denemedir... Hatta fikir yazısıdır ve de hatta makaledir... Vede son hatta kesin devam edecektir...
Adalet tanrıçasının kökeni taaa Mısır'a kadar gittiği rivayet edilir ki mitolojide de buna rastlarız.. Yani Roma'dan filan öncedir... Mısır'ın adalet tanrıçası Ma'at'tır. Ma'at bir elinde asa, diğer elinde sonsuz yaşam anahtarı ankh'ı tutar, saçlarında ise bir deve kuşu tüyü vardır. Bu tüy, hakikati, iyiliği ve saflığı simgeler . Zaten dünyanın yaratılışında ki kaos ta Ma'at'ın koyduğu yasalarla düzene girmiştir. Terazinin bir kefesine konan ölünün kalbi diğer kefede duran tüyle dengede durursa o ölü, günahsız kabul edilmektedir. Aksi taktirde sonsuz ölüm cezası yerine getirilecektir.
Antik Yunan'da Adalet Tanrıçası'nın adı Themis, Delphi'nin kehanetlerini görme yeteneğine sahipti. Bu yüzden gözleri asla kapalı değildi. Çünkü kararı vermeden önce geleceği görmesi gerekiyordu. Oğlu Prometheus'a da "geleceği görebilen" anlamına gelen ismi vermişti. Kendi isminin anlamı ise "Doğanın Yasası"ydı. Zaten Gök (Uranüs) ile Yer'in (Gaea) kızlarıydı. Elinde kılıç da yoktu, çünkü gücü değil, ortak aklı ve uyumu temsil ediyordu. Bu Yunan mitolojisinin adalet anlayışını ve uygulayışını daha detaylı olarak daha sonra anlatacağım kesinlikle...
Roma Adalet Tanrıçası Justita'nın gözleri ise bağlıydı. Bir elinde kılıç, diğer elinde terazi vardı. Adalet Tanrıçalarının her üçünün de kadın olmasının nedeni, hiyerarşik toplum öncesine, insanların eşit yaşadığı zamanlara, mitolojik zamanlara kadar uzanır. Doğayı ve yaşamı temsil eden kadın, Ana Tanrıça'dır. İşte bugün günümüze kadar gelen tanrıça ise bu son tanrıça Justina'dır.. Roma mitolojisinde çok önemli bir yer tutar ona da döneceğiz... Dönmemiz lazım ki hepsi bir bütün olsun... Ha bu arada ülkemizde bir garip heykel açıldı gözü saçı başı kıçı açık... Onun bunlarla bir ilgisi yoktur... O AKP mitolojisinin üçkağıt tanrıçasıdır... Gözüm açık görürüm adamımı kayırır gerisini ezerim anlamındadır... Tarihe geçemeden yok olacaktır o da ayrı...