Ayıplı konut
AYIPLI KONUT hakkında bilgi almak ve paylaşmak istiyorum.
Değerli Hukukçu,yorumcu dostlar;
Yöneticisi olduğum apartmanın çatısı akmakta ve başka sorunlar yaşamaktayız.
Bu nedenle daireleri bize teslim eden belediye hakkında dava açmaya hazılanıyoruz.
Alatta sizlerin de katkısına ihtiyaç duyacağıma inandığım dilekçemi sunacağım.
AYIPLI KONUT hakkında benim bulamadığım,bilemediğim diğer konularda yardımlarınız olursa fazlası ile memnuniyet duyacağımı belirtmek istiyorum.
Haklı olabileceğimize inandığımız için bu konuda girişim başlatmak üzere öncelikle belediye başkanlığına bir dilekçe ile baş vuruda bulunduk.
Katkı yapmak isteyenler,fikirleri ile yol göstermek isteyenler ya da hatalarımız var ise lütfen aydınlatsınlar.
Karadeniz Ereğli Belediye Başkanlığı Makamına
Kdz.Ereğli/ZONGULDAK
16 Kasım 2009
Borçlar Kanununun 362. maddesi uyarınca eserin tesliminden sonra usulü veçhile muayenesinde müşahede edilemeyecek olan kusurları hakkında yüklenicinin mesuliyetinin devam edeceği kabul edilmiş, 360. maddede ise kusurların giderilmesi için gerekli bedelin yükleniciden talep edilebileceği hususu düzenlenmiştir. Aynı Kanun'un 126/IV. Maddesinde de ayıplı bir iş meydana getirilmesinden dolayı açılacak davaların 10 yılda zamanaşımına uğrayacağı belirlenmiştir.
ANCAK Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 10.03.2005 gün ve 2004/3056-2005/1356 sayılı ilamı ile;
İskan ruhsatının alınmasından sonra taşıyıcı sistemlerinde esaslı şekilde ve binayı tehlikeye atacak derecede kusurların ortaya çıktığı ve bu gizli ayıpların nelerden ibaret olup nasıl giderileceğinin de esaslı bir incelemeden sonra belirlenebildiği anlaşılmış olup, davanın on yıllık zamanaşımı süresi dolmadan açıldığının kabulü gerekir denilmek suretiyle verdiği karardan anlaşılacağı üzere zaman aşımı kavramı da olmadığı tespit olunmaktadır.
Bu husustaki karar için bakınız:YHGK E. 2006/15-272 K. 2006/321 T. 31.5.2006
Yine benzer Eser Sözleşmesine Aykırı Ayıplı Mal Teslimi Halinde İstenecek Tazminatın On Yıllık Zamanaşımına Tabi Olması hususunda;
BK.nun 126/4. maddesince davacılarla aralarında eser sözleşmesi ilişkisi bulunan davalılar ağır kusurlarıyla akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemişlerse ya da ayıplı bir iş meydana getirmişlerse, gizli ayıp sebebi ile haklarında 10 yıllık zamanaşımı uygulanır. Yasanın 128. maddesi gereğince de bu zamanaşımı gizli ayıpların ortaya çıktığı tarihte başlar hükümleri gereğince YARGITAY 15. HD E. 2003/2849 K. 2003/6314 T. 29.12.2003 kararlarının dikkate alınması gerekmektedir.
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ifadesi ile Ayıplı Mal:
Madde 4- (Değişik: 6/3/2003-4822/4 md.)
Bu konuyu tarif etmiş ve “gizli ayıp” olarak nitelenebilecek ayıplarda (kullandıkça veya sonradan ortaya çıkan veya bir profesyonel örneğin bir inşaat mühendisi veya bir mimarın incelemesi ile bulunabilecek nitelikte ayıplar) zamanaşımı süresinin sonuna kadar dava açılabilmektedir.
Ayıplı konutta zamanaşımı süresi 5 yıldır.
Ancak, satılan konutun ayıbı tüketiciden, satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı işlemez hükmünü getirmiştir.
Konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar, 4077 sayılı Kanunun 3/c kapsamına alındığına göre her halükarda tüketici hukuku hükümleri kapsamında korunması gerektiği açıktır.
AYIPLI KONUT İLE İLGİLİ YUKARIDA BELİRTİLENLERDEN BAŞKA YARGITAY KARARLARI ŞÖYLEDİR.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E:2003/17177
K:2004/7311
T:13.05.2004
13. Hukuk Dairesi
E:2004/6256
K:2004/13662
T:05.10.2004
Yukarıda açıklanan olgular ışığında Kaynarca Toplu Konutları adı altında Kdz.Ereğli Belediyesince yaptırılan ve dağıttığınız broşürlerden de anlaşıldığı üzere 1999 Haziran ayında üye kabulüne başladığınız anlaşılan konutlarda tarafımızdan gizli ayıplar olduğu görülmektedir..
Bu tespit yine A/1 Blok Yönetim Kurulu Başkanlığınca yaklaşık 6 yıl evvel yapılan şifai başvurudan da anlaşılacağı üzere belediyenizin neden olduğu gizli ayıpların ortadan kaldırılması için bir dizi tedbire baş vurduğunuz anlaşılmaktadır.
Almaya çalıştığınız tedbirlerin hala bir etki yapmamış olması ne yazık ki konutta yaşayanları sıkıntıya düşmekten kurtaramadığı görülmektedir.
Yaklaşık 18 kamyon(küçük çapta istiap haddi olan) kum ve benzeri malzeme,toplam 500 torba civarındaki çimento ve bir o kadar gerekli su ile yapılan harç ne yazık ki sadece binanın üzerine yük bindirmekten başka hiç bir işe yaramamıştır.
Hem sahibi olduğum A/1 Blok No 21'de oturmakta hem de Yönetim Kurulu Başkanlığı görevimi sürdürmekteyim.
Üstten alta doğru 5. katta oturuyor olmama rağmen ne yazık ki oturma odası olarak kullandığım kısımda lambanın dibinden içeriye her yağmurda su girmektedir.
En üstte oturanların durumunu ise takdir,anlayış ve hayal gücünüze bırakıyorum. Uzmanlık alanımız inşaat olmadığı için,elimizden gelen her önlemi almamıza rağmen sonuç değişmemktedir.
Bu konu uzmanlık isteyen bir konu olduğu açıktır.
Yukarıda belirttiğim yasalar çerçevesinde uzmanlık gerektiren bu ayıplı mal durum tespitinin yine sizin tarafınızdan yapılması ve çözüm bulunması elzemdir.
Biz yönetim olarak sizlerden binada kullandığınız malzeme kalitesinin bozukluğunu,giderlerde kullandığınız plastik aksamın sıradanlığını değil, doğalgaz hatlarının sıradan yapılarak kaynakların dahi aralarının açık oluşu gibi bir çok sorunu çözmenizi,tazmin etmenizi de beklemiyoruz.
Binalardaki çatıların, aynı zamanda 1999 Haziran ayında sunduğunuz broşürlerdeki gibi olmayışını ancak son yaptığınız binalarda çatıların aynı broşürlerinizde olduğu gibi yapılmış olmasını dikkate alıyoruz.
Bizim talebimiz, “bıraktığımız yerden devam” dediğiniz seçim propagandalarında verdiğiniz sözleri tutmanız da değildir.
Üzülerek izlemekteyiz ki;son günlerde artan oranda gerçekleşen konut üretimi ve satışı tıpkı bizler gibi birçok tüketiciyi mağdur edeceğini de bilmekteyiz.
Bizim talebimiz;
Ailemizin barınma ihtiyacı için,bir çoğumuzun uzun yıllar boyunca kredi ödemeyi göze alıp borçlanarak edindiğimiz konutun, başımıza yağmur olarak yağmasının önüne geçilmesini istemekten başka bir şey değildir.
Satın aldığımız bu dairelerde birçok hukuki ve fiili ayıp problemleri mevcuttur.
Bunu siz de bizler de çok iyi bilmekteyiz.
Ayıplı mal tanımına yeniden bakacak olursak;
Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen, standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir.
