Affeden tarafın dava hakkı olmadığına ilişkin yargıtay kararları
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1997/2-562
K. 1997/779
T. 8.10.1997
• BOŞANMA ( Affedilen olaylar )
• AF EDİLEN OLAYLAR ( Boşanma )
• HOŞGÖRÜ İLE KARŞILANAN OLAYLAR ( Boşanma )
743/m.134/1,2
ÖZET: Tanık ifadelerinden geçen olaylardan sonra evlilik birliği devam etmiştir. Davacı bu olayları affetmiş en azından hoşgörü ile karşılamış sayılır.
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki “boşanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 7.10.1996 gün ve E.1995/1121, K.1996/828 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 27.12.1996 gün ve E.12928-14015 sayılı ilamı:
( ... Tanık ifadelerinde geçen olaylardan sonra evlilik birliği devam etmiştir. Davacı bu olayları affetmiş en azından hoşgörü ile karşılamış sayılır. Bundan sonra boşanmayı gerektirir bir olayın varlığı kanıtlanamamıştır.
Medeni Kanun'un 134/1-2. maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, müşterek hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Medeni Kanun'un 134/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi Usul ve Kanun’a aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre; Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa'ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ) oyçokluğu ile karar verildi.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1997/2-562
K. 1997/779
T. 8.10.1997
• BOŞANMA ( Affedilen olaylar )
• AF EDİLEN OLAYLAR ( Boşanma )
• HOŞGÖRÜ İLE KARŞILANAN OLAYLAR ( Boşanma )
743/m.134/1,2
ÖZET: Tanık ifadelerinden geçen olaylardan sonra evlilik birliği devam etmiştir. Davacı bu olayları affetmiş en azından hoşgörü ile karşılamış sayılır.
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki “boşanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 7.10.1996 gün ve E.1995/1121, K.1996/828 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 27.12.1996 gün ve E.12928-14015 sayılı ilamı:
( ... Tanık ifadelerinde geçen olaylardan sonra evlilik birliği devam etmiştir. Davacı bu olayları affetmiş en azından hoşgörü ile karşılamış sayılır. Bundan sonra boşanmayı gerektirir bir olayın varlığı kanıtlanamamıştır.
Medeni Kanun'un 134/1-2. maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, müşterek hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Medeni Kanun'un 134/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi Usul ve Kanun’a aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre; Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa'ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ) oyçokluğu ile karar verildi.