İngilizce ve Türkçe romanlarıyla tanınan Elif Şafak, Ermeni konferansının hangi koşullarda düzenlendiğini ve ne ifade ettiğini ABD'nin en önemli gazetelerinden Washington Post için yazdı.
Şafak, "İnkar duvarında bir çatlak" başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Ben bir Türk diplomatın kızıydım. Annemin ilk görevi İspanya'daydı. Madrid'e 1980'lerin başında taşındık. Bu dönemde ASALA Avrupa'daki Türk vatandaşlarına, özellikle de diplomatlara saldırılar düzenliyordu. Dolayısıyla Ermeni kelimesi benim için 'Annemi öldürmek isteyen terorist' demekti. Şu basit soruyu sormam yıllar aldı: Ermeniler neden bizden nefret ediyor? Birçok Türk için ülkemin tarihi 1923'te Cumhuriyet'in ilan edilmesiyle başlıyor, Ermeniler'in soykırım iddiaları ise 1915 yılına, yani Cumhuriyet öncesine denk geliyordu. Yani bizmle ilgili değildi.Ancak bugün durum değişti. Ermeni konferansına katılmak üzere İstanbul'dayım. Burada olmamız,Başbakan'dan destek almış olmamız ülkemde bazı şeylerin ne kadar ilerlediğini gösteriyor.
Ancak 2002'de ABD'ye gelip Ermeni aydınlarla tanışana kadar iddialarla yüzleşme ihtiyacını hiç duymadım. Olaylardan sonra hayatta kalanların röportajlarını izledim, anılarını okudum,Ermeni dostalarımın aile sırlarını dinledim ve gördüm ki yalnızca korkunç şeyler yaşanmamış , bunların sistematik bir şekilde inkar edilmesi her şeyi daha da kötü duruma getirmiş. 1915 ülkemde daha önce hiç olmadığı gibi tartışılıyor. Zor olduğunu biliyorum .Ama inkardan tanımaya giden yolculuğun yapılabilir olduğunu düşünüyorum"
http://www.haberturk.com/habermetni.haberturk?@=199391
Gördünüz mü konferansın faydasını?
Elif Şafak kimdir bir bakalım...
1971 yılında Strasbourg'da doğdu. ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü bitirdi. Yüksek lisansını aynı üniversitede Kadın Çalışmaları Bölümü'nde yaptı. İlk (öykü) kitabı Kem Gözlere Anadolu 1994 yılında, ilk romanı Pinhan 1997'de (İletişim), ikinci romanı Şehrin Aynaları 1999'da (İletişim) üçüncü romanı Mahrem (Metis) 2000 yılında basıldı. Elif Şafak, Pinhan ile 1998 Mevlana Büyük Ödülü'nü kazandı. Halen İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde araştırma görevlisidir ve ODTÜ Siyaset Bilimi Bölümü'nde doktorasını sürdürmektedir.
Gördüğünüz gibi Elif Şafak BİLGİ ÜNİVERSİTESİ' nde araştırma görevlisidir. Yani bir akademik kariyer sahibi örnek aydınlarımızdan olma yolunda ilerlemektedir.
Yukarıdaki yazıdan, 2002 yılında ABD' ye gelip Ermeni aydınlarla ( şu, ötekilerin anladığı ve kullandığı anlamda aydın deyiminden artık iyice ikrah gelmek üzere) tanışıp onları dinleyince AMA SADECE DİNLEYİP AKADEMİSYENLİĞİNİ DE UNUTUP DOĞRULUĞUNU ARAŞTIRMAKSIZIN KABULLENDİĞİ SÖZDE ERMENİ İDDİALARI KARŞISINDA GEÇMİŞİYLE YÜZLEŞTİĞİ(!) anlaşılıyor. Peki acaba hiç o dönemleri yaşayan Türk vatandaşlarla görüşmüş mü, ( aydın demiyorum) o günleri yaşayanlar ve onların çocuklarıyla, ya da o zamanları anlatan bilimsel olsun anı kitapları olsun bir tanesini okumuş mudur, hiç sanmıyorum.
Gördünüz mü konferansın faydalarını?
Peki siz hangi ülkede AYDINLARIN
KENDİ ÜLKESİNE-DEVLETİNE-SİSTEMİNE-GELENEKLERİNE-İNANÇLARINA- T A R İ H İ N E - İ N S A N L A R I N A BÖYLESİNE KÜFRETTİKLERİNİ gördünüz? Ancak bu aydınların aile yapılarına,geçmişlerine baktığınızda ezelden beri bu ülke ile kavgalı olduklarını görebilirsiniz.
Konferansın ardından, baş aktörlerden birisi olan Baskın Oran, ERMENİ MESELESİ BU ÜLKEDE KONUŞULAMAYAN TEK TABU OLARAK KALMIŞTI, BU TABUYU YIKTIK diye konuştu.
Her şerde bir hayır vardır derler. Eğer bu son tabu ise O HALDE BU YARATIKLARIN DA MİSYONU SONA ERMİŞ DEMEKTİR.
Umarım bu konferans, bizim için hayırlı olur. Bundan sonra artık hayatın her alanında sürekli savunma yapan durumundan çıkmalıyız.
İngilizce ve Türkçe romanlarıyla tanınan Elif Şafak, Ermeni konferansının hangi koşullarda düzenlendiğini ve ne ifade ettiğini ABD'nin en önemli gazetelerinden Washington Post için yazdı.