Broşür, maket ve ilanlar sözleşmenin parçasıdır ve “ben broşürde gördüklerinizi yapacağım” diye taahhüt edilmiş anlamını kazanmaktadır.
Ayrıca,Kat Mülkiyeti Kanunu’nda çatı ortak alandır.
Siteyi inşa eden şirket ya da site yönetimi, ortak alanlar üzerinde kat maliklerinin aleyhine tasarrufta bulunamaz.
Ayrıca yüklenici, eseri meydana getirmekle borcunu tam olarak ifa etmiş olmaz. Bundan başka, eseri iş sahibine teslim etmek zorundadır.
Teslim; tamamlanmış eserin iş sahibine ifa olarak arz edilmesidir. Eserin tamamlanması, kararlaştırılan işlerin tamamen yapılmasıyla gerçekleşir. İş sahibine ifa olarak arz edilen eserin ayıplı olması, bu anlamda teslime engel değildir. Eserin ayıpsız olması, onun teslim edilmesinin ve teslim alınmasının şartını teşkil etmez.
Özen yükümünü ihlal etmek suretiyle iş sahibinin bir zarara uğramasına sebebiyet veren yüklenici, BK. md. 96 vd. ve BK. md. 357/I hükümlerine göre sorumlu olur.
Aynı şekilde, yüklenici, yardımcılarının veya işi devrettiği alt yüklenicilerin zarar verici davranışlarından dolayı BK. md. 100 gereğince sorumlu olur.
Eser, iş sahibine teslim edildikten sonra, yüklenici, eserde mevcut ayıplardan, “ayıba karşı tekeffül” hükümlerine göre (BK. md. 359–362) sorumlu olup; bunun için, ayıbın özen yükümünün ihlalinden doğup doğmaması önemli değildir.
İş Sahibinin Mesuliyeti BK. md. 361 uyarınca, yapılan şeyin kusurlu olması müteahhidin sarahaten beyan eylediği mütalaaya mugayir olarak iş sahibinin verdiği emirlerden neşet etmiş bulunur veya herhangi bir sebeple iş sahibine isnadı kabul olursa, iş sahibi o şeyin kusurlu olmasından mütevellit hakları dermeyan edemez.
Netice-i talep:
Yine yukarıda belirttiğim hukuki çerçevede gereken hak arayışlarımız için öncelikle saygın başkanlığınıza baş vuru yapmamızın en uygun davranış olacağını düşünerek ilgileneceğinizi ve en azından 1999 Haziran ayında çıkarttığınız broşürlerde ki gibi bir çatı yapılmasının kararını vereceğinizi düşünmekteyiz.
Bu nedenle bir an evvel çatı yapılmasının en uygun durum olduğunun bilinci ile, karadeniz bölgesinde yaşıyor olmamızın da,akla gelen diğer hiç bir seçeneğin çözüme uygun olmayacağını düşündürmektedir.
Ayrıca daha evvel su sızdırmazlığını sağlamak amacı ile çatıya dökülen tonlarca betonun apartmanımıza ne kadar yük getirdiğinin tespitinin yapılması ve uzmanlarınızca yapılacak inceleme sonucu bu gereksiz ağırlığın da binalarımızın üzerlerinden alınması gereğini ve konu ile ilgilenmesi amacı ile başlatacağınız girişimleri ivedilikle bekliyoruz.
Saygılarımla…
A/1 Blok Yönetim Kurulu adına
Başkan
Yasin Öztürk
Eki: 1999 Haziran tarihli broşürünüzün bir adet fotokopisi
Sözlük:
Sarahaten beyan=açıkça söylemek
Neşet etmek=ileri gelmek ,kaynağını bir yerden almak, doğmak.
İsnad=söylediklerini ya da eylemlerini birine,bir yere dayandırmak,dayanak,
Dermeyan etmek=İleri sürmek; öne sürmek; ortaya koymak; anlatmak
Taahhüt etmek=Daha henüz yapılmamış bir şeyi üstüne alma,garanti etme,üstlenme işi.
