Ýstanbul Barosu Darbeci mi?

Ýstanbul Barosu'nun içerik olarak çok kaliteli bir dergisi var. Benim de çok yararlandýðým bir dergi.. Avukatlar için önemli bir kaynak.. Bu derginin her sayýsýnda “Dergide yayýmlanan tüm yazýlarda 12 Eylül Cuntasý tarafýndan kapatýlan Türk Dil Kurumu’nun yayýnladýðý Yazým Kýlavuzu esas alýnmýþtýr” ifadesi yer alýyordu. Derginin son sayýsýnda "12 Eylük Cuntasý" ibaresinin yerini "12 Eylül Yönetimi" ibaresi almýþ. Baþkan, matbaa hatasý diyor. Ama Ýstanbul Barosu'nun bazý davranýþlarý bana bunun matbaa hatasý deðil, bilinçaltýndakinin dýþa vurumu gibi geliyor.

Örneðin,
1) Bu Baro, 27 Mayýs askeri darbesinden sonra yargýlananlarýn yanýnda yer almayarak, üyesi olan avukatlarýn, Yassýada'da yargýlananlarý savunmamalarýný istemiþ. Bir Baro'nun avukatlardan böyle bir þeyi istemiþ olmasý bir faciadýr, darbeciliðin ta kendisidir. Ýnþallah bu konuda okuduðum kitap bunu yanlýþ yazmýþtýr diye kendimi teselli ediyorum.

2) 12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren ve arkadaþlarýnýn yargýlanmasýný istediði için meslekten atýlan eski Adana savcýsý Sacit Kayasu, yargýlandýðý davalardan ceza alýnca, AÝHM'e giderek aklandýðý halde, Ýstanbul Barosu, Sacit Kayasu'ya avukatlýk ruhsatý vermemiþtir. Ýstanbul Barosu'nun bu kararý Barolar Birliði'nden dönmüþ ve ancak bu þekilde avukatlýk hakkýný alabilmiþtir Sacit Kayasu..

Dergi ile ilgili haber aþaðýdaki linkte.. Ýnþallah Baþkanýn dediði gibi matbaa hatasýdýr.

http://www.milliyet.com.tr/Guncel/Ha...onetim%20geldi

Ýstanbul Barosu'nun neci olduðunu net bilmemde Ýstanbul Barosu'nun deðerli yöneticilerinin ''darbe'' nin sadece silahlý yapýlmadýðýný anlamaya baþladýðýný sanýyorum. Darýsý baþkalarýnýn baþýna...

baroya kayýtlý çoðunluðun darbeci olmadýðýný çok rahatlýkla söyleyebilirim ama baroyu yöneten çoðunluðun basýna yansýdýðý kadarýyla darbeleri kýnamadýðý hatta desteklediði izlenimi içindeyim..

herkes bu konuda hata yapabilir hata yapmamasý gerekenler insan haklarýný bilen ve savunan hukukçulardýr. bu bizim ayýbýmýz olur

Ýstanbul Barosu, Cumhuriyetin ilk þeriatçý Baro Baþkaný'ný seçecek kadar demokratsa, bugün darbeci olmaz da, ona darbeci yakýþtýrmasýnda bulunanlar neci olurlar bilinmez.

Abbascýðým; sen de mi "Genç Siviller"e katýldýn? Bilelim, bildirelim.:):):)

Bu yazýyý okuduðumda þaþýrdým kaldým :)))

Zira hemen hepsi tanýdýðým arkadaþlarým..:)

Darbeci olmak mý? :ok

Ýlerici desek ne dersiniz? :)

Bir baro mensubu olarak,Ýstanbul Barosu'nu rencide edecek ve üzecek davranýþlardan kaçýnmak isterim. Ancak, basýna yansýmýþ, kitaplara konu olmuþ örneklere deðindim. Bunlar somut olaylar. Verdiðim örneklerin gerçek dýþý olduðunu iddia eden arkadaþ varsa, ben de gerçeði öðrenmek isterim. Sadece okuduklarýmý yazdým ve fazla yoruma girmemeye çalýþtým.

