Yabancı eşimle boşanmak istiyorum, 3 yaşında oğlumun velayetini nasıl alabilirim?
Merhaba, 5 seneden fazla evli olduğum yabancı uyruklu eşimle aramdaki anlaşmazlıklar had safhaya ulaştı. Şu andan itibaren de hiçbir şeyin iyiye gitmeyeceğine, (daha fazla hayalperestliğin bir anlamı yok) daha da kötüleşeceğine net kanaat getirdim. Şimdi durumu biraz özetleyip konuya gireceğim.
Biri 3 diğeri 1 yaşında iki oğlumuz var. Eşim çalışmıyor, evde çocuklara bakıyor. Ben de özel bir şirkette çalışıyorum. Yabancı olması nedeniyle pek fazla arkadaşı yok ve genelde ev işleriyle uğraşıyor. Evlilik öncesinde çalıştığı için (ve kültür farklılığı nedeniyle de) hayatından oldukça mutsuz. Kültürümüze yabancı oluşu (ve yabancı kalışı) nedeniyle Ailemin büyükleri ile bir kaç kez ciddi meseleler yaşandı. Açıkçası beni en çok boşanmayı düşünmeye iten sebepler bunlar oldu.
Daha önce bir kez ülkesine beraberce gittik ancak iş durumum nedeniyle ben geri dönmek zorunda kaldım. Eşim ve çocuğum (2. çocuğumuz henüz ana karnında idi) orada bir süre daha kalacaklardı. Ben Türkiyeye geri döndükten sonra geri dönmeyeceğini orada kalacağını. Boşanmak istediğini vs söyledi. Neyse bir şekilde onu ikna edip geri getirdim.
Aradan 2 sene geçmedi ve yine sorunlar yaşadık. Tekrar ülke dışına çıkmak istediğini söyledi ki, yine aynı şeyi yapacağından "şüphe" ediyorum. Onu sonsuza kadar burada alıkoymam imkansız. Bu nedenle bu süreyi iyi değerlendirip birşeyler yapmam gerektiğini hissettim.
Eşimin kötü bir anne olduğunu söyleyemem açıkçası. Çocuklarımın da annelerinden uzak kalmasını hiç istemezdim. Kendim ise kötü bir baba olduğumu düşünmüyorum. Her gün işe, işten eve. Bunun dışında bir hayatım yoktur. Her gün işten sonra eve gelir, çocuklar uyuyana kadar (veya saat 23e kadar) çocuklarımla birlikte vekit geçirmeye çalışırım. (tabi ki istisnaları vardır, ama bu istisnalar yine ev içinde kendime ayırdığım zamanlardır) Kısacası içkim, kumarım, hovardalığım yoktur. Gelirim İstanbul standartlarında orta direk kıvamındadır.
Şimdi gelelim sadede : Dediğim gibi eşimle aramdaki geçimsizlik had safhaya gelmiştir. Mantıklı mantıksız, alakalı alakasız her konuda şikayet etmekte ve hayatımı çekilmez hale getirmektedir. Hatta bu şikayetleri artık hakaret seviyesine gelmiştir. Ailemin büyükleriyle ipleri kopartmış ve onlarla bir daha görüşmeyeceğini ilan etmiştir. (Bu arada kendi ailesiyle görüşmek, onlarla 3 ay vakit geçirmek için planlar yapmakta ve benden bütçe istemektedir. "Ben de senin ailenle ipleri koparttım" diyince de "iyi ben de çocuklarla giderim" demiştir. zaten benim film burda koptu)
Bu şartlarda eşimin yurt dışına çıktığında çocuklarımı geri getirmeyeceğini tahmin ediyorum. Çocuklarım benim için gerçekten önemli ve onları anneleriyle iyi bir geleceğe sahip olacaklarını düşünmüyorum. Bu nedenle boşanma benim için tek umut gibi görünüyor.
Peki çocuklarımın velayetini alma şansım var mı?
- Eşimin çocuklara zaman zaman kızdığında vurduğunu biliyorum, birkaç kez şahit de oldum. Ama hangimiz annemizden popomuza şaplak yemedik ki? (büyük oğlum konuşmaktadır ve uygun şartlarda bunu doğrulayacaktır, annesinin de inkar edeceğini sanmam)
- Eşimin bir geliri yoktur. Türkçesi ise halen iyi seviyede değil (bir insan 5 sene de nasıl dil öğrenemez anlamış değilim. Zaman zaman 3 yaşındaki oğlum onun cümlelerini kelimelerini düzeltiyor) Boşanma durumunda ülkesine kesin dönceketir. Ülkesine geri dönse 2 çocukla geçinme şansı yoktur. Ülkesinde sosyal güvenlik uygulaması da yok. Kardeşleri sahip çıkacaktır. Ama yine de benim burada sağlayacağı standartlara ulaşması zor.
- Evi çekip çevirme konusunda becerikli değildir, ev her zaman dağınıktır. Ayrıca sınırlı aşçılık becerileri vardır. Asla çocuklara düzenli öğünler verememiştir. Sık sık da abur cuburla karınlarını doyurmaktadır.
