Yeni çek kanunu ve hukukçuların akıllara zarar yaklaşımları
Kendi aralarındaki yorumlarından gayet net olarak anlaşılmaktadır ki bu ülkenin savcılarının da, hakimlerinin de büyük kısmı statukocu anlayışı sürdürmektedir. Bu arkadaşlara zamanında denmiş ki, karşılıksız çek keşide eden suçludur. Bunu öğrenmişler uygulamak istiyorlar çünkü aksi durumda kafaları karışacak ezberleri bozulacak. Bu da hiç birinin işine gelmiyor. Savcılar insanları hapse attırabildikleri oranda kendilerini iyi hissedecekler, hakimler de terfilerini aldıkları oranda. Halbuki sizce hangi hakimin terfisi doğru olur. Ezbere 100 dosya sonuçlandıranın mı, yoksa gerçek adaleti gözeten ezberbozan sadece 10 dava bitirebilen ama gerçek adaleti verebilenin mi ??? Çok kısa bir örnek vermek istiyorum. Diyelim ki X kişisi komşusundan öldüresiye nefret ediyor. Oturdu düşündü, taşındı, planladı bir gece evine girdi, hiç bir delil bırakmadan kendisini etkisiz hale getirdi sonra da kafasını kesti. Ya da aynı X kişisi aynı komşusundan nefret falan etmiyor. Ama eve geldi karısıyla yatakta yakaladı, kan beynine sıçradı ve çekti vurdu. Ya da aynı X kişisi yine aynı komşusunu gece evine dönerken yolda karşıdan karşıya geçerken karanlıktan veya başka bir sebepten göremedi ve aracıyla çarparak öldürdü. Alkol vs. de yoktu yani bildiğimiz trafik kazasıydı. Şimdi bizim hakim ve savcılarımıza göre üçünün de cezası aynı mı olacak? Tabi ki olmayacak birincisine belki 30 sene, ikincisine belki 5-10 sene, üçüncüsüne de beraat verecekler. ( Emre Belözoğlu adamın birini otoyolda çarpıp öldürdü, hiç bir şey de olmadı. kimse beraat alamaz demesin, alır). Ama iş çek keşide etmeye gelince yargı 3 maymun oluyor. NEDEN ? Birinde giden insan canı, birinde yapılan ticaretten doğan bir maddi zarar....İnsan canı paradan daha mı ucuz??? Bir de suç ve kasıt unsuru var tabi. Eğer kasıt olmadan suç olmaz ilkesini kabul ediyorsak ki anayasamızda ediyoruz , o zaman yargının aklı nerede, vicdanı nerede?? Yoksa bizim yargımız da artık terazisi eğrilmiş, gözü bağlı bir kadına mı döndü??? Sözüm hakim ve savcılara çek için hapis neden vardı? Güvencesinden ve nakit para sayılmasından. Yani çeki kesen nakit para ödemiş sayılıyordu hukuken. Bu nedenle karşılıksız çek keşide etmek direkt olarak nitelikli dolandırıcılık olarak görünüyordu kanun önünde. Ancak ticari hayatta uygulanışı böyle olmamasına karşın hakimlerimiz ve savcılarımız yıllarca bunu görmezden geldiler. İş yüklerini hafifletmek, terfi etmek vb. acınası sebeplerle yıllarca insanlar hapse atıldılar. Çek kanunu her güncellemede sermaye gruplarının lobileriyle daha ağır maddeler içermeye başladı. Görevi yasaları uygulamak ve bu yolla adaleti, toplum huzurunu ve barışını sağlamak olanlar ise, sermayenin katibine dönüşen yasa koyucuların elinde maşa oldular. Yazık değil mi bu ülkenin insanına? Yazık değil mi ettiğiniz yeminlere? Ezberinizi bozmaya biraz daha devam edelim... Çek kanunen nakit sayılmasına karşın ticari hayatta vadeli bir kredi aracı olarak kullanıldı. Tıpkı senet gibi. Buna rağmen, gerçekleri bile bile "çek keşide edildiği anda hesapta nakit karşılığı olması gerekir eğer yoksa bu kasten dolandırıcılık sayılır" ilkesi ile kararlar verdiniz yıllarca. Yani hizmet nedeniyle görevinizi kötüye kullandınız. Kasten suç işlediniz. Peki hayatlarını kararttığınız insanlar sizin hakkınızda kime şikayette bulunacak. Bir söz vardır " Annemi öpen kadıi kimi kime şikayet edeyim ? " Hadi diyelim ki bunu da göz ardı ettik. Savunmanız o kadar bariz ki, aslında yapmanıza bile gerek yok. " BİZ KANUNU UYGULARIZ, YORUMLAYAMAYIZ. "