Bu arada hatýrlatmak istediðim bir husus var, bugüne kadar bu ülkede darbe ile yönetimi ele geçirenler hep ilerici ve Atatürkçü olduklarýný iddia etmiþlerdir. Darbe döneminde darbecilere tavýr almanýn zorluðunu bilmekle birlikte, bunu baþaranlarý tenzih ederek söyleyeyim ki;bir çok "ilerici ve Atatürkçü" de bu darbecilerin yalakalýðýný yapmýþtýr.

Harun bey sizi ayakta alkýþlýyorum cok güzel ozetlemiþsiniz.

Ýstanbul Barosu'na baðlý bir grup avukat, darbe planlarý ve bu tür giriþimleri protesto ederek, "Yargýnýn tokmaðý balyoza son verecek" dedi

Bakýrköy Adliyesi önünde toplanan yaklaþýk 50 avukat, "Halk tepelenemez", "Balyoz deðil, demokrasi", "Balyoz molozlar içindir, insanýz moloz deðil" yazýlý döviz ve pankartlar eþliðinde darbe planlarýný protesto etti. Avukatlar adýna açýklama yapan Ýstanbul Barosu avukatý Murat Aktürk, "28 Þubat, Ayýþýðý, Sarýkýz, Kafes ve Balyoz gibi kavramlar içinde barýndýrdýðý hasta zihniyetler, köhne düþünceler ve tiksindirici eylemlerle tarihin en utanç verici sayfalarýnda þimdiden yerini almýþtýr. Son olarak ortaya çýkan balyoz harekat planýna göre halk kýþkýrtýlacak, camiler bombalanacak, 200 binden fazla kiþi de tutuklanacak. Kýsaca darbe için ortam hazýrlanýp, yönetime el konulacak ve halk tepelenecek. Bu eylemler için profiller çizilmiþ, iþbirliði yapýlacak isimler belirlenmiþ, tutuklularýn konulacaðý mekanlar dahi hazýrlanmýþtýr. Darbeden sonraki süreçte ayrýntýlý bir biçimde planda yer almýþtýr. Önemli kurumlarýn, yerel yönetimlerin ve il yönetimlerinin baþýndakiler deðiþecek, milletin seçimi ile yönetime gelmiþ iktidar balyoz darbesi ile aþaðý alýnacaktýr. Dün bakanlarý, baþbakanlarý asan, sað sol denilerek üniversite gençliðini birbirine kýrdýran, suikast timleri ile aydýnlarý katleden, Alevi, Sünni, Kürt, Türk diyerek kendi vatandaþýný bölmeye çalýþan, bir anlamda kendi insanýnýn kanýyla beslenen bu zihniyet þimdi de baþka planlarla gün yüzüne çýkmýþ görünüyor" þeklinde konuþtu.

Açýklamalarý zaman zaman alkýþlarla bölünen Aktürk, 82 anayasanýn yerine yeni bir anayasa hazýrlanmasý gerektiðine vurgu yaparak, "Darbe zihniyeti ile hazýrlanan 82 anayasasýnýn deðiþtirilerek, hak ve özgürlüklere önem veren, demokrasiyi güçlü kýlan, milli iradeyi yücelten, kendisi ve milleti ile barýþýk, Türkiye Cumhuriyeti'ne yakýþýr bir sivil anayasa istiyoruz. Bu yolla askeri vesayetin sona ermesini, güvendiðimiz ordumuz içinde bir kanser hücresi gibi varlýk gösteren cuntacý yapýlanmanýn temizlenmesini, bunun için gerekli soruþturmanýn baþlatýlýp, ivedilikle sonuçlandýrýlmasýný istiyoruz" dedi.

Aktürk, "Yargý tokluðu balyozlarý kýrmaya, kafesleri bozmaya muktedirdir" diyerek, Ýstanbul Barosu avukatlarý olarak doðru bildiklerini söylemeye devam edeceklerini belirtti.

Mynet haber

Ýstanbul Barosunun basýn açýklamasýný özellikle dinledim, Baronun hukuk adýna bu dik duruþu baroya çok yakýþtý.

Baro deðildi, baro adýna deðildi. Ýstanbul barosu üyesi bir grup avukat idi.
Muhtemelen de baroyla hem fikir deðillerdi.