İcazet= izin, diploma,şehadetname,ilmi ehliyet
Konu şu adreste yayınlanmıştır.
http://kaynarcaa1blok.blogcu.com/bel...ligina/6390295
Değerli Hukukçu,yorumcu dostlar;
Yöneticisi olduğum apartmanın çatısı akmakta ve başka sorunlar yaşamaktayız.
Bu nedenle daireleri bize teslim eden belediye hakkında dava açmaya hazılanıyoruz.
Alatta sizlerin de katkısına ihtiyaç duyacağıma inandığım dilekçemi sunacağım.
AYIPLI KONUT hakkında benim bulamadığım,bilemediğim diğer konularda yardımlarınız olursa fazlası ile memnuniyet duyacağımı belirtmek istiyorum.
Haklı olabileceğimize inandığımız için bu konuda girişim başlatmak üzere öncelikle belediye başkanlığına bir dilekçe ile baş vuruda bulunduk.
Katkı yapmak isteyenler,fikirleri ile yol göstermek isteyenler ya da hatalarımız var ise lütfen aydınlatsınlar.
Karadeniz Ereğli Belediye Başkanlığı Makamına
Kdz.Ereğli/ZONGULDAK
16 Kasım 2009
Borçlar Kanununun 362. maddesi uyarınca eserin tesliminden sonra usulü veçhile muayenesinde müşahede edilemeyecek olan kusurları hakkında yüklenicinin mesuliyetinin devam edeceği kabul edilmiş, 360. maddede ise kusurların giderilmesi için gerekli bedelin yükleniciden talep edilebileceği hususu düzenlenmiştir. Aynı Kanun'un 126/IV. Maddesinde de ayıplı bir iş meydana getirilmesinden dolayı açılacak davaların 10 yılda zamanaşımına uğrayacağı belirlenmiştir.
ANCAK Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 10.03.2005 gün ve 2004/3056-2005/1356 sayılı ilamı ile;
İskan ruhsatının alınmasından sonra taşıyıcı sistemlerinde esaslı şekilde ve binayı tehlikeye atacak derecede kusurların ortaya çıktığı ve bu gizli ayıpların nelerden ibaret olup nasıl giderileceğinin de esaslı bir incelemeden sonra belirlenebildiği anlaşılmış olup, davanın on yıllık zamanaşımı süresi dolmadan açıldığının kabulü gerekir denilmek suretiyle verdiği karardan anlaşılacağı üzere zaman aşımı kavramı da olmadığı tespit olunmaktadır.
Bu husustaki karar için bakınız:YHGK E. 2006/15-272 K. 2006/321 T. 31.5.2006
Yine benzer Eser Sözleşmesine Aykırı Ayıplı Mal Teslimi Halinde İstenecek Tazminatın On Yıllık Zamanaşımına Tabi Olması hususunda;
BK.nun 126/4. maddesince davacılarla aralarında eser sözleşmesi ilişkisi bulunan davalılar ağır kusurlarıyla akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemişlerse ya da ayıplı bir iş meydana getirmişlerse, gizli ayıp sebebi ile haklarında 10 yıllık zamanaşımı uygulanır. Yasanın 128. maddesi gereğince de bu zamanaşımı gizli ayıpların ortaya çıktığı tarihte başlar hükümleri gereğince YARGITAY 15. HD E. 2003/2849 K. 2003/6314 T. 29.12.2003 kararlarının dikkate alınması gerekmektedir.
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ifadesi ile Ayıplı Mal:
Madde 4- (Değişik: 6/3/2003-4822/4 md.)
Bu konuyu tarif etmiş ve “gizli ayıp” olarak nitelenebilecek ayıplarda (kullandıkça veya sonradan ortaya çıkan veya bir profesyonel örneğin bir inşaat mühendisi veya bir mimarın incelemesi ile bulunabilecek nitelikte ayıplar) zamanaşımı süresinin sonuna kadar dava açılabilmektedir.
Ayıplı konutta zamanaşımı süresi 5 yıldır.
Ancak, satılan konutun ayıbı tüketiciden, satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı işlemez hükmünü getirmiştir.
Konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar, 4077 sayılı Kanunun 3/c kapsamına alındığına göre her halükarda tüketici hukuku hükümleri kapsamında korunması gerektiği açıktır.
