Altemur Kılıç'ın yazısı
Orhan Pamuk, Attila İlhan
Nobel Ödülü jürisi Orhan Pamuk'a ödül konusunda bölünmüş. Bizdeki liboş ve sözde "aydın" hayranları telaşta. Sadece bu, toplumuzdaki, daha doğrusu "entellerdeki" bozukluğun simgesi; Türk milletine ve tarihine, dünya kamuoyun önünde yalan söyleterek, ihanet etmiş ve Türk olduğu sadece nüfus kağıdından belli bir adama, bu sebeple uluslarası bır ödül verilmesini isteyecek kadar "milli" duyguları yozlaşmış bir takım insanlar bunlar. Ancak milli duyguları demekle hata ediyorum; onlar "milli" olmayı da kabul etmeyen nesepleri gayrı sahih otlardır!
Yalçın Doğan, Orhan Pamuk 'a Nobel Ödülü verirse dünya bizim olur diyor. Oral Çalışlar da , buy konuda milliyetçilerin tavrını merak ediyor ve Pamuk'a ödül verilmesini bekliyor. "Biz nasıl milliyetçilermişiz ki dünyanın en önemli gazetelerinde Pamuk'un adının geçmesi bizi mutlu etmiyormuş". Siz adamın mantığına bakın; meşhur olsun da isterse kendi milletini aşağılayan. Zem zem kuyusuna işeyen de meşhur olmuştu! Evet bu adamlar "büyük romancı" olmanın dokunulmazlığına sığınarak yalan söyleterek, kendi milletini aşağılayan ve bölücü teröristlere gerekçe, Ermenilere koz veren, Pamuk'a Nobel ödülü verilse iftihar edecekler! Oysa Jüri ona bu ödülü verirse, yabancıların Türk tarihini karalayan bır adama ödül vermekle tarihimiz hakkında ters düşünce ve maksatlarını erini kanıtlamış olacaklar!
Bir de Hrant Dink olayı var; Şişli Cumhuriyet Başsavcısı AGOS gazetesi başyazarı hakkında da "Türklüğe hakaret" suçundan dava açmış ve o da, bu uçtan mahkum edilmiş' Vay sen misin bunu yapan? Bizim aydın entellerimiz gene ayaklandılar; "özgürlükler" elden gidiyor diye..Adam Türk milletine ve devletine sövsün- zararı yok, özgürlüğü var, "Yarrabi Şükür" diyeceğiz ve sineye çekeceğiz. "Birimizin derdi hepimizin derdi", platformunda, yani atık su kanalında buluşanlar, Dink'i ziyaret edip, ona, altında 92 kişinin imzası bulunan, Savcıyı ve Mahkemeyi kınama metnini vermişler; Dink'in mahkum edilen sözlerinin altına imzalarını atmaya onlar da, Türklüğe hakaret suçuna iştirak etmeye hazırlarmış'. Başını malum ve mahut Oya Baydar'ın geçtiği bu gurup ilginç; Abdurrahman Dlipak ta, Şener Yurdatapan da orada. İhanetin tablosu!
Ve Attilâ İlhan
Türk milletinin ,Türk halkının asıl ödül verdiği şair, romancı ve düşünür önceki gün kaybettiğimiz Attilâ İlhan'dır.
Attilâ İlhan'la yakın dost olamadık. Son zamanlarda O'nunla konuşmayı çok isterdim. Bir defa telefonla konuştuk; ağabeyimle sınıf arkadaşı olduğunu hatırlattı ve babam Kılıç Ali'ye büyük saygı duyduğunu söyledi. Yetmişli yıllarda o Marksist ben sağda biri birimize ters düşmüştük. Oysa son yıllarda yazdıkları ve söyledikleri, benım düşüncelerinle de aynı idi yanı Atatürk milliyetçisi - AB Karşıtı solcu olsa da, muhakkak ki milli bi solcu! Ancak bu düşünceleri, kıvrak üslubu ile , benden çok daha iyi ve daha velut bir şekilde ifade ediyordu. Kuvvay-ı Milliye çizgisinde - " Kızıl Elma" da birleşmiştik. Herhalde Attilâ Ilhan Türk şiirini bir ustası ve Türk düşünce hayatının da büyük bir kalemi idi Keşke bunları ölümünden sonra değil ,daha önce kendisine doğrudan söylemem mümkün olabilse idi! Allah'tan rahmet diliyorum.
NOT - Daha önce İstanbul Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına Orhan Pamuk hakkında PKK terör örgünü teşvik ve tahrik etmekten de dava aşılması için suç duyurusunda bulunmuştum. Şimdi Pamuk hakindeki davaya bakacak olan 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, TC vatandaşı sıfatıyla davaya müdahil olmak için, resmen başvuruyorum. Yabancılar ve yerli yardakçıları bu davada muhakkak şov yapacaklar. Bu da bu duruma karşı benim naçizane- mukabelem!