Araç rehinli (tamamı) ticari kredide kefile yapılan takip
x bankasından şirket adına ticari kredi çekildi.Aynı banka çekilen kredi için şirket ortaklarından birisinin otomobili üzerine %100 rehin koydu,benide kefil olarak kabul etti,ayrıca bende devlet memuruyum.Çekilen kredinin 5000 TL'sinin ödenmemesi üzerine bankanın hukuk birimi,asıl borçludan alacağını takip etmek için hiçbir hamle yapmadan,maaşıma haciz konulması için çalıştığım bakanlığın tahakkuk birimine yazı göndermiş(10.12.2009 tarihinde).Sitedeki ilgili konuları araştırdığımda,Sayın Av. Tayfun Eyilik beyin,ilgili konularda şu açıklamayı yaptığını gördüm. "İİK 45 gereğince zaten önce ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerekir. Bunun dışında tüketici yasasının 10 maddesi "Kredi veren, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabilir. Ancak kredi verenin bu hakkını kullanabilmesi için en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir. Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez." hükmü gereğince kefilede müracaat edemez." diye bir yorumda bulunmuş.Her ne kadar benimki rehinli bir ticari kredi olsada ,ilgili avukata, alacağın tahsilinde öncelikle rehinli araçtan tahsil edilmesi gerektiğini ve Sn. Av. Tayfun Eyilik beyin yukardaki açıklamasını dilekçeye yazıp yasal süre içinde takibe itiraz etmemin bir sakıncası varmıdır?Veyahutta ne yapmam gerekmekte?Değerli görüşlerinize muhtacım.