AYIPLI KONUT İLE İLGİLİ YUKARIDA BELİRTİLENLERDEN BAŞKA YARGITAY KARARLARI ŞÖYLEDİR.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E:2003/17177
K:2004/7311
T:13.05.2004
13. Hukuk Dairesi
E:2004/6256
K:2004/13662
T:05.10.2004
Yukarıda açıklanan olgular ışığında Kaynarca Toplu Konutları adı altında Kdz.Ereğli Belediyesince yaptırılan ve dağıttığınız broşürlerden de anlaşıldığı üzere 1999 Haziran ayında üye kabulüne başladığınız anlaşılan konutlarda tarafımızdan gizli ayıplar olduğu görülmektedir..
Bu tespit yine A/1 Blok Yönetim Kurulu Başkanlığınca yaklaşık 6 yıl evvel yapılan şifai başvurudan da anlaşılacağı üzere belediyenizin neden olduğu gizli ayıpların ortadan kaldırılması için bir dizi tedbire baş vurduğunuz anlaşılmaktadır.
Almaya çalıştığınız tedbirlerin hala bir etki yapmamış olması ne yazık ki konutta yaşayanları sıkıntıya düşmekten kurtaramadığı görülmektedir.
Yaklaşık 18 kamyon(küçük çapta istiap haddi olan) kum ve benzeri malzeme,toplam 500 torba civarındaki çimento ve bir o kadar gerekli su ile yapılan harç ne yazık ki sadece binanın üzerine yük bindirmekten başka hiç bir işe yaramamıştır.
Hem sahibi olduğum A/1 Blok No 21'de oturmakta hem de Yönetim Kurulu Başkanlığı görevimi sürdürmekteyim.
Üstten alta doğru 5. katta oturuyor olmama rağmen ne yazık ki oturma odası olarak kullandığım kısımda lambanın dibinden içeriye her yağmurda su girmektedir.
En üstte oturanların durumunu ise takdir,anlayış ve hayal gücünüze bırakıyorum. Uzmanlık alanımız inşaat olmadığı için,elimizden gelen her önlemi almamıza rağmen sonuç değişmemktedir.
Bu konu uzmanlık isteyen bir konu olduğu açıktır.
Yukarıda belirttiğim yasalar çerçevesinde uzmanlık gerektiren bu ayıplı mal durum tespitinin yine sizin tarafınızdan yapılması ve çözüm bulunması elzemdir.
Biz yönetim olarak sizlerden binada kullandığınız malzeme kalitesinin bozukluğunu,giderlerde kullandığınız plastik aksamın sıradanlığını değil, doğalgaz hatlarının sıradan yapılarak kaynakların dahi aralarının açık oluşu gibi bir çok sorunu çözmenizi,tazmin etmenizi de beklemiyoruz.
Binalardaki çatıların, aynı zamanda 1999 Haziran ayında sunduğunuz broşürlerdeki gibi olmayışını ancak son yaptığınız binalarda çatıların aynı broşürlerinizde olduğu gibi yapılmış olmasını dikkate alıyoruz.
Bizim talebimiz, “bıraktığımız yerden devam” dediğiniz seçim propagandalarında verdiğiniz sözleri tutmanız da değildir.
Üzülerek izlemekteyiz ki;son günlerde artan oranda gerçekleşen konut üretimi ve satışı tıpkı bizler gibi birçok tüketiciyi mağdur edeceğini de bilmekteyiz.
Bizim talebimiz;
Ailemizin barınma ihtiyacı için,bir çoğumuzun uzun yıllar boyunca kredi ödemeyi göze alıp borçlanarak edindiğimiz konutun, başımıza yağmur olarak yağmasının önüne geçilmesini istemekten başka bir şey değildir.
Satın aldığımız bu dairelerde birçok hukuki ve fiili ayıp problemleri mevcuttur.
Bunu siz de bizler de çok iyi bilmekteyiz.
Ayıplı mal tanımına yeniden bakacak olursak;
Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen, standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir.