Peki o zaman size son sorum şudur. Yeni kanun açık seçik çek artık vadeli bir kredi aracıdır diyor. Sizler de gayet iyi biliyorsunuz ki, vadeli bir kredi anlaşmasının karşılığında ödeme yapılamaması durumunda hapis cezası verilemez. Hem TC anayasasına hem AB yasalarına ve uyum anlaşması normlarına hem de insan vicdanına aykırıdır bu ceza. bir tüccar 4 ay sonra veya 3 veya 6 ay sonra ödemeyi planladığı bir çek için, vakti geldiğinde ticari sebeplerden dolayı ödeme yapamaz ise veya daha da önemlisi iflas etmiş ise ve başka hiç bir ödemesini de yapamıyor ise, bu adamı "niye iflas ettin sen" diye hapse atmak adil midir? Sayın yargı bu ülkede güven duyulması gereken kurumların başında geliyorsunuz.Ne yazık ki aynı şekilde güvenilmeyen kurumların da başına güreşiyorsunuz. Sokaklara bir bakın, çek senet mafyaları, töre cinayetleri, namus cinayetleri ve daha niceleri. İnsanlar ellerinde silah sokaklarda kendi adaletlerini arıyorlar senelerdir. NEDEN ??? Size güvenmedikleri için... Bir ülkede eğitim, sağlık ve yargı eğer doğru işlemezse o ülke mutlaka er veya geç batar... Eğitim malumunuz kimlerin elinde, ne halde... Sağlık deseniz durumu ortada, yaşanan krizler ortada, doktorlar eczacılar sokaklarda. Bari siz biraz kendinize çeki düzen verin... Çok merak ediyorum acaba kaçınız bu yazıyı okur ve elinizi vicdanınıza koyar cevap yazarsınız ??? Bence hiç biriniz belki de bir kaç Don Kişot çıkar aranızdan. Ama size özel bölümlerde "bu kanunla terfi alamayız", ya da "çek kanununu içimize sindiremiyoruz", "çekini ödemeyen adama mağdur denen kanun olmaz olsun" diyenleriniz o kadar çok ki...
Peki o zaman size son sorum şudur. Yeni kanun açık seçik çek artık vadeli bir kredi aracıdır diyor. Sizler de gayet iyi biliyorsunuz ki, vadeli bir kredi anlaşmasının karşılığında ödeme yapılamaması durumunda hapis cezası verilemez. Hem TC anayasasına hem AB yasalarına ve uyum anlaşması normlarına hem de insan vicdanına aykırıdır bu ceza. bir tüccar 4 ay sonra veya 3 veya 6 ay sonra ödemeyi planladığı bir çek için, vakti geldiğinde ticari sebeplerden dolayı ödeme yapamaz ise veya daha da önemlisi iflas etmiş ise ve başka hiç bir ödemesini de yapamıyor ise, bu adamı "niye iflas ettin sen" diye hapse atmak adil midir? Sayın yargı bu ülkede güven duyulması gereken kurumların başında geliyorsunuz.Ne yazık ki aynı şekilde güvenilmeyen kurumların da başına güreşiyorsunuz. Sokaklara bir bakın, çek senet mafyaları, töre cinayetleri, namus cinayetleri ve daha niceleri. İnsanlar ellerinde silah sokaklarda kendi adaletlerini arıyorlar senelerdir. NEDEN ??? Size güvenmedikleri için... Bir ülkede eğitim, sağlık ve yargı eğer doğru işlemezse o ülke mutlaka er veya geç batar... Eğitim malumunuz kimlerin elinde, ne halde... Sağlık deseniz durumu ortada, yaşanan krizler ortada, doktorlar eczacılar sokaklarda. Bari siz biraz kendinize çeki düzen verin... Çok merak ediyorum acaba kaçınız bu yazıyı okur ve elinizi vicdanınıza koyar cevap yazarsınız ??? Bence hiç biriniz belki de bir kaç Don Kişot çıkar aranızdan. Ama size özel bölümlerde "bu kanunla terfi alamayız", ya da "çek kanununu içimize sindiremiyoruz", "çekini ödemeyen adama mağdur denen kanun olmaz olsun" diyenleriniz o kadar çok ki...