Alıntı:
sonuncuyaka rumuzlu üyeden alıntı
Gizli ayıp söz konusu olduğundan ,hata ve Hile nedenle iradenin yanıltılması söz konusu olduğundan,iade veya zararını talep edebilir.Tüketici Kanununu yeni tasarıda Tüketici Mahkemelerinin görevli olmasına dair düzenlemeler var.Fakat Yargıtay 2. eli Tüketici Kanunu kapsamında görmüyor.Fakat yeni kanun yürürlüğe girince 2. elde Tüketici Kanunu kapsamında olacak,olmalıdır.
Ben buna katılmıyorum. Araç ikinci el de olsa satıcı bu işin ticareti ile uğraşıyorsa, konu 4077 sayılı kanun kapsamına girmektedir. Aşağıdaki kararda görüldüğü gibi, Yargıtay konusu ikinci el araç olan davada sırf ikinci el diye uygulanacak yasa tespitini yapmamış, taraflar arasında alım-satım ilişkisi olup olmadığını irdelemiştir.
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E:2008/5579
K:2008/12612
T:23.10.2008
Tüketici
Tüketici Mahkemesi
Üretim Hatası
Özet
Davacının aracı üçüncü kişiden ikinci el olarak satın alması, garanti süresinin geçmesi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının 4077 sayılı Yasa kapsamında "tüketici" olduğundan söz edilemeyeceğinden davaya genel mahkemelerde bakılmalıdır.
4077 s. Yasa m. 1,2,3
Davacı Ceyhun vekili tarafından, davalı M... B... Türk A.Ş. ve B... Oto. San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine 20.12.2005 gününde verilen dilekçe ile gizli ayıp nedeniyle değiştirme ve boyanmanın istenmesi üzerine, mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.06.2007 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle,
temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Davacı,
davalılarca üretilen ve servis hizmeti verilen otomobili, üçüncü kişiden ikinci el olarak satın aldığını, ancak araçta üretim hatasından kaynaklanan kabarma ve çürümeler oluştuğunu iddia ederek aracın kapılarının değiştirilerek boyanmasını talep etmiş; mahkemece istem kabul olunmuş, kararı davalılar temyiz etmişlerdir.
4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un Amaç başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Aynı Yasa'nın 3. maddesinde satıcı, tüketici ve mal kavramlarının tanımı yapılmıştır.
4077 sayılı Kanun'un 1. ve 2. maddesindeki amaç ve kapsam ile 3. maddesindeki
satıcı, tüketici ve mal kavramları birlikte değerlendirildiğinde, bir uyuşmazlığın bu yasa kapsamında sayılabilmesi için ancak taraflar arasında mal veya hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin bulunması gerekir. Somut olayda, taraflar arasında mal ve hizmet alımı söz konusu değildir.
Davacının aracı üçüncü kişiden ikinci el olarak satın alması, garanti süresinin geçmesi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının anılan yasa kapsamında "tüketici" olduğundan söz edilemez. Açıklanan bu nedenlerle davaya genel mahkemelerce bakılması gerekirken tüketici mahkemesince bakılması ve işin esasına girilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalılar yararına (BOZULMASINA), bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak:YKD NİSAN 2009