Seni Çok Seviyoruz!..
15 Temmuz, çarşamba günü hayatımda yeni bir sayfa açıldığını fark etmiştim. Bu sayfada hayat hikâyeme yeni bir ana karakter katılmıştı: Av. İlkgün Şen Nurlu. Daha o gün anlamıştım, bundan sonra hayatımda nasıl bir önemi olacağını ve babasının onun için ne kadar önemli olduğunu…
Onu o kadar çok seviyorum ki; İlkgün Nurlu, kısa sürede ABLAM hâline geldi. Ablamın bürosuna ilk gittiğimde gözüme ilk çarpan, duvarda asılı duran Av. Necati Şen’in bana bakan derin bakışları oldu. Hayatta en çok sevdiğim insana, babama ablamdan bahsettiğimde babamın anlattığı ilk şey, Necati Şen oldu. Babam bana onu çok sevdiğini ancak onun genç yaşta vefat ettiğini anlattı. Vefatının beni üzmesine rağmen, yokluğunu kabul etmek benim için kolay olmadı. Onunla aynı dönemde yaşamamak kendimi şanssız hissettirirdi önceleri. Sonra ise onun aslında aramızda olduğunu anladım. Torununun zihninde, eşinin anılarında, dostlarının ağzında ve en önemlisi en büyük gurur kaynağının, kızının her hareketinde. Ablamın çizdiği her Necati Şen portresi bir masalın en heyecanlı bölümlerini anımsatır. Necati Şen’in hikâyesini bir gün ablamdan dinleyeceğime eminim. Ancak onun öyküsü yarım kalmış bir öykü… Şimdi, o öyküyü ablam devam ettiriyor. Hatıralarından güç alarak yeni başarılara imza atıyor. Necati Şen, dünyaya veda ederken ardında birçok eser bıraktı ve bu eserlerin en büyüğü ablam. Ablam, babasının çizgisinden sapmadan ilerleyerek herkesin takdirini kazanıyor. Ablam babasının hatırasını devam ettirerek onun hâlâ aramızda olduğunu kanıtlıyor. Necati Şen, bizimle kontağa geçebilseydi, söyleyeceği ilk şey kızından gurur duyduğu olurdu. Onu hiç görmesem de, ona hiç dokunmasam da ben bile çok özlüyorum. Tıpkı, kalbinde Necati Şen olan herkes gibi... Keşke beni duyabilseydi! Belki, cennet denilen yerden bu yazımı okuyabilirsin diye söylüyorum:
“Sevgili Necati Amca,
Sen hepimizin babasısın ama ablamın her şeyi, bir tanesisin... Ablamın sana verdiği değer o kadar büyük ki; adını nerede okusam gözlerimden yaşlar akıyor. Sen bu dünyadan başarılı bir avukat, halk tarafından kahraman olarak benimsenmiş bir adam, âşık bir koca ve çok sevilen bir BABA olarak ayrıldın. Arkanda seni daima yüreklerimizde yaşatmak için kalan, adını çocuklarımıza, torunlarımıza öğretecek olan bizler ve bir babanın dünyaya verebileceği en gurur duyulacak eser olan ABLAM seni çok seviyoruz!!!”
Onu o kadar çok seviyorum ki; İlkgün Nurlu, kısa sürede ABLAM hâline geldi. Ablamın bürosuna ilk gittiğimde gözüme ilk çarpan, duvarda asılı duran Av. Necati Şen’in bana bakan derin bakışları oldu. Hayatta en çok sevdiğim insana, babama ablamdan bahsettiğimde babamın anlattığı ilk şey, Necati Şen oldu. Babam bana onu çok sevdiğini ancak onun genç yaşta vefat ettiğini anlattı. Vefatının beni üzmesine rağmen, yokluğunu kabul etmek benim için kolay olmadı. Onunla aynı dönemde yaşamamak kendimi şanssız hissettirirdi önceleri. Sonra ise onun aslında aramızda olduğunu anladım. Torununun zihninde, eşinin anılarında, dostlarının ağzında ve en önemlisi en büyük gurur kaynağının, kızının her hareketinde. Ablamın çizdiği her Necati Şen portresi bir masalın en heyecanlı bölümlerini anımsatır. Necati Şen’in hikâyesini bir gün ablamdan dinleyeceğime eminim. Ancak onun öyküsü yarım kalmış bir öykü… Şimdi, o öyküyü ablam devam ettiriyor. Hatıralarından güç alarak yeni başarılara imza atıyor. Necati Şen, dünyaya veda ederken ardında birçok eser bıraktı ve bu eserlerin en büyüğü ablam. Ablam, babasının çizgisinden sapmadan ilerleyerek herkesin takdirini kazanıyor. Ablam babasının hatırasını devam ettirerek onun hâlâ aramızda olduğunu kanıtlıyor. Necati Şen, bizimle kontağa geçebilseydi, söyleyeceği ilk şey kızından gurur duyduğu olurdu. Onu hiç görmesem de, ona hiç dokunmasam da ben bile çok özlüyorum. Tıpkı, kalbinde Necati Şen olan herkes gibi... Keşke beni duyabilseydi! Belki, cennet denilen yerden bu yazımı okuyabilirsin diye söylüyorum:
“Sevgili Necati Amca,
Sen hepimizin babasısın ama ablamın her şeyi, bir tanesisin... Ablamın sana verdiği değer o kadar büyük ki; adını nerede okusam gözlerimden yaşlar akıyor. Sen bu dünyadan başarılı bir avukat, halk tarafından kahraman olarak benimsenmiş bir adam, âşık bir koca ve çok sevilen bir BABA olarak ayrıldın. Arkanda seni daima yüreklerimizde yaşatmak için kalan, adını çocuklarımıza, torunlarımıza öğretecek olan bizler ve bir babanın dünyaya verebileceği en gurur duyulacak eser olan ABLAM seni çok seviyoruz!!!”