Hepimiz "Dita Von Teese" iz...
- Abi bu gavurlar bizden bir şey istiyormuş da dilim dönmüyor. Tövbe haşa "sittirip düz" gibi birşey.
* Ne diyorsun be olum sabah sabah?
- Abi ben demiyorum, Kenyalı Coni demiş benim enişteye : İlişkilerimizin düzelmesi için sittirip düzmeli miymişiz neymiş...
* Coni mi? One minüt be koçum. Coni striptiz yapın demiş olmasın sakın?
- Hah tamam, büyüksün be abim, senin konuştuğun İngilizce'yi bizim Coni bile anlar.
* Hay Allah müstehakını versin, daha önceden söylesene Coni'nin isteğini.
- Abim benim, ne kadar yakışmış üstündekiler, gerçi şapka racona ters ama...
* Dur bi, önce şapkayı mı, yoksa ayakkabıları mı çıkarsam?
- Abi vakit kaybetmeden hemen pantolondan başlasan diyorum.
* Olum öyle olmaz, hazmettire hazmettire... Hem önden bakan var, arkadan bakan var, dikkat etmek lazım.
- Abi be, bir sorsak konu komşuya, önce belki ceketi çıkar diyen olur.
* Afferim len, kedi olalı bir fare yakaladın sonunda.
* Huu komşu, huuuuu komşu!!!
(Ses yok)
* Evde değiller herhalde, aha postacı geçiyor sokaktan. Postacıııııı, postacıııııı!!!
* Şu komşuya sesim yetişmiyor, bir bak evde mi, değil mi?
Hanım şimdi işim var, Bayramdan sonra inşallah...
- Tüh, tüh, ne yapacağız şimdi?
- İyi, güzel, hoş abim benim... Sıkma canını, biz de Robinson'a sorarız.
* Sen jeton köşelerini ne zaman tıraşlatmaya başladın len, helal sana...
Bu muhabbet böyle sürer gider de, asıl haber; strip tease yıldızı Dita Von Teese'in , Wonderbra' markası için, kendi tasarladığı iç çamaşırlarını tanıtmasıydı. Dita işi olduğu üzere açılıp saçılmış gerçi ama sonunda malını satmış. Bizler ise başkasının tasarladığı ürünleri bile müşteriye doğru düzgün satmaktan aciziz. Striptizcinin akıllısı müşterinin gerçekte ne istediğini bilip, şovun sonunda istenileni vermeyendir. Şova çırılçıplak çıkıp, parça parça giyinen striptizciye şimdiye dek rastlamadımsa da ona "sittirip düz" cü mü denir, bilemem artık...
Ne diyelim?
Hepimiz Dita Von Teese' siz...
-
* Ne diyorsun be olum sabah sabah?
- Abi ben demiyorum, Kenyalı Coni demiş benim enişteye : İlişkilerimizin düzelmesi için sittirip düzmeli miymişiz neymiş...
* Coni mi? One minüt be koçum. Coni striptiz yapın demiş olmasın sakın?
- Hah tamam, büyüksün be abim, senin konuştuğun İngilizce'yi bizim Coni bile anlar.
* Hay Allah müstehakını versin, daha önceden söylesene Coni'nin isteğini.
- Abim benim, ne kadar yakışmış üstündekiler, gerçi şapka racona ters ama...
* Dur bi, önce şapkayı mı, yoksa ayakkabıları mı çıkarsam?
- Abi vakit kaybetmeden hemen pantolondan başlasan diyorum.
* Olum öyle olmaz, hazmettire hazmettire... Hem önden bakan var, arkadan bakan var, dikkat etmek lazım.
- Abi be, bir sorsak konu komşuya, önce belki ceketi çıkar diyen olur.
* Afferim len, kedi olalı bir fare yakaladın sonunda.
* Huu komşu, huuuuu komşu!!!
(Ses yok)
* Evde değiller herhalde, aha postacı geçiyor sokaktan. Postacıııııı, postacıııııı!!!
* Şu komşuya sesim yetişmiyor, bir bak evde mi, değil mi?
Hanım şimdi işim var, Bayramdan sonra inşallah...
- Tüh, tüh, ne yapacağız şimdi?
- İyi, güzel, hoş abim benim... Sıkma canını, biz de Robinson'a sorarız.
* Sen jeton köşelerini ne zaman tıraşlatmaya başladın len, helal sana...
Bu muhabbet böyle sürer gider de, asıl haber; strip tease yıldızı Dita Von Teese'in , Wonderbra' markası için, kendi tasarladığı iç çamaşırlarını tanıtmasıydı. Dita işi olduğu üzere açılıp saçılmış gerçi ama sonunda malını satmış. Bizler ise başkasının tasarladığı ürünleri bile müşteriye doğru düzgün satmaktan aciziz. Striptizcinin akıllısı müşterinin gerçekte ne istediğini bilip, şovun sonunda istenileni vermeyendir. Şova çırılçıplak çıkıp, parça parça giyinen striptizciye şimdiye dek rastlamadımsa da ona "sittirip düz" cü mü denir, bilemem artık...
Ne diyelim?
Hepimiz Dita Von Teese' siz...
-