Broşür, maket ve ilanlar sözleşmenin parçasıdır ve “ben broşürde gördüklerinizi yapacağım” diye taahhüt edilmiş anlamını kazanmaktadır.
Ayrıca,Kat Mülkiyeti Kanunu’nda çatı ortak alandır.
Siteyi inşa eden şirket ya da site yönetimi, ortak alanlar üzerinde kat maliklerinin aleyhine tasarrufta bulunamaz.
Ayrıca yüklenici, eseri meydana getirmekle borcunu tam olarak ifa etmiş olmaz. Bundan başka, eseri iş sahibine teslim etmek zorundadır.
Teslim; tamamlanmış eserin iş sahibine ifa olarak arz edilmesidir. Eserin tamamlanması, kararlaştırılan işlerin tamamen yapılmasıyla gerçekleşir. İş sahibine ifa olarak arz edilen eserin ayıplı olması, bu anlamda teslime engel değildir. Eserin ayıpsız olması, onun teslim edilmesinin ve teslim alınmasının şartını teşkil etmez.
Özen yükümünü ihlal etmek suretiyle iş sahibinin bir zarara uğramasına sebebiyet veren yüklenici, BK. md. 96 vd. ve BK. md. 357/I hükümlerine göre sorumlu olur.
Aynı şekilde, yüklenici, yardımcılarının veya işi devrettiği alt yüklenicilerin zarar verici davranışlarından dolayı BK. md. 100 gereğince sorumlu olur.
Eser, iş sahibine teslim edildikten sonra, yüklenici, eserde mevcut ayıplardan, “ayıba karşı tekeffül” hükümlerine göre (BK. md. 359–362) sorumlu olup; bunun için, ayıbın özen yükümünün ihlalinden doğup doğmaması önemli değildir.
İş Sahibinin Mesuliyeti BK. md. 361 uyarınca, yapılan şeyin kusurlu olması müteahhidin sarahaten beyan eylediği mütalaaya mugayir olarak iş sahibinin verdiği emirlerden neşet etmiş bulunur veya herhangi bir sebeple iş sahibine isnadı kabul olursa, iş sahibi o şeyin kusurlu olmasından mütevellit hakları dermeyan edemez.
Netice-i talep:
Yine yukarıda belirttiğim hukuki çerçevede gereken hak arayışlarımız için öncelikle saygın başkanlığınıza baş vuru yapmamızın en uygun davranış olacağını düşünerek ilgileneceğinizi ve en azından 1999 Haziran ayında çıkarttığınız broşürlerde ki gibi bir çatı yapılmasının kararını vereceğinizi düşünmekteyiz.
Bu nedenle bir an evvel çatı yapılmasının en uygun durum olduğunun bilinci ile, karadeniz bölgesinde yaşıyor olmamızın da,akla gelen diğer hiç bir seçeneğin çözüme uygun olmayacağını düşündürmektedir.
Ayrıca daha evvel su sızdırmazlığını sağlamak amacı ile çatıya dökülen tonlarca betonun apartmanımıza ne kadar yük getirdiğinin tespitinin yapılması ve uzmanlarınızca yapılacak inceleme sonucu bu gereksiz ağırlığın da binalarımızın üzerlerinden alınması gereğini ve konu ile ilgilenmesi amacı ile başlatacağınız girişimleri ivedilikle bekliyoruz.
Saygılarımla…
A/1 Blok Yönetim Kurulu adına
Başkan
Yasin Öztürk
Eki: 1999 Haziran tarihli broşürünüzün bir adet fotokopisi
Sözlük:
Sarahaten beyan=açıkça söylemek
Neşet etmek=ileri gelmek ,kaynağını bir yerden almak, doğmak.
İsnad=söylediklerini ya da eylemlerini birine,bir yere dayandırmak,dayanak,
Dermeyan etmek=İleri sürmek; öne sürmek; ortaya koymak; anlatmak
Taahhüt etmek=Daha henüz yapılmamış bir şeyi üstüne alma,garanti etme,üstlenme işi.
İcazet= izin, diploma,şehadetname,ilmi ehliyet
Konu şu adreste yayınlanmıştır.
http://kaynarcaa1blok.blogcu.com/bel...ligina/6390295