Avukatlýk mesleðinin olmasý gereken saygýnlýðýna ulaþmasý

Avukatlar haklarýna nasýl kavuþur, kalite nasýl artar? Herkes düþündüðünü yazarsa zamanla bu konuda geliþme olur diye düþünüyorum.
- ASGARÝ ÜCRET TARÝFESÝNDE YAZILI ASGARÝ ÜCRETÝN, BARO HESABINA VE ÝÞÝ YAPACAK AVUKAT ADINA YATIRILDIÐINA DAÝR BANKA DEKONTU EKLENMEMÝÞ VEKALETNAMELER, MAHKEMELERDE VE RESMÝ DAÝRELERDE GEÇERLÝ KABUL EDÝLMEMELÝDÝR. (AYNI BARO PULU GÝBÝ).

Bu takdirde, Avukatlar, her türlü angaryadan, "vergi kaçýrýyor" iddialarýndan, ve benzeri hoþ olmayan sözlerden kurtulacaðý inancýndayým.

Böylelikle, ayný Cmuk ücretleri gibi, her türlü vergi ve baro aidatlarý kaynakta kesilecek, yasalarý uygulamakla görevli biz avukatlar, "vergi kaçýrýyorlar" iddiasý gibi gerçekten yüz kýzartýcý ve mesleðin onuru ile baðdaþmayan iddialardan bir nebze olsun kurtulabileceðiz.

Avukatlýk mesleðinin olmasý gereken saygýnlýða ulaþmasý için sadece ekonomik boyut olan avukatlýk ücretinin belirttiðiniz gibi ''Asgari ücret tarifesi üzerinden ilgili baroya avukat adýna yatýrýlmasý ve bunun dekontunun olmadýðý vekaletlerin kabul edilmemesi '' ile çözülebileceðini sanmýyorum. Bu çözse çözse belki ''vergi kaçakçýlýðý'' sorununu çözebilir. Bakýnýz o da belki.

Öncelikle þunu kabul etmek daha doðrusu bilmek gerekir. Ýstanbulda ki kaç avukat istanbul Barosunun yayýmladýðý asgari ücret tarifesine uyuyor? Uyabiliyor? Oradaki rakamlarýn inanýlmaz yüksekliði, Baro Birlik rakamlarýnýn inanýlmaz düþüklüðü daha baþlangýçta avukata ortalama bir ''rakama'' zorluyor. Ýstanbul Barosu Türkiyenin ekonomik þartlarýndan bihaber bir þekilde ''Oslo barosu gibi Norveç'e hitap ederken'' Baro Birlik ise '' Karaçi barosu gibi Pakistan'a hitap etmektedir.'' Yani Ýstanbul Barosu Asgari fiyat tarifesi Türk Halkýna çok yüksek gelmekte; Baro Birlik Fiyat tarifesi ise Avukatlarýmýzýn yaþam standardýný çok aþaðýlara çekmektedir. Dolayýsýyla ben ikisinin de geçerliliði konusunda þüpheliyim. o listeler sadece Müvekkile ''bak fiyat tarifesinde ki bu davanýn ederi bu aba ben...'' diye baþlayan cümle kurmaya yaramaktadýr.

Avukat mesleðinin olmasý gereken saygýnlýða ulaþmasý için ilk yol bence Adliyelerden geçmektedir.

Yargýnýn üçlü þac ayaðýndan birisinin kesinlikle avukat olduðu özellikle ''adli makamlarca'' kabul edilmelidir. Karar verme makamý olan hakimi kenarda tutarsak Avukatla savcýnýn ayný iþin tersini yaptýðýný kabul etmemiz gerekir. O zaman savcýlýk makamý ile avukatlýk makamý ayný hizzada olmalýdýr.Genelde ''sanýk'' olan müvekkil ''nerede ki benim avukat diye saða sola bakýnmadan'' tam karþýsýnda hakimin öbür yanýnda avukatýný görebilmelidir.

Herhangi bir mahkemede mahkeme hakiminin ''Savunma için avukata ihtiyacýnýz yok. Avukat zorunlu deðil ki'' demesi suç olmasa bile ''etik olarak'' çok ayýptýr. Bu konuda barolardan nedense ''týk'' sesi çýkmamaktadýr.

Avukatlara en çok prestij kaybettiren konu ''Avukatým beni sattý; Karþý tarafla anlaþtý; davamý takip etmedi'' türü söylemlerdir. Aslýnda bu forumda asýl tartýþýlmasý gereken temel sorunlardan birisi budur. Avukatlar korkusuzca bunu tartýþmalý ''neden sonuç'' iliþkisini kurabilmelidir. Genel tutum olarak ''Kulak üstüne yatmaktan'' vazgeçmeleri gerekir. Hadi bakalým görelim. Pazar sabahý saat 1000 da yazdýk. Avukatlarýmýzdan yanýt gelecek mi? Görelim sonra saygýnlýða gireriz. Yanýt gelmezsede boþuna heba olduðunu da anlarýz.

Yazýya ekonomik sorunlarý ele alarak baþladým,bunda amacým; "Alt yapý üst yapýyý belirler" ilkesi gereðince, ekonomik sorunlarýný çözememiþ ve bu sorunlar ile gün be gün boðuþan meslektaþlarýmýzýn bu önemli sorunu giderilmedikçe hukuk alanýnda çok da fazla ilerleme katedemeyeceði düþüncemden kaynaklanýyor.
Açýkça söylemek gerekirse; Adliye personelinin -bunu kimseyi küçümsemek için yazmýyorum- bir çok meslektaþýmýzdan ekonomik olarak üstün olduðu bir ortam-düzen'de saygýnlýðýmýzýn durumu tartýþýlýr.

Bence avukatlýk mesleðinin hakettiði saygýnlýða ulaþabilmesinin yolu en baþta "savcý ve devlet kurumlarý gibi delil toplayabilme yetkisi" verilmesinden geçer...

Savcýnýn topladýðý her delili avukat da toplayabilmelidir...

Örnek vermek gerekirse bir çek sahibinin adresini almak için dahi banka ile 30 kez muhatap oluyoruz. Ssk elden takipli müzekkere vermez. Bu sýkýntýlar giderilmeli bence öncelikle. O zaman her kurum dolayýsýyla insanlar da hakettiði saygýyý gösterir avukata ve mesleðine.

Size tamamen katýlýyorum sayýn meslektaþým. Þimdi bazý seslerin "Savcýnýn, hakimin yetkilerini avukatlara verirsek kötüye kullanabilirler" dediklerini duyar gibiyim.
Hiçbir kiþi asla yapmaz diyemez. Bu tüm meslekler için geçerlidir. Her meslek erbabý mesleðini kötüye kullanabilir. O zaman kimseye yetki vermemek gerekir gibi anlamsýz bir sonuca gidilir.
Oysa tüm mevzuatýmýzda ne kadar yetki, o kadar sormluluk ve bu yetkiyi ne kadar yanlýþ kullanýrsanýz o kadar aðýr ceza orantýsý zaten mevcuttur.
Basit bir örnek olarak bir çok suç türünde bir memurun suç iþlemesi ile sivil kiþinin suç iþlemesi arasýnda en azýndan ceza açýsýndan farklar vardýr. Memur evrakta sahtecilik suçunu iþlerse cezasý arttýrýlýr.

Dolayýsýyle avukatlara daha fazla yetki verilmesinin diðer kamu hizmeti yapan meslek guruplarýna yetki verilmesinden farký yoktur.