Şeffaf Karanlık
Bu deyim bence yaşadığımız ülkeyi en iyi tanımlayan değik olarak tarihe geçecektir. Çünkü tarihte görülmemiş şekilde yada en iyi şartla ortaçağ avrupasında görülen bir yobazlaşma irticai faaliyetler ve garip bir dini gerçek din gibi gösterme kandırma çabası bizde bugün yaşanmaktadır.
İnanılmaz bir gelişme çağında olduğumuz için çağa adını vermesi beklenen bilişim veya iletişimin böylesine ortaçağ zihniyetinden beter nasıl kullanıldığu ise ortadadır.
Bugün AKP ve onun başkanı olan RTE bu teknolojik devrimi savaş aracı gibi kullandığı ve sonuna kadar kötü olarak uydurma ve yanlı olarak kullandığından dolayı tüm dünya ileri giderken bizler ortaçağın karanlığına gömülmek üzereyiz.
Farkındaysanız AKP karşıtlarına karşı yürütülen savaşta en ciddi deliller aslında tamamen hukuk dışı elde edilen dinleme kayıtlarıdır. Bu dinleme kayıtları sanırım hukuk diline uydurulsun diye ''iletişim tespit tutanakları''..diye halkımıza kakalanmaktadır. Aslında hangisini derseniz diyin hukuki bir dayanağı bulunmamaktadır her ne kadar savcılar tarafından çok ciddi delil olarak kullanılsada...
Gerek Silivri tutanakları ve gerekse son ortaya çıkan yargıtay ın dinlenmesi Yarsav ın dinlenmesi İstanbul Cumhuriyet Baş savcısının dinlenmesi ve bunların hiçbirisinin hukuki dayanağı olmamasına karşın bazı basına inanılmaz servis yapılması bu şeffaf karanlığı yaratan olgudur.
Şimdi kısaca değinelim... Bir kez daha aydınlık için çığlık atalım...
İnanılmaz bir gelişme çağında olduğumuz için çağa adını vermesi beklenen bilişim veya iletişimin böylesine ortaçağ zihniyetinden beter nasıl kullanıldığu ise ortadadır.
Bugün AKP ve onun başkanı olan RTE bu teknolojik devrimi savaş aracı gibi kullandığı ve sonuna kadar kötü olarak uydurma ve yanlı olarak kullandığından dolayı tüm dünya ileri giderken bizler ortaçağın karanlığına gömülmek üzereyiz.
Farkındaysanız AKP karşıtlarına karşı yürütülen savaşta en ciddi deliller aslında tamamen hukuk dışı elde edilen dinleme kayıtlarıdır. Bu dinleme kayıtları sanırım hukuk diline uydurulsun diye ''iletişim tespit tutanakları''..diye halkımıza kakalanmaktadır. Aslında hangisini derseniz diyin hukuki bir dayanağı bulunmamaktadır her ne kadar savcılar tarafından çok ciddi delil olarak kullanılsada...
Gerek Silivri tutanakları ve gerekse son ortaya çıkan yargıtay ın dinlenmesi Yarsav ın dinlenmesi İstanbul Cumhuriyet Baş savcısının dinlenmesi ve bunların hiçbirisinin hukuki dayanağı olmamasına karşın bazı basına inanılmaz servis yapılması bu şeffaf karanlığı yaratan olgudur.
Şimdi kısaca değinelim... Bir kez daha aydınlık için çığlık atalım...