Alıntı:
karanlik34 rumuzlu üyeden alıntı
Bugün 2. duruşma vardı boşanma davasında ben ses kaydı ve telefon mesajlarını bellek,te toplayıp sundum karşı tarafın avukatı duruşmadan sonra beni aradı ve suc duyurusunda bulunacağım dedi. Tabi demeliydi çünkü epeyce delil vardı orda bunun cezai bi işlemi varmıdır. Avukat.ım sorun olmaz dedi görüşlerinizi almak istiyorum cevap verecek olanlara şimdiden teşekürlerimi sunuyorum.
Rahat olun ve daha önce bir arkadaşa verdiğim bu cevabın çıktısını alın yanınızda bulunsun sık sık okuyun. Size hem moral hem güç verecektir.
Avukatınızada verin.. Gerekirse beyanında kullanır..
Fiilen ispatlanmadığı sürece bu olguların yaşananların açık yüreklilikle itiraf edilmeyeceğini de takdir edersiniz.
Bu koşullarda kusursuz ve mağdur olan taraf olarak aldatılan eşe bunu ispat etme yükümlülüğü doğmazmı ?
Bu durumda aldatılan eşe sadakatsizliği ispatlayacak bundan başkaca yol kalmışmıdır..
( Evli )bir kişinin özel hayatını ilgilendiren fotoğraf, mektup, görüntü ve ses kayıtları eğer boşanma sebebi sayılacak ve bunu ispat edecek unsurlar taşıyor ise ; artık bunların elde edilmesi yöntemindeki usulsüzlüğü ileri sürmek hakkın kötüye kullanılması olmaz mı ?
Evli insanların kendi aralarındaki hele birde çocuklar varsa onlar için özel hayatın korunmasına ve devamına yönelik de özel bir gizliliğin, özenin , sadakat yükümlülüğünün olması ve muhafazası taraflardan beklenilmemeli mi ?
Evliliğin kendine özgü özeli, tarafların özelinden daha korunmaya muhtaç değilmidir? bu nedenle evliliğin özelinin korunması gerçeği taraflara özel yükümlülükler getirmez mi ?
Evliliği sona erdirmeyi gerektiren , boşanma nedeni sayılabilecek gerekçeler varken bu yazışmaların ve sesin sahibi kişinin haberleşme özgürlüğünün ihlalinden özel hayatına müdahaleden bahsetmesi yanlış değilmidir?
aldatan eşin haberleşme özgürlüğü ve mahremiyeti ile özel hayatına müdahale edilmesinin yanlışlığı adına alınacak bir kararın, aldatılan eşin, çocukların ve evlilik müessesesinin haklarını - özelini de zedeleyeceği aşikar değilmidir ?
aldatan eşin sadakatsizliğini aleni olarak ortaya koyan delillerin, elde ediliş şekli nedeni ile davada yok sayılması kamu vicdanını da yaralamayacakmıdır ?
Maddi ve filili gerçekler aldatan eşin ve diğer kişi arasında yaşanan bu beraberliğin doğruluğunu ispat ediyorsa, mahkemenin artık bu delilin elde ediliş şeklinden ziyade ; sadakatsizliğin varlığını algılayıcı ve kusur açısından değerlendirici bir bakış açısı ile kamu yararına davaya yön vermesi gerekmezmi ?
Sadakatsizliğe uğrayarak mağdur olan kişi olarak aldatılan eşin yasalar önünde sadakatsizlik yapan eş kadar hakları olmalı ve hukuken himaye edilmeliki evlilik müessesesine saygı ,sadakat, sağlıklı bir neslin geleceği ve hepsinden önemlisi adalet sistemine duyulan saygı korunabilsin. yanılıyormuyum ?
hukuk sever her dostun takdir edeceği üzere Hukuk maddi gerçeklere uygun çözüm üretemedikçe güvenilirliğini yitirir ve varlık nedeni tartışılır hale gelir.
bu yazı bir alıntıdır.. kısmen düzenlenmiştir..genellenmiştir.. herkese ışık tutacağını umut ediyorum.. saygılar sunuyorum..