- Eşim aramızda yaşanan kavgalardan sonra çocuklara "herşeyi" kendi penceresinden anlatmaktadır. Bir kaç kez buna şahit olup bir de olayı ben kendim anlatmaya çalışıyorum ancak sürekli evde olmadığım için ben yokken olanları Allah bilir. yani ortada bir Ebeveyn Yabancılaştırma durumu olduğunu da hissediyorum.
- En son ki kavgamızda Eşim (sırtıma) yumruk attı. Tekme de salladı da tuutum herneyse. (Bu hareketinin bana avantaj sağlayabileceğini düşünerek) Ona hiç karşılık vermedim ve korkmamaları için çocuklarımı kucaklayıp başka bir odaya geçtim.
Çocuklar zamanlarının büyük bir kısmını anneleriyle geçiriyorlar. Ve ondan ayrılmayı asla istemezler. Bırakın ayrılmayı 5 dakika yanlarında olmasa ağlarlar. İkimiz arasında bir tercih yapması istense can havliyle hiç düşünmeden onu seçeceklerine eminim. Ama bu değil ki beni sevmiyorlar. Bana da oldukça bağlılardır ve ilgimi ararlar. Ne kadar olsa da çocuklar bazen olmayan şeylere bile yanlış cevap verebiliyorlar ve şahitliklerinin geçerli olacağını sanmam. Eşim yalancı değildir. Ben de olmayan birşeyi asla delil olarak göstermem. Bu nedenle yukarıda bahsettiğim maddeler çocukları alabilmem için yeterli delil teşkil edebilir mi? Annelerinin onları yetiştirme tarzı ve şartlarında sağlıklı şekilde (en azından bizim bakış açımızla) büyütmesi mümkün değil.
İkimiz de artık beraber yaşama konusunda umutlu ve istekli değiliz. Ancak halen çocuklarımız için biraradayız. Çocukların en az şekilde etkilenmesi için çaba sarfediyoruz. Her ikimiz de çocukların önünde kavga etsek bile onları kucağımıza alıp sevip okşayıp konunun onunla ilgisi olmadığını anlatıyoruz. Ama başta da söylediğim gibi 5 yıldır hiçbirşey iyiye gitmiyor. 2 sene sonra bu soğukanlılığımızı da koruyamayabiliriz.
Çocuklar benim için herşeyden önemli. Gerekiyorsa ayrı da kalabilirim ama bu tabi ki son çare. Hukuki yollardan onları alabilmek benim için çok önemli.
Son olarak, boşandık diyelim ve çocukların velayetini de alamadım. Eşim de çocukları alıp yurtdışına gitti. Bu durumda çocukları görme/gösterme şartları nasıl olacaktır?
Bu kadar uzun yazıyı okuyup cevap yazacaklara şimdiden çok teşekkür ederim.
Biri 3 diğeri 1 yaşında iki oğlumuz var. Eşim çalışmıyor, evde çocuklara bakıyor. Ben de özel bir şirkette çalışıyorum. Yabancı olması nedeniyle pek fazla arkadaşı yok ve genelde ev işleriyle uğraşıyor. Evlilik öncesinde çalıştığı için (ve kültür farklılığı nedeniyle de) hayatından oldukça mutsuz. Kültürümüze yabancı oluşu (ve yabancı kalışı) nedeniyle Ailemin büyükleri ile bir kaç kez ciddi meseleler yaşandı. Açıkçası beni en çok boşanmayı düşünmeye iten sebepler bunlar oldu.
Daha önce bir kez ülkesine beraberce gittik ancak iş durumum nedeniyle ben geri dönmek zorunda kaldım. Eşim ve çocuğum (2. çocuğumuz henüz ana karnında idi) orada bir süre daha kalacaklardı. Ben Türkiyeye geri döndükten sonra geri dönmeyeceğini orada kalacağını. Boşanmak istediğini vs söyledi. Neyse bir şekilde onu ikna edip geri getirdim.
Aradan 2 sene geçmedi ve yine sorunlar yaşadık. Tekrar ülke dışına çıkmak istediğini söyledi ki, yine aynı şeyi yapacağından "şüphe" ediyorum. Onu sonsuza kadar burada alıkoymam imkansız. Bu nedenle bu süreyi iyi değerlendirip birşeyler yapmam gerektiğini hissettim.
Eşimin kötü bir anne olduğunu söyleyemem açıkçası. Çocuklarımın da annelerinden uzak kalmasını hiç istemezdim. Kendim ise kötü bir baba olduğumu düşünmüyorum. Her gün işe, işten eve. Bunun dışında bir hayatım yoktur. Her gün işten sonra eve gelir, çocuklar uyuyana kadar (veya saat 23e kadar) çocuklarımla birlikte vekit geçirmeye çalışırım. (tabi ki istisnaları vardır, ama bu istisnalar yine ev içinde kendime ayırdığım zamanlardır) Kısacası içkim, kumarım, hovardalığım yoktur. Gelirim İstanbul standartlarında orta direk kıvamındadır.
Şimdi gelelim sadede : Dediğim gibi eşimle aramdaki geçimsizlik had safhaya gelmiştir. Mantıklı mantıksız, alakalı alakasız her konuda şikayet etmekte ve hayatımı çekilmez hale getirmektedir. Hatta bu şikayetleri artık hakaret seviyesine gelmiştir. Ailemin büyükleriyle ipleri kopartmış ve onlarla bir daha görüşmeyeceğini ilan etmiştir. (Bu arada kendi ailesiyle görüşmek, onlarla 3 ay vakit geçirmek için planlar yapmakta ve benden bütçe istemektedir. "Ben de senin ailenle ipleri koparttım" diyince de "iyi ben de çocuklarla giderim" demiştir. zaten benim film burda koptu)
Bu şartlarda eşimin yurt dışına çıktığında çocuklarımı geri getirmeyeceğini tahmin ediyorum. Çocuklarım benim için gerçekten önemli ve onları anneleriyle iyi bir geleceğe sahip olacaklarını düşünmüyorum. Bu nedenle boşanma benim için tek umut gibi görünüyor.
Peki çocuklarımın velayetini alma şansım var mı?
- Eşimin çocuklara zaman zaman kızdığında vurduğunu biliyorum, birkaç kez şahit de oldum. Ama hangimiz annemizden popomuza şaplak yemedik ki? (büyük oğlum konuşmaktadır ve uygun şartlarda bunu doğrulayacaktır, annesinin de inkar edeceğini sanmam)
- Eşimin bir geliri yoktur. Türkçesi ise halen iyi seviyede değil (bir insan 5 sene de nasıl dil öğrenemez anlamış değilim. Zaman zaman 3 yaşındaki oğlum onun cümlelerini kelimelerini düzeltiyor) Boşanma durumunda ülkesine kesin dönceketir. Ülkesine geri dönse 2 çocukla geçinme şansı yoktur. Ülkesinde sosyal güvenlik uygulaması da yok. Kardeşleri sahip çıkacaktır. Ama yine de benim burada sağlayacağı standartlara ulaşması zor.
- Evi çekip çevirme konusunda becerikli değildir, ev her zaman dağınıktır. Ayrıca sınırlı aşçılık becerileri vardır. Asla çocuklara düzenli öğünler verememiştir. Sık sık da abur cuburla karınlarını doyurmaktadır.
- Eşim aramızda yaşanan kavgalardan sonra çocuklara "herşeyi" kendi penceresinden anlatmaktadır. Bir kaç kez buna şahit olup bir de olayı ben kendim anlatmaya çalışıyorum ancak sürekli evde olmadığım için ben yokken olanları Allah bilir. yani ortada bir Ebeveyn Yabancılaştırma durumu olduğunu da hissediyorum.
- En son ki kavgamızda Eşim (sırtıma) yumruk attı. Tekme de salladı da tuutum herneyse. (Bu hareketinin bana avantaj sağlayabileceğini düşünerek) Ona hiç karşılık vermedim ve korkmamaları için çocuklarımı kucaklayıp başka bir odaya geçtim.
Çocuklar zamanlarının büyük bir kısmını anneleriyle geçiriyorlar. Ve ondan ayrılmayı asla istemezler. Bırakın ayrılmayı 5 dakika yanlarında olmasa ağlarlar. İkimiz arasında bir tercih yapması istense can havliyle hiç düşünmeden onu seçeceklerine eminim. Ama bu değil ki beni sevmiyorlar. Bana da oldukça bağlılardır ve ilgimi ararlar. Ne kadar olsa da çocuklar bazen olmayan şeylere bile yanlış cevap verebiliyorlar ve şahitliklerinin geçerli olacağını sanmam. Eşim yalancı değildir. Ben de olmayan birşeyi asla delil olarak göstermem. Bu nedenle yukarıda bahsettiğim maddeler çocukları alabilmem için yeterli delil teşkil edebilir mi? Annelerinin onları yetiştirme tarzı ve şartlarında sağlıklı şekilde (en azından bizim bakış açımızla) büyütmesi mümkün değil.
İkimiz de artık beraber yaşama konusunda umutlu ve istekli değiliz. Ancak halen çocuklarımız için biraradayız. Çocukların en az şekilde etkilenmesi için çaba sarfediyoruz. Her ikimiz de çocukların önünde kavga etsek bile onları kucağımıza alıp sevip okşayıp konunun onunla ilgisi olmadığını anlatıyoruz. Ama başta da söylediğim gibi 5 yıldır hiçbirşey iyiye gitmiyor. 2 sene sonra bu soğukanlılığımızı da koruyamayabiliriz.
Çocuklar benim için herşeyden önemli. Gerekiyorsa ayrı da kalabilirim ama bu tabi ki son çare. Hukuki yollardan onları alabilmek benim için çok önemli.
Son olarak, boşandık diyelim ve çocukların velayetini de alamadım. Eşim de çocukları alıp yurtdışına gitti. Bu durumda çocukları görme/gösterme şartları nasıl olacaktır?
Bu kadar uzun yazıyı okuyup cevap yazacaklara şimdiden çok teşekkür ederim.